Libyalılar, Dibeybe hükümetinin performansını ve başarılarını nasıl görüyorlar?

Dibeybe hükümetinin performansının ‘beklentilerin altında olduğunu’ savunanlar da var, ‘harcama konusunda ileriye gittiğini’ söyleyenler de.

UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe. (UBH)
UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe. (UBH)
TT

Libyalılar, Dibeybe hükümetinin performansını ve başarılarını nasıl görüyorlar?

UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe. (UBH)
UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe. (UBH)

Libya’da geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe, Libya halkının yeni yılını kutlarken, hükümetinin geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği projelere dikkat ekti. Dibeybe, ödenekler ve çeşitli sektörlere maaş ve hibe ödemeleri gibi ‘vatandaşın yaşam standardının yükseltilmesiyle ilgili alınan bir takım kararların’ altını çizdi.
Buna karşın Libyalıların büyük çoğunluğu, geçtiğimiz yıl boyunca elektrik kesintileri, likidite eksikliği ve sağlık hizmetlerindeki aksamalar gibi birçok büyük krizle birlikte süregelen sıkıntılar olduğunu vurgulayarak bu başarıların ne kadar yararlı olduğu ve hayat şartlarının iyileştirilmesine ne ölçüde katkı sağladığı konusundaki şüphelerini dile getirdiler.
Libya Ulusal Kongre Partisi lideri Esad Muhsizn Zehiv, UBH’nin ‘halka yansımaları sınırlı olan başarıları’ hakkında açıklamalarda bulundu. Bu başarıların yansımalarının sınırlı olmasının nedeninin sadece vatandaşların kriz nedeniyle tekrar tekrar sıkıntılar yaşamasından değil, aynı zamanda bu başarıların rastgele olmasından ve yüksek maliyetlerinden kaynaklandığını söyledi.
Zehiv, Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmede bulundu:
“Libyalılar, başkent Trablus’un semtlerinden birinde bir caddenin genişletilmesinden ya da bir yolun asfaltlanmasından büyük bir mutluluk duymaktan vazgeçmeyecekler. Çünkü özellikle kırsal bölgelerde çok sayıda hastane ve okul inşa ederken hizmet düzeyinin artırılmasının yanı sıra büyük krizlere, güneydeki şehirlerdeki yakıt kıtlığına ve Batı Dağları'ndaki su kıtlığına çare bulunmasını da sabırsızlıkla bekliyorlar.”
Vatandaşların UBH’nin başarılarını beklentilerinin altında ve ihtiyaçlarından uzak olduğu için hissetmediğini savunan Zehiv, özellikle kalkınma alanında yapılan harcamalardaki artış ve sonuncusu Arap sanatçıların Bağımsızlık Günü töreninde sahne almaları gibi düzenlediği bazı etkinliklere yapılan abartılı harcamalara dikkat çekti. Hükümetin harcamaları doğru yönde yaptığı şeklinde ki açıklamalarının Libyalılar arasında şüphe uyandırdığını söyledi.
Komşu ülkelerdeki hastanelerin ‘hükümetin tedavi masraflarını ödememesi nedeniyle Libyalı onkoloji hastalarına hizmet vermeyi durdurduğuna’ dikkat çeken Zehiv, bunların vatandaşlar için sıradan haklar olmadığını, dikkate alınması gereken büyük bir başarı olarak hükümetin harcamaları ele almasına, çalışanlara maaşların ödenmesine ve aileler ve çocuklar için ayrılan ödeneklerin yapılmasına ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Teknokrat Libya Partisi Başkanı Dr. Eşref Bilha da resmi açıklamaların halk arasında heyecan yaratmamasının nedenini, daha iyi bir yaşam arayışıyla 2011 yılında Şubat Devrimi'ni gerçekleştiren Libya halkının ülkedeki istikrarsızlık, güvensizlik ve sağlık gibi önemli sektörlerdeki hizmet eksikliği nedeniyle tekrar eden hayal kırıklıklarına bağladı. Ardı ardına göreve gelen hükümetlerin, maaşları düzenli ödememelerinin yanı sıra bu tür hizmetlerin asgari düzeyde sağlamakla yetindiğine işaret eden Dr. Bilha, halkın beklentilerini karşılamayan küçük projelerden bahsedildiğini vurguladı.
Ülkenin içinde bulunduğu durumun değişmesi için Libyalılarla bağların yeniden kurulması ve çeşitli hükümetlerin projeleriyle etkileşimleri, sahnenin ön saflarında yer alan isimlerin ve liderlerin inandırıcı ve harika hizmetler sunma yeteneklerine bağlı belirten Teknokrat Libya Partisi Başkanı, halkın müreffeh, demokratik bir ülke inşa etme isteğini vurguladı. Ancak bunu, belirli vasıflara sahip kişilerin karşılayabileceğinin altını çizdi.
Diğer yandan Libyalı siyasi analist Ahmed el-Mehdevi, Libyalıların temel gıda maddelerinin yüksek fiyatları nedeniyle çektikleri sıkıntıya ve onların ve çocuklarının gücünü korumak için verdikleri günlük mücadeleye dikkati çekerek bu durumun herkesin sorumluluğunun ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü projeleri hayata geçiren UBH’nin çabalarını övmelerine izin vermediğini kaydetti.
Mehdevi, Şarku’l Avsat’a şu açıklamalarda bulundu:
 “Fiyatlardaki artışın kontrol altına alınamaması nedeniyle vatandaşlar bunun sorumluluğun büyük bir kısmını devlete yüklüyor. Devletin açıkladığı bazı kararları, yaşam koşullarını iyileştirmeye katkıda bulunmadığından karşılık bulmuyor.”
Hükümetin, birleşik maaş skalasından ve maaş artışına nasıl katkıda bulunduğu konusunda açıklamalarda bulunan Mehdevi, ancak fiyat artışının, özellikle piyasalarda kontrol mekanizmalarının yokluğunda, maaşlara yapılan zamları erittiğini söyledi. Mehdevi bunun yanında UBH’nin, doğrudan projelerle ilgilenmesi nedeniyle sık sık yapılan yolsuzluk uyarılarını göz ardı ettiğini de sözlerine ekledi.
Türk siyasi analist ve yazar Dr. Muhannad Hafızoğlu, Libyalıların, ülkedeki siyasi çıkmaz ve taraflar arasında devam eden rekabetin yanı sıra Batılı ve bölge ülkelerinin çıkar ve özellikle Libya seçimlerinin yapılması krizini çözmenin yollarına ilişkin vizyon çatışmaları gölgesinde kendilerine sunulan her türlü başarıyı değerlendirmekten uzak olduklarını söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan Dr. Hafızoğlu’nun değerlendirmesi şöyle oldu:
“Libyalılar, seçimler yapılmadan mevcut hükümet ve devlet kurumları arasındaki bölünmeyi çözmenin mümkün olmadığının farkındalar. Dolayısıyla seçimler yapılmadan büyük krizlerin ele alınması ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi mümkün değil.”
Dr. Hafızoğlu ayrıca Libya’nın eski istihbarat görevlisi Ebu Acile Mesud'un ABD'ye teslim edilmesinin ve geçtiğimiz ağustos ayının sonlarında başkentte meydana gelen çatışmaların, Libyalıların büyük bir kesiminin hükümetin performansına ilişkin görüşlerini olumsuz etkilemiş olabileceğinin de altını çizdi.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.