Efsanevi Ümmü Gülsüm müzikali Suudi Arabistan’da

“Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ” müzikali ilk kez Suudi Arabistan'da sergileniyor

Londra’da sergilenmesi esnasında "Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ" adlı tiyatro gösterisinden bir kesit (Şarku’l Avsat)
Londra’da sergilenmesi esnasında "Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ" adlı tiyatro gösterisinden bir kesit (Şarku’l Avsat)
TT

Efsanevi Ümmü Gülsüm müzikali Suudi Arabistan’da

Londra’da sergilenmesi esnasında "Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ" adlı tiyatro gösterisinden bir kesit (Şarku’l Avsat)
Londra’da sergilenmesi esnasında "Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ" adlı tiyatro gösterisinden bir kesit (Şarku’l Avsat)

Londra'nın West End bölgesindeki Palladium tiyatro sahnesi 2020’de olağanüstü bir Arap gecesine, muazzam etkileşim sağlayan bir müzikale şahit olmuştu. O gece salon, Suudi yapımcı Mona Khashoggi’nin (Muna Kaşıkçı) rüyası olan "Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ" müzikalinin doğuşuna tanık oldu. Londra'nın en prestijli tiyatrolarından birinde müzikal performansın yalnız bir gece sahnelenmesi, gösterinin başarısını ortaya koymak için yeterliydi. Bu başarı Kaşıkçı’yı, oyunu Arap dünyasında göstermek için çabalamaya sevk etti. Bu çaba neticesinde geçen yıl Dubai Operası'nda Ramazan Bayramı'nda müzikal sergilendi.
Bu hafta Kaşıkçı’nın bir başka hayali daha gerçek oluyor; müzikalin ülkesi Suudi Arabistan'da sergilenmesi. Dahran’daki Kral Abdülaziz Dünya Kültürü Merkezi (İsra), 7 Mart'tan 17 Mart'a kadar yeni görünümüyle gösteriye ev sahipliği yapacak.


Muna Kaşıkçı (en solda) Londra'daki provalar sırasında "Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ" oyununun oyuncu kadrosuyla (Yapımcı)

Yeni elbise
Kaşıkçı ile bir Londra gecesini Ümmü Gülsüm gecesine çeviren gösteri hakkında  kendisine yeni müzikali, kahramanları ve müzikalde ne gibi değişiklikler olacağını sordum. Gösteri için provalar ve hazırlıklar yapan Kaşıkçı, "kelimenin tam anlamıyla bir müze" olarak gördüğü İsra’daki gösteri için heyecanlı görünüyordu ve gösteriyi ilk kez Suudi halkına sunacak olan çalışma ekibini övdü. Ayrıca Suudi Arabistan’daki tiyatronun "herhangi bir tiyatro oyununa tamamen hazır olduğunu" da sözlerine ekledi.
Kaşıkçı, gösterisi ve hayali hakkında konuştu. Yapımcı, Dubai'deki ve Suudi Arabistan’daki gösterimi için müzikalde farklı farklı değişiklikler yaptığını belirtti. Müzikalin Suudi Arabistan’daki sunumu için yapılan en önemli değişiklikler arasında, Ümmü Gülsüm’ün olgunluk dönemini tanıtan şarkıcıdaki değişiklik yer alıyor.  Daha önce ana şarkıcı rolünü Lubana Kantar üstlenmişti. Kaşıkçı, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Ancak bu sefer ekip farklı. Ümmü Gülsüm’ün olgunluk dönemini Mısırlı şarkıcı Acfan Afifi canlandıracak. Ayrıca Kur’ân tilaveti ve klasik Arapça eğitimi almış ABD’li Müslüman şarkıcı Jennifer Grout, daha önce şarkıcı Münira el-Mehdiyye’nin canlandırdığı rolü alacak ve Ümmü Gülsün’ün bazı şarkılarını seslendirecek. Maha Halifi, Ümmü Gülsüm’ün annesi rolünü canlandırmak üzere ekibe katılıyor.” Ürdünlü aktör Hani Dehşan ise Muhammed el-Kasabcı, Ümmü Gülsüm’ün kocası Doktor el-Hafnavi ve müzisyen Muhammed Abdulvehhab rollerini canlandırmak için ekipte yer alacak. Aktör Velid Hamad da Ahmet Rami ve Şeyh Ebu el-Ala Muhammed rollerini canlandıracak.
Kaşıkçı, çeşitli detayların doğruluğunu ve bunların tarihi dönemlere uygunluğunu belirlemeye gayret eden yönetmeni ve yardımcısını övdü. Bununla ilgili olarak şunları söyledi: “Yönetmen ve yardımcısı, müzikalin tarihi yönüne çok dikkat ettiler ve karakterlerin, kıyafetlerin ve birçok detayın tarihe uygun olması için çaba gösterdiler. Her şey düşünülmüş, hareket, kıyafet, şiir, dans… her şey.”
Kaşıkçı, bazı karakterleri birleştirmekten, birden çok karakteri canlandırma işini tek bir oyuncuya vermekten bahsetti. “Londra prömiyeri ile bir sonraki şov olan Dahran’daki şov arasındaki farklar” sorusuna ise Kaşıkçı şöyle yanıt verdi: “İsra’daki gösteri daha küçük bir ekiple olacak. Londra'da şarkıcılar, dansçılar ve aktörler dahil yaklaşık 25 kişiydik. Dubai'de ise 10 kişiydik ancak, özellikle müzikal doğası gereği gösterişli olduğu ve şarkıcılara, dansçılara ve oyunculara ihtiyaç duyulduğu için İsra’da daha büyük bir sayıya ihtiyacımız olacağını gördük ve bu nedenle ekibe iki profesyonel oyuncu ekledik. Orkestra hususunda ise Londra şovunda 14 müzisyen varken şu anda on müzisyenimiz var. Sahneler ve dekorasyon konusunda ise Kaşıkçı, İsra’da yapılacak olan gösteride devasa ekranlarda sahnelerin arka planlarının ve olayların geçtiği yerlerin gösterileceğini ve bunun gibi bazı eklemeler olduğunu belirtti. Kaşıkçı, "Dekor biraz değişti ve bence bu daha iyi, bana daha güzel görünüyor" açıklamasında bulundu.
Kaşıkçı’ya, daha önceki gösterilerde yer alan, Ümmü Gülsüm’ün kız kardeşinin torunu, şarkıcı Sana Nebil sorulduğunda kendisi şöyle yanıtladı: “Bu sefer bizimle gelemeyecek. Konuk olarak şovun bir bölümünde yer alıyordu ve Ümmü Gülsüm'ün birkaç şarkısını seslendirdi. Ama üniversite eğitimi nedeniyle affını istedi ve onun yerine Jennifer Grout ve Maha Halifi’yi koyduk. Londra ve Dubai gösterilerinde Ümmü Gülsüm’ün olgunluk dönemini canlandıran Lubana Kantar da aynı durumda. O da meşgul olduğu için özür diledi.”
Daha önce gösteride sunulan şarkılar ile Dahran’da sunulacak olanlar aynı. Bunlar, Ümmü Gülsüm'ün ünlü şarkılarından oluşan bir seçki. Ümmü Gülsüm'ün, mevlitlerde babasına şarkı söylemek için eşlik eden bir çocuktan ‘Arap Divası’na dönüşmesine kadarki yükselişini konu alan hikayesinin ayrıntıları ise değişmeyecek.


