Şi Cinping, orduyu 'Çelikten Çin Seddi' haline getirme sözü verdi

Çin Devlet Başkanı ayrıca bilim ve teknolojide kendi kendine yetme oranının artırılması çağrısında bulundu

Şi Cinping (AP)
Şi Cinping (AP)
TT

Şi Cinping, orduyu 'Çelikten Çin Seddi' haline getirme sözü verdi

Şi Cinping (AP)
Şi Cinping (AP)

Şi Cinping, devlet başkanı olarak eşi görülmemiş bir üçüncü 5 yıllık dönemi garantilemesinden bu yana yaptığı ilk konuşmada, Çin ordusunu "Çelikten Çin Seddi" haline getirme sözü verdi.
Ulusal Halk Kongresi'nde 3 bin delegeden oluşan bir kitleye hitap eden lider, "Güvenlik kalkınmanın temelidir ve istikrar refahın önkoşuludur" dedi.
Şi, "orduyu, ulusal egemenliği, güvenliği ve kalkınma çıkarlarımızı etkin şekilde koruyan Çelikten Çin Seddi haline getirme" sözü verdi.
Kendini Mao Zedong'dan bu yana Çin'in en güçlü lideri haline getiren Şi, ülkenin bilim ve teknolojide kendine yeterlilik oranında daha yüksek seviyeye ulaşması gerektiğini de söyledi. Pekin bunu uzun zamandır hedefliyor fakat Batı'yla ve özellikle de ABD'yle teknoloji ve güvenlik alanlarındaki zayıflayan bağlar, bu amacı daha acil hale getiriyor. Birleşik Krallık (BK) da Pekin'in yarattığı güvenlik sorunuyla ilgili endişelerin artmasına yanıt olarak, devlet genelinde Çin üzerine uzmanlık oluşturmak için ayrılan fonu iki katına çıkarma taahhüdü verdi.
Üst düzey güvenlik görevlerine güvendiği müttefikleri getiren Şi'nin, sonraki adımda güvenlik meseleleri üzerindeki parti gözetimini sıkılaştırması bekleniyor. Şi, geçen hafta hükümet danışmanlarıyla yaptığı basına kapalı toplantıda, ABD liderliğindeki Batı'nın "Çin'i bastırmak için çok yönlü bir sınırlama uyguladığını" söyledi.
The Independent'ın haberine göre, ABD, BK ve bir dizi başka ülke, Pekin'in Tayvan'a karşı askeri harekat tehdidi ve ülkenin Güney Çin Denizi'ndeki saldırgan tutumuna ilişkin endişelerini dile getiriyor. BK Başbakanı Rishi Sunak, Çin Komünist Partisi'ni "çağı tanımlayan bir meydan okuma" diye niteliyor. Konuşmasında Çin'in "bağımsızlık yanlısı" etkilere, ayrılıkçı faaliyetlere ve dış güçlerin müdahalesine karşı çıkması gerektiğini vurgulayan Şi, Pekin'in kendi kendini yöneten Tayvan'ı bir haydut eyalet olarak gördüğünü söyledi. "Ulusal yeniden birleşmenin ulusal gençleşmenin özü" olduğunu belirtti ve Tayvan'ın Çin'le ilişkisinin, devlet başkanlığının yeni döneminin önemli noktalarından biri olacağına işaret etti.
Öte yandan Çin'in yeni başbakanı Li Çiang (Şi'nin sadık bir müttefiki) bir konuşmada işletmeler için ortamın iyileşeceğini ve her türlü şirkete eşit muamele edileceğini söyleyerek iş dünyasına güven aşılamaya çalıştı. Li, hafta sonu Çin Komünist Partisi'nde ikinci en güçlü pozisyona getirildi ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisini üç yıllık Kovid-19 kısıtlamalarının ardından canlandırmakla görevlendirildi. Başbakan şunları söyledi:
"Ekonomiyi kalkındırmak, iş yaratmak için temel çözümdür. Özel girişimciler veya işletmeler, daha iyi bir ortamın ve kalkınma için daha geniş bir alanın tadını çıkaracak… piyasadeki her türden oluşum için eşit bir oyun alanı yaratacağız, özel girişimcilerin büyümesini ve gelişmesini desteklemek için daha fazla çaba göstereceğiz."
Yıllık parlamento oturumunun açılışında Çin, ekonominin sadece yüzde 3 büyüdüğü geçen yılın ardından, neredeyse 30 yılın en düşük hedefi olan yaklaşık yüzde 5'lik bir GSYİH büyüme hedefi belirledi. Çin bu yıl birçok zorlukla karşı karşıya kalacağından bu hedefin gerçekleştirilmesinin kolay olmayacağını söyleyen Li'nin 90 dakikalık konuşması, selefi Li Keçiang'ın son yıllarda yaptığı konuşmalardan önemli ölçüde daha kısaydı.
Yine pazartesi günü Çin parlamentosu, acil durum yasalarını daha hızlı geçirmesine izin verecek bir yasada yapılan değişiklikleri onayladı. Devlete ait Şinhua haber ajansı, yasaların nasıl yürürlüğe girdiğini düzenleyen Mevzuat Yasası'nda yapılan değişikliğin, Ulusal Halk Kongresi'nin 170 üyeli Daimi Komitesi'ne tek bir inceleme oturumundan sonra yasaları geçirebilecek şekilde özel yetkiler verdiğini bildirdi.
Yıllık meclis toplantısı sırasında yayımlanan, delegelerin toplantılarından elde edilen belgelerde, bu adımın "yasamanın kalitesini ve verimliliğini daha da artırmak" için "önemli bir önlem" ve "[iktidardaki Komünist] partinin yasama çalışmaları üzerindeki genel liderliğini güçlendirmek için kaçınılmaz bir gereklilik" olduğu belirtildi.
Eleştirmenler, bu hareketin Çin'deki kamuoyu tartışmalarını ve denetimini daha da azaltacağını söylüyor. New York'taki Hofstra Üniversitesi'nden anayasa hukuku profesörü Julian Ku, değiştirilen Mevzuat Yasası'nın "istismar edilebileceğini ve yeterli istişare veya genel duyuru yapılmadan yasa geçirme sürecinde pekala kötüye kullanılabileceğini" söyledi.



Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
TT

Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP

Analistler, Hindistan ve Pakistan'ın ABD'nin müdahalesi sayesinde topyekûn savaşın eşiğinden döndüğünü, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapmayı teklif etmesinin ardından Yeni Delhi'nin küresel diplomatik güç olma hedefinin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hindistan'ın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma yolundaki hızlı yükselişi, küresel sahnedeki güvenini ve etkisini arttırdı. Hindistan, Sri Lanka'daki ekonomik çöküş ve Myanmar depremi gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında önemli bir rol oynadı.

Ancak Keşmir konusunda Pakistan'la yaşanan çatışma Hindistan siyasetinin sinir uçlarına dokunuyor. Son birkaç gündür iki ülke arasında karşılıklı füze atışları ve hava saldırılarıyla şiddetlenen çatışmalarda en az 66 kişi hayatını kaybetti.

Hindistan'ın, Keşmir sorununda kendi çıkarlarından ödün vermeden ticaret gibi konularda Trump'ın gözüne girmek için diplomatik olarak nasıl bir yol izleyeceği büyük ölçüde iç politikaya bağlı olacak ve Keşmir sorununun gelecekteki seyrini belirleyebilecek.

Güney Asya analisti olan Michael Kugelman, “Hindistan (ateşkesin gerektirdiği) daha geniş kapsamlı görüşmelere sıcak bakmıyor. Bu yaklaşıma bağlı kalmak zorlu bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir işareti olarak iki hükümet cumartesi gecesi geç saatlerde ciddi ihlal suçlamalarında bulundu.

Kugelman ateşkesin gerilimin en yüksek olduğu dönemde ‘aceleyle sağlandığını’ kaydetti. Trump dün, “Bu iki büyük ulusla ticareti önemli ölçüde arttıracağım” dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmanın başlamasından bu yana kamuoyu önünde herhangi bir yorumda bulunmadı.

