Suudi para koleksiyonu ülke tarihinin özeti

Suudi paraları uluslararası bir sergide Suud Hanedanı’nın yolculuğunu anlatıyor

Katılımcılardan Muhammed el-Harbi çeşitli uluslararası banknotları sergiliyor (Fotoğraf: Abdullah Al-Falih)
Katılımcılardan Muhammed el-Harbi çeşitli uluslararası banknotları sergiliyor (Fotoğraf: Abdullah Al-Falih)
TT

Suudi para koleksiyonu ülke tarihinin özeti

Katılımcılardan Muhammed el-Harbi çeşitli uluslararası banknotları sergiliyor (Fotoğraf: Abdullah Al-Falih)
Katılımcılardan Muhammed el-Harbi çeşitli uluslararası banknotları sergiliyor (Fotoğraf: Abdullah Al-Falih)

Madeni para toplama hobisinin krallara has olduğu dönemde buna "kralların hobisi" deniliyordu. Bunun nedeni, paraları bir sanat eseri olarak saklayabilmelerini sağlayan maddi imkana sahip olmalarıydı. Günümüzde bu hobi popüler hale geldi. Paraların gerçek olduğundan emin olan herkes bu hobiyi yapabilir ve bundan kazanç sağlayabilir.
Suudi Madeni Para Koleksiyonerleri Derneği'nin dördüncü uluslararası sergisi Cidde'de “Suudi Madeni Paraları ile Suud Hanedanı’nın Yolculuğu” başlığı altında gerçekleştiriliyor. Sergi, 1344'te (Hicri), yani 100 yıl önce, Kral Abdülaziz'in ilk resmi parayı basışının ve tahta çıkışının yıldönümüne denk geliyor.


Suudi Madeni Para Koleksiyonerleri Derneği'nin dördüncü uluslararası sergisinden bir kesit (Fotoğraf: Abdullah Al-Falih)

Suudi Madeni Para Koleksiyonerleri Derneği başkanı Muhammed Nettu'nun bildirdiğine göre, Suudi Arabistan, Amerika, Lübnan, Moritanya ve Mısır gibi birçok ülkeden 120'den fazla kişi, bazıları Emevi ve Abbasi dönemlerine ait binlerce nadide İslami banknot ve madeni para ile sergiye katıldı.
Ülkenin kurucusu Kral Abdülaziz döneminden Kral Selman dönemine kadar Suudi paralarını sergileyen katılımcılar, 1343 yılından bu yana kullanılan Suudi madeni ve gümüş paralar ile 1372 yılında Hac Senedi adı altında kullanılmaya başlanan kağıt paraların geçirdiği tüm aşamaları gözler önüne seriyor. Ayrıca sergide, 1381'de Kral Suud'un saltanatı sırasında resmi olarak onaylanmış kağıt paralardan, 1438 yılında Kral Selman bin Abdülaziz döneminde “Güven ve Emniyet” sloganıyla altıncısı yapılan son baskı kağıt paralara kadar birçok para yer alıyor.
Hobisine 28 yıl önce başlayan Muhammed el-Harbi de Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada, “Mekke ve Medine’de dükkânları olan Suudilerin hacılardan ve yurt dışından umre için gelen ziyaretçilerden her türlü parayı kabul ettiklerini” kaydetti. El- Harbi, “bu durumun yerel ve yabancı paralar konusunda büyük deneyime sahip olmalarını sağladığını, bunun da bazı kişileri nadir bulunan madeni paraları toplama ve bunlarla ticaret yapma hobisine çektiğini” belitti.
Koleksiyonerlerin aradığı nadide madeni paralarla ilgili olarak el-Harbi, “1346 ve 1348'de basılan yarım riyal kategorisindeki Hicaz ve Necd emirlerinin gümüş sikkeleri en nadide ve aranan Suudi paraları” açıklamasında bulundu. Bu gümüş sikkelerin kıymeti, gümüş olarak değerini, o zamanki para birimi değerinden daha pahalı hale getiren fazla ağırlığından ve büyük boyutundan kaynaklanmakta. Bu durum, o dönemde birçok insanı bu gümüş sikkeleri eritip gümüş metale dönüştürmeye sevk etti ve şimdi bu sikkelerin satış fiyatı, eğer bulunursa, altı bin Suudi riyalinden başlıyor.
Sergide madalyalar, saatler, eski kitaplar ve el yazmaları gibi pek çok nadide kişisel eşyanın yanı sıra Suudi krallarının az bulunan resimleri yer aldı.
Serginin katılımcılarından biri olan Mühendis Amad el-Gamidi, Arap Yarımadası'nda kullanılan eski silah türlerini, eski Suudi ve uluslararası kağıt paraları, Emevi ve Abbasi dönemlerine ait dirhem ve dinarlardan oluşan ve nadir görülen İslami sikke koleksiyonunu sergilemek istedi.
El-Gamidi, orijinalliğini onayladıktan sonra elde ettiği bir grup Araplaştırılmış Roma ve Sasani sikkesini sergiledi. El- Gamidi, nadir madeni para koleksiyoncularının karşılaştığı temel zorluğun, madeni para taklidi konusunda yattığına işaret etti. Zira sahte paralar orijinalinden ancak tecrübe ve modern muayene yöntemleri ile ayırt edilebilir.
Said el-Gamidi’nin sergiye kendileriyle katıldığı, MS 17. yüzyıla tarihlenen, Basra Körfezi bölgesinde kullanılan ve uzunlamasına formları ile diğerlerinden farklı olan madeni paralar sergiyi ziyaret edenlerin dikkatini çekti. Ayrıca Roma'nın Büyük Herakleios döneminde Bizans devletine ait 700 yıldan daha eski bir sikke de dikkat çeken parçalar arasındaydı.
Lübnan'dan gelen Muhammed Absi, eski banknot ve madeni para koleksiyonunun yanı sıra, Dünya Kupası'nın (FIFA Katar 2022) altın, gümüş ve kaplama bakırdan yapılmış, şampiyonluk logosu ile Al-Bayt ve Lusail stadyumlarının resimlerini taşıyan hatıra paralar ile katıldı.



Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü

Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü
TT

Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü

Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü

Suudi Arabistan Kültür Ataşesi Doç. Dr. Faysal bin Abdurrahman Usra

Hadımul Haremeyn eş-Şerifeyn Efendimiz Kral Selman bin Abdulaziz Al-Suud ve Veliaht Prens ve Başbakan Majesteleri Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al-Suud’un - Allah onları korusun ve gözetsin - önderliğinde, değerli ülkemiz, Arap diline yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde hizmet etme, farklı kültürler ve halklar arasındaki iletişim köprülerini güçlendirme noktasındaki tarihi öncü rolünü pekiştirmek için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bunun için Arap diline önem vermekte, onu korumakta, desteklemekte, güçlendirmekte, yaygınlaştırmakta, bilginlerine ve öğrencilerine saygı gösterip onları onurlandırmaktadır. Bahsi geçen çabalar, bu ilgiyi vurgulayan Krallığın iddialı 2030 Vizyonu hedefleri ve temelleriyle de uyumludur. 2030 Vizyonu Suudi Arabistan ulusal kimliğinin bileşenlerinden biri olduğu ve Yüce Allah bu dili pek çok ve büyük ayırt edici özellikle donattığı için Arapça diline özen gösterilmesinin gerekliliğine de işaret etmiştir. Allah bu dili Kuran-ı Kerim’in dili kıldı, kabul görmesini takdir etti ve yeryüzünde yayılmasını kolaylaştırdı. Yüce Allah onu koruyup gözeteceğini vaat etti. Onun halkının arasından resullerin en şereflisi, Efendimiz, Şefaatçimiz, Resulümüz ve Nebimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v.) gönderdi.

“Ummul Kura (Umm Al-Qura) Üniversitesi'nde Anadili Olmayanlara Arapça Öğretme Enstitüsü” değerli ülkemizin çabalarına ve soylu Arap ve İslam prensiplerini ve değerlerini aşılama konusundaki artan ihtimamına nitelikli ve önemli bir katkıyı temsil etmektedir. Ülkemiz bunun için Arapça dilini çeşitli alanlarda desteklemeye ve anadili Arapça olmayanlara yönelik Arapça dil öğretim programları hazırlamaya çabalamaktadır. Suudi Arabistan üniversitelerinde Arapça dilinin öğretilmesi için fakülte ve bölümler kurmak, ana dili Arapça olmayıp Arapça öğrenmek isteyenler için bir dizi yerel enstitü ve merkez açmak, dilin öğretilmesi ve bu konuda yapılacak çalışmalara ve araştırmalara zemin hazırlamak amacıyla birçok uluslararası merkez ve enstitü kurmak, birçok ülke ve devlette bu konuyla ilgilenenleri desteklemek de bu çabalara dahildir. Bu büyük, pratik ve sahada hayata geçirilen çabalar; sağgörülü liderliğimizin -Allah yardımcısı olsun- İslam ve Arap dünyasının, hatta tüm insanlığın yararına olan karşılıksız cömertliği ve fedakarlığı sürdürme, iddialı 2030 Vizyonu’nun hedeflerini pekiştirme konusundaki arzunu somutlaştırmaktadır. 2030 Vizyonu da Suudi Arabistan ulusal kimliğinin bileşenlerinin önemli bir parçası olan Arapça diline özen gösterilmesinin gerekliliğine değinerek, Krallığın Kuran diline verdiği önemin boyutunu teyit etmektedir.

