Uluslararası Göç Örgütü: Afrikalılar için en kalabalık göç yolu olan Yemen tehlikeli bir rota

Yemen'deki Afrikalı göçmenler ailelerine yardım etmek için fırsatlar arıyor (Birleşmiş Milletler)
Yemen'deki Afrikalı göçmenler ailelerine yardım etmek için fırsatlar arıyor (Birleşmiş Milletler)
TT

Uluslararası Göç Örgütü: Afrikalılar için en kalabalık göç yolu olan Yemen tehlikeli bir rota

Yemen'deki Afrikalı göçmenler ailelerine yardım etmek için fırsatlar arıyor (Birleşmiş Milletler)
Yemen'deki Afrikalı göçmenler ailelerine yardım etmek için fırsatlar arıyor (Birleşmiş Milletler)

Yemen, dört milyondan fazla insanı ülke içinde yerinden eden İran destekli Husi milislerin başlattığı savaşın sonucu olarak 8 yıldır acı çekerken aynı zamanda Afrika Boynuzu ülkelerinden gelen göçmenler için hala en önemli geçiş noktası görevi görüyor.
47 sivil toplum kuruluşu ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM), bu göçmenlerin bir milyondan fazlasının Körfez ülkelerinde daha iyi bir yaşam aramak için çıktığı yolculukta Yemen’e geçtiğini ortaya çıkararak, bu rotayı ‘en kalabalık, karmaşık ve tehlikeli göç yolu’ olarak nitelendirdi.
Bu kuruluşlar, göçmenlerin Afrika Boynuzu'ndan deniz yoluyla Yemen'e geçtikleri güzergahın, dünyanın en işlek, en karmaşık ve tehlikeli göç yollarından biri olduğunu’ belirtirken, Cibuti'ye giriş yapan göçmen sayısının geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre ikiye katlandığını açıkladı.
Geçen yıl, tehlikeli ulaşım araçları, hastalık, zorlu çevre koşulları, denizde boğulma ve şiddet nedeniyle 89 göçmenin yol boyunca öldüğü veya kaybolduğu kaydedildi.
47 sivil toplum kuruluşu ve Uluslararası Göç Örgütü tarafından yayımlanan rapor ayrıca ‘bildirilmeyen birçok ölüm ve kaybolma vakası olduğu’ doğrulandı. Rapora göre, ‘her yıl binlerce göçmen Afrika Boynuzu'ndaki ülkelerini terk ederek doğu rotası boyunca Körfez ülkelerine doğru ilerliyor’ ve göçleri sırasında çoğu Somali'nin Bosaso şehri kıyılarından Kızıldeniz'i geçiyor.
Göçmenlere destek verilmesi ve haklarının korunması gerektiğini ifade eden IOM Genel Direktörü Antonio Vitorino göç yolunda karmaşık zorluklarla yüzleşmek ve bunu birleşik ve koordineli bir şekilde yapmak için göçmenlere yönelik bölgesel bir müdahale planının geliştirildiğini belirtti.
IOM Direktörü, "Plan, tüm paydaşların artan göç eğilimlerine ve göçmenleri, ev sahibi toplulukları ve ilgili hükümetleri etkileyen daha geniş insani ve kalkınma sorunlarına yanıt vermesi için esnek bir mekanizma sağlıyor" dedi.
Vitorino, Afrika Boynuzu ülkelerinden Körfez ülkelerine ulaşmak için yapılan göçün, sosyal ve ekonomik etkenlere ve geleneksel mevsimsel etkenlere ek olarak, devam eden güvensizlik ve çatışma, şiddetli iklim koşulları ve halk sağlığı acil durumları dahil olmak üzere birbiriyle bağlantılı krizler tarafından meydana geldiğini kaydetti.  
IOM ve 47 sivil toplum kuruluşu tarafından önerilen müdahale planına göre, birçoğu savunmasız durumda olduğundan, ‘bir milyondan fazla göçmene ve onlara ev sahipliği yapan topluluklara insani yardım ve kalkınma yardımı sağlamak’ için 84 milyon dolara ihtiyaç var.
Plan, göçmenlerin ülkelerinde karşı karşıya kaldığı sorunlara çözüm getirmenin yanı sıra acil insani ihtiyaçları ele almak için çalışmalar yapmayı ve hayat kurtarmak için girişimlerin kapsamını genişletmeyi hedefliyor.



İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail, Gazze’deki kafeyi 230 kiloluk bombalarla vurdu

İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)
İsrail ordusu, Filistinlilerin sıkça kullandığı deniz kenarındaki kafeyi harabeye çevirdi (AFP)

İsrail, Gazze’de internete erişim sağlayan kafeye düzenlediği saldırıda 230 kilogramlık bombalar kullandı.

Guardian’ın haberinde, İsrail ordusunun pazartesi günü düzenlediği saldırıda Amerikan yapımı MK-82 bombalarından kullandığı yazılıyor. Bu bombalar büyük bir krater oluşturuyor ve şarapnelin geniş bir alana yayılmasına yol açıyor.

El Beka adlı kafeye yapılan saldırıda en az 41 Filistinli öldürülmüş, 75 kişi yaralanmıştı. Hayatını kaybedenler arasında 4, 12 ve 14 yaşlarındaki çocuklar da vardı.

Gazetenin bombanın parçalarına dair elde ettiği fotoğrafları inceleyen uzmanlar, sivillerin böyle bir mühimmatla kasten vurulmasının savaş suçu teşkil edebileceğine dikkat çekiyor.

Kopenhag Üniversitesi'nde uluslararası hukuk alanında çalışan Marc Schack şunları söylüyor:

Bu tür bir mühimmatın kullanımını gerekçelendirmek neredeyse imkansız. Eğer 20, 30, 40 ya da daha fazla sivil kayıptan bahsediyorsanız, bu genellikle çok büyük öneme sahip bir hedef olmalıdır. Afganistan ve Irak'taki koalisyon güçleri açısından çok üst düzey bir hedef için kabul edilen rakam 30'dan az sivilin öldürülmesiydi, o zaman da istisnai koşullar söz konusuydu.

Diğer yandan saldırının ardından İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) yapılan açıklamada “asla sivillerin hedef alınmadığı” ileri sürüldü. Ayrıca saldırıdan önce sivil kaybın azaltılması için adımlar atıldığı savunuldu. Analistler, İsrail ordusunun drone’larla kafe etrafındaki sivilleri görmesine rağmen saldırı düzenlediğini söylüyor.

Filistinli bir aile tarafından 40 yıl önce kurulan kafe, hızlı internet bağlantısıyla öğrenciler, gazeteciler ve uzaktan çalışanların sık uğradığı bir mekandı.

İsrail ordusu Gazze’yi her gün bombalarken bölgede ateşkes sağlanması için yürütülen çalışmalar da hızlandı.

İsrail medyasındaki haberlerde, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun 7 Temmuz’da yapacağı ABD ziyareti öncesinde ateşkes anlaşmasının imzalanmasının hedeflendiği yazılıyor.

Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail tarafından kabul edildiğini savunduğu 60 günlük ateşkes teklifine Hamas’ın da sıcak baktığı ileri sürülüyor. Anlaşmaya dair detaylar resmi kanallardan paylaşılmadı. Ancak haberlerde Hamas’tan kalan 50 rehinenin tamamını serbest bırakmasının isteneceği aktarılıyor.

Hamas’ın buna yanıtını cuma akşamına kadar arabuluculara sunması bekleniyor. Filistinli örgütün, Gazze’ye yardım girişine izin verilmesi ve İsrail ordusunun bölgedeki işgalini sonlandırması taleplerinden geri adım atmayacağı belirtiliyor. Anlaşma kapsamında IDF’nin Gazze’deki bazı bölgelerden çekilebileceği savunuluyor.

Independent Türkçe, Guardian, Times of Israel, Haaretz