Wennesland, yerleşim birimlerinin iki devletli çözümü ‘baltaladığına’ dair endişesini dile getirdi

44 çocuk da dahil olmak üzere 150 Filistinlinin ölümüyle ilgili olarak BMGK’ya brifing verdi.

AB Filistin topraklarındaki temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Batı Şeria’daki Masafer Yatta’da İsrail tarafından yıkılan bir okula ziyarette bulundu (AFP)
AB Filistin topraklarındaki temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Batı Şeria’daki Masafer Yatta’da İsrail tarafından yıkılan bir okula ziyarette bulundu (AFP)
TT

Wennesland, yerleşim birimlerinin iki devletli çözümü ‘baltaladığına’ dair endişesini dile getirdi

AB Filistin topraklarındaki temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Batı Şeria’daki Masafer Yatta’da İsrail tarafından yıkılan bir okula ziyarette bulundu (AFP)
AB Filistin topraklarındaki temsilcisi Sven Kühn Von Burgsdorff, Batı Şeria’daki Masafer Yatta’da İsrail tarafından yıkılan bir okula ziyarette bulundu (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, son birkaç yılın en büyük bilançosu olarak, 2022 yılında işgal altındaki topraklarda yaşanan çatışmalarda, saldırılarda ve İsrail güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen operasyonlarda 1 İsrailli çocuk dahil 20 İsrailliye kıyasla 44’ü çocuk olmak üzere 150’yi aşkın Filistinlinin ölmesinden dolayı üzüntü duyduğunu belirtti. Wennesland, İsrail’in iki taraf arasında iki devletli bir çözüme ulaşma olasılığını baltalayan yerleşim operasyonlarını sürdürmesiyle ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.
Özel Koordinatör, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyelerine İsrail işgali altındaki Filistin topraklarındaki yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağıran 2334 sayılı kararın uygulanmasına ilişkin 24. rapor çerçevesinde ‘Filistin sorunu da dahil Ortadoğu’nun durumu’ hakkında bir brifing verdi. Son aylarda İsrail’in yanı sıra Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria’da tanık olunan yüksek şiddet oranlarından dolayı ‘ciddi endişelerini’ dile getiren Wennesland, “Çatışmalar, diğer saldırılar ve İsrail güvenlik operasyonları, 2022 yılında şu ana kadar 44’ü Filistinli çocuk olmak üzere 150’den fazla Filistinlinin ve 1 İsrailli çocuk da dahil 20’den fazla İsraillinin ölümüne yol açtı” dedi. Tor Wennesland, işgal altındaki Filistin topraklarında şiddet eylemlerinin devam etmesinden dolayı üzüntüsünü dile getirirken, bu sayıların ise yıllardır kaydedilen en yüksek ölü sayıları olduğuna dikkati çekti.
Özel Koordinatör, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere işgal altındaki Batı Şeria’da İsrail’in yerleşimleri genişletmesinin, ‘son derece endişe verici’ olmaya devam ettiğini söylerken, yerleşim birimlerinin BM kararlarının ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu hatırlattı. Wennesland, ayrıca bu ihlalin iki devletli bir çözüme ulaşma olasılığını baltaladığını ve egemen, bitişik, bağımsız ve yaşayabilir bir Filistin devleti kurma olasılığını yok ettiğini söylerken, İsrail’e de ‘tüm yerleşim faaliyetlerini derhal durdurma’ çağrısında bulundu. Aynı şekilde İsrail’in Filistinlilere ait binalara yönelik devam eden yıkım ve el koyma faaliyetlerinden de ‘derin bir endişe’ duyduğunu belirten Wennesland, İsraillilerin uluslararası insan hakları hukuku kapsamındaki yükümlülükleriyle tutarlı bir şekilde Filistinlilerin mülklerinin yıkımına son verilmesi, Filistinlilerin olası yerinden edilmelerinin ve tahliyelerinin önlenmesi ve ‘Filistinlilerin yasal olarak bina inşa etmelerini ve kalkınma ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayacak’ planların onaylanması çağrısı yaptı. Tor Wennesland ayrıca, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, özellikle işgal altındaki Batı Şeria’da derinleşen işgal ve terör de dahil artan şiddet ortasında mevcut siyasi ve güvenlik dinamiklerinin kırılganlığından giderek daha fazla endişe duyduğunu söyledi.
