Körfez ülkelerinde depremzedeler için toplanan yardımlar 370 milyon doları aştı

Kahramanmaraş merkezli depremlerden zarar gören Türkiye ve Suriye'deki afetzedeler için Körfez ülkelerinde bir haftada toplanan yardımlar 370 milyon doları geçti.

AA
AA
TT

Körfez ülkelerinde depremzedeler için toplanan yardımlar 370 milyon doları aştı

AA
AA

Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Kuveyt, Bahreyn, Umman resmi makamları ve hayır kuruluşları, "asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yardım kampanyaları başlattı.
Türkiye ve Suriye'deki depremzedelere yönelik yardım kampanyalarına Körfez halkları yoğun ilgi göstererek büyük dayanışma örneği sergiledi.
AA muhabiri Körfez ülkelerinden yapılan yardımları derledi.

Suudi Arabistan
Kral Selman İnsani Yardım Merkezine bağlı Sahem Platformu'nda Türkiye ve Suriye'deki depremzedeler için başlatılan yardım kampanyasında toplanan tutar 344 milyon 849 bin 604 riyali (89,2 milyon dolar) aştı.
Sahem Platformu'ndan 12 Şubat'ta yapılan açıklamada, kampanya kapsamında 1 milyon 545 bin 729 kişinin bağışta bulunduğu belirtildi.
Suudi Arabistan'dan ayrıca, 7 uçak ile 95 kişilik arama kurtarma ekibi, 55 kişilik sağlık personeli ve Suudi Kızılayından oluşan heyet, Kral Selman Yardım Kuruluşu temsilcileri, insani yardım malzemesi ve sıhhi teçhizatın tamamı deprem bölgesine ulaştı.

Katar
Katar devlet televizyonunda 10 Şubat'ta canlı yayında düzenlenen yardım kampanyasında Emir Şeyh Temim, 50 milyon riyal (14 milyon dolar) bağışta bulundu. Kampanyada toplam 168 milyon riyal (yaklaşık 46 milyon dolar) yardım toplandı.
Doha yönetimi ayrıca Türkiye ve Suriye'de deprem felaketinden etkilenen bölgelere yardım kapsamında taahhüt ettiği 10 bin konteyner evlerin ilk bölümünü Türkiye'ye göndermeye başladı.
Katar Hayır Kurumu (Qatar Charity), 12 Şubat'ta, deprem bölgelerine yardım için başlattığı bağış kampanyasının ilk aşamasında toplanan yardımların 6 milyon riyali (1,6 milyon dolar) aştığını duyurdu.
Açıklamada, 7,3 milyon riyallik (yaklaşık 2 milyon dolar) acil müdahale ve 14,6 milyon riyallik (yaklaşık 3 milyon 800 bin dolar) yeniden inşa ve erken müdahale projelerini içeren 21,9 milyon riyal (6 milyon dolar) değerinde bir plan hazırladığı belirtildi.
Katar Kızılayı da Türk Kızılay ile koordineli olarak depremzedelere ulaştırılmak üzere 10 milyon dolarlık insani yardım kampanyası başlattı.
Katar Yıldızlar Ligi Spor Kurumu ise Katar Futbol Kupası'ndaki yarı final maçlarının bilet gelirinin Türkiye ve Suriye'deki depremzedelerin yararına tahsis edileceğini aktardı.
Sosyal girişimler çerçevesinde Dar eş-Şark Medya Grubu, bünyesindeki dört gazetenin (Eş-Şark, El-Arab, Lusail, The Peninsula) satışından 9 Şubat Perşembe gününden itibaren bir hafta boyunca elde edilen gelirin iki ülkenin halkına bağışlanması kararı aldı.

