Moskova'nın yalanladığı 'gizli istihbarat belgesine' göre Rusya, Moldova'yı karıştırmak için 10 yıllık plan yaptı

Moldova Parlamentosu'nun Rumence'yi resmi dil yapması, Kremlin yanlılarının tepkisini çekti

Moldova'da Sandu hükümetine karşı gösterileri Kremlin yanlısı Şor Partisi organize ediyor (AFP)
Moldova'da Sandu hükümetine karşı gösterileri Kremlin yanlısı Şor Partisi organize ediyor (AFP)
TT

Moskova'nın yalanladığı 'gizli istihbarat belgesine' göre Rusya, Moldova'yı karıştırmak için 10 yıllık plan yaptı

Moldova'da Sandu hükümetine karşı gösterileri Kremlin yanlısı Şor Partisi organize ediyor (AFP)
Moldova'da Sandu hükümetine karşı gösterileri Kremlin yanlısı Şor Partisi organize ediyor (AFP)

ABD'nin önde gelen yayın kuruluşlarından CNN, Rusya'nın iç güvenlik kurumu Federal Güvenlik Servisi'ne (FSB) ait olduğu iddia edilen gizli belgenin, Rusya'nın Moldova'yı istikrarsızlaştırmayı hedefleyen 10 yıllık planını ortaya çıkardığını öne sürdü.
VSquare, Frontstory, RISE Moldova, Expressen in Sweden ve Dossier Araştırmacı Gazetecilik Merkezi adlı habercilik kuruluşları tarafından ele geçirilen ve CNN'in incelediği belgenin, 2021'de FSB'nin Sınırötesi İşbirliği Direktörlüğü tarafından hazırlandığı savunuldu.
Planda Moldova'nın Rus doğalgazına bağımlı hale getirilmesinin ve ülkede toplumsal çatışma yaratılarak iktidarın istikrarsızlaştırılmasının hedeflendiği ileri sürüldü. 
Ayrıca Moldova'nın, tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester bölgesinde nüfuzunu artırma çabalarının engellenmesinin de amaçlandığı savunuldu.  
5 sayfalık belgede, Kremlin'in Moldova'ya yönelik kısa, orta ve uzun vadeli planlarının yer aldığı iddia edildi.
Buna göre kısa vadede Rusya'yla yapıcı ilişkilerin kurulmasını isteyen Moldovalı siyasi figürlerin desteklenmesinin ve Moldova yönetiminin Transdinyester'deki Rus askeri varlığını ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerinin durdurulmasının hedeflendiği öne sürüldü. 
Moskova halihazırda Transdinyester'de 1500 askerini konuşlandırmış durumda.
Orta vadeli hedefler arasındaysa Romanya'nın Moldova'da izlediği "yayılmacı politikanın" ve Moldova'yla NATO arasındaki işbirliğinin engellenmesinin yer aldığı savunuldu.
Uzun vadede de Rusya'nın, Moldova'daki siyasi ve ekonomik elitler arasında Kremlin yanlısı gruplar oluşturmayı ve NATO'ya yönelik olumsuz bir tutum yaratmayı amaçladığı iddia edildi. 
Ancak Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, perşembe günü yaptığı açıklamada belgenin gerçek olmadığını savunarak, şunları söyledi: 
"Böyle bir planın varlığından haberimiz yok. Bunun başka bir sahte plan olma ihtimalini de göz ardı etmiyorum. Rusya, Moldova da dahil komşuluk bağlarını iyi tutmaya ve karşılıklı fayda sağlayan ilişkiler kurmaya her zaman açık oldu, olmaya da devam ediyor. Moldova'nın mevcut yönetiminin Moskova'ya karşı tamamen haksız ve mesnetsiz önyargılara sahip olmasından büyük üzüntü duyuyoruz."
Öte yandan Moldova meclisinin Rumence'yi ülkenin ulusal dili olarak tanıma kararı da tartışma yarattı. 
İktidardaki Eylem ve Dayanışma Partisi'nin sunduğu ve mecliste dün yapılan oylamada kabul edilen karar, Rus yanlısı Moldova Sosyalist Partisi ve Moldova Komünistler Partisi tarafından eleştirildi.
Kremlin yanlısı gruplar, karara karşı protestolar da düzenledi.

