Mısır’da müzikal tiyatrolar yılbaşının favorisi

Müzikal tiyatro, Mısır'daki yılbaşı sezonu performanslarında başı çekiyor

‘Sosyal Medya Kullanması Yasaklanan Kız’ oyununun posteri
‘Sosyal Medya Kullanması Yasaklanan Kız’ oyununun posteri
TT

Mısır’da müzikal tiyatrolar yılbaşının favorisi

‘Sosyal Medya Kullanması Yasaklanan Kız’ oyununun posteri
‘Sosyal Medya Kullanması Yasaklanan Kız’ oyununun posteri

Müzikal tiyatro, Mısır'daki yılbaşı sezonunun performanslarında önde geliyor ve 5 performansla özel sektör tiyatrosunun dikkat çekici bir şekilde canlanmasını sağlıyor.
‘My Fair Lady’ adlı oyun, Suudi Arabistan'daki Riyad sezonunda son performansının ardından Mısır'da sergileniyor ve sanatçı Ahmed es-Saka, ‘Keda OK’ adlı tiyatro gösterisini sunmasından bu yana yaklaşık 19 yıl aradan sonra sahneye geri dönüyor. Oyunun başrollerini Reem Mustafa, Alaa Mursi, Leyla İz el-Arab paylaşıyor. Yapımcılığını ise Eymen Behcet Kamer üstleniyor.
Sanatçı Yahya el-Fahrani, aralarında İyad Nassar, Karmen Süleyman, Muhammed El-Şernobi ve Sema İbrahim'in de bulunduğu Bayram el-Tunisi'nin yazdığı Mahmud eş-Şerif'in bestelediği ‘Hawi fil gerab ya Yama’ adlı oyununun yeni sezonunu sunuluyor.  Oyun, Mecidi el-Havari tarafından ise yönetiliyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Mısırlı sanatçı Karmen Süleyman tiyatro oyunculuğunun zorluğuna rağmen oyunculuk kurallarını ondan öğrendiğine işaret ederek, teklifi en başından kabul etme hevesinin nedeninin sanatçı Yahya el-Fahrani olduğunu söylüyor.
Sanatçı Sümeyye el-Haşab, Ahmed el-İbyari tarafından yazılan ve Tarık el-İbyari tarafından geçen yüzyılın 40’lı yıllarının müzikal performanslarıyla yönetilen ‘Casino Badia’ adlı şovuyla aynı sezona katılacak.

Casino Badia oyununun afişi
Haşab, Şarku’l Avsat’a yaptığı önceki açıklamalarında, karakterin daha önce sunulma şekliyle pek ilgilenmediğini, her sanatçının farklı bir vizyonunun olduğunu belirtmişti.
Sanatçı Daniya Samir Ganim, gösterisinin başlangıcından bu yana izleyicilerden ve eleştirmenlerden başarı ve övgü aldıktan sonra yılbaşı sezonunda ‘Anstona’ adlı tiyatro gösterisi aracılığıyla ilk tiyatro deneyimlerini sunmaya devam ediyor ve aralarında Beyumi Fuad, Sami Magaviri ve Kerim Afifi'nin de bulunduğu bir dizi komedi yıldızı yer alıyor.
Sanatçı Muhammed Subhi, Mustafa Şuheyb'in yönettiği ve bestelediği, başrolünde Vefa Sadık'in yer aldığı ‘Sonbol City’ ve ‘Sosyal Medya Kullanması Yasaklanan Kız’ oyununu bir dizi hayranına sunuyor.
Sanat eleştirmeni Kemal El-Kadı, özel tiyatronun toparlanmasıyla ilgili olarak Şarku’l Avsat’a şunları söylüyor, “Durumun gerçeği, Mısır Tiyatrosunun genel olarak gerçek bir krizden geçtiğini, özellikle de hala rutine ve düzenlemelere bağlı kalan ve yavaş yavaş izleyicisini kaybeden kamu sektörü tiyatrosunun gerçek bir krizden geçtiğini doğruluyor. Bu ise, varoluş ve mükemmellik denkleminin lehine çözülmesini sağlayan şeydi. Sonunda tiyatro yaratıcılığı, gölündeki durgun suyu harekete geçirerek, Devlet Tiyatrosu'nun tüm sektörlerindeki performanslarında yaşanan kayıpları telafi edecek. Ve bu şüphesiz çok önemlidir” diyerek, yeni tiyatro deneylerinin şu anda yararlı ve önemli olduğunu belirtti.
Kadı, “Özel sektörün üretim, etkileşim ve kar elde etme hakkı var.  Bunların hepsi Mısır Tiyatro hareketinin yararına olacak. Sonuçta eserleri olumlu veya olumsuz olarak değerlendirmekle görevli bir hareket var. İhtiyaç duyulan şey de bu. Ancak Devlet Tiyatrosu çok geç olmadan kendini kurtarmalı” diye ekledi.



