ABD’li General Ovost, Şarku’l Avsat’a konuştu… Dronelar ile mücadelede entegre sistem kurmaya yönelik Suudi-ABD iş birliği gelişiyor

ABD’li General Ovost, Şarku’l Avsat’a konuştu; “İran tehditlerine karşı müttefiklerimizin güvenliğini güçlendirmeye kararlıyız”

ABD’li General Jacqueline Van Ovost (Şarku’l Avsat)
ABD’li General Jacqueline Van Ovost (Şarku’l Avsat)
TT

ABD’li General Ovost, Şarku’l Avsat’a konuştu… Dronelar ile mücadelede entegre sistem kurmaya yönelik Suudi-ABD iş birliği gelişiyor

ABD’li General Jacqueline Van Ovost (Şarku’l Avsat)
ABD’li General Jacqueline Van Ovost (Şarku’l Avsat)

ABD ordusunda Ulaştırma Sektörü Komutanı General Jacqueline Van Ovost, ABD’nin Suudi Arabistan’la ilişkilerinin sağlam olduğunu ve on yıllarca sürdüğünü söylerken, Ortadoğu’da sürekli güvenlik ve istikrarın köşe taşını temsil ettiğini açıkladı.
Ovost, Şarku’l Avsat’a verdiği özel röportajda, ABD Merkez Komutanlığının şu anda diğer teknolojik girişimlerin yanı sıra füzelere ve insansız hava araçlarına karşı entegre bir hava savunma sistemi kurmak için Suudi Arabistan Krallığı ile birlikte çalıştığını belirtti.
Bu pozisyonda ilk kez Riyad’a ziyarette bulunan yetkili, ziyaretinin Suudi Arabistan ve ABD’nin ulusal çıkarlarının yanı sıra güvenlik hedefleri doğrultusunda Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile güçlü ilişkileri güçlendirmeye odaklandığını ifade etti. General Ovost ayrıca, ortak tedbirleri caydırmaktan, gelecekteki savaşlarla mücadele etmenin yollarından ve diğer konulardan bahsetti.

İşte röportajın ayrıntıları;

Ortak zorluklar görüşüldü
General Jacqueline Van Ovost, ABD Ordusu Ulaştırma Komutanı olarak bölgeye ve Suudi Arabistan’a yaptığı ilk ziyaretin ortak zorlukları ele almaya odaklandığını belirtti. Ovost, “Önce Suudi mevkidaşlarıma misafirperverlikleri için teşekkür etmeme izin verin. Bu, ABD Lojistik Komutanlığı komutanı olarak bölgeye ve Suudi Arabistan’a ilk ziyaretim. Gerçekten büyük bir onur. Birlikte oturup ortak sorunlarımızı tartıştığımızda ve ardından sorunu karşılıklı şekilde anlayarak harekete geçtiğimizde ilerleme kaydedildiğini biliyorum. Başta lojistik hizmetlerin önemi olmak üzere bu önemli bölgesel güvenlik görüşmeleri, birbirini desteklemeye devam etmek için ortak bir zemin sağlıyor” dedi.
General Ovost, “Ziyarette, ABD Ulaştırma Komutanlığı ile Suudi Savunma Bakanlığı arasındaki güçlü ilişki, Suudi Arabistan ve ABD’nin çıkarları ve güvenlik hedefleri doğrultusunda anlaşmaların yürürlükte kalması sağlanarak güçlendirildi. ABD ile Suudi Arabistan arasında bölgede uzun süredir devam eden güçlü ortaklık, iki ülkemiz için de faydalı olmuştur ve olmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu.