Darbe iddiaları
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, geçen hafta yaptığı açıklamada Rus istihbaratıyla bağlantılı kişilerin, Moldova'daki hükümeti devirmek için ülkeyi karıştıracak protestolar düzenlemeyi planladığını öne sürmüştü. Kirby, Kremlin'in Moldova'da mevcut yönetimi devirerek, yerine Rusya yanlısı bir hükümet kurmayı hedeflediğini savunmuştu.
Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu da 13 Şubat'taki açıklamasında Rusya'yı ülkesinde darbe planlamakla suçlamıştı. Sandu, Kremlin'in Karadağ, Belarus ve Sırbistan'daki grupları ülkeye sokup hükümet karşıtı protestolarla Kişinev yönetimini devirmeye çalıştığını iddia etmişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski de 9 Şubat'ta Avrupa Parlamentosu'ndaki konuşmasında Ukrayna istihbaratının, Rusya'nın Moldova'daki mevcut hükümeti devirip, yerine Kremlin yanlısı biri yönetim kurmaya yönelik planlarını tespit ettiğini savunmuştu.
Moskova ise iddiaları reddederek, Kiev ve Washington'ın Rusya karşıtı propaganda yaptığını ileri sürmüştü. 

Hükümet karşıtı gösteriler
Ülkedeki Kremlin yanlısı Şor Partisi'nin pazar günü düzenlediği gösterilerde binlerce kişi, Kişinev'de hükümet karşıtı sloganlar atarak eylem yapmıştı. Protestocular doğalgaz, elektrik ve diğer ürünlerin fiyatlarının artmasına tepki göstermişti.
Moldova İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamadaysa gösterilerde 54 kişinin gözaltına alındığı bildirilmişti. Bunlar arasında Kremlin'le bağlantıları bulunan ve ülkede isyan çıkarmaya çalışan kişiler olduğu da iddia edilmişti.
Şor Partisi'nin lideri Ilan Şor, 2014'te Moldova'daki bankalardan yaklaşık 1 milyar dolar çaldığı gerekçesiyle 2017'de 7,5 yıl hapis cezası almıştı. Buna rağmen hapse girmeyen siyasetçi, 2019'da Şor Partisi'nden meclise milletvekili seçildikten sonra hakkında tutuklama kararı çıkarılması üzerine aynı yıl ülkeden kaçmıştı.  
CNN'in aktardığına göre Şor, İsrail'de saklanıyor. ABD de Şor'u, eşini ve partisini geçen yıl yaptırım listesine almıştı.

Independent Türkçe, CNN, AP, Politico, Euractiv



İsrail ordusu: Refah'ta bir tünelden çıkan 6 militanı hedef aldık

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
TT

İsrail ordusu: Refah'ta bir tünelden çıkan 6 militanı hedef aldık

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)

İsrail askeri sözcüsü Avichay Adraee, İsrail güçlerinin bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta altı militanı hedef aldığını açıkladı. Militanların bölgedeki bir yeraltı tünelinden çıktıklarına inanılıyor.

Adraee, güçlerin bölgedeki arama operasyonlarını sürdürdüğünü de ifade etti.

cfg
İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)

Şarku’l Avsat’ın çeşitli medya kuruluşlarından aktardığına göre İsrail güçlerinin 10 Ekim'den bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşması kapsamında yeniden konuşlandırıldığı Filistin topraklarının bir bölümü olan Refah'ta bulunan tünellerde 200 kadar Hamas savaşçısı mahsur kalmış olabilir.


