Tahran dışişleri bakanları düzeyinde bir görüşme için Riyad’a 3 yer önerdi

Abdullahiyan: IAEA ile mevcut işbirliğimiz nükleer görüşmeleri olumlu etkileyebilir

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (Reuters)
TT

Tahran dışişleri bakanları düzeyinde bir görüşme için Riyad’a 3 yer önerdi

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan (Reuters)

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran hükümetinin Suudi Arabistan’a dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantıya ev sahipliği yapması için 3 yer önerdiğini söyledi.
Abdullahiyan, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani ile Nevruz arifesinde dün düzenledikleri ortak basın toplantısında İran dış politikasına dair açıklamalar yaptı.
İran Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan ile iki ay içinde ilişkileri yeniden başlatmak ve karşılıklı büyükelçi atamak için Çin’de yapılan görüşmelerin ardından, 10 Mart’ta iki ülke arasındaki anlaşmanın duyurulmasından bu yana ilk kez basın karşısına çıktı.
Çin’in aracılık ettiği anlaşma, her iki tarafın üst düzey güvenlik yetkilileri arasında Pekin’de dört gün süren görüşmelerin ardından açıklandı.
Tahran’ın büyükelçiliği yeniden açmaya hazır olduğunu söyleyen Abdullahiyan, Bağdat’ta iki taraf arasında gerçekleştirilen 5 turluk görüşmelerin ardından Riyad ile ilişkilerin normale döndüğünü söyledi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’a son 24 saat içinde yeni bir mesaj göndererek, görüşme için 3 yer önerdiğini söyleyen Abdullahiyan, Prens Faysal ile çok yakında görüşeceklerini dile getirdi.
Abdullahiyan, Tahran ve Riyad’ın teknik ekiplerin iki ülkede Ocak 2016’da kapatılan büyükelçilik ve konsoloslukları ziyaret etmesi konusunda anlaştıklarını da söyledi.
Suudi Arabistan, 2016 yılında Tahran’daki büyükelçiliği ve Meşhed’deki konsolosluğuna düzenlenerek, birçok Körfez ve Arap ülkesi ile Tahran arasındaki ilişkilerin gerilemesine neden olan saldırının ardından İran ile ilişkilerini kesmişti.
Yemen konusuna değinen Abdullahiyan, “Bu, Yemenli tarafların karar vermesi gereken bir konu. Ancak biz bölgede istikrar ve güvenliği vurguluyoruz. Suudi Arabistan ile işbirliği içinde bölgeyi istikrara kavuşturmak için çalışıyoruz” açıklamasında bulundu.
Abdullahiyan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Kuveyt ile ilişkilerin büyükelçiler seviyesine yükselmesine de değindi.
Bahreyn-İran arasında ziyaretler
İran hükümetinin iki yönde ilerlediğini söyleyen Abdullahiyan, “Bunlardan birincisi yaptırımları iptal etmek, ikincisi ise diplomatik yollarla yaptırımların kaldırılması” dedi.
Aynı kapsamda bir komşu ülke ile ticaret hacminin 14 milyar doları, bir diğer komşu ülke ile de 22 milyar doları aştığını söyledi.
Hükümete ait Mehr haber ajansının aktardığına göre Abdullahiyan, “İran hükümeti ve dışişleri bakanlığı, dengeli dış politika teorisine dayanarak, komşu ülkelere odaklanıp Asya’ya yönelerek bu yıl birçok başarı elde etti” dedi.
Bahreyn ile ilişkilerin yeniden kurulmasını ve bu konudaki görüşmelerde kaydedilen ilerlemeyi memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Abdullahiyan şunları söyledi;