Hava savunma sistemi
General Jacqueline Van Ovost, ABD’nin Suudi Arabistan ile onlarca yıllık askeri ilişkilerini ‘sağlam’ olarak tanımlarken, “Doksanların başındaki Birinci Körfez Savaşı’nda yan yana savaştık. Ortaklığımız Ortadoğu’da sürekli güvenlik ve istikrarın köşe taşı olduğu için ilişkimiz, bugün de eskisi kadar önemli” dedi.
Ovost, “ABD Merkez Komutanlığı’ndan stratejik planlamacılar sık ​​sık Suudi Arabistan’a seyahat ediyor ve Suudi askeri liderleriyle düzenli olarak çalışıyor. Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ayrıca, Suudi halkının savunma gereksinimlerini karşılayan modern ve yenilikçi bir askeri güç oluşturmaya odaklanıyor” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz yıllarda Suudi Arabistan’daki sivil ve hayati tesisler, balistik füzeler ve İran yapımı dronlar aracılığıyla yüzlerce Husi saldırısına maruz kaldı.
ABD’li General, “ABD Merkez Komutanlığı, şu anda diğer teknolojik girişimlerin yanı sıra füzelere ve insansız hava araçlarına karşı entegre bir hava savunma sistemi oluşturmak için Suudi Arabistan ile birlikte çalışıyor” dedi.
İran’ın insansız hava araçları geliştirmesi, Tahran’ı Lübnan Hizbullah’ı, Gazze Şeridi’ndeki Filistin gruplar ve Yemen’deki Husi isyancılar gibi Ortadoğu’daki müttefiklerine bu insansız hava araçları sağlamakla ve onları Körfez’deki ABD güçlerini ve nakliye trafiğini hedef almak için kullanmakla suçlayan ABD ve İsrail’i endişelendiriyor.
Bu çerçevede General Jacqueline, “Suudi liderliğinin katılımı, bölgedeki farklı ortaklarla tüm savaş alanlarında çeşitli çok taraflı tatbikatlar planlamak, bunlara ev sahipliği yapmak ve katılmak için her zaman gerekli olmuştur. Aynı şekilde Prens Sultan Hava Üssü, ABD Lojistik Komutanlığı için de önemli bir yerdir” dedi.
General Jacqueline Van Ovost ayrıca, Suudi Arabistan Krallığı ile genişlemeye devam eden, daha fazla çeşitlendirmeye, lojistik esnekliğe ve artan ekonomik büyümeye olanak tanıyan lojistik iş birliğine minnettarlığını ifade ederken, “Askeri ortaklıklarımız için geleceğin neler getireceğini görmekten heyecan duyuyoruz” şeklinde konuştu.

Tehditlere ve fırsatlara ilişkin daha doğru ortak anlayış
Ortadoğu’da artan tehditler ve bunun ABD müttefikleri üzerindeki etkisi çerçevesinde General, “Şu anda yaptığım ziyaretler, her iki ülkenin ulusal güvenlik çıkarlarına fayda sağlayan kalıcı ilişkiler kuruyor. ABD Ulusal Savunma Stratejisi, maksimum etkiyi elde etmek için güçlerimizi geliştirmeyi ve bütünleştirmeyi gerektiren entegre caydırıcılık üzerine odaklanmaktadır. Müttefiklerimiz ve ortaklarımız, ortak yeteneklerimizi kullanarak ortak hedeflerimize ulaşmamızı sağlayan kalıcı bir güç olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
ABD’nin müttefiklerinin güvenliğine olan bağlılığını dile getiren General Ovost, “Müttefiklerimizin ve ortaklarımızın güvenliğini, İran’dan gelenler gibi dış tehditlere karşı güçlendirmeye kararlıyız. ABD Merkez Komutanlığı, yakın zamanda tehdit ve fırsatların daha doğru olarak ortak bir şekilde anlaşılmasını sağlamak için insanlı ve insansız kara, hava ve deniz sensör sistemlerinden toplanan verilerden yararlanmak üzere müttefikler ve bölgesel ortaklarla entegre çok sayıda görev gücü oluşturdu. Birlikte çalışarak, bu tür tehditleri caydırmak ve üstesinden gelmek için harika yeteneklerimizi ve yenilikçi yöntemlerimizi birleştirebiliriz” dedi.

Bölgesel güvenliği sağlamak için ortaklık
ABD Ordusu Ulaştırma Komutanı, ülkesinin ortaklıklarının bölgesel istikrara ulaşmak için gerekli olduğunu söylerken, “ABD ordusunun, dronların oluşturduğu artan tehditlere karşı koymak için bölgedeki ortaklarımızla yakın işbirliği içinde çalışan çok sayıda görev gücü var. Veri toplama ve yenilikçi yöntemlerle kullanma, ABD ordusu ile ortak ülkelerimiz arasında güçlendirilen birçok öncelikten sadece birkaçıdır. Yapılacak daha çok iş var. Güçlü ilişkilerimizi geliştirmeyi ve bölgesel istikrarı sağlamak için ivmeyi hızlandırmayı dört gözle bekliyoruz. Böylece bölgesel tehditleri ve zorlukları birlikte aşabiliriz” dedi.

