Tony Kahwaji, Şarku’l Avsat’a konuştu: İnsan hikâyeleri ticari karakteri iptal ediyor

Kahwaji, uzun bir aradan sonra George Wassouf ile yaptığı etkileyici çalışmayla geri dönüyor.

George Wassouf'un ailesiyle birlikte çektirdiği fotoğraf.
George Wassouf'un ailesiyle birlikte çektirdiği fotoğraf.
TT

Tony Kahwaji, Şarku’l Avsat’a konuştu: İnsan hikâyeleri ticari karakteri iptal ediyor

George Wassouf'un ailesiyle birlikte çektirdiği fotoğraf.
George Wassouf'un ailesiyle birlikte çektirdiği fotoğraf.

Tony Kahwaji, yönetmenlik dünyasında dikkate alınması gereken bir okulun sahibi. Uzun kariyeri boyunca müzikal şov dünyasında dönüşüm oluşturan çalışmalar da dahil olmak üzere birçok başarıya imza attı. Modern tarz ve görüntüyle ilgili ileri düzey vizyonuyla takip edilen bir örnek oldu.
Kahwaji, daha büyük çaplı projelere ilgi duyması nedeniyle Lübnan sahnesinden bir süre ayrı kaldıktan sonra bugün başka bir benzeri olmayan bir çalışmayla geri dönüyor. Sanatçı George Wassouf, oğlu Vedi’ye vefatının kırkıncı yıl dönümünde mesaj olarak göndermek istediği son şarkısı Nas Ömri’nin klip yönetmenliği için Tony Kahwaji’yi seçti.
Peki, neden Tony Kahwaji? Kahwaji, konuyla ilgili olarak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “George Wassouf’un e yakınlarından biriyim. Uzun süredir yakın bir ilişkimiz var. Buradan, beni neden seçtiğini anlayabilirsiniz” dedi.

