Dev aynalarıyla büyüleyici tarihin güzelliğini yansıtan tiyatrosunda el-Ulâ Dağları ve altın sarısı çölün ortasında soğuk bir gecede, ünlü Arap sanatçı Muhammed Abduh ve hayranlarının katıldığı, sıcaklığın, müziğin ve özgün melodinin bulunduğu, unutulmayacak olağanüstü bir akşam yaşandı.
Ses sanatçısı Muhammed Abduh, her zamanki görünümüyle, yaklaşık dört yıl önce açılışını yaptığı Maraya Tiyatrosu'nda, tatlı sesi, güçlü duyguları ve onu duyan herkesin hissettiği ince duygularıyla bugün yeniden tarih yazmak için sahneye çıktı.
Yağmur şarkısının ilk dörtlüğü;
“Şafakta gözleriniz
Palmiye ağaçlarıyla
Veya ayın çok uzakta olduğu
İki balkonla kaplıdır”
orada bulunanlara, Dadan ve Nebatilerin tanık oldukları ve hikayelerini bize anlatmak için yaşadıkları uzun palmiye ağaçları, berrak gökyüzü ve dağları olan el-Ulâ'da olduklarını hatırlatmak için sahnede söylediği ilk şarkı oldu.
Abduh, büyüklerin onu hatırladığı, gençlerin kendisiyle büyüdüğü ve hep birlikte ezberledikleri, tekrarladıkları ölümsüz şarkılarıyla yaşattığı, kuşaktan kuşağa geçen sesiyle seyirciyi ısıtmak için konserini “bir öfke közü” ile tamamladı.
Sanatçı Muhammed Abduh’un Al-Ula'daki konserinden bir kesit
Şarku’l Avsat muhabirinin aktardığına göre Arap sanatçı, udun tellerini usulca çalıp “Ya Gaibe” şarkısını söylemeye başladı ve kayıp sevgiliye seslendi. Sanatçı bu şarkıyla, aşıkların ruhlarına dokunur ve onlarla birlikte sahnenin üzerinde ezgileriyle dans eden, aşk içinde dolaşan, nostalji ve aşk yağdıran, sanatının, sesinin ve duygularının sevenlerin kalbini sulayan bulutların arasında uçar.
Abduh daha sonra “acı ve yaralama” ile “sevgilim en doğru yalan” arasında, farklı, kendine özgü bir duygu ve karışık duygularla seslendirdiği “Rüzgar Gibi” ile seyirciyi, onları sarsan bir sesle eğlendirdi. Sanatçı bu performansıyla orada bulunanları teselli etti ve onları kucakladı.
Abduh, kulakları ve gönülleri eğlendirmek ve duyguları alevlendirmek için başyapıtı “Savtuki Yunadiyeni (Sesin Beni Çağırıyor)”u gözyaşları içinde seslendirdi ve ardından sevenlerinin sıcacık kucaklaşması için “Yevmun Ekbelt (Geldiğim Gün)”ü söyledi. Sanatçı, konserini ünlü vatansever şarkısı "Fevka hamussehb (Mühim gökyüzü üstünde)" ile bitirdi.