Sara Netanyahu korumalarını değiştirmek istiyor

İsrail polisi, Sara Netanyahu'nun çarşamba günü mahsur kaldığı kuaför salonunu koruyor (DPA)
İsrail polisi, Sara Netanyahu'nun çarşamba günü mahsur kaldığı kuaför salonunu koruyor (DPA)
TT

Sara Netanyahu korumalarını değiştirmek istiyor

İsrail polisi, Sara Netanyahu'nun çarşamba günü mahsur kaldığı kuaför salonunu koruyor (DPA)
İsrail polisi, Sara Netanyahu'nun çarşamba günü mahsur kaldığı kuaför salonunu koruyor (DPA)

İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun eşi Sara Netanyahu, geçtiğimiz Çarşamba günü hükümete karşı düzenlenen protesto gösterileri sırasında bir kuaförde mahsur kaldı. Başbakanın eşi polislerin güç kullanarak göstericileri uzaklaştırmasıyla tahliye edildi.
İsrail Başbakanı'nın eşi Sara Netanyahu, bu olaydan sonra tüm korumalarının görevden alınmasını ve Başbakanlığa bağlı İç İstihbarat Servisi Şin Bet’ten kendisine koruma tahsis edilmesini talep etti.
Sare Netanyahu’ya yakın bir kaynağa göre pazar günü toplanan Şin Bet’ten sorumlu bakanlık komitesi, Başbakanın eşi için sıkı güvenlik önlemleri alınması konusunu görüştü. Talebinin olumlu değerlendirilerek sorumluluğun Şin Bet'e devredilmesi ve gerekli güvencenin daha da genişletilmesi bekleniyor. Sare Netanyahu geçtiğimiz çarşamba günü Tel Aviv'de "Eyalet Meydanı"ndaki kuaför salonunda mahsur kaldı. Yargı darbesini protesto eden göstericiler, Sare Netanyahu’nun kuaförde olduğunu öğrenince oraya akın ederek sloganlar atmaya başladılar: "Ülke yanıyor, Sare saçlarını yaptırıyor." Protestocular, polis zorla kendilerini uzaklaştırana kadar üç saat boyunca kuaför salonunun önünde kaldılar.
Protesto kampanyasının destekçileri de dahil olmak üzere pek çok kişinin, bu tür faaliyetlerin hükümetin planına karşı verilen mücadeleye zarar verdiği yönündeki çekincelerine rağmen, protesto liderleri bunu yolsuzluğa karşı mücadelelerinin bir parçası olarak görerek Netanyahu'nun bugünlerde çıkarmaya çalıştığı yasaya atıfta bulundular. "Hediye yasası" olarak bilinen yasa Başbakan Benjamin Netanyahu'nun yasal masraflarını karşılamak için bağış almasına izin verecek.Bu yasa, Yüksek Mahkeme'nin Netanyahu'nun kuzeni avukat David Shomron'dan 1,5 milyon dolarlık kredi almasına karşı verdiği iade kararını geçersiz kılıyor.Netanyahu, bankada 55 milyon şekeli olduğu ve krediye ihtiyacı olmadığı için parayı iade etmek zorunda kalmıştı. Söz konusu yasa, bir kamu çalışanının kendisi veya ailesi için adli bir prosedürü veya gerekli tıbbi tedaviyi finanse etmek için mali bağış almasına izin veriyor ve bu, medyada “Netanyahu'ya Hediyeler” yasası olarak biliniyor. Başsavcı Yardımcısı Jill Lemon adına imzalanan yasal tavsiyede, önerilen yasa tasarısının hükümet yolsuzluğu karşısında gerçek bir çıkış noktası olduğu ifade ediliyor. Mevcut yasalara tamamen aykırı olarak, bu kanun (hediye kanunu) bir memurun resmi pozisyonunun veya kamu statüsünün kişisel çıkar elde etmeye veya başka bir şekilde istismarına izin veriyor. Mevcut yasalar kamu hizmetinde bütünlüğün korunmasını ve kamu yararına hizmette kamu görevlilerinin özel sadakat yükümlülüğünü amaçlar.
Buna göre Lemon, bakanları Yasama İşlerinden Sorumlu Bakanlar Komitesi'nde bu hafta geçmesi beklenen yasa tasarısına karşı çıkmaya çağırdı.



