Lula görevine açlıkla mücadele, ormansızlaşmayı önleme ve silah satışını kısıtlama kararnamelerini imzalayarak başladı

Brezilya’nın yeni Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve Başkan Yardımcısı Geraldo Alckmin eşleriyle (AFP)
Brezilya’nın yeni Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve Başkan Yardımcısı Geraldo Alckmin eşleriyle (AFP)
TT

Lula görevine açlıkla mücadele, ormansızlaşmayı önleme ve silah satışını kısıtlama kararnamelerini imzalayarak başladı

Brezilya’nın yeni Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve Başkan Yardımcısı Geraldo Alckmin eşleriyle (AFP)
Brezilya’nın yeni Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve Başkan Yardımcısı Geraldo Alckmin eşleriyle (AFP)

Brezilya’nın yeni Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, seçim vaatlerini uygulamaya başlamak için yemin töreninden bir sonraki günü beklemedi.
Bunun yerine töreninin hemen ardından ofisine gitti ve açlıkla mücadele, ormansızlaşmayı önleme ve bireysel silah satışını kısıtlama kararnamelerini imzaladı.
2003 ve ardından 2005’te olmak üzere ülkeyi iki kez yöneten Lula da Silva başkanlık yemini ederken, “Aşk nefreti yendi. Yaşasın Brezilya!” dedi.
Gençliğinde limanda ayakkabı boyacısı ve hamal olarak çalışan Lula ve Yardımcısı Geraldo Alckmin eşleriyle birlikte üstü açık bir Rolls-Royce ile Başkanlık Sarayı meydanına geldi.
Üçüncü dönemini, temel ihtiyaçlarını karşılamak için devlete ihtiyaç duyan yoksullara adayacağını söyleyen Lula da Silva, Brezilya’yı etkileyen ‘sosyal eşitsizliklere karşı amansız bir savaş’ açacağına söz verdi.
Nüfusun yüzde 5’inin, ülke servetinin yüzde 95’ine sahip olduğuna dikkat çeken Lula da Silva, göreve başlama konuşmasında 3 ana fikri vurguladı.
Lula da Silva, kendisine oy versin veya vermesin, tüm Brezilyalılar adına görev yapacağını, yoksul ve zayıflara özel ilgi göstereceğini ve seçimlerinde elde ettiği zaferin ne kendisi, ne de İşçi Partisi için kişisel bir başarı olmadığını, bunun daha ziyade eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’dan Brezilya’yı kurtarmak için güçlerini birleştiren eski muhaliflerini içeren geniş cephenin başarısı olduğunu vurguladı.
20 yıl önce birinci dönemi için yemin ederken yaptığı konuşmada, hayattaki görevinin tüm Brezilyalılar için günde üç öğün yemek sağlamak olduğunu söylediğini hatırlatan Lula da Silva, “Bir zamanlar üstesinden geldiğimiz, ancak şu anda artan sefalet ve açlık karşısında bugün bu taahhüdü tekrarlamak zorunda olmam, son yıllardaki yıkımın en ciddi belirtisidir” dedi.
Son istatistiklere göre Brezilya nüfusunun yüzde 33’ü açlık, 100 milyonu da yoksulluk çekiyor.

Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva (AFP)

Ülkenin yeni devlet başkanı, yemin törenindeki konuşmasında görev süresinin ana hatlarını on tema etrafında şu ifadelerle özetledi;
-Bütün Brezilyalılarla ilgileneceğime, açlığın kökünü kazıyacağıma ve yoksulların et dükkanlarının önünde sıraya girerek açlıklarını gidermek için kemik istediği kuyruklara son vereceğime söz veriyorum. Bırakacağımız miras, Brezilya için inşa etmek istediğimiz geleceği yansıtan bir ayna olacak.
-Bireysel silah ve mühimmat alımını kolaylaştıran ve birçok aileye telafisi olmayan zararlar veren kararnamelerin iptalini kararlaştırdık. Brezilya halkın elinde silah olmasını istemiyor. Ülkenin bunun yerine güvenliğe, okullara, kitaplara ve kültüre ihtiyacı var.
-Toplumsal eşitsizliklere karşı tüm gücümüzle mücadele edeceğiz ve bunun için tüm toplumsal kesimlerin katılacağı geniş bir cephe oluşturacağız. Bu birlik ve yeniden yapılanma zamanıdır ve herkesi daha demokratik ve adil bir Brezilya için bu arayışa katılmaya davet ediyorum.
-Bu seçimlerin en büyük galibi demokrasidir ve bugün halkın özgürlüğüne yönelik en şiddetli tehditlerle, seçmeni yanıltmaya yönelik en nefret dolu nefret kampanyasıyla karşı karşıyayız. Zorbalık çağı sona erdi ve demokrasi çağı sonsuza dek geldi.
-Başka hiçbir ülke, küresel bir çevresel süper güç olma konusunda Brezilya kadar yetenekli değil. Sıfır sera gazı emisyonuna ulaşana ve Amazon ormanlarının erozyonuna son verene kadar temiz enerjiye geçişe hemen başlayacağız.
-Seçmenler daha önce hiç bu kadar sahte haber ve bilgilerle yanıltılmamıştı. İfade özgürlüğünü savunacağız ve güvenilir bilgilere erişime olanak sağlayan araçları ve denetimleri oluşturacağız.
- Ailelere yardım etmek ve milyonları yoksulluk ve açlıktan kurtarmak için kapsamlı bir program başlatmaya karar verdik.
-Girişimcilik özgürlüğünü ve sosyal korumayı garanti altına alan mevzuat geliştirmek için hükümet, sendikalar ve işverenler arasında üçlü bir diyalog kuracağız.
-Eğitim bütçesini iki katına çıkaracağız, üniversitelere ve meslek okullarına yatırımı artıracağız, interneti yaygınlaştıracağız, kreş ve zorunlu eğitimi güçlendireceğiz.
Ancak, muhalefetin Temsilciler Meclisi’ndeki çoğunluğu ve birçok yerel yönetim üzerindeki kontrolü ışığında bu vaatlerin yerine getirilmesi kolay olmayacak.
Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun yabancı liderlerle yakınlığı, eski ABD Başkanı Donald Trump ile sınırlı olduğu dört yılın ardından Brezilya’nın uluslararası arenada oynadığı rolü geri getirmenin zorluğu da var.
Brezilya ihracatının neredeyse üçte birinin Çin’e gitmesi nedeniyle, ABD’nin Birleşmiş Milletler’de Çin’e karşı bir kampanya yürütmesinin ardından, başkanlık seçimlerini kazandığında ABD Başkanı Joe Biden’ı tebrik eden son lider Bolsonaro oldu.
Pekin, görev süresinin ilk üç ayında Çin’i ziyaret edeceğine söz veren Lula’nın göreve başlama törenine katılmak üzere Devlet Başkanı Yardımcısı Vang Çişan başkanlığındaki üst düzey bir heyeti gönderdi.
ABD ise, yemin törenine İçişleri Bakanı Deb Haaland başkanlığındaki bir heyeti göndermekle yetindi.



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.