‘Pasif işitsel maruz kalma’ beyni geliştiriyor

‘Pasif işitsel maruz kalma’ beyni geliştiriyor
TT

‘Pasif işitsel maruz kalma’ beyni geliştiriyor

‘Pasif işitsel maruz kalma’ beyni geliştiriyor

Müziğin ve konuşmanın çocukların öğrenme yetenekleri üzerindeki olumlu etkisi bilim tarafından geniş çapta kabul edilmektedir ancak yakın zamanda, bir çocuğun çevresinden gelen belirli işitsel sinyallerin, gelişmekte olan genç beynindeki dil işleme ağlarının oluşumunda karmaşık bir rol oynadığını doğrulayan kanıtlar ortaya çıktı.

İşitsel sinyallere maruz kalma

Erken dönem beyin plastisitesi ve çocukların bilişsel ve dil gelişimi konusunda uzmanlaşan ünlü araştırmacı April Benasich, çığır açan yeni bir keşfe ışık tuttu. 6 haftalık bir deneyde, bir grup bebek kısa, sözel olmayan sesler ile bir dizi pasif işitsel içeriğe maruz bırakıldı.

Katılımcı bebekler işitsel parçaları tanımlama ve ayırt etmede yüksek oranda doğruluk gösterdi. 12 ve 18 aylıkken pasif işitsel maruziyete maruz kalmayanlara kıyasla daha yüksek dil puanlarına sahip oldukları görüldü.

Şarku’l Avsat’ın Cerebral Cortex dergisinde yayınlanan çalışmadan aktardığına göre çalışmanın sonuçları önemli bir bilimsel gelişme zira sözel olmayan seslere pasif maruz kalmanın değiştirici gücünü ortaya koydu. Birkaç milisaniye içinde meydana gelen küçük ses değişiklikleriyle karakterize edilen bu işitsel uyaranlar, bebekleri dilin varlığı konusunda uyaran sinyallere benziyor ve dilin etkili bir şekilde işlenmesi için gerekli sinir bağlantılarının güçlendirilmesinde önemli bir rol oynuyor.

Benassich’in laboratuvarındaki araştırmacılar tarafından yürütülen önceki çalışmalar, etkileşimli işitsel ipuçlarının temel beyin ağları üzerindeki değiştirici etkisini olduğunu ve bunun da zamanla bebeklerde odaklanma ve dil sonuçlarının iyileşmesine yol açtığı ortaya çıkardı.

Dilsel uyaran

Ancak asıl soru hala varlığını sürdürüyor. Benzer işitsel uyaranlara pasif olarak maruz kalmak dil ağlarında benzer etkiler yaratabilir mi? Yeni çalışma, dil işleme yetenekleri ve gelecekteki dil gelişimi üzerindeki önemli etkisini doğrulayan önemli sonuçlara ulaştı.

Sonuçlar, pasif işitsel maruz kalma yoluyla bile erken gelişim yıllarında hızlı işitsel işlem yeteneklerinin geliştirilmesinin, daha sonraki dil yeterliliği üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabileceğini gösterdi.

Rutgers-Newark Moleküler ve Davranışsal Sinirbilim Merkezi’nde seçkin Sinirbilim Profesörü April Benasich “Gelişen dil ağlarını pasif olarak etkileme yeteneği ileriye doğru atılmış çok önemli bir adımdır. Pasif yol, optimal ağları teşvik etmek için daha basit ve daha ucuz bir alternatif sunarak ebeveynlere, evde tipik gelişimi destekleme fırsatı sunmanın yanı sıra, dil gelişiminde sıkıntılarla yüzleşen bebeklere klinikte veya pediatri merkezlerinde erişilebilir bir müdahale yapılmasına olanak sağlar” dedi.

Benasich’in önceki araştırmalarında, hızlı işitsel işlemleme yeteneği ölçümlerinin, en yüksek dil gecikmesi ve bozukluğu riski altındaki bebekleri tespit etmek için kullanılabileceğini ve bu duruma karşı müdahale etme ve sonuçlarını hafifletme fırsatı sağladığı sonucuna ulaşıldı.

Uzman araştırmacı “Bebeğin beyninin analiz etmesi gereken karmaşık ses farklılıkları, dil gelişimi için çok önemlidir. Beyinleri, gelen ilgili çevresel sesleri analiz edecek şekilde programlanmıştır. Eğer bu seslerin hepsi aynı frekansta ve aynı yoğunluktaysa beyin gerekli farklılıklara karşı duyarsızlaşabilir ve böylece güçlü dil ağlarının oluşumunu engelleyebilir” ifadelerini sözlerine ekledi.