Paris’te ‘Al-Faysal... Yirminci Yüzyılın Kalbinde Yaşam’ sergisi

Paris'teki sergi 24 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek. (Twitter)
Paris'teki sergi 24 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek. (Twitter)
TT

Paris’te ‘Al-Faysal... Yirminci Yüzyılın Kalbinde Yaşam’ sergisi

Paris'teki sergi 24 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek. (Twitter)
Paris'teki sergi 24 Mart’a kadar ziyaret edilebilecek. (Twitter)

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) genel merkezi içinde bulunduğumuz mart ayının 24'üne kadar, Kral Faysal bin Abdülaziz'in Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminden bir yıl sonra, 1919'da Avrupa'ya ilk ziyaretine ilişkin olağanüstü sergiye ev sahipliği yapacak. Kral Faysal’ın gençlik yıllarında düzenlediği bu ilk Avrupa gezisi İngiltere, İrlanda ve Fransa’yı kapsıyordu.
Kral Faysal İslami Çalışmalar ve Araştırmalar Merkezi Başkanı Prens Turki el-Faysal bugün, prensler, bir grup yetkili, diplomat, aydın ve kültür, sanat ve medya alanında uzman kişilerin katılımıyla ‘Al-Faysal... Yirminci Yüzyılın Kalbinde Yaşam’ başlıklı serginin açılışını yaptı.
Sergi yedi kısımdan oluşuyor. İlki, Kral Faysal'ın yaşamının başladığı yer olan ‘Necd’ ismiyle, ikincisi ‘Hindistan’ adı altında, çocukken Hindistan'a yaptığı ziyaretin öyküsünü anlatıyor. Bu, onun dış dünyayla ilk teması olmuştu. Üçüncü kısım, 1919'daki Avrupa ziyaretlerinin ilk durağını temsil eden ‘Londra’ adını aldı. Dördüncü kısım, İngiltere ve İrlanda'ya yaptığı ziyaretin ayrıntılarını anlatan ‘İngiltere, Galler ve İrlanda’ başlığını taşıyor. Beşinci bölümün başlığı ise ‘Savaş Meydanlarında’. Bu kısım, Birinci Dünya Savaşı'nın bitiminden sadece bir yıl sonra, Kral’ın, Avrupa'daki savaş alanlarına ilişkin gözlemlerini yansıtıyor. ‘Paris’ adlı altıncı kısımda Avrupa turu kapsamında Fransa'nın başkentine yaptığı ziyaret anlatılıyor. ‘Miras’ başlığını taşıyan sonuncu bölüm, Kıta’ya yaptığı tarihi ziyaretin olumlu sonuçlarını gözler önüne seriyor.
Sergide ayrıca Kral Faysal'ın en önemli özel eşyalarının yanı sıra 100 yıl önceki Avrupa gezisini belgeleyen el yazmaları, telgraflar, mektuplar, resimler, haritalar, fotoğraflar ve geziyle ilgili basında yer alan makalelerin yer aldığı bir koleksiyon da bulunuyor.
Prens Turki el-Faysal yaptığı konuşmada serginin hedefinde ‘Dünya, Kral Faysal gibi büyük bir devlet adamını kaybetmiş olsa da onun mirası günümüze kadar geldiği’ mesajını vermek’ olduğunu söyledi.  Sergi aynı zamanda merhum Kral’ın önemini de vurguluyor. Bunun yanı sıra bir tarihi lider modeli ve 21’inci yüzyılda küresel etkiye sahip en önde gelen siyasi figürlerden biri olarak dünya halklarına onun kişiliğini, tarihini ve biyografisini tanıtıyor.
Turki el-Faysal, serginin düzenlenmesini iki ülke arasındaki iyi ilişkilerin bir göstergesi olarak değerlendirerek, Suudi Arabistan ile Fransa arasındaki tarihi, siyasi, diplomatik, kültürel ve ekonomik ilişkilerin derinliğine dikkat çekti.
Söz konusu merkezin başkanı 100 yılı aşkın bir süre önce gerçekleşen ve serginin temelini oluşturan tarihi ziyaretin, ‘büyük bir başarı’ olduğunu belirttiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
“Bu ziyaret, Kral Faysal'ın dünyanın çok iyi bilindiği bir devlet adamı olarak ortaya çıkmasının yolunu açan ilk diplomatik geziydi. Ziyareti sırasında büyük bir misafirperverlikle karşılanması, kendisi ve Avrupalı ​​liderler arasında gelecekte yapılacak karşılıklı ziyaretlere bir hazırlıktı. Kral Faysal’ın ziyareti sırasında özellikle eğitim ve sanayinin önemine ilişkin birçok incelemede bulundu. Kral Faysal bunları, Krallığı modernize etme vizyonunda uyguladı. Krallığı zor bir tarihsel aşamada yönetti ve onun vizyonu ve Krallık için tükenmek bilmez çalışma enerjisi, bugün dahi ülkeyi geliştirme çabalarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.”
Kral Faysal'ın ziyareti, uluslararası ilişkilerde gelişmiş, erken tarihli bir deneyimi temsil ediyordu. Bu ziyaret, daha sonra babası Kral Abdülaziz adına bir Avrupa heyetine liderlik edecek olan genç Prens için bir ilham kaynağıydı. Ayrıca bu ziyaret, ülkesine döndükten sonra, 1964'te ülkenin kralı olana kadar, babasıyla birlikte Suudi Arabistan’ın inşasına siyasi, askeri ve sosyal olarak katılma konusunda onu motive etti. Prenses Lulu el-Faysal, babasının Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa'yı ilk ziyaret eden isimlerden biri olduğunu belirterek, gezisinin Krallık dışında Suudi Arabistan’a dair etki bıraktığını vurguladı.
Prenses Hayfa, serginin UNESCO'da Suudi Arabistan Krallığı ile uluslararası örgüt arasındaki kalıcı iş birliği çerçevesinde düzenlendiğini belirtti. Krallık Temsilcisi, serginin yerel, bölgesel ve uluslararası düzeylerde büyük etkisi olan önde gelen bir figürün tarihsel bir gözlemini, uluslararası toplumla paylaştığını söyledi. Ayrıca serginin, 20’inci yüzyılın önde gelen dünya liderlerinden biri olarak Kral Faysal'ın hayat yürüyüşünü uluslararası hafızada canlı tutmaya çalıştığını vurguladı.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.