İsrail ile Sudan, Washington'da barış anlaşması imzalamaya hazırlanıyor

İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın, başkent Hartum'da yaptıkları görüşmede bu yıl imzalanması planlanan anlaşmaya son şeklini verdikleri açıklandı

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen (AFP)
TT

İsrail ile Sudan, Washington'da barış anlaşması imzalamaya hazırlanıyor

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen (AFP)

İsrail ile Sudan'ın, Hartum'daki geçici yönetim olan Egemenlik Konseyi'nin yetkilerini sivil hükümete devretmesinin ardından Washington'da bir barış anlaşması imzalayacağı bildirildi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in, Hartum'a giderek Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile bu yıl iki ülke arasında imzalanması planlanan barış anlaşmasını görüştüğü belirtildi.
ABD'nin onayıyla gerçekleştiği açıklanan ziyarette "barış anlaşmasına son şeklinin verildiği" aktarıldı.
Açıklamada, barış anlaşması imza töreninin, Sudan'daki geçici yönetim olan Egemenlik Konseyi'nin yetkilerini sivil bir hükümete devretmesinin ardından Washington'da "yaklaşık birkaç ay içinde" yapılmasının planlandığı ifade edildi.
Sudan'ın son dönemde İsrail ile normalleşme anlaşmaları imzalayan Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Fas'tan sonra dördüncü ülke olacağına vurgu yapıldı.
Sudan ziyaretinde Cohen'e, İsrail Dışişleri Bakanlığı heyetinin eşlik ettiği ve görüşmelerde İsrail'in Hartum'daki yönetime "gıda güvenliği, su kaynakları yönetimi, tarım ve diğer kalkınma alanlarında yardım" isteğini ilettiği paylaşıldı.

- 1967'deki Arap Birliği'nin "üç hayır" kararına gönderme
Açıklamada görüşlerine yer verilen Cohen'in, "Bugün Sudan'a gerçekleştirilen ziyaret stratejik bir Arap ve Müslüman ülkeyle tarihi barış anlaşmasının köşe taşını teşkil ediyor." ifadelerini kullandığı belirtildi.
Cohen'in, Sudan ile imzalanacak anlaşmanın Tel Aviv'in Afrika'daki diğer ülkelerle diplomatik ilişkilerinin tesisinin önünü açacağına işaret ettiği kaydedildi.
İsrail'in Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Golan Tepelerini işgal ettiği 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra Hartum'da toplanan tarihi Arap Birliği Zirvesi'nin karar metnine işaretle Cohen'in şu değerlendirmede bulunduğu aktarıldı:
"Sudan'ın başkenti Hartum, İsrail'de Arap ülkelerinin 'üç hayır' şeklindeki tarihi Arap Birliği kararını hatırlatır; 'İsrail ile barışa hayır, İsrail ile müzakerelere hayır, İsrail'i tanımaya hayır.' Sudanlılarla 'üç hayır'ın üç evet' olduğu yeni bir gerçeklik inşa ediyoruz; İsrail ve Sudan arasında müzakerelere evet, İsrail'i tanımaya evet, devletler ve halklar arasında barışa evet."
Eski ABD Başkanı Donald Trump, 23 Ekim 2020'de yaptığı açıklamada, Sudan'ın İsrail ile barış yapmak ve ilişkilerini normalleştirmek konusunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu.
Bunun hemen öncesinde Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Trump'ın Sudan'ı "teröre destek veren ülkeler" listesinden çıkarma kararını imzaladığı bildirilmişti.
İstihbarat Bakanlığı döneminde Sudan'ı ziyaret eden ilk İsrailli bakan olan Cohen, 25 Ocak 2021'de, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Savunma Bakanı Yasin İbrahim ile bir araya gelmişti.
İsrail ile Sudan tam normalleşme anlaşmasını şu ana kadar henüz resmi olarak imzalamadı.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.