Görsel kaldırıldı.Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Hindistan Keşmir'i kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve özellikle de dışarıdan bir arabulucu aracılığıyla müzakere edilemeyeceğini düşünüyor. Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir'in bazı kısımlarını kontrol ediyor ve bölgede tam egemenlik iddiasında bulunuyor. Hindistan'ın Pakistan destekli bir isyan olarak tanımladığı durum yüzünden bölge üzerinde iki savaş ve çok sayıda başka çatışma yaşandı. Pakistan ise isyanı desteklediğini reddediyor.

Hindistanlı savunma analisti Brahma Chellaney, “Hindistan, ABD'nin baskısıyla, başladıktan sadece üç gün sonra askeri operasyonları durdurmayı kabul ederek, uluslararası toplumun dikkatini bu krize neden olan Pakistan destekli sınır ötesi terörizme odaklamak yerine Keşmir çatışmasına çekiyor” dedi.

İki ülkenin 1947'de ayrılmasından sonra Hindistan ve Pakistan, Keşmir konusunda süregelen anlaşmazlıklarında Batı tarafından on yıllar boyunca bir ve aynı olarak görüldü. Ancak son birkaç yılda Hindistan'ın ekonomik yükselişi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle bu durum değişti. Pakistan'ın ekonomisi ise sıkıntıda ve Hindistan'ın yalnızca onda biri büyüklüğünde.

Görsel kaldırıldı.Hindistan Başbakanı Narendra Modi, (EPA)

Trump'ın Keşmir sorununa bir çözüm bulunması önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Hindistan ve Pakistan'ın tarafsız bir yerde daha geniş konularda görüşmelere başlayacağı yönündeki açıklaması, Hindistan'daki birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Pakistan, Trump'ın Keşmir konusundaki teklifi için defalarca teşekkür ederken, Hindistan, ateşkesin sağlanmasında herhangi bir üçüncü tarafın rolünü kabul etmeyerek, bunun tamamen iki taraf arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu ileri sürdü.

Hindistan'daki analistler ve muhalefet partileri, Yeni Delhi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Pakistan'a füze atarak stratejik hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulamaya başladı. Hindistan, bunun geçen ay Keşmir'de turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya misilleme olduğunu iddia etti. Yeni Delhi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu, İslamabad ise bu iddiayı reddetti.

Pakistan'ın iç kesimlerine füzelerin ateşlenmesi Modi'nin seleflerine kıyasla risk almaya daha meyilli olduğunu gösterdi. Ancak ani ateşkes Modi'yi ülke içinde nadir görülen eleştirilere maruz bıraktı.

Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (Hindistan Halk Partisi) eski bir parlamenter olan Swapan Dasgupta, ateşkesin Hindistan'da çeşitli nedenlerle iyi karşılanmadığını, çünkü ‘Trump'ın aniden ortaya çıkıp kararını açıkladığını’ söyledi.

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi de bu görüşü yineleyerek, hükümetten ‘Washington'un neden ateşkes ilan ettiğini’ açıklamasını talep etti. Hindistan Ulusal Kongresi Sözcüsü Jairam Ramesh, “Üçüncü tarafların arabuluculuğu için kapıları açtık mı?” diye sordu.

Düşmanlıkların sona ermesine rağmen, ilişkilerde Hindistan'ın sertliğini test edecek ve daha katı bir yaklaşım benimsemesine neden olabilecek bir dizi sıcak nokta var.

Diğer yandan Pakistanlı diplomatlar ve hükümet yetkilileri, ülkeleri için en önemli konunun, Hindistan'ın geçen ay askıya aldığı ve Pakistan'daki çok sayıda çiftçi ve hidroelektrik santrali için hayati bir su kaynağı olan İndus Su Anlaşması olacağını söyledi.

Pakistan eski Dışişleri Bakanı ve mevcut hükümeti destekleyen Pakistan Halk Partisi'nin lideri Bilawal Bhutto Zerdari, “ABD'nin daha geniş bir diyalog için verdiği güvence olmasaydı Pakistan ateşkesi kabul etmezdi” dedi.

Pakistan'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf, Keşmir'le ilgili risk döngüsünü kırmak için kapsamlı bir anlaşmanın gerekli olduğunu söyledi. Yusuf, “Çünkü krizin kökleri halen orada. Her altı ayda, bir yılda, iki ya da üç yılda bir benzer bir şey oluyor ve sonra nükleer bir ortamda savaşın eşiğine geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.