Oyun afişi – Dahran’daki İsra Tiyatrosu'ndaki provalar sırasında Ümmü Gülsüm'ü canlandıran şarkıcı Acfan (yapımcı) FDahran’daki İsra Tiyatrosu'ndaki provalardan bir kesit (yapımcı)

Klasik bir başarı hikayesi
Kaşıkçı konuşmasında, yazdığı gösterinin sadece zamansız müzik ve şarkılar içermediğinin altını çizerek şunları söyledi: “Gösteriye Ümmü Gülsüm ve Altın Çağ adını vermemin önemli bir nedeni var. Müzikal aracılığıyla Muhammed el-Kasabcı, Muhammed Abdulvehhab ve döneminin sosyal ve politik hayatında rolü olan güçlü bir kadın olarak karşımıza çıkan Tahiyye Karioka gibi devleri kutlamak istedim. Aynı şekilde şarkıcı Münira el-Mehdiyye’ye de yer verdim. O sadece bir şarkıcı değil, aynı zamanda güçlü bir kişiliğe sahip, kendi tiyatrosunu kurdu ve evinde politikacılar, önemli şahsiyetler ve gazeteciler için bir meclis vardı. Onlar güçlü kadınlar ve benim için o dönemin ilham verici ve güçlü olan kadınlarına gösteride yer verdim. Tahiyye Karioka bir aktris ve aktivistti. Mısır'ın kamusal yaşamında önemli bir rolü vardı. Müzikalin kadınların güçlenmesinden ve büyük kadınların mücadelesinden de bahsettiğini düşünüyorum.” Kaşıkçı, Londra ve Dahran arasındaki farka geri dönerek şunları söyledi: “Bir sonraki şovda, tüm karakterleri elimde tutamayacağım. Örneğin Riyad es-Sunbati ve Zekeriya Ahmed karakterlerini daha önce canlandıran oyunculardan vazgeçmek zorunda kaldık. Ancak bestelediğimiz şarkıları koruduk ve o dönemin büyük bestecilerine bir tür saygı duruşu niteliğinde şarkılar sunduk. Esas olarak iki şahsiyet üzerine odaklandım: Müzik hayatının başlangıcında Ümmü Gülsüm’e yardım eden Muhammed el-Kasabcı ve Sorbonne'daki Fransızca çalışmalarında ona fayda sağlayan şair Ahmed Rami.”

