İrlanda ve Fransa’dan çifte vatandaşlığa sahip İranlı Phelan’ın serbest bırakılması için ortak adım

Devrim Muhafızları, İrlanda ve Fransa vatandaşlığına sahip olan Bernard Phelanadamı’yı güvenlik servislerinin fotoğraflarını çekmekle suçluyor.

İrlanda ve Fransa’dan çifte vatandaşlığa sahip İranlı Phelan’ın serbest bırakılması için ortak adım
TT

İrlanda ve Fransa’dan çifte vatandaşlığa sahip İranlı Phelan’ın serbest bırakılması için ortak adım

İrlanda ve Fransa’dan çifte vatandaşlığa sahip İranlı Phelan’ın serbest bırakılması için ortak adım

İrlanda Dışişleri Bakanlığı’nın dün yaptığı açıklamaya göre Dublin’deki yetkililer, ekim ayından bu yana İran’da tutuklu olan İrlanda-Fransa çifte vatandaşı Bernard Phelan’ın serbest bırakılmasını sağlamak için Fransa ile iş birliği içinde çalışıyor. Paris merkezli bir turizm danışmanı olan Phelan, rejim karşıtı propaganda yaymak ve güvenlik güçlerinin fotoğraflarını çekmek de dahil olmak üzere çeşitli suçlamalarla İran’ın Meşhed şehrindeki Vekil Abad Hapishanesi’nde tutuklu bulunuyor.
Phelan, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmiyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, AFP’ye şu açıklamada bulundu:
“Dışişleri Bakanlığı olayın farkında ve başından bu yana Fransa ile iş birliği içinde konsolosluk yardımı sağlıyor. Dava doğrudan İranlı yetkililerle de gündeme getirildi.”
İrlanda’nın güneyindeki Tipperary Kontluğu’nda yer alan Clonmel’den olan 64 yaşındaki Phelan, İran hükümetine karşı son protestoların ardından Meşhed’de seyahat ederken tutuklandı. Irish Times’a göre Phelan yılın başında açlık grevine başladı. Ailesi, kalp rahatsızlıkları olan Phelan’ın sağlığından endişe duyduğunu zira açlık grevinin yanı sıra ilaçları içmeyi de bıraktığını bildirdi.    
Kız kardeşi Caroline Masse-Phelan, kardeşinin Vekil Abad Hapishanesi’nde başta sıkışıklık ve soğuk olmak üzere maruz kaldığı sıkıntılı koşullara dikkat çekti. Caroline, kardeşinin Paris ile Tahran arasındaki siyasi bir anlaşmazlık nedeniyle tutuklandığını  ve ‘yanlış zamanda yanlış yerde’ olduğunu savundu.
Phelan, aktivistler tarafından ‘herhangi bir suçtan masum rehineler’ olarak tanımlanan ve Devrim Muhafızları’nın emriyle dış güçlere karşı koz olarak kullanmak üzere tutuklanan onlarca Batılıdan biri. Söz konusu diğer kişiler, İran’ın nükleer programını durdurmakla ilgili olarak Tahran ile büyük güçler arasında 2015’de imzalanan nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılmasına yönelik müzakerelerin yürütüldüğü bir dönemde tutuklandı. İran’da gözaltına alınanlar arasında İran nükleer programıyla ilgili müzakerelerde yer alan üç Avrupalı gücün (İngiltere, Fransa ve Almanya) vatandaşları da bulunuyor.
İran, Mahsa Amini’nin kıyafet kurallarına uymadığı gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra yaşamını yitirmesi nedeniyle 16 Eylül’den bu yana protestolara sahne oluyor. İranlı yetkililerin protestoları şiddetle bastırma adımları, Tahran ile Batı arasındaki gerilimi artırdı, İran’la diplomasi hamlelerini sekteye uğrattı. İran’da bir mahkeme yaklaşık bir yıl önce, Fransız Benjamin Briere’ı casusluk suçlayarak sekiz yıl hapis cezasına çarptırdı. Tahran, söz konusu yabancıların yerel yasalara göre tutuklandığını ve tutuklu takasına açık olduğunu vurguluyor.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.