Wennesland, işgalcilerin kısıtlamaları, ciddi reformların yokluğu, bağış desteğine dair belirsiz beklentilerle daha da kötüleşen, Filistin Yönetimi’nin karşı karşıya olduğu ekonomik ve kurumsal zorluklara da değindi. Bu çerçevede Özel Koordinatör, “Meşru Filistin hükümetinin Gazze Şeridi’ne dönüşü de dahil, Gazze’nin sorunlarının çözümü siyasi çözümler gerektiriyor. Ayrıca 1860 sayılı karar uyarınca İsrail ambargosunun tamamen kaldırılması ve savaşçıların seferberliğine son verilmesi gerekmektedir” dedi. “BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) mali durumuyla ilgili derin endişelerim devam ediyor” diyen Tor Wennesland, bu durumun işgal altındaki Filistin toprakları ve bölgedeki Filistinli mültecilere temel hizmetlerin sağlanmasını tehlikeye attığı konusunda uyardı. Özel Koordinatör, “Batı Şeria, son yılların en yüksek şiddet eylemlerine tanık olurken UNRWA ise binlerce Filistinlinin hayatındaki en önemli istikrar unsurlarından biri olmaya devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan BMGK, bu çatışmayı dondurmaya çalışmanın veya çatışmanın sürekliliğinin, uygulanabilir seçenekler olmadığı konusunda uyarırken, bu nedenle temel sorunları çözecek meşru bir siyasi sürecin alternatifi olmadığını vurguladı. İki tarafı ‘bölge ülkeleri ve daha geniş uluslararası toplumla birlikte, Filistinliler ve İsraillilerin yaşamları üzerindeki olumsuz gidişatı değiştirecek somut adımlar atmaya’ çağıran BMGK, “Bu adımlar, tarafları iki devletin kurulmasına doğru hareket ettiren bir siyasi çerçeveye dayanmaktadır” dedi. ABD Özel Siyasi İşler Misyonu temsilcisi Robert Wood ise, 16 yaşındaki Filistinli kız Jana Zakarneh’in trajik ölümünün ‘bu çatışmadaki insan kayıplarının bir başka trajik hatırlatıcısı’ olduğunu dile getirdi. Wood, her iki tarafı da Batı Şeria’daki aşırı şiddetin endişe verici düzeylerini azaltmak için acil önlemler almaya çağırırken, İsrailli ve Filistinli liderlere de ‘failin milliyetine bakılmaksızın her türlü şiddeti kınama’ çağrısında bulundu. ABD’nin, Filistin önderliğindeki bir girişimin Genel Kurul’da ‘İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’ndan istişari görüş’ talebi nedeniyle derin hayal kırıklığına uğradığını söyleyen Robert Wood, “Bu önlem ters tepkiye neden olacak” dedi.
Wood ayrıca, “İbrahim Anlaşmaları bölgeye çok büyük faydalar sağlama potansiyeline sahiptir” diyerek, ülkesinin Ortadoğu’daki insanlar arasında ticareti, yeniliği, ortaklıkları ve alışverişi teşvik etmenin bir yolu olarak bu anlaşmaları güçlü bir şekilde desteklemeye devam edeceğini vurguladı. İsrail ve komşuları arasındaki normalleşmenin, İsrailliler ve Filistinliler arasında barış inşa etmenin yerini tutmayacağını da dile getiren Robert Wood, bu hedefe ulaşmak için yeni yollar sağlandığını ve Filistinlilere fayda sağlamak için yeni fırsatlar yaratıldığını vurguladı.



Hamaney, İran hükümetine Amerika ile "müzakere etmeme" çağrısında bulundu

İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)
İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)
TT

Hamaney, İran hükümetine Amerika ile "müzakere etmeme" çağrısında bulundu

İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)
İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da Hava Kuvvetleri subaylarıyla yaptığı toplantıda... 7 Şubat 2025 (AP)

İran Lideri Ali Hamaney bugün hükümeti ABD ile müzakere yapmamaya çağırarak bunun “akılsızca” olacağı uyarısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Hamaney, ABD'nin daha önce İran'ın nükleer programına ilişkin 2015 tarihli uluslararası anlaşmayı “baltaladığını, ihlal ettiğini ve yırtıp attığını” belirterek, “Böyle bir hükümetle müzakere etmemelisiniz, bu akıllıca olmaz” dedi.