BAE
BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan, depremlerden etkilenen dost ve kardeş ülkeler Türkiye ile Suriye'ye 50'şer milyon dolarlık yardım talimatı verdi.
Al Nahyan'ın annesi Şeyha Fatıma binti Mubarek de depremzedeler için 13 milyon 600 bin dolar yardımda bulundu.
BAE Kızılayı, Türkiye ve Suriye'ye yönelik kapsamlı bir yardım kampanyası başlattı. "İyilik Köprüleri" yardım kampanyası kapsamında 2 hafta süreyle Abu Dabi ve Dubai'deki merkezlerde nakdi ve ayni yardımlar toplanacak.
BAE merkezli El-Ensari Exchange şirketi, felaketten etkilenenlere yönelik yardımlar kapsamında 1 milyon dolar bağışta bulunduğunu duyurdu.
BAE'de düzenlenen "Mubadele Abu Dabi Açık" kadınlar tenis turnuvası yarı final ve final maçları bilet gelirlerinin de BAE Kızılayının başlattığı "İyilik Köprüleri" yardım kampanyası çerçevesinde Türkiye ve Suriye'deki depremzedelere bağışlanacağı kaydedildi.

Kuveyt
Kuveyt hükümeti, 9 Şubat'ta depremden etkilenenlerin acılarını hafifletmek için Türkiye ve Suriye'ye 30 milyon dolar bağışta bulunacağını duyurdu.
Kuveyt Sosyal İşler Bakanlığı da, "Kuveyt Yanınızda" temasıyla yardım kampanyası düzenledi. Kuveyt devlet televizyonunda 11 Şubat'ta 12 saat devam eden kampanyada 129 bini aşkın kişi ve kuruluşun yaptığı yardımlar 67 milyon doları geçti.
Kampanyaya dernekler, kamu yararına çalışan vakıflar, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve halk katılım sağladı.

Bahreyn
Bahreyn Kralı Hamed bin İsa Al Halife'nin talimatıyla Kraliyet İnsani Çalışmaları Kurumu, Türkiye ve Suriye'ye acil insani yardım yapılması için bağış kampanyası başlattı.
Kurum, tüm kuruluşlara, özel sektördeki firmalara ve halka kampanyaya katkıda bulunma çağrısı yaptı.
Bahreynliler de depremzedeler için ayni yardımlarda bulundu.

Umman
Umman’daki insani yardım kuruluşları ve hayır dernekleri, Umman Yardım Faaliyetleri Kurumu aracılığıyla bağış ve yardım topladı.
Umman medyasında yayımlanan haberlerde ülke yönetiminin ve halkının, Türkiye ve Suriye'de yaşanan yıkıcı depremin etkilerini azaltmak için seferber olduğu aktarıldı.
Umman Dar el-Ata Derneği, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Acı ve Umut" temasıyla depremden etkilenenler bölgeler için belirli bir süre belirtmeden mali bağış kampanyası başlattığını duyurdu.
Umman gazetelerinde Şeybe de, Suriye ve Türkiye'deki depremzedelere destek için başlattığı bağış kampanyasında 48 saat içinde yaklaşık 250 bin riyal (yaklaşık 650 bin dolar) toplandığını açıkladı.
Umman'ın başkenti Muskat'ta Türkiye'deki depremzedeler için düzenlenen ayni yardım kampanyasına da yoğun katılım sağlandı. Kampanyada yaklaşık 4,5 ton ayni yardım toplandı.



İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
TT

İsrail ordusu Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti

İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)
İsrail ile Hamas arasındaki savaş devam ederken Gazze şehrindeki yıkımı gösteren bir fotoğraf (AFP)

İsrail ordusu bugün Gazze şehrini ‘tehlikeli savaş bölgesi’ ilan etti. İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından yaklaşık iki yıl sonra İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin en büyük şehrini kontrol altına almaya hazırlanıyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee'nin X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bugün saat 10:00'dan itibaren geçerli olacak askeri faaliyetler için yerel ve geçici ateşkes, tehlikeli savaş bölgesi olarak kabul edilen Gazze şehri bölgesini kapsamamaktadır” denildi.

Söz konusu ateşkes, yardım dağıtımını kolaylaştırmak için belirli bölgelerde günlük olarak uygulanan ateşkesi ifade ediyor.

İsrail ordusu geçtiğimiz temmuz sonunda, ‘Birleşmiş Milletler (BM) konvoylarının ve sivil toplum kuruluşlarının güvenli geçişini sağlamak’ amacıyla Gazze şehri ve kuşatma altında bulunan ve tahrip edilmiş Filistin topraklarının diğer bölgelerinde askeri faaliyetlerin ‘günlük olarak askıya alınacağını’ duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İsrail ordusu bugün, ‘Gazze Şeridi'ndeki terör örgütlerine karşı kara manevraları ve saldırı faaliyetlerini sürdürürken, Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çabalarını da desteklemeye devam edeceğini’ belirtti.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü ise bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nde 33 kişinin öldürüldüğünü bildirdi.

