2022’de Lübnan: Aramızdan ayrılan ve dünyaya açılan sanatçılar

Lübnanlı sanatçılar Mayas ve Elisa en ünlü yıldızları arasında

Mayas grubu, bir umut ışığı.
Mayas grubu, bir umut ışığı.
TT

2022’de Lübnan: Aramızdan ayrılan ve dünyaya açılan sanatçılar

Mayas grubu, bir umut ışığı.
Mayas grubu, bir umut ışığı.

Sanat haberleri, bunları en ince ayrıntısına kadar takip eden Lübnanlıların ilgisini çekiyor, bu yüzden şu ya da bu yıldıza üzülüyor, seviniyor, alkışlıyor, hayranlık duyuyor ya da sempati duyuyorlar. Herhangi bir eserle ilgili görüşlerini sosyal medyada paylaşmaları, işin başarılı ya da başarısız olduğunun ortaya çıkmasında etkili bir unsur.
Birçok sanatçının 2022 yılında olmaması, bu yılın sanatsal haberlerine gölge düşürdü. Ayrıca bu yıl, dünyada yeni sanatçılar doğdu.

George Al-Rassi ölümü hayranlarını şok etti
Elveda, George Al-Rassi ve birkaç ekran yıldızı

2022'de birçok sanatçı sanat sahnesinde bir boşluk bırakarak aramızdan ayrıldı. Belki de sanatçı George Al-Rassi'nin hayatına mal olan trafik kazası bu listede en geniş yer tutan olay olabilir. Geçtiğimiz ağustos ayında Lübnanlılar, Şam'da düzenlediği bir partiden dönerken arabasının beton bir bariyere çarpması sonucu hayatını kaybeden George Al-Rassi’nin haberiyle uyanmıştı.
Bu yıl hayatını kaybeden tek sanatçı George Al-Rassi değildi. Lübnan ve Arap sanat sahnesinde iz bırakan bazı deneyimli ekran yıldızları da aramızdan ayrıldı. Bu sanatçılar arasında; Sami Clark ve İhsan el-Munzer de yer alıyor. 2022 yılı aynı zamanda Şevki Matta, Pierre Şamun, Pierre Jamjian, Joseph Abud ve başka bazı sanatçıların da aramızdan ayrılmasına tanık oldu. Lübnan'ın yarım yüzyıldan fazla bir süredir şarkı söylediği gösteri tiyatrosunun en önemli yapımcılarından biri olan Romeo Lahud da bu yıl hayatını kaybetti.

Dina Hayek meme kanseri olduğunu duyurdu
Dina Hayek ve meme kanseri

Dina Hayek'in meme kanseri olduğunu açıklaması hayranlarını şok etti. Ekim ayında Hayek, hastalığa adanmış bir bilinçlendirme kampanyasına katıldığı sırada kansere yakalandığını söyledi. Hayek, yılda bir defa yerine 6 ayda bir muayene olmayı tavsiye etti. Hastalığının başkalarınınkinden daha kötü huylu olduğunu ve kimyasal seanslarla başladığı uzun bir tedavi gerektirdiğini anlattı.

Mayas grubu, bir umut ışığı
Şarku’l Avsat arşivine döndüğümüzde 2022 yılında, Lübnan'daki olayların çoğu karanlık bir tablo çizse de Lübnanlılar için umut ışığı oluşturan başka bir olay da yaşandı. Bu umut ışığı Mayas dans grubunun kurucusu Nedim Şerfan’dan geldi.
Grubun zaferi ve "American Got Talent" unvanını kazanması yıl boyunca Lübnanlılara pozitif enerji sağladı. Dünya, Mayas grubunun başarısıyla çalkalanırken, olay, yerel, Arap ve yabancı basında geniş yer buldu. Grup, 17.’si düzenlenen Amerikan programında birincilik ödülünü kazanarak eski Lübnan Devlet Başkanı Mişel Anv’dan altın Lübnan "Liyakat Madalyası" aldı.