Resmi IRNA haber ajansı Hamaney'in toplantı sırasında söylediklerini aktardı: “Tavizler verdik, müzakereler yaptık ama istediğimiz sonuçlara ulaşamadık, karşı taraf bu anlaşmayı bozdu ve yırtıp attı.”

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü, İran ile “barışçıl ve denetlenmiş bir nükleer anlaşma” yapılması çağrısında bulunarak, “(İran) nükleer silaha sahip olamaz” dedi. Beyaz Saray'a 20 Ocak'ta dönen Trump, salı günü Tahran'ın nükleer silah yapma kabiliyeti kazanmasını engellemek amacıyla “azami baskı” politikasını yeniden uygulamaya koyan bir kararname imzaladı.

İran nükleer programının yalnızca barışçıl amaçlar taşıdığı konusunda ısrar ediyor ve atom silahı geliştirme niyeti olduğunu reddediyor. Bu politikayı yeniden yürürlüğe koyan Washington, perşembe günü Çin'e yüz milyonlarca dolar değerinde İran petrolü satmakla suçlanan kurum ve kişilere mali yaptırım uygulayacağını açıkladı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi yaptığı açıklamada, “Yeni ABD hükümetinin İran'ın ekonomik ortaklarıyla meşru ticari faaliyetler yürütmesini engelleyerek İran ulusuna baskı yapma kararı yasadışı ve gayrimeşrudur” dedi ve bu hamlenin “haksız ve uluslararası kurallara aykırı” olduğunu belirtti.

İran'ın hava kuvvetleri komutanlarıyla bir araya gelen Hamaney, “Mesele doğru anlaşılmalı. Bu (ABD) hükümetle müzakere masasına oturursak sorunların çözüleceğini iddia etmemeliler” diyen Hamaney, ‘Amerika ile müzakere ederek hiçbir sorunun çözülmeyeceğini’ vurguladı.

İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da düzenlenen bir toplantıda İran Hava Kuvvetleri mensuplarına konuşma yapıyor, 7 Şubat 2025 (EPA)İran Lideri Ali Hamaney, Tahran'da düzenlenen bir toplantıda İran Hava Kuvvetleri mensuplarına konuşma yapıyor, 7 Şubat 2025 (EPA)

'Karşılıklılık'

Hamaney ABD'yi İran'a saldırması ya da tehditlerini gerçekleştirmesi halinde misilleme yapmakla tehdit etti. Hamaney şunları söyledi: “Eğer onlar bizi tehdit ederse, biz de onları tehdit ederiz. Eğer onlar sözlerini yerine getirirlerse, biz de kendi sözlerimizi yerine getiririz. Eğer onlar bizim güvenliğimize dokunurlarsa, biz de onların güvenliğine tereddüt etmeden dokunuruz.”

Trump'ın 2021'de sona eren ilk döneminde ABD, İran ile büyük güçler arasındaki nükleer anlaşmadan çekilmiş ve Trump Tahran üzerinde “maksimum baskı” politikası uygulayarak sert yaptırımları yeniden yürürlüğe koymuştu.

Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak bilinen ve 2015 yılında varılan anlaşma, Tahran'a yönelik yaptırımların hafifletilmesi karşılığında, İran'ın nükleer programına kısıtlamalar getiriyordu.

Tahran, Washington'un çekilmesinden bir yıl sonrasına kadar anlaşmaya bağlı kaldı, ancak daha sonra taahhütlerinden geri adım atmaya başladı. O zamandan beri anlaşmayı yeniden canlandırma çabaları sekteye uğradı.

Toplantı sırasında Hamaney halkın çektiği acıları kabul ederek şunları söyledi: “Elbette iç sorunlarımız var, kimse sorunların varlığını inkâr etmiyor. IRNA'ya göre Hamaney, “Halkın çoğu kesimi zorluklar ve yaşam sorunlarından muzdarip, ancak bu sorunları çözecek şey iç faktördür” dedi.