Tony Kahwaji.
Tony Kahwaji, mükemmel bir insani eser olduğunu düşündüğü için yeni çalışmasından bahsederken duygulandı. Nas Ömri’nin klibi sadece tanıtım amaçlı, sıradan bir çalışma değil. Kahwaji, açıklamasında şunları söyledi:
“Buradaki hikaye bambaşka. Çünkü bu, oğlunu kaybetmenin yasını tutan sanatçı bir babanın sevgisini ifade ettiği mektubunun yer aldığı bir klip. Bu nedenle ticari olarak sınıflandırılamaz. Aksine derin bir hüzünle biten gerçek bir sevgi hikayesini anlatıyor.”
Nas Ömri klibinin bir kısmı Suudi Arabistan'da, geri kalanı da temaya uygun olarak Beyrut'ta çekildi. Şarkının sözleri Mısırlı şair Halid Tac ed-Dîn’ e, bestesi Muhammed Yahya’ya ait. Kahwaji, şarkının klip çalışmasına nasıl hazırlandığıyla ilgili soruya şu cevabı verdi:
“Şarkıdaki kişi çok zor durumda. Oğlunu kaybetmiş ve ciğerparesine olan sevgisini bir şarkıyla belgeleyen bir kişiden bahsediyoruz. Üzüntü, ıstırap ve hatıraların birbirine geçtiği görüntüler var. Ama bunu kolaylaştıran, George Wassouf'un etrafındaki ekipti. Ekip, bu işi yürütmek için ihtiyacımız olan her şeye dikkat etti. Babanın, rahmetli oğlu ve ailesiyle birlikte olan fotoğraflarıyla klibin hazırlıklarını yapan ekip, Wassouf' un hayatının bir dönemini özetledi. Klip, uygun söz ve müzik ile abartmadan, duruma yakışır bir şekilde tamamlandı.”
George Wassouf daha önce hayat hikayesini Şahid platformunda yayınlanan ‘Yolculuğum’ başlıklı bir dizide anlatmıştı. Ancak Wassouf bu kez klibinde, özellikle sevgi ve veda mesajı taşıdığı için herhangi bir ekleme içermeyen farklı bir yaşam öyküsü dillendiriyor.
George Wassouf, bu şarkıyı Sevgililer Günü’nde, 14 Şubat'ta yayınlamayı tercih etti. Şarkıyı ‘Sevgili Vedi’me’ başlığıyla sunmak için hazırladı.
Tony Kahwaji klipte, babanın kederle ağırlaşan yüz hatlarını vurgulamak istiyordu. Bu yüzden onları sessizliğin, anlatmaktan ve şarkı söylemekten daha anlamlı olduğu bir kamerayla tercüme etti. Kahwaji, Wassouf’ un duygularını kamera önüne aktarırken abartıya yer vermemeye özen gösterdi.
Tony Kahwaji, böylesine zor bir durumu tasvir ederken zorlukla karşılaşıp karşılaşmadığıyla ilgili soruya verdiği yanıtta “Dramın bir kısmını yakalamaya çalıştım. Hikaye yalnız ebu Vedi’ye aitti ve başka bir noktaya çekilmesine müsaade etmemek için uğraştım. Zorluk, bir noktadan diğerine geçtiğim her an ve her saniye vardı” dedi.
Şarkının yazarı Halid Tac ed-Dîn de şarkı hakkında şunları söyledi:
“George Wassouf ile konuştuğumda, oğlu Vedi’ye bir şarkı yazacağımı düşünmemiştim. Yazarken psikolojik olarak gerçekten çok yoruldum.”
Tony Kahwaji, Wassouf’ un yaşadıklarının normal olmadığını, durumun çok zor olduğunu ve erkek çocuğun kaybının telafisi mümkün olmadığı için insanların böyle bir acıyı düşmanları için bile istemediğini vurguladı.
Daha önce vatan sevgisi ile ilgili olanlar dahil olmak üzere çeşitli sanat eserleri sergileyen ve izleyicilerinde iz bırakan Kahwaji, ilk kez böyle bir çalışma ortaya koyuyor. Tony Kahwaji duyularını şöyle aktardı:
“Mesele çok hassas ve daha önce yaşamadığım deneyim olması değil. Eser, bir ailenin yasını ele alıyor. Bu çalışma bende kesinlikle bir iz bıraktı. Çünkü gerçek ve yakın ilişki içinde olduğum birine dokunan bir olay. Wassouf benim için kardeş gibi.”



Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Sınır komşumuz olan Türkiye'yi kışkırtmak gibi bir niyetimiz yok

Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)
Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Sınır komşumuz olan Türkiye'yi kışkırtmak gibi bir niyetimiz yok

Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)
Suriye Kürt Ulusal Konseyi Başkanı Süleyman Oso (Şarku’l Avsat)

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Başkanı Süleyman Oso, konseyin, sınır komşusu Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemediğini söyledi. Türkiye'nin uzun bir sınırı paylaşan komşu bir ülke olduğunu ifade eden Oso, Türkiye'nin Suriye'deki Kürt halkının mahremiyetine saygı göstereceğini umduğunu belirtti.

Oso, Türkiye-Suriye yakınlaşması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Esed arasında yakın zamanda bir görüşme yapılacağına dair çıkan söylentilerle ilgili özellikle de ENKS içinde Kürtlerin endişeli olup olmadığına ilişkin soruları yanıtladı.

Oso Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, ENKS’nin Suriye muhalefetinin bir parçası olduğunu dile getirdi. Oso kapsamlı çözümün, Suriye'deki azınlıklar ve milliyetler meselesine adil bir çözüm bulmayı da içeren uluslararası kararlarda yattığını vurguladı.

ENKS’nin Suriye devrimine katıldığından bu yana Suriye'nin ulusal çıkarlarını temel aldığına dikkat çeken Oso, “Ulusal haklarımız için endişe duyuyoruz. Bu rejim, varlıklarının anayasal olarak tanınmasını ve ulusal haklarının güvence altına alınmasını isteyen Kürt halkının taleplerini karşılamıyor. Kürt halkının ulusal haklarını halen inkâr ediyor” ifadelerini kullandı.

