Güneş'ten dev bir parça koptu

Kopan parça Güneş’te büyük bir girdap oluşturdu.
Kopan parça Güneş’te büyük bir girdap oluşturdu.
TT

Güneş'ten dev bir parça koptu

Kopan parça Güneş’te büyük bir girdap oluşturdu.
Kopan parça Güneş’te büyük bir girdap oluşturdu.

NASA’nın 2010 yılından bu yana faal olarak Güneş’i gözlediği program kapsamında, Güneş Dinamikleri Gözlemevi tarafından yapılan incelemede Güneş’ten büyük bir parça koptuğu ve bunun girdap oluşturduğu ortaya koyuldu.
Sosyal medyada yayınlanan çarpıcı görüntülerde, Güneş’in yüzeyinden püsküren plazma parçasının kırılarak bir girdap oluşturduğu görüldü.
Uzay Bilimciler, ayrıntıların anlaşılması için daha fazla analize ihtiyaçları olduğunu belirtirken Londra'daki Metro gazetesinin haberine göre daha önce böyle bir olay görülmedi.
Fizikçi Dr. Tamitha Skov, Twitter hesabında girdabı gösteren görüntüleri yayınladığı paylaşımında “Güneş'in atmosferik dinamiklerini anlamak için yapılan hiçbir çıkarım abartılı olmaz. Güneş’in önemine rağmen olay hakkında pek bir şey bilmiyoruz” dedi.
Bununla beraber Güneş’te yaklaşık her 11 yılda bir döngü gerçekleştiği ve şu an ivmenin arttığı biliniyor. Bu durum, olabildiğince büyük olan X-sınıfı da dahil olmak üzere giderek daha fazla güneş parlamasının yayılacağı anlamına geliyor.
Yapılan açıklamalara göre Güneş’ten bir parçanın koparak girdaba neden olması oldukça sıra dışı.
Gözlemler, söz konusu parçanın Güneş’in kuzey kutbunu dolaşmasının yaklaşık 8 saat sürdüğünü ve olayda tahmin edilen en üst seviyeden yatay rüzgâr hızının ise saniyede yaklaşık 100 kilometre olduğunu ortaya koydu.
Görüntüler, SDO (Güneş Dinamikleri Rasathanesi) uzay aracı tarafından kaydedildi.
Uzay aracı, Güneş’in korona adı verilen dış atmosferini ve parlamaların sıcak plazmasına ilişkin verileri analiz ediyor. Ayrıca, Güneş'in radyasyonundaki değişimlere ilişkin de görüntüleri kaydediyor.
NASA’dan konuya ilişkin yapılan açıklamada "Aktif sıcak noktalar ve Güneş’teki patlamalar artık daha net görülecek” denildi.



Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
TT

Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

İspanya'da Bakır Çağı'na ait bir "mega köy"de ortaya çıkarılan nadir bir balina dişi, 4 bin yıl önce Akdeniz bölgesinde yaşayan İber halkının sanatsal yeteneklerine ışık tuttu.

2018'de İspanya'nın güneybatısındaki Valencina arkeolojik kazı alanında bulunan diş, kendi türü içinde geçmişi o döneme dayanıp İberya'da rastlanan ilk fosil oldu.

PLOS One'da yayımlanan araştırmaya göre diş muhtemelen antik bir kıyı şeridinden toplanarak Bakır Çağı zanaatkarları tarafından özenle işlendi.

4 bin 150 ila 5 bin 300 yıl önce bir sahil köyünde yaşayan zanaatkarlar, dişi muhtemelen kişisel süs eşyaları veya sembolik anlam taşıyan eserler yaparken kullanmıştı.

Çalışmanın belirttiğine göre fosil işlendikten sonra, üzerindeki aşınma ve yıpranma izleri ve yüzeyini kaplayan sert kabuktan anlaşıldığı üzere kasten gömüldü.

Bulgular, yaklaşık 40 bin yıl önce başlayan Eski Taş Çağı'ndan beri fildişinin süs eşyaları, müzik aletleri ve heykellerin yapımında kullanımı hakkındaki anlayışımızı derinleştiriyor.

Fildişi çarpıcı görünümü, dayanıklılığı ve sağlamlığıyla antik toplumların ticaret ve sosyokültürel faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Ancak tarih öncesi çağlarda fildişinin kullanımı hakkında bildiklerimizin çoğu, fil, suaygırı, geyik ve ayılar gibi kara hayvanlarından elde edilen fildişinin incelenmesiyle elde edildi.

Daha önceki araştırmalar, İspanya'nın güneyindeki Eski Taş Çağı ve Bakır Çağı toplumlarında fillerden gelen fildişinin kullanıldığını vurgulasa da deniz memelilerinden elde edilen bu malzemenin önemi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Valencina'da bulunan 17 santimetre uzunluğuna, 7 santimetre genişliğine ve 0,5 kilogram ağırlığa sahip balina dişi, geçmişe eşsiz bir bakış sunuyor.

Fosilin analizi, yetişkin bir ispermeçet balinasından geldiğini ortaya çıkarırken, solucanlar ve sülükayaklılardan kaynaklanan aşınma belirtilerinin yanı sıra köpekbalığı ısırığı şüphesi doğuran izler bulundu. Bu izler, fosilin deniz tabanında bir süre kaldığını gösteriyor.

Araştırmacılar ayrıca dişte doğal yollarla oluşamayacak delikler ve belirgin kesik izleri gibi insan faaliyetine dair belirtiler tespit etti.

Araştırmacılar bu gözlemlere dayanarak balinanın muhtemelen doğal nedenlerle öldüğü, ardından cesedinin deniz tabanına battığı ve dişlerinden birinin kıyıya vurmasıyla antik İberler tarafından bulunup kullanıldığı sonucuna vardı.

Makalede şu ifadelere yer veriliyor:

Henüz bir ispermeçet balinası dişinden geldiği tespit edilen fildişi eser bulunmamasına rağmen son zamanlarda Avrupa'daki arkeolojik bağlamlarda deniz kaynaklı fildişi bulgularının ortaya çıkması, tarih öncesi toplumların deniz kaynaklarını kullanımına yönelik araştırmalara yeni bir odak noktası kazandırıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news