WHO Ukrayna'da sağlık hizmetlerine yönelik 700'den fazla saldırının olduğunu doğruladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

WHO Ukrayna'da sağlık hizmetlerine yönelik 700'den fazla saldırının olduğunu doğruladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Rusya-Ukrayna arasında 10 aydır süren savaşta Ukrayna'da sağlık hizmetlerine yönelik 700'den fazla saldırı gerçekleştirildiğini bildirdi.
WHO Ukrayna Temsilcisi Dr. Jarno Habicht, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında gazetecilere değerlendirmede bulundu.
Ağırlaşan kış şartları nedeniyle Ukrayna'da hastalık riskinin de arttığını belirten Habicht, bu durumun milyonların ruh sağlığını tehdit ettiği uyarısı yaptı.
Habicht, "24 Şubat'tan bu yana WHO, sağlık hizmetlerine yönelik tesisleri, malzemeleri, ulaşımı ve diğer araçları etkileyen, sağlık çalışanları ve hastaları yaralayan ya da öldüren 700'den fazla saldırıyı doğruladı. Bu durum, uluslararası hukukun açık ihlalidir. Sağlık, hiçbir zaman hedef olmamalı" ifadesini kullandı.
Rusya'nın, Ukrayna'da sivillerin yaşadığı yerleri bombaladığına ve enerji alanlarının hedef aldığına değinen Habicht, enerji alanında yaşanan kesintilerin, hastane ve sağlık hizmetleri noktasında büyük aksaklıklara neden olduğunu kaydetti.

WHO'dan Ukrayna'ya 2 bin tondan fazla medikal malzeme yardımı
"Su konusunda yaşanan eksiklik, hastanelerin insanlara temel sağlık hizmetleri veremeyeceği anlamına geliyor" diyen Habicht, devam eden savaş neticesinde soğuk algınlığı ve diğer hastalık türlerinde de artış yaşanacağını işaret etti.
Ukrayna ile Rusya arasında devam eden savaşın insanların ruhsal sağlığını da etkilediğini dile getiren Habicht, WHO'nun 10 milyona yakın Ukraynalının, anksiyete ve stresten daha ağır sebeplere kadar değişen sebepler nedeniyle zihinsel bozukluk yaşadığını söyledi.
Habicht, savaşın başladığı 24 Şubat'tan bu yana WHO'nun Ukrayna'ya 2 bin tondan fazla medikal malzeme tedarik ettiğini bildirdi.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.