Oso ayrıca, Suriye'deki Kürt bölgesiyle ilgili olarak rejim ve Türkiye arasında anlaşmalar yapılacağına olan inancını dile getirdi.

sdcfvgbr
Halep'in kuzeyindeki el-Bab kentinde askeri karargah önünde gerçekleşen halk protestolarından (arşiv)

Oso, Türkiye'deki mültecilerin Türk nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde yaşanan ihlallere ve gösterilere maruz kalmasıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Rejim aygıtlarının baskı ve zulmü nedeniyle evlerini terk eden Suriyeli mültecilere yönelik Türkiye, Lübnan ve Irak'taki nefret söylemini endişeyle takip ediyoruz. Türk muhalefeti tarafından Suriyeli mültecilere karşı uygulanan bu söylemi şiddetle kınıyoruz.”

Oso, ‘bunun devam etmesine izin vermenin Türk devletinin çıkarına olmadığını ve mültecileri korumak için acil yasal çözümler getirilmesini beklediklerini’ vurguladı.

Özerk yönetim seçimleri

Oso, özerk yönetim belediye seçimlerine katılmayı reddetmeleri hususunda ise “Bu seçimleri boykot ettiğimizi resmî açıklamalarla duyurduk” dedi.

asdf
Ed-Derbasiye kasabası sakinleri Suriye'nin kuzeydoğusundaki yerel seçimler için yapılan ön seçimlerde oylarını kullandı. (Şarku’l Avsat)

Oso sözlerini şöyle sürdürdü: “Üzerinde mutabık kaldığımız maddelerden biri de yerel seçimlerin düzenlenmesiydi. O dönemde, seçim maddesi de dahil olmak üzere siyasi anlaşmanın yüzde 70'inden fazlasını tamamlamıştık. Bu maddede iktidar ortaklığı, ortak bir yönetim kurulması, ENKS'nin geçiş döneminde 11 ay boyunca bölge yönetiminde gerçek bir ortak olması, uygun koşulların yaratılması, vatandaşlar arasında güvenli bir atmosfer oluşturulması, yönetimin bölgedeki tüm siyasi bileşenleri temsil ettiği konusunda onlara güven verilmesi ve bölge sakinlerinin sandığa gidip özgürce oylarını kullanmaları için güvenlerinin arttırılması konusunda anlaşmıştık. Ancak, bu müzakereler, karşı tarafın uzlaşmazlığı nedeniyle kısa sürede sekteye uğradı ve çöktü.”

sdvfr
Suriye seçimlerinde Şam'daki adayların kampanya afişleri (AFP)

ENKS’nin son seçimlere katılmayı reddetmesinin nedenine ilişkin olarak Oso, “Suriye'de seçimlerin yapılması için 2254 sayılı uluslararası kararla belirlenen koşullar mevcut değildi. Baskı ve otoriter yönetimin varlığında da hiçbir zaman bu güvenli koşullar olmayacak. İster özerk yönetim belediye seçimleriyle ilgili olsun, ister Suriye Halk Meclisi seçimleriyle ilgili olsun hepsinin sonuçları iktidar partileri lehine belirleniyor” açıklamasında bulundu.

Oso, yönetim seçimlerinin başka askeri işgallere yol açacağından korktuğunu ifade etti. Yönetim seçimlerine devam ederse kuzeyde yeni bir Türk askeri operasyonu konusunda ciddi endişeler olduğunu vurgulayan Oso, Türkiye'nin daha önce Afrin'i almakla tehdit ettiğini ve tehdidini gerçekleştirdiğini, ayrıca Rasulayn ve Tel Abyad'ı almakla tehdit ettiğini ve tehdidini gerçekleştirdiğini belirtti.