Hızlı ve etkin bir şekilde hareket etmek için lojistik anlaşmalar
General Ovost, herhangi bir küresel krize hızla yanıt verme yeteneğinin, müttefikler ve ortaklarla olan güçlü ilişkilere bağlı olduğuna inanıyor. Bu çerçevede yetkili, “Ülkelerinde kalkış ve iniş yapabilmek, deniz limanlarından ve kara ulaşım ağlarından faydalanabilmek, kuvvet konuşlandırma ve sürdürme yeteneğimiz açısından kritik önem taşıyor. ABD’nin dünya genelinde oluşturduğu müttefikler ve ortaklar ağına ve ortaya çıkan herhangi bir acil duruma yanıt vermek üzere bu ağı etkili ve topluca kullanma yeteneğimize güveniyorum. Bu tür ziyaretler, bu ağı destekleyen ilişkilerin güçlendirilmesine yardımcı olur” dedi.
General Jacqueline Van Ovost, “Orta Doğu bölgesindeki birçok ortakla olan güçlü ilişkilerden de faydalanıyoruz. Bölgesel ve küresel tehditlerin ortaya çıkardığı zorlukların üstesinden gelmek ve ülkelerimizi bu tehditlere karşı etkili bir şekilde ele alıp koruyabilmek için birlikte çalışıyoruz. Ortaklıklarımızı geliştirmeye devam etmemiz ve birlikte daha esnek çalışabileceğimiz yollar bulmamız gerekiyor. Önemli ortaklarımızla lojistik anlaşmaların imzalanması ve uygulanması, yeteneklerimizi ve birlikte çalışabilirliğimizi artırıyor” şeklinde konuştu.
“Bölgesel ulaşım bağlantılarını geliştirmeye yönelik Suudi-ABD girişimi, İran ve vekillerinden gelen artan tehdide karşı koymaya yardımcı oluyor” diyen General, Suudi Arabistan’ın Körfez İşbirliği Konseyi’ne (KİK) verdiği desteği ve ortak bir ağ kurma konusundaki cömert mali desteğini takdirle karşıladıklarını vurguladı.

Gelecekteki savaş tehditleriyle mücadele için inovasyon
General Jacqueline Van Ovost, geleceğin farklı ve alışılmadık görünen savaşlarında, bölgedeki karmaşıklığın çok boyutlu ve çok ortaklı çözümler gerektirdiğine dikkati çekti. General, “Ancak kesin olan bir şey var ki, birlikte çalıştığımızda daha güçlüyüz. Bu nedenle ana müttefiklerimiz ve ortaklarımızla ilişkilerimizi ve yeteneklerimizi derinleştirmeye devam etmeliyiz. Teknolojik icatlardan ve düşünce, kavram ve süreçlerdeki icatlardan yararlanmak için birlikte çalışmaya devam edersek, tüm operasyon yelpazesinde daha hızlı ve daha verimli hareket edebileceğiz ve rakiplerin ortaya koyduğu zorlukların üstesinden gelebileceğiz” dedi.
Ovost, “ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Michael Kurilla, insana, ortaklara ve yeniliklere odaklanıyor. Yakın zamanda, uygulama için liderliğe yeni fikirlerin sunulduğu ‘İcat Vahası’ adlı bir icat yarışması düzenlediler. Kazanan Prens Sultan Hava Üssü’nde görevlendirilen ve insansız hava araçlarıyla mücadele için uygulama aşamasında olan küresel bir eğitim sistemi geliştiren genç bir subay oldu” ifadelerini kullandı.
General ayrıca, “Ülkelerimizde, bir araya geldiklerinde Ortadoğu’nun güvenliğine fayda sağlayacak pek çok yenilikçi fikir olduğuna eminim. Savaşın geleceği, siber alanın birçok yönünün yanı sıra ülkelerimizin bu alanda üstünlük sağlama yeteneğini de içeriyor. Ancak gördüğüm kadarıyla, son derece yetenekli personelimizin bu zorlukların üstesinden geleceğinden eminim” açıklamasında bulundu.



Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
TT

Suudi-Burkini görüşmeleri askeri ve savunma iş birliğini güçlendiriyor

Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)
Prens Halid bin Selman, Tümgeneral Kasım Coulibaly ile Riyad'da görüştü (SPA)

Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, Devlet Bakanı, Savunma Bakanı ve Burkina Faso Gazileri Tümgeneral Kasım Coulibaly ile görüştü. Dün (Pazar) yapılan görümede iki taraf arasındaki ilişkilerin gözden geçirmesinin ardından askeri ve savunma alanlarında iş birliği anlaşmaları yapıldı.

Prens Halid bin Salman'ın, Tümgeneral Kasım Coulibaly'yi Riyad'daki bir kütüphanede kabulü sırasında yaptığı görüşmelerde, bölgesel ve uluslararası alandaki durumla ilgili gelişmeler ve bu konuda yapılan çalışmalar ele alındı.

Toplantıya Suudi tarafından Savunma Bakan Yardımcısı Prens Abdul Rahman bin Muhammed bin Ayyaf, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Fayyad Al Ruveyli, İcra İşlerinden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Dr. Halid el-Beyani ve Savunma Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Hişam bin Abdulaziz bin Saif katıldı.

Burkino Faso tarafında ise Savunma Bakanlığı Askeri ve Savunma İşbirliği Genel Müdürü Tuğgeneral Kapoor Jean-Baptiste, Burkina Faso Kraliyet Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Albay Traore çok sayıda üst düzey yetkili hazır bulundu.


Suudi Dışişleri Bakanı, Gambiya'daki İslam Zirvesi Konferansında Suudi Arabistan heyetine başkanlık ediyor

 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)
TT

Suudi Dışişleri Bakanı, Gambiya'daki İslam Zirvesi Konferansında Suudi Arabistan heyetine başkanlık ediyor

 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku'l Avsat)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, İslam Zirvesi Konferansı'nın "Sürdürülebilir Kalkınma İçin Diyalog Sırasında Birlik ve Dayanışmayı Teşvik Etme" başlıklı toplantısına katılmak ve Krallığın on beşinci oturuma katılan heyetine başkanlık etmek üzere bugün (Cumartesi) Gambiya'nın başkenti Banjul'a geldi.

Dışişleri Bakanı, ülke liderleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinin temsilcileriyle, Filistin meselesi ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeler başta olmak üzere İslam ülkelerini ilgilendiren pek çok konuyu görüşecek. Dışişleri Bakanı, Krallığın 14. oturum başkanlığının ardından, zirvenin gerçekleştirilecek 15. oturumunun başkanlığını Gambiya'ya devredecek.


Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi, Kıdemli Âlimler Konseyi'nin izin almadan hacca gitmenin caiz olmadığına ilişkin bildirisini takdirle karşıladı

Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi, Kıdemli Âlimler Konseyi'nin izin almadan hacca gitmenin caiz olmadığına ilişkin bildirisini takdirle karşıladı
TT

Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi, Kıdemli Âlimler Konseyi'nin izin almadan hacca gitmenin caiz olmadığına ilişkin bildirisini takdirle karşıladı

Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi, Kıdemli Âlimler Konseyi'nin izin almadan hacca gitmenin caiz olmadığına ilişkin bildirisini takdirle karşıladı

Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi, Suudi Arabistan’daki Kıdemli Âlimler Konseyi'nin izin almadan hacca gitmenin caiz olmadığına ilişkin bildirisini takdirle karşıladı.

Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi Genel Sekreteri Dr. Kutub Mustafa Sano yaptığı açıklamada, söz konusu bildirinin, şer'i hukukun genel ilkeleri çerçevesinde ele alınan evrensel içtihat kurallarıyla desteklendiğini ifade etti. Sano bildirinin, zararı oluşmadan önce ve oluştuktan sonra defetmenin gerekliliğini öngören, zararı önlemeyi menfaat sağlamaya önceleyen, genel zararı önlemek için özel zarara katlanmayı öngören ve bundan kaynaklanan sonuçları dikkate alan hikmetli ve hukuki bir bildiri olduğunu ifade etti. Söz konusu bildirinin aynı zamanda doğru olan hususta yöneticiye itaat etmenin gerekliliğine, ona karşı gelmenin haramlığına, yüce şeriatın korumak ve tesis etmek için geldiği beş zorunlu menfaati (din, nesil, can, mal ve akıl) dikkate aldığına işaret eden Sano, bunları ihlal eden ya da bozan her şeyi ortadan kaldırmanın zorunluluğunu dile getirdi. Sano, “Bu çağda hac izini alınmamasından kaynaklanan ciddi zararlar ve çoklu riskler söz konusudur” dedi.

