Çok parçalı İran muhalefeti birlik peşinde

İranlı muhalifler Avrupa’nın farklı noktalarında protesto gösterileri düzenledi

İranlı kadınlar, Paris'teki protestocularla dayanışma amacıyla bir muhalefet yürüyüşüne katıldı (AFP)
İranlı kadınlar, Paris'teki protestocularla dayanışma amacıyla bir muhalefet yürüyüşüne katıldı (AFP)
TT

Çok parçalı İran muhalefeti birlik peşinde

İranlı kadınlar, Paris'teki protestocularla dayanışma amacıyla bir muhalefet yürüyüşüne katıldı (AFP)
İranlı kadınlar, Paris'teki protestocularla dayanışma amacıyla bir muhalefet yürüyüşüne katıldı (AFP)

Sosyal ağlarda dolaşıma sokulan videolara göre, yurtdışında yaşayan binlerce İranlı, ülkedeki mevcut yöneticilerin iktidarına son verilmesi çağrısı yapan protestoları desteklemek için İran rejimini kınayan mitingler düzenledi.
Muhalefetin çağrısıyla başlayan yürüyüşler, Avrupa başkentlerine ulaşmadan önce Avustralya ve Yeni Zelanda'da başladı. Yürüyüşler, son beş aydır diasporadaki İranlıları bir araya getiren tüm protestolar gibi Kanada ve ABD'de de sürüyor.
Fransa'nın başkenti Paris'te Eyfel Kulesi yakınında toplanan İranlı protestocular, Tahran rejimini kınayan sloganlar attı. İranlılar, İtalya'nın Bologna kentinde gösteriler düzenledi. Katılımcılar, Şervin Hacıpur’a ait toplumsal değişim yaratan şarkılar kategorisinde uluslararası Grammy ödülünü kazanan ve protestocular için marşa dönüşen “Baraye” (İçin) şarkısını söyledi.
Halkın Mücahitleri Örgütü taraftarlarının da Paris'te gösteri yapması bekleniyor.
İspanya’nın başkenti Madrid'de bir grup İranlı kadın, kana bulanmış kefenlerini giyerek sembolik gösteri yaptı. Rejim tarafından infaz edilen 4 protestocunun fotoğrafını taşıdı.
Almanya'da Münster, Düsseldorf ve Hamburg kentlerinde toplanan İranlılar, İranlıları birlik olmaya, Batılı hükümetleri rejime baskı yapmaya çağıran sloganlar attı.
İranlıların Şah rejimine desteğini simgeleyen eski ulusal İran bayrağını dalgalandıran onlarca gösterici ise Oslo'daki gösterilere katıldı. İran’ın Kopenhag Büyükelçiliği önüne gelen yüzlerce protestocu resmini taşıyan sembolik mezarların önünde sıraya girdi. Stockholm'de de İranlılar soğuğa rağmen yetkilileri kınayan mitinglere katıldı.
İstanbul'da da bir grup İranlı muhalif, anavatanlarındaki protestoları desteklemek için sloganlar attı.
Yurtdışındaki sekiz İranlı muhalif, Cuma günü parçalanmış muhalefeti birleştirmenin yollarını tartıştı. Şarku’l Avsat’ın Reuters haber ajansından aktardığı habere göre Nobel ödüllü Şirin Ebadi, Washington DC’deki Georgetown Üniversitesi'nde önde gelen muhalefet figürlerinin bir araya geldiği video bağlantısı aracılığıyla şunları söyledi: "İslam Cumhuriyeti rejimi hala farklılıklarımız sayesinde var ve biz de sandığa gelene kadar farklılıklarımızı bir kenara bırakmalıyız."
Devrik İran Şahı'nın oğlu Rıza Pehlevi'ye neden sekiz lider arasındaki bir Kürt lider olduğu sorulduğunda, "Katılmak için davetiye beklemeye gerek yok... Bu bedava bir otobüs!" diyerek yanıt verdi.
İran muhalefeti uzun süredir yurtiçinde ve yurtdışında; monarşistler, cumhuriyetçiler, solcular, Araplar, Türkler, Azeriler, Kürtler, Beluciler ve Türkmenler’in de aralarında bulunduğu etnik azınlıkları bir araya getiren örgütler de dahil olmak üzere çeşitli fraksiyonlara bölünmüş durumda.



