The Last of Us hayranları, ikinci sezonun önemli anlarından birini mahvedebilecek bir detay keşfetti

Popüler video oyununun uyarlaması halihazırda yeni sezon onayını aldı

Bella Ramsey, Ellie rolünde (The Last of Us)
Bella Ramsey, Ellie rolünde (The Last of Us)
TT

The Last of Us hayranları, ikinci sezonun önemli anlarından birini mahvedebilecek bir detay keşfetti

Bella Ramsey, Ellie rolünde (The Last of Us)
Bella Ramsey, Ellie rolünde (The Last of Us)

The Last of Us hayranları, birinci sezonun senaryosundaki bir detayın ikinci sezonun büyük anlarından birini mahvedebileceğini iddia etti.
2013'te çıkan popüler video oyunundan uyarlanan HBO dizisi, geçen ayki prömiyerinden bu yana coşkulu tepkiler aldı.
Geçen hafta The Last of Us'ın, 2020'de çıkan devam oyunu The Last of Us Part II'den uyarlanacak ikinci sezonunun geleceği açıklanmıştı.
Televizyon uyarlaması ana hikayeye aşırı sadık kalmış olsa da asıl hikayedeki küçük bir değişiklik ileride soruna neden olabilir.
Haberin devamında küçük spoilerlar var...
Orijinal Last of Us oyunu toplumun çöküşünü beraberinde getiren zombiye benzeyen kordiseps mantarı salgınıyla, günümüzde başlıyor.
Daha sonra zaman atlaması yaşanmasıyla hikayenin geri kalanı 2033'te geçiyor.
Ancak dizide bu değiştirildi. Böylece salgın 2003'te patlak veriyor, ana hikayeyse dizinin çıkış tarihiyle paralel şekilde 2023'te geçiyor.
Peki bu neden önemli? Bir şarkıyla ilgisi var...
The Last of Us Part II'yi oynayanların bildiği gibi açılış da dahil oyundaki bazı önemli sahnelerde Pearl Jam'in şarkısı Future Days çalıyor.
Hikayenin en başında Joel (oyunda Troy Baker tarafından canlandırılıyor) şarkıyı Ellie'ye (Ashley Johnson) seslendirirken, şarkının sözleri de hikaye genelinde kilit önemde bir tema yaratıyor.
Ancak Future Days 2013'e kadar piyasaya sürülmedi. Yani salgın şarkı kaydedilmeden yıllar önce gerçekleştiği için televizyon dizisindeki Joel şarkıyı bilemez.
Sosyal medyada zaman çizelgesi tutarsızlığını fark eden oyunun hayranları, bunun muhtemelen şarkının ikinci sezonda yer almayacağı anlamına geldiğinden yakındı.



Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
TT

Bollywood, demokrasi ve laiklik savunuculuğundan muhafazakarlığa nasıl kaydı?

Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)
Bollywood, dünyanın en büyük film sektörü konumunda (Reuters)

Amerikan medya kuruluşu CNN, Hindistan Başbakanı Narendra Modi yönetimi altında Bollywood'un nasıl muhafazakarlaştığını inceledi.

Haberde, yılda 1500 ila 2 bin film üretilen devasa sinema sektörünün "ülkenin kültürü, kimliği ve ekonomisi üzerinde büyük etkisi olduğu" belirtildi.

Ancak eskiden laik ve demokratik değerleri temsil eden Hint sinemasının, son 10 yılda Modi'nin liderliğindeki radikal sağcı Hindistan Halk Partisi'nin (BJP) politikaları doğrultusunda muhafazakar bir çizgiye kaydığı öne sürüldü.  

Mumbai'de yaşayan film eleştirmeni ve gazeteci Tanul Thakur, Müslümanlar başta olmak üzere dini azınlıkları yok sayan yapımların Modi döneminde arttığını savunarak şunları söyledi: 

Popüler Hint sinemasındaki bu büyük değişimi, filmlerin sadece hükümetin çizgisine uymakla kalmayıp, aynı zamanda giderek daha korkunç hale geldiğini ilk elden gördüm. Siyasetin, sinemaya bu kadar etki ettiğine, Hindistan'daki dini azınlıkların ve her türlü anlatı çeşitliliğinin bu kadar bariz şekilde görmezden gelindiğine tanıklık etmek çok endişelendirici.

Haberde, 2022 yapımı Kashmir Files (Kashmir Dosyaları) ve 2023 yağımı Kerala Story (Kerala Hikayesi) filmlerinin, stereotip tasvirlerle Müslümanları kötülediği ve dini gerilimi körüklediği gerekçesiyle eleştiri topladığına dikkat çekildi. 

İktidarın filmleri doğrudan fonlamadığı fakat Modi'nin her iki filmden de övgüyle söz ettiği hatırlatıldı. Ayrıca BJP kontrolündeki bazı eyaletlerde polislere ve kamu görevlilerine filmleri mesai saatlerinde izlemeleri için izin verildiğine işaret edildi.

Kashmir Files'ın yönetmeni Vivek Agnihotri, 2022'de CNN'e verdiği söyleşide "Müslümanları eleştiren bir film yapmadım" demişti.

Kerala Story'nin yönetmeni Sudipto Sen ise geçen yıl yerel medyaya yaptığı açıklamada İslamofobi eleştirilerini reddederek filmde DEAŞ'ı hedef aldığını savunmuştu. 

Haberde, BJP'nin radikal sağcı politikalarıyla güçlenen Hindu milliyetçilerinin, iktidarı eleştiren veya "hassas konulara" giren filmlere tepki gösterdiğine de işaret edildi. 

2020'de çıkan Netflix yapımı A Suitable Boy'da (Uygun Erkek), Hindu tapınağında Müslüman bir erkeğin genç bir Hindu kadını öptüğü sahnenin muhafazakarlardan büyük eleştiri topladığı hatırlatıldı. 

Aynı platformda 2023'te yayımlanan Annapoorani de "dini hassasiyetlerle uyuşmadığı" gerekçesiyle tepki çekmişti. Netflix bunun ardından filmi platformdan kaldırmıştı. Radikal sağcı düşünce Vishva Hindu Parishad kuruluşu, platformun kararını "zafer" diye nitelemişti.

Independent Türkçe, CNN, Guardian