SPA'da yer alan habere göre Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi, üyeleri ve uzmanlarıyla birlikte bu bildiriyi tamamen desteklediğini ve tüm Müslümanları burada yer alan hükme, yani ilgili makamlardan izin almadan hacca gitmenin kabul edilemezliğine uymaya çağırdıklarını vurguladı. İslam dünyasında önde gelen alimlerin, imamların ve vaizlerin bu bildiriyi yayması gerektiğini dile getiren Akademi, elden ele dolaştırarak Müslümanların bu bildiriye uymaya teşvik edilmesinin herkesin üzerine düşen bir görev olduğunu kaydetti. Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi aynı zamanda, bu bildiriyi ihlal etmenin hukuki sonuçlarından ve failinin günahından da söz edilmesini istedi.

Uluslararası İslam Fıkıh Akademisi ayrıca, Suudi Arabistan'a, hükümetine ve halkına; İki Kutsal Cami’ye gösterdikleri büyük özen, itina ve hizmetlerin yanı sıra, hacılar, umreciler ve ziyaretçiler de dahil olmak üzere İki Kutsal Cami’ye giden misafirlere sağladığı büyük olanaklar için en içten teşekkürlerini sundu.


Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Filistin halkının haklarını elde etmesine verdiği desteği yineledi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı Riyad'da kabul etti. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, dün (Pazartesi) Riyad'da düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF) özel toplantısı çerçevesinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı kabul etti.

Görüşmede iki taraf Gazze ve çevresinde artan askeri gerilimi, sivillerin hayatını ve bölgenin güvenlik ve istikrarını tehdit eden kötüleşen durumu ele aldı. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın devam eden gerilimi durdurmak ve bölgede yayılmasını önlemek için tüm uluslararası ve bölgesel taraflarla iletişim kurma çabalarını ve Filistin halkının zorla yerinden edilmesine yönelik çağrıları kategorik olarak reddettiğini vurguladı.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın Filistin halkının onurlu bir yaşam için meşru haklarını elde etmesi, umut ve özlemlerini gerçekleştirmesi, adil ve kalıcı bir barışa ulaşması için sürekli desteğini yineledi.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre Abbas görüşme sırasında Suudi Arabistan'a ‘Filistin halkının haklarına, özellikle de başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurulmasına verdiği destek ve tüm uluslararası forumlarda Filistin davasını destekleme çabaları ile ister Gazze Şeridi'nden ister Batı Şeria'dan olsun, herhangi bir Filistin vatandaşının yerinden edilmesini kategorik olarak reddettiğini’ vurgulayan kararlı tutumundan dolayı büyük takdir duyduğunu ifade etti.

Abbas, İsrail'in Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'daki tehlikeli hamlelerine değinerek, “İsrail'in Refah'ı işgal etme tehlikesinin Filistin halkı için bir felakete yol açacağı” uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın WAFA'dan aktardığı habere göre Abbas, iki milyonu Gazze'de olmak üzere yaklaşık 6,4 milyon mülteciye yardım ve destek sağlayan Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nı (UNRWA) desteklemeye devam etmenin önemini vurguladı.

Muhammed bin Selman ayrıca Pakistan Başbakanı Muhammed Şahbaz Şerif, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron'ı ayrı ayrı kabul etti.

Görüşmelerde ikili ilişkilerin boyutları, Suudi Arabistan ile dört ülke arasındaki iş birliği alanları ve bunları geliştirmek için umut verici fırsatlar gözden geçirildi. Ayrıca ortak çıkarları ilgilendiren son bölgesel ve uluslararası durumlar ele alındı.

Muhammed bin Selman, Blinken ve Cameron ile Gazze Şeridi ve çevresindeki gelişmeleri ve askeri operasyonları durdurma ve bunların güvenlik ve insani yansımalarıyla başa çıkma çabalarını ele aldı.


Blinken Ortadoğu turunun ilk durağı Suudi Arabistan'da

Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)
Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)
TT

Blinken Ortadoğu turunun ilk durağı Suudi Arabistan'da

Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)
Blinken, Riyad Uluslararası Havalimanı'nda (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Arap ortaklarıyla savaş sonrası Gazze'deki durumu görüşmeyi amaçlayan geniş bir Ortadoğu turunun ilk durağı olarak bugün (Pazartesi) Suudi Arabistan'a geldi.

