2022'de Arap gazı ihracatı ne yönde gelişti?

Mısır’daki Zohr doğalgaz sahasında arama çalışmaları (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır’daki Zohr doğalgaz sahasında arama çalışmaları (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

2022'de Arap gazı ihracatı ne yönde gelişti?

Mısır’daki Zohr doğalgaz sahasında arama çalışmaları (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır’daki Zohr doğalgaz sahasında arama çalışmaları (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Rusya-Ukrayna savaşının yansımaları, küresel ve bölgesel düzeydeki gaz talebini artırdı. Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanların ifade ettiğine göre, birçok Arap ülkesinden gaz ihracatını rekor seviyelere iten nedenlerin başında Avrupa'nın enerji ihtiyacıyla Rus gaz ithalatındaki eksikliği telafi etme isteği geliyor. Ancak savaşın tek sebep olmadığına değinen uzmanlar, küresel piyasanın koronavirüs salgını ardından uluslararası ekonomide yaşanan toparlanmanın neticesinde doğalgaza olan talepte dikkat çekici bir artışa tanık olduğunu ifade ediyor. Bu taleplerin her sene artacağı öngörülüyor.
Arap Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OAPEC) raporuna göre, Arap ülkelerindeki sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatı, 2022 yılında dikkate değer bir büyüme kaydetti. Arap ülkelerinin sıvılaştırılmış gaz ihracatı bu yılın ilk dokuz ayında 2021'in aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 2 artış gösterdi. Yılın üçüncü çeyreğinin geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6,9'luk yıllık büyüme oranıyla rekor kırdığı kaydedildi. Bu artışı Katar, Umman Sultanlığı ve Mısır'ın artan ihracatına bağlayan OAPEC, Arap ülkelerinin bu yılın ilk dokuz ayında toplu olarak ihraç ettiği miktarın yaklaşık 84.4 milyon olduğuna dikkat çekti. 
Mısır Petrol Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, doğalgaz ihracatında rekora imza atan Mısır, geçtiğimiz yıl 7, bu yıl ise 8 ton doğalgaz ihraç etti. Yıl içinde ihraç edilen doğal gazın değeri, 2021'de kaydedilen yaklaşık 3,5 milyar dolara kıyasla yüzde 171 artışla yaklaşık 8,4 milyar doları buldu. Bu, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) fiyatlarındaki küresel artıştan kaynaklanıyor.
Umman’ın LNG ihracatı ise cari yılda 11 milyon tonu aştı. OAPEC, bu rakamın ülke tarihinde yeni bir rekor olduğuna değindi. Yılın ilk dokuz ayında 59,5 milyon tona ulaşan Katar'ın LNG ihracatı ise lider konumunu sürdürdü.
Enerji piyasası uzmanı ve Mısır Sıvılaştırılmış Gaz Yatırımcıları Derneği başkanı Dr. Muhammed Saadeddin, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:
“Rusya-Ukrayna savaşının yansımaları, Arap gazına olan talebi artırdı. Arap bölgesi Avrupa'ya en yakın bölgelerden biri. Bu nedenle Avrupa'nın Rus gaz ithalatındaki sıkıntıyı telafi etmek için bu topraklara başvurması mantıklıydı. Ancak tek sebep savaş değil, 2022’de küresel ekonomi koronavirüs salgını yansımalarının ardından somut bir toparlanmaya tanık oldu. Hava faktörlerindeki değişiklik, birçok ülkeyi gaz tüketimini artırmaya sevk etti. Böylece birçok gaz üreticisi, küresel arzın bolluğuna yardımcı olan sahalarının geliştirilmesi yönünde ilerledi.”
Anadolu Yakın Doğu Araştırmaları Merkezi'nde (AYAM) uluslararası ekonomi araştırmacısı ve enerji güvenliği konularında uzman olan Hasan eş-Şagil, Dr. Saadeddin’in ifadelerine katıldığını dile getirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Şagil şu ifadeleri kullandı:
“Rus-Ukrayna savaşı, Avrupa'yı mevcut alternatifleri aramaya sevk etti. En yakın konumda Arap ülkeleri vardı. Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Cezayir ve son zamanlarda Mısır'ın artan üretimi, Avustralya ve ABD gibi diğer ülkelerin ihracatına ek olarak Avrupa'nın gaz ihtiyacının bir kısmının karşılanmasına katkıda bulundu. Arap altyapısının coğrafi konumu ve gaz sıvılaştırmaya hazır olması, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ihtiyaçlarını karşılamak için Arap ihracatına güvenmesini sağladı. Ancak Avrupa'nın yıllık doğal gaz ihtiyacı 600 milyar metreküpe ulaşıyor. Dolayısıyla Arap ülkeleri tek başına Avrupa'nın ihtiyacını karşılayabilecek gibi görünmüyor.
Gelecek yıl Arap doğalgazına yönelik küresel talebin dikkat çekici bir şekilde artacağını vurgulayan Dr. Saadeddin, “Avrupa, ulaşım maliyetlerini düşürmek için ihtiyaçlarını yakın ülkeler aracılığıyla sağlamaya çalışacak. Bu nedenle Mısır, Cezayir ve Nijerya gibi ülkelere, ardından Katar ve Körfez ülkelerine öncelik verilecek” ifadelerini kullanıyor.
Şagil ise “Arap gazına olan talep gelecek yıllarda yüksek oranlarda seyredecek. Sıvılaştırma istasyonlarının kurulması yönündeki Avrupa hazırlıkları birkaç yıl alacak. Katar, BAE ve Mısır gibi ülkeler, alanlarını etkili bir şekilde geliştirmenin yollarını arıyor. Uzun vadeli sözleşmelerin yapılmasını teşvik eden, sürdürülebilir üretimi sağlayan şey de bu. Almanya'nın Katar gazını 15 yıllık bir süre için ithal etmek amacıyla imzaladığı sözleşme, 2025 yılına kadar Mısır'ın Avrupa'ya önemli bir gaz ihracatçısı olarak girmesi gibi” ifadelerini kullanıyor.



Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Elektronik savaş riski, havacılık sektörünü endişelendiriyor

Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)
Pilotlar, manuel navigasyon eğitimi alsa bile sahte GPS sinyalleri uçuş sırasında panik yaratabiliyor (Unsplash)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), elektronik savaş riskinin havacılık sektörünü endişelendirdiğini yazıyor. 

Haberde, "GPS sahteciliğinin" dünya çapında her gün yapılan yüzlerce uçuşta, pilotlar ve yolcular için yeni riskler oluşturduğuna işaret ediliyor. 

Pilotlar ve havacılık sektörü yetkilileri, Rusya-Ukrayna cephe hattı ve Ortadoğu'daki aktif çatışma bölgelerinden yayılan sahte GPS sinyallerinin, kokpitlerdeki navigasyon ve güvenlik sistemlerinde bazen birkaç dakika bazen de tüm uçuş boyunca arızaya yol açtığını belirtiyor. 

Bu sinyaller, pilotların kokpitte kullandığı saatlerin sıfırlanmasına, navigasyon cihazlarının yanlış alarm vermesine ve uçuş yönlendirmelerinde hata yapılmasına neden olabiliyor.

Pilotlar ve havacılık uzmanları, saldırıların yaklaşık bir yıl önce başladığını belirtiyor. Zürih Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin SkAI Data Services'la ortak analizine göre, sahte GPS sinyalleri nedeniyle olumsuz etkilenen günlük uçuş sayısı şubatta birkaç düzineyken, ağustosta 1100'ün üstüne çıktı.

Teksas Austin Üniversitesi'nden Todd Humphreys de sahte GPS sinyallerinin sayısının son 6 ayda arttığını söylüyor. Akademisyen, özellikle bu saldırıların Rusya, Ukrayna ve İsrail'deki elektronik savaş vericilerinden geldiğine işaret ediyor. 

Federal Havacılık İdaresi (FAA), ABD'de herhangi bir sahte GPS olayı yaşanmadığını bildiriyor. Fakat uzmanlar, Ekim 2022'de Dallas Fort Worth Uluslararası Havalimanı'ndaki hava trafiğinin aksamasında sahte GPS verilerinin rol oynamış olabileceğini düşünüyor. 

Kimliğinin açıklanmamasını isteyen bir FAA yetkilisi, bazı uçakların rotadan çıktığını ve pilotların iki gün boyunca piste iniş için elektronik navigasyon cihazlarını kullanamadığını belirtiyor. FAA ise kasıtlı müdahale olduğuna dair bir kanıt bulunmadığını, olayın nedenini anlamak için incelemelerin sürdüğünü açıklamıştı. 

Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA) Genel Müdürü Florian Guillermet, sahte GPS sinyallerinin Avrupa'daki bazı havacılık faaliyetlerini aksattığını fakat şimdiye dek ciddi bir tehlike yaşanmadığını söylüyor. Guillermet, risk yaratan durumların her geçen gün arttığına da dikkat çekiyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Inside GNSS