Mısır ve Hindistan’dan, "terörizme" karşı güvenlik işbirliğini geliştirme anlaşması

Sisi, Modi ile ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Modi ile ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır ve Hindistan’dan, "terörizme" karşı güvenlik işbirliğini geliştirme anlaşması

Sisi, Modi ile ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Sisi, Modi ile ortak basın toplantısında (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ve Hindistan, "güvenlik alanında terör ve şiddete karşı işbirliğini güçlendirme ve daha fazla koordinasyona ivme kazandırma" konusunda anlaştı. İki ülke güvenlik istikrarı olmadan gelişme kaydedilmeyeceğine vurgu yaptı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Hindistan Başbakanı Narendra Modi arasındaki görüşme dün (Çarşamba) gerçekleşti. İki liderin görüşmesinde "küresel krizin yansımaları, ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası meselelerdeki gelişmeler" ele alındı.
Sisi, "Savunma alanında işbirliği, iki ülke arasında stratejik bir ilişki başlatma yönündeki ortak iradenin en iyi kanıtıdır" dedi.
Mısır Cumhurbaşkanı, sürekli koordinasyon, ortak eğitim ve deneyim alışverişi ve ortak imalat da dahil olmak üzere askeri işbirliğini derinleştirmek için ek ufuklar keşfetmek üzere çalışmak konusuna da vurgu yaptı.
Sisi, Modi’nin daveti üzerine Cumhuriyet Bayramı'nın yıl dönümü kutlamalarına onur konuğu olarak katılmak üzere Hindistan’a ziyaret gerçekleştirdi. Hindistan Anayasası'nın 26 Ocak 1950 tarihinde kabulünden itibaren ülkede Cumhuriyet Bayramı kutlanılıyor.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi'nin yaptığı açıklamaya göre, Mısır Cumhurbaşkanı ile Hindistan Başbakanı arasındaki görüşmede ikili ilişkileri çeşitli düzeylerde güçlendirmenin yolları ve bölgesel ve uluslararası ortak kaygılara ilişkin gelişmeler ele alındı.
Hindistan Başbakanı, terörizm, aşırılık yanlısı ideoloji ile mücadele, diğerini kabul etme, seçme özgürlüğü ve hoşgörü ilke ve değerlerini yerleştirme çabalarının yanı sıra bölgesel ortamında mevcut tüm krizlerin siyasi çözümüne yönelik çalışmada Mısır'ın oynadığı olumlu rolü övdü. Hindistan Başbakanı ayrıca, "ülkesinin birçok sektörde karşılıklı yatırımları ve iki dost ülke arasındaki ticaret hacmini artırma arzusuna" dikkat çekti.
İki ülkenin sahip olduğu ve işbirliği için çeşitli umut verici fırsatlar sunan büyük potansiyeller ışığında, Hindistan tarafıyla çeşitli alanlarda işbirliğinin maksimize edilmesini memnuniyetle karşılayan Sisi, iki ülke arasında özellikle askeri, ekonomik, ticari, turizm ve kültürel işbirliğinin sağlandığına dikkat çekti. Sisi ayrıca iletişim ve bilgi teknolojisi, ilaç ve aşı üretimi sektörlerinde de işbirliğine varıldığını kaydetti.
Sisi, Modi ile dün (Çarşamba) düzenlediği ortak basın toplantısında şu ifadeleri kullandı: “Görüşmede iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım alanlarındaki ilişkilerin durumunu gözden geçirdik.”
Sisi ayrıca Modi ile görüşmesinde Mısır ve Hint halklarının ekonomik ve sosyal önceliklerine cevap verebilmek için iki ülkenin ticaret hacmini artırmak ve üretim ve ihracat yeteneklerinden ve avantajlarından sağlanan ortak faydayı en üst düzeye çıkarmak için çalışmaya devam edilmesine vurgu yapıldığını ifade etti.
Ülkesinin Mısır'daki Hindistan yatırımlarını başta Süveyş Kanalı ekonomik bölgesi olmak üzere çeşitli alanlarda artırma arzusunu dile getiren Sisi, yeni ve yenilenebilir enerji alanında işbirliği de dahil olmak üzere yeni alanlarda ortaklıklar kurulduğuna işaret etti. Özellikle yeşil hidrojen üretimi ve birkaç başka alanda stratejik iş birliğini güçlendirme anlaşmasına varıldığını söyleyen Mısır Cumhurbaşkanı, bunların başında tarım, yüksek öğretim, kimya, gübre ve ilaç endüstrileri, bilgi ve iletişim teknolojisi ve siber güvenliğin geldiğini kaydetti.
Sisi, “Görüşmelerde bölgesel ve uluslararası düzeyde ortak çıkarların olduğu konular ele alındı. Bunların başında küresel ekonomik kriz ve bu krizin özellikle gelişmekte olan ülkeler üzerindeki yansımaları gelmektedir. Uluslararası etkiye sahip krizler ardı ardına geldi. Bu krizlerden kaynaklanan zorluklarla yüzleşmek için yetenekleri geliştirmek adına dost ülkelerin ortak hareket etmesinin büyük değeri bir kez daha görüldü” dedi.
Hindistan Başbakanı ile yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Mısır Cumhurbaşkanı, “Hindistan ile işbirliği, şiddeti ortadan kaldırmaya yardımcı olacaktır; çünkü şiddetin, terörizmin ve aşırılık yanlısı ideolojinin yayılması sadece Mısır ve Hindistan için değil, dünyadaki tüm ülkeler için gerçek bir tehdit oluşturuyor. Güvenlik alanında işbirliğini güçlendirmenin ve bu hayati alanda daha fazla koordinasyona ivme kazandırmanın önemi konusunda mutabakata varıldı. Güvenlik istikrarı olmadan gelişme olmaz” şeklinde konuştu.
Mısır Cumhurbaşkanı, Hindistan Devlet Başkanı Draupadi Mormo ile birlikte araya geldi ve merhum Hindistan lideri Mahatma Gandi'nin kabrini ziyaret etti. Sisi, Gandi’nin ve mezarına çelenk bıraktı. Mısır Cumhurbaşkanı, Çarşamba günü Hindistan’dan ki büyük şirketlerin yöneticileri ve işadamlarının yer aldığı genişletilmiş bir toplantıya da katıldı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsünün açıklamasına göre, Sisi ülkesinin Hintli şirketlerle ekonomik ve ticari işbirliği ilişkilerini daha da geliştirmeye istekli olduğunu teyit etti. Mısır'daki ekonomik kalkınma sürecini desteklemek için ortak yatırımların geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Sisi, iki ülke arasındaki seçkin dostluğun, çeşitli ekonomik alanlarda ortak iş birliğini geliştirme çabalarını desteklemede gerçek bir şemsiye görevi gördüğüne dikkat çekti.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.