Daha uzak bir etki
Ümmü Gülsüm'ün kendi döneminde, giyim ve zarafet tarzıyla ilgili kadınlar üzerinde başka bir etkisi vardı. Bununla ilgili Kaşıkçı, “O çok zarifti ve hanımlar onun elbisesinden ve tavrından büyük ölçüde etkilendiler. Konuşma, giyim ve Ümmü Gülsüm'ün zamanının kadınlarının onu taklit ettiği benzersiz tarzı açısından tüm bu tiyatralliği vurgulamak istiyordum. Ümmü Gülsüm'ün hikayesi, zamanının en büyük kadını olduğu için sıfırdan zirveye klasik bir başarı öyküsü ve elbette bu, erkeklerin yardımıyla oldu. Ama asıl faktör zekasıydı. Güçlü bir kişiliği ve güçlü katkıları vardı. Müzisyenler Sendikası'nın başkanlığını üstlendi. Uygun sözleri ve melodileri seçebilen maharetli bir kulağı vardı. Kendine özel bir yer edindiğini ve saygın biri olarak görüldüğünü de belirtmeliyiz. Gittiği her ülkede önemli şahsiyetler tarafından karşılandı, krallar ve cumhurbaşkanları onu kutladı.”
Kaşıkçı sözlerine şöyle devam etti: “Çalıştığım yabancıların çoğu bana şunu söyledi ‘Batı dünyasında Diva olarak kabul edilen ve müziği hala sevilen benzer bir şahsiyet yok.’ Dünya çapında belirlenen 200 efsane arasından 53. sırada seçildi ve uluslararası müzisyenler tarafından övüldü.” Kaşıkçı geçen yıl Al-Ula'da konser veren Amerikalı şarkıcı Alicia Keys ile tanışmıştı. Onunla müzikal hakkında konuştu ve Ümmü Gülsüm adı, şarkıcı Keys ve kocasının hayranlığını uyandırdı. Çift, "Ümmü Gülsüm'e ve dinleyicilerini kontrol etme yeteneğine olan hayranlıklarını dile getirdiler ve dinleyicilerini büyülediğini söyleyerek güçlü sesini övdüler."



Hindistan Başbakanı, Suudi Arabistan'a resmi ziyarette bulunmak üzere Cidde'ye geldi

Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)
TT

Hindistan Başbakanı, Suudi Arabistan'a resmi ziyarette bulunmak üzere Cidde'ye geldi

Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve beraberindeki heyet Suudi Arabistan'a resmi bir ziyarette bulunmak üzere bugün Cidde'ye geldi.

Heyet, Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı'nda Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Ticaret Bakanı Dr. Macid el-Kasabi, Cidde Valisi Salih bin Ali et-Turki, Mekke Polis Müdürü Tümgeneral Salih el-Cabiri, Suudi Arabistan'ın Hindistan Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Ahmed el-Ahmeri, Hindistan'ın Suudi Arabistan Büyükelçisi Dr. Suheyl İcaz Han ve Mekke Bölgesi Kraliyet Protokol Müdürü Ahmed Abdullah bin Zafer tarafından karşılandı.

sxadfrgty
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Suudi Arabistan'a resmi bir ziyarette bulunmak üzere beraberindeki heyetle birlikte Cidde'ye geldi. (SPA)

Hindistan Başbakanı Narendra Modi, ülkesi ile Ortadoğu ve Avrupa arasında 2023 yılında başlatılan Ekonomik Koridor'un ‘gelecek yüzyıllar boyunca her türlü bağlantının geleceğini şekillendireceğini ve ticaret ve büyüme için ana katalizör olacağını’ söyledi. Koridoru, gelecek nesillere fayda sağlayacak olan 21. yüzyılın yeni İpek Yolu olarak tanımladı.

Modi bugün Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile ticaret, yatırım ve enerji ilişkilerini görüşmek üzere Suudi Arabistan'a yapacağı üçüncü ziyaret öncesinde Arab News'e verdiği demeçte, “Suudi Arabistan, Hindistan'ın en önemli ortaklarından biri, güvenilir bir dost ve stratejik bir müttefiktir. Stratejik Ortaklık Konseyi iki ülkenin asırlık ilişkilerinde bir dönüm noktası oldu ve başlangıcından bu yana iş birlikleri çeşitli alanlarda genişledi. Hindistan, halkının ve tüm dünyanın yararına barış, ilerleme ve refahın temellerini atmak için Suudi Arabistan'la birlikte çalışacaktır” ifadelerini kullandı.

Modi, Krallığı bölgesel istikrar için olumlu bir güç olarak gördüğünü belirterek, ‘Suudi Arabistan’ın bölgesel barış ve istikrarın korunmasına ilgi duyduğunu’ vurguladı.

sadfrgt
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kabul etti. (SPA)

Hintli şirketlerin ve Suudi sanayisinin iki ülke arasındaki bağları güçlendirmek için çalıştığını ve bunun da yatırım ortaklıklarının güçlenmesine katkıda bulunduğunu kaydeden Modi, “Özellikle tarım ve gübre alanlarında ticaret kaynaklarını çeşitlendirme çabaları sonuç verdi. Enerji, ekonomik ortaklığımızın önemli bir ayağı oldu. Petrol rafinerileri ve petrokimya alanında ortak projeler uygulanabilir ve gelecekteki enerji ihtiyaçlarını karşılamak için yenilikçi çözümler bulmak için çalışılabilir” şeklinde konuştu.