Lady Gaga, Wednesday Addams kılığına girerek viral dans akımına katıldı

Jenna Ortega'nın Wednesday'deki dans sahnesi TikTok'ta viral olmuştu

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Lady Gaga, Wednesday Addams kılığına girerek viral dans akımına katıldı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

The Independent'ta yer alan habere göre Lady Gaga da nihayet TikTok'u ele geçiren popüler dizi Wednesday'in viral dans trendine katıldı.
23 Kasım'da Netflix'te yayımlanan popüler dizinin ikonik Wednesday Addams rolünde Jenna Ortega yer alıyor. "Ne dertli bir gece!" (Woe What a Night) isimli 4. bölümde Ortega, The Cramps'in 1981 tarihli Goo Goo Muck parçasında eksantrik bir dans rutini sergiledi.
Ardından Ortega'nın koreografisi TikTok'ta yeni bir viral dans trendine ilham verdi ve dizinin hayranları Lady Gaga'nın 2011 tarihli şarkısı Bloody Mary'nin hızlandırılmış bir versiyonunu kullanarak dans rutinini canlandırdı.
TikTok kullanıcısı @nianaguerrero bir videoda Ortega'nın dansına kendi yorumunu paylaştı ve 110 binden fazla görüntülenme aldı. @heyitsbessma adlı başka bir kullanıcı, takipçileri için dans rutinini sergilerken en iyi ruhsuz yüz ifadesini takındı.
Başkaları da dansa olan beğenilerini sahnenin düzenlenmiş versiyonlarını paylaşarak gösterdi. Bir hayranın yaptığı düzenleme, uygulamada 29,7 milyon kez görüntülenirken, başka bir viral videoda Ortega'nın dans hareketleri Bloody Mary'nin sözlerine senkronize edildi.
Geçen birkaç hafta içinde Lady Gaga'nın Bloody Mary'si TikTok'ta 1,4 milyon gibi devasa sayıda videoda kullanıldı. 
Lady Gaga da şimdi, 10 yıldan eski şarkısının TikTok'ta patladığını fark etmiş gibi görünüyor. Bad Romance parçasıyla ünlü şarkıcı, Wednesday'in dansını yaparken çektiği bir videoyu "KANLI ÇARŞAMBA" (BLOODY WEDNESDAY) açıklamasıyla paylaştı.
Siyah beyaz klipte Gaga, çarpıcı bir makyaj yaptı ve topuklu Mary Jane ayakkabılarıyla baklava desenli diz altı çoraplar giydi. Bir Yıldız Doğuyor (A Star is Born) filminin oyuncusu, kombininde Nevermore Akademi'nin okul formasını yorumlarken saçlarını Wednesday'in ikonik at kuyruğu şeklinde topladı.

@ladygaga

BLOODY WEDNESDAY #fyp

♬ original sound - heyy

Ardından Lady Gaga kamerasını kurdu ve kendi şarkısında viral TikTok dansını yaparken videosunu çekti.
Bu, Lady Gaga'nın popüler Netflix dizisine ilk atıfta bulunuşu değil. Önceki günlerde, Wednesday Addams resmi Twitter hesabı şöyle yazmıştı:
"@LadyGaga'nın Bloody Mary'sine dans hareketlerimi uyarladığınızı görüyorum. Anladığım kadarıyla küçük canavarlar (Lady Gaga'nın hayran grubu -ed.n) onu izliyor. Bunu onaylıyorum."
Ardından Lady Gaga'nın kendisi de attığı tweet'le bu trende onay vermişti: 
"Ortalığı salla Wednesday! Haus of Gaga'ya her zaman bekleriz (ve Şey'i de yanınızda getirin, burada patileri seviyoruz). "

Wednesday, karikatürist Charles Addams'ın yarattığı Addams Ailesi karakterlerinden uyarlandı. Dizi, Wednesday Addams'ın Nevermore Akademi'de öğrenciyken ortaya çıkan psişik yeteneğini geliştirmeye çalışmasını ve anne ve babasının dahil olduğu 25 yıl önce işlenen art arda cinayetleri araştırmasını konu alıyor.
  



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research