Reuters'in haberine göre ziyaret aynı zamanda, Gazze'de kötüleşen insani durumun iyileştirilmesi için ABD Başkanı Joe Biden'ın talep ettiği somut adımları atması konusunda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya baskı yapmayı da amaçlıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkili, Blinken'in üst düzey Suudi yetkililerle Riyad'da görüşmesinin beklendiğini belirtti. Blinken ayrıca savaş sonrası Gazze Şeridi'nin yönetim şekli hakkında daha fazla müzakerelerde bulunmak üzere Katar, Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve Ürdün dışişleri bakanları ile kapsamlı bir toplantı gerçekleştirecek.


Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir

Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir
TT

Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir

Kıdemli Âlimler Konseyi: İzin almadan hacca gitmek caiz değildir

Suudi Arabistan'daki Kıdemli Âlimler Konseyi, Hac vizesi alma zorunluluğunun ve kutsal beldelere gidenlerin bunu yerine getirme taahhüdünün şeriatın gerektirdiği maslahata uygun olduğunu açıkladı. Konsey, şeriatın, maslahatları iyileştirmek, çoğaltmak, kötülükleri önlemek ve azaltmak için geldiğini teyit etti. Vize almadan hacca gitmenin caiz olmadığını belirten Konsey, bunu yapanın günahkâr olduğunu, vize almaya gücü yetmeyenin de hacca güç yetiremeyen kimse kategorisinde değerlendirileceğini ifade etti.

Kıdemli Âlimler Konseyi tarafından dün (Cuma) yapılan açıklamada, İçişleri Bakanlığı, Hac ve Umre Bakanlığı, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşlerinden Sorumlu Genel Başkanlığı temsilcilerinin vizenin olmaması durumunda karşılaşılacak zorluklar ve risklerle ilgili olarak sundukları bilgilere yer verildi.

Konsey, Hac vizesi alma zorunluluğunun, İslam şeriatının insanların ibadetlerini yerine getirmelerini kolaylaştırmak ve onları zorluklardan kurtarmak için öngördüğü şeylere dayandığını belirtti. Hac izni alma zorunluluğunun, hacılardan oluşan bu büyük kalabalığın huzur ve güven içinde ibadetlerini yerine getirmesini sağlayacak şekilde düzenlenmesi amacıyla getirildiğini ifade eden Konsey, bunun Şer'i delil ve kurallarla belirlenen geçerli bir yasal amaç olduğunu belirtti.

Kıdemli Âlimler Konseyi, Hac vizesi alma zorunluluğu ve kutsal mekanları ziyaret edenlerin bunu yapma taahhüdünün şeriatın gerektirdiği maslahata uygun olduğunu belirtti. Zira Hac organizasyonuyla ilgilenen devlet kurumları, izin verilen hacı sayısına göre güvenlik, sağlık, konaklama, iaşe ve diğer hizmetler de dahil olmak üzere çeşitli yönleriyle hac sezonunun planını yapıyor. Hacıların sayısı izin verilene uygun olduğunda, hacılara sağlanan hizmetlerin kalitesinin de artacağını ifade eden Konsey, böylece hacıların büyük zarar görmelerinin önleneceği, ölüme yol açan kalabalık ve izdiham risklerinin azalacağını belirtti.

Hac için vize alma zorunluluğunun yöneticiye itaat etmek olduğunu belirten Kıdemli Âlimler Konseyi, vize alma zorunluluğuna uyulmaması durumunda hacıların güvenliğini ve sağlığını etkileyen büyük zararlar ve çoklu riskler hakkında bilgilendirildiğini belirtti. Konsey’e göre bu durum şu hususu açıklığa kavuşturuyor: İzinsiz hac yapmak, sadece bundan kaynaklanan zararla sınırlı değildir. Hacı kendisi de zarar görse, bu zarar sisteme bağlı kalan diğer hacıları da kapsar. İhmalkârlıkla verilen zararın küçük günahtan daha büyük günah olduğu şeriatta belirtilmiştir.