İsrail'e savaşı sona erdirmesi için uluslararası ve ulusal baskıların artmasına rağmen, ordu dün, güçlerinin Gazze Şeridi genelinde ‘operasyonlarına devam ettiğini’ duyurdu.

İsrail hükümetinin ağustos ayı başında Gazze şehrini kontrol altına alma planını onaylamasının ardından, Gazze şehri sakinlerinin tahliyesinin ‘kaçınılmaz’ olduğu ifade edildi.


Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
TT

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısını kınadı ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne desteğini yineledi

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)
Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenliği ve istikrarı sağlamak ve devletin ve kurumlarının egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi. (AP)

Suudi Arabistan, İsrail'in Suriye topraklarındaki devam eden ihlallerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade ederek, bunları Suriye'nin içişlerine ‘açık bir müdahale’ ve Suriye'nin egemenliğinin ve 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.

Suudi Arabistan'ın resmi tutumu, Süveyda vilayetinde son dönemde yaşanan gelişmeler ve buna bağlı olarak İsrail'in Suriye topraklarındaki gerginliği artırması üzerine Dışişleri Bakanlığı tarafından bugün yayınlanan bir açıklamada ortaya kondu.

Suudi Arabistan, Suriye hükümetinin güvenlik ve istikrarı sağlamak, sivil barışı korumak ve devletin ve kurumlarının tüm Suriye toprakları üzerindeki egemenliğini güçlendirmek için aldığı önlemlere tam destek verdiğini yineledi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye'yi bölmeye yönelik her türlü ayrılıkçı çağrı veya girişimi kategorik olarak reddettiği vurgulanarak, Suriye halkının tüm bileşenlerine diyalog ve mantığa öncelik vermeleri ve birleşik ve güvenli bir Suriye inşa etmek için birlikte çalışmaları çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan ayrıca, uluslararası topluma İsrail'in tekrarlanan ihlallerine karşı ciddi ve kararlı bir tutum sergilemesi ve Suriye'nin egemenliğini yeniden tesis etme ve topraklarının tamamında güvenliği sağlama çabalarına destek olması çağrısını yineledi.


Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
TT

Rusya Devlet Başkanı, Suudi Veliaht Prensi'ne Trump ile yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Suudi Dışişleri Bakanlığı)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ı ABD'li mevkidaşı Donald Trump ile yaptığı son görüşmelerin sonuçları hakkında bilgilendirdi.

Salı günü Putin'le bir telefon görüşmesi gerçekleştiren Prens Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam ettiğini vurgularken, Rusya Devlet Başkanı da Krallığın kararlı tutumu ve Veliaht Prens'in barışa yönelik yapıcı çabaları dolayısıyla memnuniyetini dile getirdi.

Kremlin'den yapılan açıklamada Başkan Putin'in Prens Muhammed bin Selman ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiği ve siyasi, ticari, ekonomik ve yatırım alanlarındaki Rus-Suudi işbirliğinin güncel konularını ele aldığı belirtildi. Açıklamada iki tarafın da Suudi Arabistan'ın uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomatik diyalog yolunu desteklemeye devam etmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.

Açıklamada ayrıca iki tarafın OPEC+ çerçevesinde küresel enerji piyasasının istikrarını sağlamaya yönelik ortak çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirdikleri ve çeşitli alanlarda işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.

Trump ve Putin Pazartesi akşamı yaklaşık 40 dakika süren bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi ve bu görüşme sırasında ABD Başkanı Rus mevkidaşına Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ve Avrupa ülkelerinin liderleriyle yaptığı görüşmelerin sonuçları hakkında bilgi verdi.

Geçtiğimiz Cuma günü Putin ve Trump Alaska'da görüşmelerde bulunmuş, ABD Başkanı ve Rus mevkidaşı zirveyi yapıcı ve verimli olarak nitelendirmiş ve görüşmelerin olumlu bir atmosferde gerçekleştiğini ifade etmişlerdi.