SOHR: Suriye ordusu, muhalifler ilerlerken Hama çevresindeki mevzilerini güçlendiriyor

TT

SOHR: Suriye ordusu, muhalifler ilerlerken Hama çevresindeki mevzilerini güçlendiriyor

SOHR: Suriye ordusu, muhalifler ilerlerken Hama çevresindeki mevzilerini güçlendiriyor

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi'ne (SOHR) göre, silahlı muhalif grupların ülkenin kuzeyinde ilerlemesi ve Halep kentinin birçok mahallesini kontrol altına almasının ardından Suriye ordusu bugün (Pazar) Suriye'nin orta kesimindeki Hama kenti çevresindeki mevzilerini güçlendirdi.

Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) (El Kaide'den ayrılmadan önceki adıyla Nusra Cephesi) ve diğer silahlı muhalif gruplar çarşamba günü, komşu İdlib ve Hama vilayetlerindeki onlarca kasaba ve köyün kontrolüne paralel olarak ilerlemeyi başardığı Halep vilayetinde son yılların en şiddetli saldırısını başlattı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre SOHR, ‘ordu güçlerinin askeri mevzilerini yeniden düzenlediğini, Hama kentinin dış mahallelerinde yeni noktalar kurduğunu ve ilin kuzey kırsalındaki stratejik kasabalara büyük askeri takviyeler gönderdiğini’ bildirdi.

SOHR Direktörü Rami Abdurrahman'a göre bu hamle, HTŞ ve diğer muhalif grupların dün (Cumartesi) Hama'nın kuzey kırsalındaki stratejik kasabaları ele geçirmelerinin ardından herhangi bir sızma girişimini önlemek için yapıldı.

Suriye Savunma Bakanlığı, bölgede faaliyet gösteren ordu birliklerinin ‘savunma hatlarını çeşitli ateşli silahlar, personel ve teçhizatla takviye ettiğini ve terörist gruplarla çatışarak herhangi bir gedik açmalarını engellediğini’ duyurdu.

SOHR'a göre çarşamba günü, ana kaleleri İdlib bölgesi olan muhalifler, Halep vilayetinde sürpriz bir saldırı başlattı ve rejim güçleriyle çatışmaya girerek onlarca kişinin ölümüne neden oldu.

Son iki gün içinde muhalifler, Halep'in çoğu mahallesini ve Suriye'nin ikinci büyük kentinin uluslararası havaalanını, ayrıca Hama vilayetinde ‘ordu güçlerinin çekilmesiyle’ onlarca kasaba ve köyü kontrol altına aldı.

SOHR'a göre saldırıların başlamasından bu yana 44'ü sivil, 100'ü ordu mensubu ve sadık gruplardan olmak üzere 330'dan fazla kişi öldürüldü.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dün yaptığı açıklamada, “Ülkemiz tüm teröristler ve destekçileri karşısında istikrarını ve toprak bütünlüğünü savunmaya devam ediyor. Suriye, müttefiklerinin ve dostlarının yardımıyla, terör saldırıları ne kadar yoğun olursa olsun onları yenme ve ortadan kaldırma kapasitesine sahiptir” ifadelerini kullandı.

Suriye'deki çatışmalara müdahil olan üç ülke (Esed'in müttefikleri Rusya ve İran ile muhalifleri destekleyen Türkiye) Suriye'deki ‘tehlikeli gelişmelerden’ duydukları endişeyi dile getirdi.

Tahran, Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin Suriyeli yetkililerle görüşmelerde bulunmak üzere bugün Şam'ı ziyaret edeceğini ve ardından ‘başta son gelişmeler olmak üzere bölgesel konularda istişarelerde bulunmak üzere’ Türkiye'ye gideceğini duyurdu.

Öte yandan Fransa ilgili tarafları Halep'teki sivil halkı korumaya çağırırken, Washington Suriye'nin ‘Rusya ve İran'a bağımlılığının’ ve 2015 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından belirlenen barış sürecinde ilerlemeyi reddetmesinin ‘şu anda ortaya çıkan koşulları yarattığını’ ifade etti.