Bu noktada Konsey, vize almadan hacca gitmenin caiz olmadığını, bunu yapanların günahkâr sayıldığını, çünkü sadece kamu yararını sağlamak için verilen yöneticinin emrini ihlal ettiğini yineledi.

Kıdemli Âlimler Konseyi tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Tüm Müslümanlara Yüce Allah'tan korkmalarını söylüyoruz. Özellikle Allah'ın evini haccetmek isteyenlere, bu büyük ibadeti yerine getirirken Allah'tan korkmalarını, haclarını korumalarını, bu ibadeti güvenlik, kolaylık ve huzur içinde yerine getirmelerini sağlamak için çıkarılan yönetmelik ve talimatlara uymalarını tavsiye ediyoruz.”


Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz
TT

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı sahte hac şirketlerine karşı uyardı: Hac vizesi olmadan hac ibadeti yapılamaz

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı'ndan resmi bir kaynak, Hac ibadetini yerine getirmek isteyenleri, 2024 yılı için bazı ülkelerde sosyal medya siteleri aracılığıyla reklamını yapan sahte Hac kampanyalarına kanmamaları konusunda uyardı. Kaynak, Hac ibadetini yerine getirmek için Suudi Arabistan’a gelmenin ancak Suudi Arabistan'daki ilgili makamlar tarafından verilen veya Hac işleri ofisleri aracılığıyla diğer ülkelerle koordineli olarak verilen Hac vizesi almakla mümkün olduğunu açıkladı. Kaynak ayrıca, resmi Hac ofisleri olmayan ülkeler için Nusuk platformu aracılığıyla bu vizenin alınabileceğini ifade etti.

Kaynak, Hac ve Umre Bakanlığı’nın sosyal ağlarda cazip fiyatlarla hac organize ettiğini iddia eden sahte hesapların yanı sıra, şirket ve kampanya reklamlarını da izlediğini belirtti. Bu tür kampanya ve şirketlerle karşı dikkatli olunması çağrısında bulundu.

Bu bağlamda Hac ve Umre Bakanlığı, Irak Hac ve Umre Bakanlığı'nın Irak makamlarıyla iş birliği içerisinde ticari hac turu düzenleyen 25'ten fazla sahte şirketin faaliyetlerinin durdurulması için gösterdiği çabaları takdirle karşıladı. Ayrıca bu yasadışı olguyla mücadelede tüm ülkeler tarafından sarf edilen çabaları da övdü.

Daha önce yaptığı açıklamada Umre, turizm, çalışma, aile ziyareti, transit geçiş ve diğer vize türlerinin sahibine Hac ibadetini yerine getirme niteliği kazandırmadığını belirten Bakanlık, herkesi Hac ibadetini organize eden resmi makamlar tarafından yürütülen yönetmelik ve kanunlara uymaya, hayali şirket ve ofislere kanmamaya çağırdı.

Bakanlık söz konusu sahte şirket ve kampanyaların reklamlarını sürekli olarak takip ediyor. Bunlarla mücadele etmek, raporlamaya katkıda bulunmak ve izinsiz hac olgusunu azaltmak için çalışmak üzere herkesten iş birliği yapmasını bekleyen Bakanlık, internet sitesi ve çeşitli sosyal ağlardaki kanalları aracılığıyla herkesi resmi bilgi edinmeye davet ediyor.


20'nci Suudi yardım uçağı Ukrayna halkına ulaştı

Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)
Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)
TT

20'nci Suudi yardım uçağı Ukrayna halkına ulaştı

Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)
Suudi yardımı Ukrayna sınırı yakınındaki Polonya havaalanına akmaya devam ediyor (SPA)

Polonya'nın Ukrayna sınırına yakın Rzeszow Havalimanı'na gönderilen Suudi yardımı, Polonya sınırından Ukrayna'ya gönderiliyor.

Kral Salman Yardım Merkezi (KSRelief) tarafından gönderilen 20'nci Suudi yardım uçağı, Krallığın Ukrayna halkına yaptığı yardım kapsamında elektrikli aletlerin de bulunduğu toplam 50 ton yük taşıyan 20'nci Suudi yardım uçağı dün (Salı) havalimanına ulaştı.

Bu yardım, dünyanın dört bir yanındaki ihtiyaç sahibi ve yaşadıkları çeşitli kriz ve sıkıntılardan etkilenen insanların, yanında olduğu bilinen Suudi Arabistan'ın tarihi rolü çerçevesinde gerçekleşiyor.