“İran ve Bahreyn teknik heyetlerinin iki ülkedeki iki büyükelçiliğe karşılıklı ziyaretler yapması iki ay önce kararlaştırıldı. İran ile Bahreyn arasındaki bazı engellerin kaldırılmasını temenni ediyoruz, iki büyükelçiliğin yeniden açılması için temel adımları atacağız.”
Bahreyn de, diğer Körfez ülkeleri gibi, Riyad ve Tahran’ın ilişkileri yeniden başlatma anlaşmasını memnuniyetle karşıladı.
Abdullahiyan basın toplantısında Mısır hakkında sorulan bir soruya ise, “Mısır önemli bir ülke ve Arap ülkeleri düzeyinde önemli bir role sahip. Tahran ile Kahire arasındaki ilişkilerin gelişmesini memnuniyetle karşılıyoruz” ifadeleriyle yanıt verdi.
Nükleer anlaşmayı canlandırma girişimi
Abdullahiyan, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi’nin ziyaretlerine atıfta bulunarak, IAEA ile İran Atom Enerjisi Kurumu arasındaki işbirliğinin nükleer görüşmeleri olumlu etkileyebileceğini vurguladı.
İranlı bakan, “Grossi’nin görüşmelerin sonucundan memnun olmasını bekliyoruz. İşbirliği konusunda doğru yoldayız. İran ile IAEA arasındaki anlaşmalardan biri, tartışmalı konulardaki yanlış anlaşılmalar çözülene kadar karşılıklı ziyaretlerin devam etmesidir” dedi.
Abdullahiyan, nükleer anlaşmanın yeniden tesis edilmesi konusunda bir anlaşmaya varılması ihtimaliyle ilgili bir soru üzerine şunları söyledi;
“Bu konuda girişim masada. Nihai haberleri önümüzdeki haftalarda duyurmayı umuyoruz ve baharda daha fazla atılım bekliyoruz. Maksimum çıkarları elde etmek için tüm fırsatlardan yararlanıyoruz.”
Ukrayna’da kullanılmak üzere Rusya’ya silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladığına dair İran’a yöneltilen suçlamalara yanıt veren Abdullahiyan, “Tahran, savaşta İran’a ait SİHA’ların kullanıldığını kanıtlamak için Kiev’den belgelenmiş kanıtlar istedi, ancak ‘çarpıtılmış ve net olmayan’ uydu görüntüleri aldı” dedi.
Abdullahiyan, ülkesinin Ukrayna’nın egemenliğini desteklediğini söyleyerek, Tahran’ın ülkedeki ‘bölgelerin bölünmesini desteklemediğine’ işaret etti.
İran Dışişleri Bakanı, daha fazla ayrıntıya girmeden, bölgesel ve uluslararası konuları görüşmek üzere önümüzdeki hafta Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını da açıkladı.
İç mesajlar
Abdullahiyan, “Bazıları nükleer anlaşma olmadan dış politikada başarılı olunamayacağına inanıyordu” dedi.
Şarku’l Avsat’ın İranlı Öğrenciler Haber Ajansı ISNA’dan aktardığı habere göre, Abdullahiyan ülkedeki diğer kurumların diplomasiye müdahalesi ve paralel dış politika yürütmesine yönelik eleştiriler hakkında gelen bir soruya şu yanıtı verdi;
“Ülkedeki bazı taraflar her zaman yeni bir huzursuzluk yaratmanın peşinde. Dış politikada olup bitenler, sistemdeki üst düzey yetkililer, cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanlığı, Milli Güvenlik Yüksek Kurulu Genel Sekreteri ve dış politikada bir şekilde görevleri olan diğer kurumlarla tam koordinasyon halindedir. Dışişleri Bakanlığı ile koordinasyon sağlanıyor.”
Abdullahiyan, Milli Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şamhani’nin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyaretine değinerek, “Bu ülke ile güvenlik sorunlarımız var ve BAE ziyaretim sırasında güvenlik endişelerimizi ilettim. Şamhani’nin Irak ziyareti de 4 ay önce planlandı. Güvenlik konularının tüm detaylarında, Milli Güvenlik Yüksek Konseyi ile dışişleri bakanlığı ve diğer kurumlar arasında bir işbölümü ve tam bir koordinasyon var” diye ekledi.
 



Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü

Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü
TT

Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü

Dünya ülkeleriyle bilimsel ve kültürel iletişim için bir köprü olarak Ummul Kura Üniversitesi Yabancı Dil Olarak Arapça Öğretimi Enstitüsü

Suudi Arabistan Kültür Ataşesi Doç. Dr. Faysal bin Abdurrahman Usra

Hadımul Haremeyn eş-Şerifeyn Efendimiz Kral Selman bin Abdulaziz Al-Suud ve Veliaht Prens ve Başbakan Majesteleri Prens Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al-Suud’un - Allah onları korusun ve gözetsin - önderliğinde, değerli ülkemiz, Arap diline yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde hizmet etme, farklı kültürler ve halklar arasındaki iletişim köprülerini güçlendirme noktasındaki tarihi öncü rolünü pekiştirmek için yoğun bir şekilde çalışmaktadır. Bunun için Arap diline önem vermekte, onu korumakta, desteklemekte, güçlendirmekte, yaygınlaştırmakta, bilginlerine ve öğrencilerine saygı gösterip onları onurlandırmaktadır. Bahsi geçen çabalar, bu ilgiyi vurgulayan Krallığın iddialı 2030 Vizyonu hedefleri ve temelleriyle de uyumludur. 2030 Vizyonu Suudi Arabistan ulusal kimliğinin bileşenlerinden biri olduğu ve Yüce Allah bu dili pek çok ve büyük ayırt edici özellikle donattığı için Arapça diline özen gösterilmesinin gerekliliğine de işaret etmiştir. Allah bu dili Kuran-ı Kerim’in dili kıldı, kabul görmesini takdir etti ve yeryüzünde yayılmasını kolaylaştırdı. Yüce Allah onu koruyup gözeteceğini vaat etti. Onun halkının arasından resullerin en şereflisi, Efendimiz, Şefaatçimiz, Resulümüz ve Nebimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v.) gönderdi.

“Ummul Kura (Umm Al-Qura) Üniversitesi'nde Anadili Olmayanlara Arapça Öğretme Enstitüsü” değerli ülkemizin çabalarına ve soylu Arap ve İslam prensiplerini ve değerlerini aşılama konusundaki artan ihtimamına nitelikli ve önemli bir katkıyı temsil etmektedir. Ülkemiz bunun için Arapça dilini çeşitli alanlarda desteklemeye ve anadili Arapça olmayanlara yönelik Arapça dil öğretim programları hazırlamaya çabalamaktadır. Suudi Arabistan üniversitelerinde Arapça dilinin öğretilmesi için fakülte ve bölümler kurmak, ana dili Arapça olmayıp Arapça öğrenmek isteyenler için bir dizi yerel enstitü ve merkez açmak, dilin öğretilmesi ve bu konuda yapılacak çalışmalara ve araştırmalara zemin hazırlamak amacıyla birçok uluslararası merkez ve enstitü kurmak, birçok ülke ve devlette bu konuyla ilgilenenleri desteklemek de bu çabalara dahildir. Bu büyük, pratik ve sahada hayata geçirilen çabalar; sağgörülü liderliğimizin -Allah yardımcısı olsun- İslam ve Arap dünyasının, hatta tüm insanlığın yararına olan karşılıksız cömertliği ve fedakarlığı sürdürme, iddialı 2030 Vizyonu’nun hedeflerini pekiştirme konusundaki arzunu somutlaştırmaktadır. 2030 Vizyonu da Suudi Arabistan ulusal kimliğinin bileşenlerinin önemli bir parçası olan Arapça diline özen gösterilmesinin gerekliliğine değinerek, Krallığın Kuran diline verdiği önemin boyutunu teyit etmektedir.