Hong Kong'da yüksek katlı konut kompleksinde yangın: En az 4 Kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Hong Kong'da yüksek katlı konut kompleksinde yangın: En az 4 Kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Hong Kong’daki bir yüksek katlı konut kompleksinde bugün (Çarşamba) çıkan büyük yangında dört kişi hayatını kaybetti. Kentin İtfaiye Hizmetleri Dairesi, olayda dört kişinin öldüğünü ve üç kişinin yaralandığını açıkladı. Polis ise daha önce sekiz kişinin etkilendiğini bildirmişti; sayılardaki farkın nedeni henüz netlik kazanmadı.

Hong Kong medyası, yaşamını yitirenler arasında bir itfaiyecinin de bulunduğunu öne sürdü, ancak bu bilgi resmi olarak doğrulanmadı.

g
Fotoğraf:  AP

Yangın, kentin Tai Po bölgesindeki binanın dış cephesine kurulan bambu iskelesi boyunca hızla yayılarak gökyüzüne yoğun duman yükseldi. Olay yerinden aktarılan canlı görüntülerde, itfaiye ekiplerinin merdivenli araçlardan yüksekten su sıkarak alevlere müdahale ettiği görüldü.

Yetkililer, yangının ardından Hong Kong’daki ikinci en yüksek alarm seviyesi olan dört numaralı yangın alarmını devreye aldı.

s
Fotoğraf:  AP

Polis, olayın yaşandığı binalarda mahsur kalan kişiler olduğuna dair birçok ihbar aldıklarını açıkladı.

sdf
Fotoğraf:  AP

Tai Po, Hong Kong’un Yeni Topraklar olarak bilinen kuzey bölgesinde, Çin anakarasındaki Shenzhen kentine yakın bir yerleşim alanı olarak biliniyor.


Tayvan Devlet Başkanı savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacak

Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
TT

Tayvan Devlet Başkanı savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacak

Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, adayı olası bir Çin işgalinden korumak için hükümetinin birkaç yıl boyunca savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacağını duyurdu.

Lai, dün Washington Post’ta yayınlanan makalesinde, “Pekin'in güç kullanımıyla ilgili karar alma sürecine daha yüksek maliyetler ve belirsizlikler ekleyerek caydırıcılığı artırmayı amaçlıyoruz” dedi. Pekin, Tayvan üzerinde egemenlik iddia ediyor ve adayı kontrol altına almak için askeri seçeneği de göz ardı etmiyor; bu da Tayvan'ı güçlü askeri, ekonomik ve diplomatik baskıya maruz bırakıyor.

Bu hamle, Tayvan'ı kendi toprağı olarak gören Çin'in, Taipei'nin şiddetle reddettiği iddialarını savunmak için beş yıldır askeri ve siyasi baskıyı artırmasıyla birlikte geldi.

Lai daha önce ABD'nin bu konudaki taleplerine yanıt olarak, savunma harcamalarını 2026'da gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 3'ünden fazlasına ve 2030'da yüzde 5'e çıkarma planlarından bahsetmişti. Lai makalesinde, “Bu büyük paket sadece ABD'den yeni silah alımlarına önemli ölçüde finansman sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Tayvan'ın yeteneklerini önemli ölçüde geliştirmeye de katkıda bulunacak” ifadelerini kullandı.

Tayvan hükümeti, savunma harcamalarının 2026 yılında 949,5 milyar Taylan dolarına (30,25 milyar dolar) ulaşmasını öneriyor. Hükümet rakamlarına göre GSYİH'nin yüzde 3,32'sini temsil eden bu rakam, 2009'dan bu yana ilk kez yüzde 3'lük eşiği aşıyor.

Ancak Pekin ile daha yakın ilişkiler kurmak isteyen muhalefet partisi Kuomintang Partisi, müttefiki Halk Partisi ile birlikte finansmanı kontrol ettiği için, hükümetin parlamentodan onay alması zor olabilir. Yeni seçilen Kuomintang lideri Cheng Li-wun, Tayvan'ın ‘bu paraya sahip olmadığını’ söyleyerek Lai'nin savunma harcamaları planlarına karşı çıktı.