Çernobil faciasından onlarca yıl sonra tarım arazileri üretime uygun bulundu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Çernobil faciasından onlarca yıl sonra tarım arazileri üretime uygun bulundu

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

1986 Çernobil nükleer faciasından sonra terk edilen Ukrayna tarım arazilerinin yeniden tarıma uygun hale geldiği yeni bir araştırmada ortaya kondu.

Nükleer kazanın ardından Ukrayna'nın kuzeyindeki geniş alanların tarım için fazlasıyla tehlikeli olduğu belirlenmişti.

Nükleer santralin etrafındaki 4 bin 200 kilometrekarelik Çernobil Hariç Tutma Bölgesi bugün hâlâ ıssız ve Avrupa'nın en büyük doğa rezervlerinden biri.

Ancak hiçbir zaman tamamen terk edilmeyen 2 bin kilometrekarelik Zorunlu Yeniden Yerleşim Bölgesi'nde binlerce kişi yaşıyor. Felaketten bu yana geçen yıllarda, radyoaktif bozunma ve yüzey topraklarının erozyona uğraması nedeniyle bölgedeki radyasyon seviyeleri kayda değer derecede düştü. Yine de terk edilmiş araziler, 1991'de imar kriterlerinin uygulamaya konmasından bu yana yeniden sınıflandırılmadı.

Son yıllarda bölgedeki bazı çiftçiler duruma el koyarak seyrek tarımsal üretime başladı.

Journal of Environmental Radioactivity adlı hakemli dergide yayımlanan yeni bir çalışma, arazilerin çoğunda ekinlerin güvenli bir şekilde yetiştirilebileceğini doğruluyor.

Araştırmacılar Jıtomır bölgesindeki yaklaşık 100 hektarlık arazinin kirlenme seviyelerini inceledi ve patates, tahıl, mısır ve ayçiçeği gibi yaygın ekinlerin radyoaktif madde emilimini tahmin etti.

Toprak örneklerini analiz edip dış gama radyasyonunu ölçerek tarım işçilerine verilen etkin radyasyon dozunun, Ukrayna'nın ulusal güvenlik eşiğinin epey altında kaldığını doğruladılar.

Araştırmacılar radyasyon miktarının, tüm dünyada doğal bir şekilde görülen arka plan radyasyon seviyelerinden önemli ölçüde düşük olduğunu tespit etti.

Bu da uygun izleme yapılması ve Ukrayna gıda güvenliği yönetmeliklerine uyulması halinde, daha önce kısıtlanmış bu bölgelerde pek çok ekinin güvenle yetiştirilebileceği anlamına geliyor.

Portsmouth Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Jim Smith, "1986'dan bu yana Çernobil'deki radyasyon riskleri hakkında pek çok yanlış bilgi var ve bu durum terk edilmiş bölgelerde halen yaşayanları olumsuz etkiliyor" diyor.

Bu araştırma Çernobil faciasından etkilenen topluluklar için önemli.

Yeni çalışma, kıymetli tarım arazilerinin değerlendirilmesi ve yeniden üretime kazandırılmasına yönelik bilimsel bir yaklaşımın ana hatlarını çiziyor. Dr. Smith "Bu sadece Çernobil'le ilgili değil. İnsanların korunmasını ve arazilerin gereksiz yere israf edilmemesini sağlamak için bilimi ve kanıtları kullanmakla ilgili" diyor.

Burada geliştirilen yöntemler dünya çapında radyoaktif kirliliğe maruz kalmış diğer alanlara da uygulanabilir.

Independent Türkçe