Milli Eğitim Bakanı ve Üniversiteler Konseyi Başkanı Sayın Yusuf bin Abdullah el-Binyan'ın himayesinde, Ummul Kura Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Maadi bin Muhammed el-Mezheb'in doğrudan gözetimi altında ve genç üniversitemiz Ummul Kura ile üniversite bünyesindeki Anadili Olmayanlara Arapça Öğretme Enstitüsü adlı büyük yapı aracılığıyla,  değerli Krallığımız, dünyanın dört bir yanındaki Müslüman evlatlarına yıllık burslar sunmaktadır. Burs programı şunları içermektedir; ücretsiz eğitim, bekar öğrenciler için ücretsiz konaklama, evli olup eşleriyle burs alan ve birbirleriyle koordineli çalışmak isteyen öğrenciler ise kendi imkânlarıyla konaklayabilirler. Öğrenci başına aylık 850 Suudi Arabistan riyali değerinde maddi destek, derslere katılımda düzenli öğrencilere yaz tatilinde ailelerini ve yakınlarını ziyaret edebilmeleri için her yıl gidiş-dönüş ücretsiz bilet, ücretsiz eğitim kitapları, üniversiteye ait tıp merkezinde veya devlet hastanelerinde ücretsiz tedavi imkânı. Üniversite restoranında öğrencilere sembolik bir ücret karşılığında yemek imkânı sunma, ana dili Arapça olmayanlara Arapça öğretecek uzman öğretmenler sağlama, öğrencilerin dili anlamalarına yardımcı olmak için dil laboratuvarları hazırlama, eğitim araçları için bir bölüm kurma, Arapçayı Arap olmayanlara öğretmeye odaklanan bilimsel bir kütüphane sunma. Dil öğrenimini hiçbir dersten kalmadan yüksek bir başarı ile tamamlayan öğrenciler, üniversitenin fakültelerinden birinde öğrenimlerine devam ederek mevcut uzmanlık alanlarında (Arap Dili ve Edebiyatı, İslam Şeriatı, Davet ve Din Esasları) lisans derecesi alabilirler.

Böylelikle fakülte, enstitü ve merkezlerin dekanlarından ve yöneticilerinden oluşan kurmayları ile birlikte Sayın Rektörü’nün liderliğinde Ummul Kura Üniversitesi yönetimi, üniversite içindeki bu prestijli Anadili Olmayanlara Arapça Öğretme Enstitüsü’nün, ana dilimiz olan Arapça ve onu Arap olmayanlara öğretmeye yönelik büyük misyonunu yerine getirmesi için tüm insani kapasiteyi, maddi ve teknik imkânları sunmak için her türlü çabayı göstermektedir. Uzman ve nitelikli akademik kadromuz ve ileri teknolojik tekniklerle, bu büyük eğitim kurumunun kendisine verilen rolleri en mükemmel ve en güzel şekilde yerine getirmesi, Arapça öğrenmek ve ana dili Arapça olmayanlara dili öğretmek için küresel bir merkez, dünya çapında Arapça öğretiminde önemli bir dil ve kültür kaynağı olmak için gayret etmektedir. Bu çaba ve gayretlerinde Enstitü’nün “Arapça dilini ana dili olmayanlara ileri teknolojiler kullanarak öğretmek ve öğrenmek için küresel bir adres” olduğu mesajına dayanmaktadır. Değerlerimiz ise şunlardır: İslam'ın yayılmasına katkıda bulunmak, Arapça dilini öğretmek ve öğrenmekle gurur duymak, performansta ustalık ve kalite, diğer kültürlerle etkili iletişim, yenilik ve sürekli gelişim, ortak ekip çalışması. Bir dizi hedefi gerçekleştirmek isteyen Enstitü’nün hedefleri arasında şunlar da yer almaktadır: Müslümanlar arasında ana dili Arapça olmayanlara Arapça dilini ve edebiyatını öğretmek, onlara İslam'a hizmet etmek ve yaymak için yeterli İslami eğitim vermek, onlara üniversitenin bölümlerinden birine girmeye hak kazandırmak, ana dili olmayanlara Arapça öğretecek uzman öğretmenler yetiştirmek, ana dili Arapça olmayanlara Arapça öğrenme ve öğretme müfredatları ve yöntemleri geliştirmek için araştırma ve saha deneyleri yapmak, Arapça dilinin öğretimi ve İslam davetinin yaygınlaştırılması alanında İslami kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak, Enstitü ile alanında uzmanlaşmış bilimsel kuruluşlar arasında Arapça bilmeyenlere Arapça öğretimi alanında bilimsel uzmanlık alışverişinde bulunmak, İslam ülkelerinde Arapça bilmeyenlere yönelik Arapça öğretmenliği eğitimleri düzenlemek.

Başarı ve hidayet Allah'tandır.

*Bu makale Şarku'l Avsat tarafından Makkahnews'ten çevrilmiştir.