ENKS Başkanlığı’nın ABD Suriye Özel Temsilcisi ile yaptığı görüşmeye de değinen Oso, “ABD Temsilcisi, ABD yönetimi adına müzakerelerin yeniden canlandırılması için bir girişimde bulundu ve bu müzakerelerin başarıya ulaşması konusunda ciddi olduklarını söyledi. Biz de kendisine karşı tarafın, yani PYD’nin ihlalleri nedeniyle müzakerelerin durduğunu, zira daha önce SDG Komutanı Mazlum Abdi ve ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi Yardımcısı David Brownstein'ın taahhütlerini içeren bir garanti belgesi imzalandığını söyledik. Garanti belgesi kapsamında müzakerelere geri dönmeye hazır olduğumuzu ifade ettik” şeklinde konuştu.

ENKS Başkanı, Kürt hareketinin iki tarafı arasındaki çıkmazda bir ilerleme sağlanmasının zor olduğunu düşünüyor. “Bugüne kadar bu çıkmazda bir ilerleme kaydedilemedi. Buradaki durumu daha da karmaşık hale getiren şey, bu ayın başlarında kaçırılan 12 üyesinin serbest bırakılması talebiyle ENKS’nin düzenlediği barışçıl toplantı sırasında ENKS destekçilerine ve üyelerine yapılan saldırı oldu” diyen Oso, söz konusu saldırının ABD'nin Kürt-Kürt müzakerelerini yeniden canlandırma çabalarını baltalamaya yönelik bir mesaj olduğunu açıkladı.

Suveyda ayaklanması

Başka bir bağlamda Oso, Suveyda’da yaşananlar hakkında şunları söyledi: “Suriye'deki Kürt halkının kıymetli vilayeti olan ve Dürzi kardeşlerimizi de içeren Suveyda’daki protestoların başlamasından bu yana ENKS, özgürlük, demokrasi ve tüm Suriyeliler yararına federal bir Suriye için yapılan bu barışçıl protestoların yanında yer aldı.”

dvfbr
Suriye seçimlerinde Şam'daki adayların kampanya afişleri (AFP)

Uluslararası topluma Suriye krizinin çözümüne yönelik kararların uygulanmasını hızlandırma çağrısında bulunan Oso, “Tüm Suriyelilerin ekonomik durumunun çok kötü olması ve mutlak çoğunluğun yoksulluk tehdidi altında yaşaması nedeniyle Suriye halkı bir bütün olarak açlığa, yoksulluğa ve yokluğa daha fazla tahammül edemez. Sığındıkları ülkelerde yerlerinden edilen Suriyeli mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilenlerin trajedilerini unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

Oso, ENKS’nin Suriye muhalefetiyle kurduğu ittifakın Suriyelilerin kurtuluşu için bir seçenek olduğunu vurguladı. “Koalisyonun ve müzakere organının bir parçasıyız. Uluslararası sponsorluk altında oluşturulan anayasa komitesinin de bir parçasıyız. Kaderimiz bir bütün olarak Suriye halkıyla bağlantılı. Muhalefet saflarına katıldığımızda Suriye halkının yanında durmayı seçtik” şeklinde konuşan Oso, koalisyonda ve Suriyeli muhalif güçlerle birlikte temsil edilmelerinin her konuda aynı fikirde oldukları anlamına gelmediğini belirtti. Özellikle de Afrin, Rasulayn ve Tel Abyad kentlerinde yaşanan ihlaller ve buralardaki hizipçi kaos hakkında kesinlikle farklı noktalarda olduklarını beyan eden Oso sözlerini şöyle noktaladı:

“Afrin, Rasulayn ve Tel Abyad şehirlerinden Haseke ve Kamışlı kamplarına yerleştirilen tüm yerinden edilmiş insanlar, geçici koalisyon hükümetine bağlı gruplar tarafından yönetilen evlerine dönmeyi dört gözle bekliyor. Umarım koalisyon bu konudaki karar ve politikalarını yeniden gözden geçirir ve yerinden edilen herkesin evlerine ve mülklerine dönmesi için çalışır. ENKS bu konuyu ilgili tüm taraflarla birlikte ele almak için çalışıyor.”