Miryam Faris ve "Toko Taka" şarkısı
Lübnanlı sanatçıların başarısı, Al-Alamiye ile taçlandı

Al-Alamiya birkaç Lübnanlı yıldızı taçlandırdı; Bunların başında Miryam Faris geliyor. "Toko Taka" adlı şarkısı, Dünya Kupası resmi şarkılar tarihinde bir ilk olduğu için Faris, hayalini gerçekleştirmeyi başardı. Şarkı, iTunes'da bir numara oldu. Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA), Universal Arabic Music'in yapımcılığını üstlendiği Faris’in şarkısını Dünya Kupası arifesinde yayınlamıştı. Şarkının, Katar'daki 2022 FIFA Dünya Kupası için FIFA’nın resmi şarkısı olması istenmişti. Faris, şirket tarafından eserin yapımcısı olarak seçildikten sonra uluslararası şarkıcılar Maluma ve Nicky Minaj ile şarkıyı paylaştı.
Faris, bu yıl içinde "Tik Tok" sosyal medya uygulamasıyla başka türden bir uluslararası başarıya imza attı ve "National" adlı şarkısı, bu platformda sanatçının özel bir hesabının bulunmasa da burada 8,4 milyar kez izlendi. Geçen Mayıs ayında Faris, çok hızlı yayılan ve dünyayı dolaşan şarkısının melodisiyle bir dans yarışması başlattı ve şarkının farklı ülkelerdeki dinleyicilerinden her biri kendi tarzında meydan okudu. Sosyal medyada yayınlanan bu trend, Afrika, Hindistan, Amerika ve Avrupa'da olduğu gibi, meydan okuma Arap ülkelerini de işgal etti.
Dünyaya açılan sanatçılar arasında sinema alanından George Habbaz da vardı. Sanatçı, geçtiğimiz günlerde “Yunan” filminde başrolü oynaması için seçildiğini duyurdu.

Elisa, dünya çapında Twitter'daki en etkili sanatçılardan biri.
Elisa zirveye çıkıyor ve kayboluyor
Twitter platformundan uzaklaşma kararı aldığını açıkladığında içinde bulunduğumuz yılı kendince uğurlamak isteyen oyuncu Elissa, attığı kısa bir tweet ile şunları söyledi: “Bu dönem için (twitter)'dan bir süreliğine kaybolacağım. Çünkü özellikle sevgilimden gelen negatif enerji kabul edilemez.” Sonra sanat şirketi Watari ile olan sözleşmesinin feshedildiğini Twitter üzerinden duyurmak için tekrar döndü. Twitter'da en çok takip edilen Arap sanatçı olarak bilinen Elisa, Sad el-Mücerred ile düet yaptığı "Min Evvel Dakika" şarkısıyla 2022 yılı için YouTube'da en çok izlenen Arapça şarkılar listelerinde üst sıralara çıkmayı başardı. Şarkı, 312 milyon izlenme sınırını aştı.
Elissa, Brand Watch platformunun istatistiklerine göre 2020'den sonra ikinci kez Twitter'da dünyanın en etkili 50 kişisi arasında seçildi ve bu listedeki tek Arap oldu.

Stiletto, tartışmalar neden olup liderliği ele geçiriyor
“Şahid” platformunun yayınladığı dizi, 2022 yılının en çok izlenen dizileri arasında yer alıyor. Dizi, söz konusu platformda birinci sırada yer almak için Lübnan'da yayınladı. Dizinin başrollerini şu Lübnanlı ve Suriyeli ekran yıldızları oynadı: Dima Kandeleft, Karis Beşar, Kays, Şeyh Necip, Samir el-Mısri, Nada Ebu Ferhat, Rita Harb, Bedi Ebu şakra, Carlos Azar.