Milli Eğitim Bakanı ve Üniversiteler Konseyi Başkanı Sayın Yusuf bin Abdullah el-Binyan'ın himayesinde, Ummul Kura Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Maadi bin Muhammed el-Mezheb'in doğrudan gözetimi altında ve genç üniversitemiz Ummul Kura ile üniversite bünyesindeki Anadili Olmayanlara Arapça Öğretme Enstitüsü adlı büyük yapı aracılığıyla,  değerli Krallığımız, dünyanın dört bir yanındaki Müslüman evlatlarına yıllık burslar sunmaktadır. Burs programı şunları içermektedir; ücretsiz eğitim, bekar öğrenciler için ücretsiz konaklama, evli olup eşleriyle burs alan ve birbirleriyle koordineli çalışmak isteyen öğrenciler ise kendi imkânlarıyla konaklayabilirler. Öğrenci başına aylık 850 Suudi Arabistan riyali değerinde maddi destek, derslere katılımda düzenli öğrencilere yaz tatilinde ailelerini ve yakınlarını ziyaret edebilmeleri için her yıl gidiş-dönüş ücretsiz bilet, ücretsiz eğitim kitapları, üniversiteye ait tıp merkezinde veya devlet hastanelerinde ücretsiz tedavi imkânı. Üniversite restoranında öğrencilere sembolik bir ücret karşılığında yemek imkânı sunma, ana dili Arapça olmayanlara Arapça öğretecek uzman öğretmenler sağlama, öğrencilerin dili anlamalarına yardımcı olmak için dil laboratuvarları hazırlama, eğitim araçları için bir bölüm kurma, Arapçayı Arap olmayanlara öğretmeye odaklanan bilimsel bir kütüphane sunma. Dil öğrenimini hiçbir dersten kalmadan yüksek bir başarı ile tamamlayan öğrenciler, üniversitenin fakültelerinden birinde öğrenimlerine devam ederek mevcut uzmanlık alanlarında (Arap Dili ve Edebiyatı, İslam Şeriatı, Davet ve Din Esasları) lisans derecesi alabilirler.

Böylelikle fakülte, enstitü ve merkezlerin dekanlarından ve yöneticilerinden oluşan kurmayları ile birlikte Sayın Rektörü’nün liderliğinde Ummul Kura Üniversitesi yönetimi, üniversite içindeki bu prestijli Anadili Olmayanlara Arapça Öğretme Enstitüsü’nün, ana dilimiz olan Arapça ve onu Arap olmayanlara öğretmeye yönelik büyük misyonunu yerine getirmesi için tüm insani kapasiteyi, maddi ve teknik imkânları sunmak için her türlü çabayı göstermektedir. Uzman ve nitelikli akademik kadromuz ve ileri teknolojik tekniklerle, bu büyük eğitim kurumunun kendisine verilen rolleri en mükemmel ve en güzel şekilde yerine getirmesi, Arapça öğrenmek ve ana dili Arapça olmayanlara dili öğretmek için küresel bir merkez, dünya çapında Arapça öğretiminde önemli bir dil ve kültür kaynağı olmak için gayret etmektedir. Bu çaba ve gayretlerinde Enstitü’nün “Arapça dilini ana dili olmayanlara ileri teknolojiler kullanarak öğretmek ve öğrenmek için küresel bir adres” olduğu mesajına dayanmaktadır. Değerlerimiz ise şunlardır: İslam'ın yayılmasına katkıda bulunmak, Arapça dilini öğretmek ve öğrenmekle gurur duymak, performansta ustalık ve kalite, diğer kültürlerle etkili iletişim, yenilik ve sürekli gelişim, ortak ekip çalışması. Bir dizi hedefi gerçekleştirmek isteyen Enstitü’nün hedefleri arasında şunlar da yer almaktadır: Müslümanlar arasında ana dili Arapça olmayanlara Arapça dilini ve edebiyatını öğretmek, onlara İslam'a hizmet etmek ve yaymak için yeterli İslami eğitim vermek, onlara üniversitenin bölümlerinden birine girmeye hak kazandırmak, ana dili olmayanlara Arapça öğretecek uzman öğretmenler yetiştirmek, ana dili Arapça olmayanlara Arapça öğrenme ve öğretme müfredatları ve yöntemleri geliştirmek için araştırma ve saha deneyleri yapmak, Arapça dilinin öğretimi ve İslam davetinin yaygınlaştırılması alanında İslami kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak, Enstitü ile alanında uzmanlaşmış bilimsel kuruluşlar arasında Arapça bilmeyenlere Arapça öğretimi alanında bilimsel uzmanlık alışverişinde bulunmak, İslam ülkelerinde Arapça bilmeyenlere yönelik Arapça öğretmenliği eğitimleri düzenlemek.

Başarı ve hidayet Allah'tandır.

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Makkahnews'ten çevrilmiştir.