Kral Selman: Bayram şefkat, sevgi ve hoşgörünün anlamlarını bünyesinde barındırır

Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
TT

Kral Selman: Bayram şefkat, sevgi ve hoşgörünün anlamlarını bünyesinde barındırır

Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)
Kral Selman bin Abdülaziz (Şarku'l Avsat)

İki Kutsal Caminin Bekçisi Kral Salman bin Abdülaziz, "karşılıklı sevgi, şefkat, sevgi ve hoşgörü anlamlarının somutlaştığı" Ramazan Bayramı münasebetiyle vatandaşları, sakinleri ve dünyanın her yerindeki Müslümanları tebrik etti.

Kral Selman, Ramazan Bayramı vesileyle yaptığı konuşmada, Allah'ın Suudi Arabistan'a, söz birliği bereketi, safların birliği, İki Kutsal Camiye ve onların hacılarına, Umre yapanlara ve ziyaretçilerine hizmet etme şerefi de dahil olmak üzere birçok nimet bahşettiğini söyledi. Kurucu Kral Abdulaziz bin Abdul Rahman'ın Allah ona rahmet etsin- yoluna devam eden oğulları, kendisinden sonra bu mübarek ülkenin hükümdarlarıdır.

Mübarek Ramazan ayında milyonlarca hacıya kolaylık ve rahatlıkla umre ibadetlerini yapabilme imkanını veren Allah'a hamdolsun. Onun sayesinde ve daha sonra devlet kurumlarının Allah'ın misafirlerine hizmet etmek, ibadetlerini yerine getirmelerini kolaylaştırmak için gösterdikleri sürekli çabalarla, Allah'tan bizden ve onlardan hayırlı amelleri kabul etmesini niyaz ediyoruz.

İki Kutsal Caminin Sorumlusu konuşmasına şöyle devam etti: "Bu yıl Ramazan Bayramı'nı karşılarken, Filistin halkına yönelik saldırıların durdurulmasının, güvenli insani yardım koridorlarının sağlanmasının ve tüm ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayarak acılarına son verilmesinin, bağımsız devletlerini kurmak ve güvenlik içinde yaşamak da dahil olmak üzere meşru haklarının verilmesi gerekliliğini teyit ediyoruz.”


Suudi Arabistan Veliaht Prens'in bağlılık sözünün 7’nci yıldönümünü kutluyor

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prens'in bağlılık sözünün 7’nci yıldönümünü kutluyor

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (SPA)

Bender bin Abdurrahman bin Mamer

Biatın yedinci yıldönümü, izlenmesi zor olan hızlı dönüşümlerin eşlik ettiği bir dizi başarının ardından geldi. Ancak bunların hepsi Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından ortaya konan Vizyon 2030 kapsamında ‘geleceğin devletini inşa etmeye’ katkıda bulunuyor. Kuşkusuz onun arkasında Suudi halkının liderliğin vizyonuna olan inancı ve belirlenmiş hedefler, net yöntemlerle düzenlemeler, yasalar ve yapısal reformlarla kalkınma çarkını döndürmek için çalışması var.

Muhammed bin Selman veliaht prens olduktan birkaç ay sonra Suudi halkına yönelik duygularını şu sözlerle ifade etmişti: “Ben 20 milyon insandan biriyim. Onlar olmadan ben bir hiçim ve hepsinin en düşük ve en zayıf örneğiyim. Beni motive eden ve ileriye iten onlar...” Muhammed bin Selman bu cümleleri kurarken sanki dedesi Kral Abdulaziz'in şu sözünü hatırlatıyordu: “Ben önce Allah'la güçlüyüm, sonra imanımla, sonra da halkımla… Onlarla tek bir birey olarak yürürüm. Kendimi onlara tercih etmem ve sadece onlar için iyi olanı takip ederim...”

Üç asır önceki kuruluşundan bu yana Suudi devleti, başka güçlerden ithal edilmiş, klonlanmış veya dayatılmış bir sistem olmayan siyasi sisteminin özgünlüğü ile karakterize edilmiştir. Dahası, bir boşluktan fırlamamış veya farklı bir ortamda ortaya çıkmamış, aksine tarihi köklerden, İslami derinlikten ve saf Arap mirasından ve ortamından kaynaklanmıştır.