Mark Wahlberg: Din Hollywood'da popüler değil

Oyuncu, "Kimseye baskı yapmak istemiyorum ama inancımı inkar etmiyorum" diyor

Fotoğraf: (NBC)
Fotoğraf: (NBC)
TT

Mark Wahlberg: Din Hollywood'da popüler değil

Fotoğraf: (NBC)
Fotoğraf: (NBC)

Mark Wahlberg, dinin Hollywood'da "popüler olmadığını" iddia ediyor.
Ateşli Geceler'in (Boogie Nights) yıldızı, dindar bir Katolik ve 2022'de din hakkında bir hikaye anlatan Father Stu filminde rol aldı.
Wahlberg, çarşamba günü (22 Şubat) Today programına katıldı. Röportaj sırasında Wahlberg'in alnında, Hıristiyan takviminde Paskalya Orucu'nun ilk günü olan Kül Çarşambası'nı temsilen külle çizdiği bir haç vardı.
Röportajda dinini toplum içinde saklamak istemediğini belirten Wahlberg şunları söyledi:
"Bu bir denge. Kimseye baskı yapmak istemiyorum ama inancımı da inkar etmiyorum. Bu daha da büyük bir günah.
Biliyorsunuz, bu benim sektörümde popüler değil ama inancımı inkar edemem. Bunu başkalarıyla paylaşmak benim için önemli. Fakat hayatın her kesiminden ve farklı inanç ve dinlerden arkadaşlarım var, dolayısıyla onlara saygı duymak ve onları onurlandırmak da önemli."
Wahlberg geçen yıl Father Stu'da, gerçek hayatta bir Katolik rahip olan boksör Stuart Long'u canlandırdı.
51 yaşındaki oyuncu, Hıristiyanlığı konu alan Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi'ne (The Passion of the Christ) 30 milyon dolar yatıran Mel Gibson'dan esinlenerek film için kendi parasından "milyonlarca ama milyonlarca" harcadığını iddia etti.
Wahlberg, filmin başarısından kendine pay çıkaramayacağını çünkü "bu filmi yapması için onu Tanrı'nın seçtiğini" söyledi.

O [Tanrı] sonunda bana bahşedilen tüm yetenekleri ve armağanları onun yüce iyiliği için kullanıp onun büyük resmindeki rolüme hizmet edeceğimi biliyor. Yani, bu filmin çekilmesi için her gün dua ettim.

Bununla birlikte oyuncu, cemaat üyeleri tarafından kendisine sürekli film fikirleri sunulduğu için birçok kez kilise değiştirmek zorunda kaldığını da itiraf etti.
"Ben kiliseye malzeme bulmak için gitmiyorum. İbadet edebilmek için biraz huzur ve sessizlik bulmaya çalışıyorum."



Netflix izleyicileri 100 tam puanlı yeni filme övgüler yağdırıyor

Siyahi Barbie'nin yönetmenliğini kısa filmlere de imza atmış Lagueria Davis üstleniyor (Netflix)
Siyahi Barbie'nin yönetmenliğini kısa filmlere de imza atmış Lagueria Davis üstleniyor (Netflix)
TT

Netflix izleyicileri 100 tam puanlı yeni filme övgüler yağdırıyor

Siyahi Barbie'nin yönetmenliğini kısa filmlere de imza atmış Lagueria Davis üstleniyor (Netflix)
Siyahi Barbie'nin yönetmenliğini kısa filmlere de imza atmış Lagueria Davis üstleniyor (Netflix)

Netflix izleyicileri çarşamba günü gösterime giren "güzel" belgesele övgüler yağdırıyor.

Siyahi Barbie (Black Barbie), Mattel'in ikonik bebeklerinin dünyasındaki çeşitliliği ve bunu geliştirmek için mücadele edenleri inceliyor.

İzlenme rekorları kıran dönem draması Bridgerton'ın yaratıcısı Shonda Rhimes'ın yapımcılığını üstlendiği film, ilk siyah Barbie'nin anlatılmamış hikayesini merkeze alıyor.

Netflix, 18 yaşından küçükler için uygun olmadığı uyarısında bulunduğu belgeselin konusunu da şöyle özetliyor:

İlk siyah Barbie'nin bilinmeyen hikayesini ve Mattel'de çığır açan üç kadının kendilerine benzeyen bir bebeğin yaratılmasında üstlendiği önemli rolü keşfedin.

Eleştirmenlerin büyük beğenisini kazanan belgeselle ilgili Guardian yazarı Susan Smith-Richardson, "Siyahi Barbie'yle ilgilenmek için bir Barbie kızı olmanıza gerek yok" diye yazarak ekledi:

Film, bebeği savunan ve tasarlayan siyah kadınlara bir övgü ve temsil üzerine bir söylem.

Eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da 100 üzerinden 100 gibi etkileyici bir puana sahip olan ve uzun zamandır beklenen belgesel, nihayet Netflix'te izleyicilerin beğenisine sunuldu. 

Yayın devinin kütüphanesine eklenir eklenmez belgeseli izleyenler, övgü dolu yorumlarını yapmak için sosyal medyaya akın etmeye başladı.

Bir seyirci, Siyahi Barbie için "Şimdiye kadar izlediğim en iyi belgesellerden biri" yorumunu yaparak ekledi:

Siyah Barbie'nin yaratılışı ve etkisiyle ırk ve temsilin karmaşıklığı üzerine iddialı ve son derece kişisel bir keşif. Çok katmanlı. Hayranlık uyandırıcı. Çok güzel.

Başka bir izleyici, "Siyahi Barbie beni çok duygulandırdı" diyerek ekledi: 

Muhteşem siyah kadınların ne güzel bir kutlaması.

Başka bir izleyici Rhimes'ı da etiketleyerek şöyle yazdı:

Siyahi Barbie'yle beni gözyaşlarına boğdun.

Başka biri de belgeseli sadece arka planda ses olması için açtığını ancak filmin kısa sürede onu etkisi altına aldığını söyledi:

Bu Siyahi Barbie belgeselini sadece eğlenceli bir arka plan sesi olsun diye açmıştım ama hayır, bu işin içindeyim!!!

Belgesli henüz izlememiş olanlar da en kısa zamanda seyretmek için yanıp tutuştuklarını söyledi. Bir Netflix kullanıcısı "Bunu göreceğim için heyecanlıyım" diye yazarken bir diğeri ekledi:

Çok güzel, bunu izlemek için sabırsızlanıyorum.

Independent Türkçe, Daily Mail, Guardian