İnsan hakları örgütleri: İran’da siyasi bir tutuklu da dahil olmak üzere 7 Kürt idam edildi

İran güvenlik personeli ipleri hazırlıyor (Arşiv-IRNA)
İran güvenlik personeli ipleri hazırlıyor (Arşiv-IRNA)
TT

İnsan hakları örgütleri: İran’da siyasi bir tutuklu da dahil olmak üzere 7 Kürt idam edildi

İran güvenlik personeli ipleri hazırlıyor (Arşiv-IRNA)
İran güvenlik personeli ipleri hazırlıyor (Arşiv-IRNA)

İki insan hakları örgütünün yaptığı açıklamalara göre, İranlı yetkililer dün (Cuma), yasaklı bir partiye üye olduğu suçlamasıyla ‘siyasi tutuklu’ İranlı bir kürdü idam etti.
Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü ve Hengaw örgütleri, Muhiddin İbrahimi’nin cuma günü şafak vakti İran’ın kuzeybatısındaki Urmiye hapishanesinde idam edildiğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığı habere göre, Urmiye hapishanesinde uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla sabah saatlerinde 5 kişi daha idam edildi.
Hengaw, İbrahimi’nin ailesine önce cezasının ertelenmesinin ardından başka bir hapishaneye nakledildiği konusunda bilgi verildiğini sonra ise cenazeyi almaya çağıran bir telefon aldıklarını belirtti.
İbrahimi, İran’ın Kürt nüfuslu bölgelerinde özerkliği için mücadele eden yasaklı silahlı bir topluluk olan İran Kürt Demokrat Partisi’ne üye olmaktan suçlu bulundu.
İbrahimi’yi ‘siyasi tutuklu’ olarak tanımlayan iki insan hakları örgütüne göre İbrahimi Irak’tan gelen mallar için ‘kaçakçı’ olarak çalışıyordu ve partiye üye değildi. İbrahimi, 2017 yılında tutuklandı ve ertesi yıl hakkında idam cezası verildi. İran İnsan Hakları Örgütü, yakınlarının İbrahimi’nin infazının ‘yaklaştığını’ öğrenmesinin ardından perşembe günü geç saatlerde Urmiye hapishanesi önünde bir gösteri düzenlendiğinden bahsetti.
Diğer yandan, İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre perşembe günü, İran’ın batısındaki Hürremabad hapishanesinde bir polis memurunu öldürmekle suçlanan başka bir mahkûm daha idam edildi.
Aktivistler Tahran’ı, Mahsa Amini’nin Tahran’da ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan 22 gün sonra ölmesiyle ortaya çıkan protesto hareketlerini bastırmak için ölüm cezasını bir araç olarak kullanmakla itham etti. Protestolarla bağlantılı olarak şimdiye kadar 4 kişi idam edilirken, İran İnsan Hakları Örgütü yılın başından bu yana toplam 144 kişinin idam edildiğini duyurdu.
Örgütün kurucusu Mahmud Amiri Mukaddem, idam edilenleri, ‘hükümetin yalnızca halkı sindirmeyi ve protestolara son vermeyi amaçlayan infaz makinesinin kurbanları’ olarak nitelendirdi.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty) cuma günü, İran’da ‘idam cezasının uygulanmasındaki korkunç artışı’ kınayarak infazların özellikle Kürt ve Beluç etnik azınlıklara mensup insanları hedef aldığını belirtti.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.