Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı: Çin, endüstriyel yatırımlar alanında küresel bir ağırlığı temsil ediyor

Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı: Çin, endüstriyel yatırımlar alanında küresel bir ağırlığı temsil ediyor

Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif, Suudi Arabistan ile Çin arasında sanayi ve madencilik de dahil olmak üzere tüm işbirliği alanlarına yansıyan büyüyen stratejik ortaklığın önemini vurguladı.
İki ülke arasındaki işbirliğinin son 5 yılda kayda değer bir büyüme kaydettiğini söyleyen Harif, 2021 yılında petrol dışı ihracatın 36 milyar riyali aştığını ifade etti. Suudi Arabistan’ın aynı dönem için Çin’den yaptığı ithalatın ise 112 milyar riyali aştığına dikkati çeken Harif, ülkesinin Çin'e yaptığı ihracatın başında petrokimya ve türevleri olduğunu Çin'in ise Suudi Arabistan Krallığı’na yaptığı en önemli ihracat kalemlerinin ağır makine, elektronik, araç ve yedek parçalar olduğunu bildirdi.
Suudi Sanayi Fonu'nun 6 ortak projenin finansmanına katkı sağlaması nedeniyle ortak projelerin iki ülke arasındaki işbirliği hacminin önemli bir bölümünü oluşturduğuna işaret eden Harif, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Şubat 2019'da Çin'e yaptığı ziyaret sırasında imalat sanayileri, petrokimya, ilaç endüstrileri ve diğerleri dahil olmak üzere bir dizi sektörde imzalanan anlaşmalar dahil Pekin ve Riyad’ın ortak girişimler kurmak için çeşitli anlaşmalar imzaladığını söyledi.
Harif, Suudi Sanayi Şehirleri ve Teknoloji Bölgeleri Kurumu'nun plastik, metal, seramik, beton ve gıda endüstrilerinin yanı sıra çeşitli planlama, inşaat ve uygulama aşamalarındaki yaklaşık 10 fabrikaya ek olarak çeşitli alanlarda faaliyet gösteren Çin merkezli 7 fabrikaya ev sahipliği yapması nedeniyle yatırım alanının işbirliği hacminde büyük bir paya sahip olduğunu ifade etti.  Ayrıca Jubail ve Yanbu Kraliyet komisyonu (RCJY) için Çinli şirketlerle farklı aşamalarda yaklaşık 12 proje olduğunu söyleyen bakan, şirketlerin bazılarının faaliyette, diğerlerinin ise prosedür veya tasarım aşamasında olduğunu kaydetti.
Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı, Çin'in sanayi yatırımları alanında küresel bir ağırlığı temsil ettiğini belirterek, iki ülke arasında gelecekteki işbirliği alanları için büyük fırsatlara dikkati çekti. Ülkesinin petrokimya, imalat ve madencilik endüstrileri, yenilenebilir enerji ve diğer alanlarda bir dizi yatırıma sahip olduğuna atıfta bulunan Harif, bakanlığın endüstriyel teknolojileri yerelleştirmeyi, mevcut yatırımları geliştirmeyi ve endüstriyel alanlara yatırım yaparak Çinli şirketlerle işbirliğini geliştirmeyi hedeflediğini aktardı. Harif, Suudi Arabistan’daki Çin yatırımlarının GSYİH’ya katkıyı arttıracağını ve yeni iş fırsatları yaratacağını söyledi.
Harif, Suudi Arabistan’da pek çok sanayi sektörünün gelişmesi için uygun altyapının bulunduğunu belirterek, bunların makine ve teçhizat, balık yetiştiriciliği ile ilgili endüstriler, tıbbi cihazlar, ilaçlar ve otomobiller (arabalar, elektrikli arabalar, piller ve cam) olduğunu kaydetti.
Açıklamasında, Çin'in maden zengini ülkelerden biri olması nedeniyle, ülkesinin madencilik alanında Çin ile işbirliğini artırma konusundaki istekliliğini yineleyen Harif, “Çin, fosfat, nadir toprak elementleri, kuvars ve bakır üretiminde ileri bir konuma sahiptir ve elmas üreten ülkelerden biri olarak kabul edilir” dedi. Bakan, Çin’in tüm metal endüstrilerinde çok ileri düzeyde olduğunu vurguladı.
Suudi Bakan, Suudi-Çin ortak komitesinin Suudi Arabistan ile Çin arasında kapsamlı stratejik ortaklık ilişkileri geliştirmede oynadığı önemli role değinerek, bakanlığın iki ülke arasındaki ortaklık için umut verici endüstriyel fırsatlar sunan 2030 Vizyonu çerçevesinde sanayi ve madencilik alanlarındaki ilişkileri güçlendirme planları hazırladığını bildirdi.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.