Hizbullah'ın askeri cephaneliği, Güney Lübnan'dan çekilmesiyle birlikte azalıyor

Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)
Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)
TT

Hizbullah'ın askeri cephaneliği, Güney Lübnan'dan çekilmesiyle birlikte azalıyor

Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)
Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında Hizbullah mensupları (Arşiv – AP)

Lübnan hükümetinin önümüzdeki salı günü ‘silahların devletin elinde toplanmasını’ onaylamak için yaptığı çağrı, uzmanların, Ekim 2023 ile Kasım 2024 arasında İsrail ile yaşanan savaşın yanı sıra İsrail'in sürekli saldırıları ve Güney Litani bölgesindeki Hizbullah tesislerinin yıkılması nedeniyle aşındığını söylediği Hizbullah’a ait askeri cephanelik hakkında sorular gündeme getirdi.

Lübnan hükümeti, Hizbullah'ın Litani Nehri'nin güneyindeki askeri mevzilerinin çoğundan çekildiğini, tesislerinin ve fırlatma merkezlerinin yüzde 90'ından fazlasının yoğun İsrail saldırılarına maruz kaldığını ve Lübnan ordusunun diğer tesisleri de yıktığını söylüyor. Bu arada Hizbullah, askeri yeteneklerini tanıtmaya ve gerektiğinde savaşı genişletme tehdidinde bulunmaya devam ediyor.

Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde duran Hizbullah mensupları (AP)Mayıs 2023'te Güney Lübnan'da düzenlenen bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde duran Hizbullah mensupları (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan askeri uzmanlar, bu söylemin arkasında ‘Hizbullah’ın muharebe yapısındaki derin boşlukların ortaya çıktığına’ inanıyor. Uzmanlar, ‘Hizbullah'ın lojistik avantajlarını kaybettiği ve stratejik derinliğinin zedelendiği, İsrail'in gözetleme kabiliyetlerinin ise eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığı’ konusunda hemfikir.

Saha gerilemesine rağmen Hizbullah, İsrail'in derinlerine ulaşabilecek orta ve uzun menzilli füzelere sahip olduğunu vurgulamaya devam ediyor. Ancak saha gelişmeleri ciddi şüpheler uyandırıyor: Bu cephanelik halen etkili mi? Hava kontrolünün sıkı olduğu bir ortamda kullanılabilir mi?

Açıkta bulunan ve etkisiz hale getirilebilen füzeler

Uzmanların değerlendirmesine göre, bu füzeler fiilen hizmet dışı kalmış durumda. Emekli Tuğgeneral Halil el-Halu, ‘Hizbullah’ın kışkırtıcı söyleminin operasyonel kapasitesindeki büyük gerilemeyi gösterdiğini’ düşünüyor. Şarku’l Avsat’a konuşan el-Halu, “Bu tür füzeler, zaman ayarlı ekipmanlar ve sabit veya yarı sabit platformlar gerektirir; bu da onları İsrail hava gözetleme sistemleri için kolay hedefler haline getirir” dedi.

İsrail teknolojisinin üstünlüğü

El-Halu sözlerini şöyle sürdürdü: “Güney Lübnan artık fırlatma için güvenli bir ortam değil ve Bekaa Vadisi’nin kuzeyi de hassas vuruşlar aldı. Dolayısıyla, bu silahın ciddi bir saldırı görevi yerine getiremeyeceği kesinleşmiştir. Bu füzelerin bir kısmı kalmış olsa bile, yoğun hava gözetimi altında çalıştırılması, anında tespit edilmeden veya önleyici bir saldırıya maruz kalmadan ateşlenmesi imkânsız.”

İsrail hava savunma sistemi, Ağustos 2024'te İsrail'in kuzeyinde Hizbullah'a ait bir insansız hava aracını (İHA) etkisiz hale getirdi. (AFP)İsrail hava savunma sistemi, Ağustos 2024'te İsrail'in kuzeyinde Hizbullah'a ait bir insansız hava aracını (İHA) etkisiz hale getirdi. (AFP)

‘Tel Aviv'in insansız hava araçları (İHA), uydular ve biyometrik sensörlere dayanan, görsel ve termal sinyalleri analiz edebilen yapay zekâ sistemleriyle desteklenen üstün bir gözetim ağı geliştirdiğini’ belirten el-Halu, “Bu ağ, herhangi bir füze hareketi, fırlatıcıların nakliyesi veya platformların donatılması gibi adımları riskli hale getiriyor” dedi.

El-Halu, “İsrail, Demir Kubbe ile birlikte lazerle önleme teknolojilerini kullanmaya başladı. Bu da Hizbullah'ın kalan füze kapasitesinin etkinliğini azaltıyor ve silahlarını caydırıcı olmaktan çok bir yük haline getiriyor” ifadelerini kullandı.

Suriye artık güvenli bir geçit değil

Emekli Tuğgeneral Nizar Abdulkadir, Hizbullah'ın askeri gerçekliğini inkâr ettiğini ve uzun menzilli füze fırlatma tehditlerinin sahadaki gerçekliği yansıtmadığını vurguladı.

Abdulkadir, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şunları söyledi: “Hizbullah’ın füzelerini fırlatmak için Litani'nin güneyinde konuşlanmasına gerek olmadığını düşünüyordum. Bekaa'ya yönelik İsrail saldırıları bu yeteneğin ciddi şekilde kısıtlı olduğunu kanıtladı. Artık füzelerini açığa çıkmadan veya hedef alınmadan fırlatma esnekliği kalmadı.”

İsrail ordusu, kasım ayında Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'a ait tanksavar füzeler de dahil olmak üzere pek çok mühimmat ele geçirdi. (AP)İsrail ordusu, kasım ayında Lübnan'ın güneyinde Hizbullah'a ait tanksavar füzeler de dahil olmak üzere pek çok mühimmat ele geçirdi. (AP)

Abdulkadir, “Suriye üzerinden kaçakçılık yolları felç oldu, kara geçişleri ve deniz limanları sıkı denetim altına alındı. Bu da füzelerin veya bunların üretim ekipmanlarının İsrail saldırılarına maruz kalmadan ülkeye sokulmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor” şeklinde konuştu.

Abdulkadir, Hizbullah'ın bugün ağır silahlarına sarılmasının ‘askeri yararından değil, siyasi sembolizminden kaynaklandığını’ düşünüyor ve “Cephaneliğin geri kalanı askeri amaçlarla kullanılmıyor, iç ve dış baskı aracı olarak kullanılıyor” diyor.

Cephanelikten geriye ne kaldı?

Birkaç gün önce İsrail Kuzey Komutanlığı'ndan gelen bir açıklama da dahil olmak üzere, birbiriyle kesişen askeri tahminler, füze cephaneliğinden geriye kalanların son savaşın patlak vermesinden önceki boyutunun yüzde 30'unu geçmediğini gösteriyor.

El-Halu, “Hizbullah artık herhangi bir saldırıyı püskürtmeyi amaçlayan yerel bir strateji kapsamında, önleyici saldırılar gerçekleştirmek yerine, hafif taşınabilir silahlar ve savunma zırhlarına karşı silahlar kullanıyor” dedi.

Caydırıcılıktan yük haline

Hizbullah’ın medyadaki söylemi değişmemiş olsa da güç dengeleri değişti. El-Halu ve Abdulkadir’e göre ‘on yıl önce Tel Aviv'i tehdit eden füze, bugün yapay zekanın merceği altında.’

Bu bağlamda el-Halu şu ifadeleri kullandı: “Hizbullah’ın Litani Nehri'nin güneyinden çekilme ve Lübnan'ın iç kesimlerinde askerî açıdan açık hale gelmesiyle birlikte saldırı başlatma kabiliyeti azaldı. Uzun menzilli füzeleri, artık bir enkaz gibidir. Ağır caydırıcı silahlara duyulan güven ise eskisi gibi bir güç kartı olmaktan çıkıp siyasi ve askeri bir yük haline geldi.”