Rusya ve Çin arasındaki ortaklık sınırdaki şehirlerde bozuluyor mu?

Çin ve Rusya devlet başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)
Çin ve Rusya devlet başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)
TT

Rusya ve Çin arasındaki ortaklık sınırdaki şehirlerde bozuluyor mu?

Çin ve Rusya devlet başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)
Çin ve Rusya devlet başkanları geçen yıl Pekin’de düzenlenen bir zirvede (AP)

Moskova ve Pekin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının patlak vermesinden yıllar önce, iki küresel güç arasında karşılıklı refah ve yakın ortaklığa kapı açmak amacıyla Çin-Rusya sınırındaki şehirlere büyük yatırımlar yaptı.
Ancak salgının yeniden yayılması ve Çin’in hastalığın yayılmasını kontrol altına almak amacıyla sınırları kapatmasının ardından durum değişmiş gibi görünüyor.
Aynı şekilde Ukrayna’yı işgali sonrası Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların ardından bu sınır şehirlerinde Moskova ile Pekin arasındaki ortaklığın ‘aşındığına’ dair bazı işaretler görülmeye başladı.
Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığı analize göre, Rusya’nın Blagoveşçensk şehrinin sınır komşusu olan Çin’in Heihe şehrinde Uluslararası Ticaret Merkezi bulunuyor.
Kürk, deri mont ve ayakkabı arayan Rus müşteriler arasında popüler olan üç katlı bu alışveriş merkezi şimdi büyük ölçüde boş ve açık olan dükkanlar zemin katın sadece yarısını kaplıyor.
Bu merkezde mağazası olan Yang Wen (47), “Ruslar, Ukrayna savaşının ardından Batı’nın uyguladığı yaptırımlar nedeniyle ekonomik kriz yaşıyor. Bu nedenle şu anda buradan alışveriş yapacak kadar paraları yok. Buna, salgın sırasında Rus müşterilerin tamamen ortadan kaybolmasına yol açan sınırların kapatılması da eklendi” dedi.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile görüşmek üzere bugün Rusya’yı ziyaret ediyor.
Her ne kadar iki lider, daha önce beyan ettikleri gibi ‘iki ülke arasındaki dostluğun sınırı yok ve hiçbir alanda işbirliğine engel bir durum yok’ vurgusu yapsalar da, söz konusu analize göre perde arkasında iki ülke ilişkisini baltalayan ekonomik, siyasi, kültürel ve tarihi ihtilaflar var.
Rusya ile Çin arasındaki ticaret geçen yıl yüzde 30’dan fazla artarak 1,3 trilyon yuana (189 milyar dolar) ulaştı.
Çin gümrük verilerine göre bu, Çin ile ABD arasındaki ithalat ve ihracat değerinin yalnızca dörtte biri.
Çinli ve Batılı güvenlik analistleri, Çin’in şu anda çıkarları ve ekonomik durumunu iyileştirecek değişiklikler yapmaya çalıştığını söylüyor. Ancak bu, ‘askeri operasyonu’ da dahil olmak üzere uluslararası düzeni bozmaya çalışan Rusya ile ikili işbirliğini zorlaştırıyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) geçtiğimiz hafta Putin için savaş suçları suçlamasıyla tutuklama emri çıkarmasından sonra işler daha da karmaşık hale geldi.
Çin’deki Şanghay Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nden araştırmacı Zhao Long’a göre, Çin ile Rusya arasındaki ilişkiler ‘homojen bir blok’ olmaktan çok uzak.
Pekin açısından Moskova ile ilişkiler asla bu şekilde olmamalı.
Birçok yönden, Çin ve Rusya ekonomileri çok tamamlayıcı görünüyor.
Rusya, Çin’in endüstriyel ekonomisini desteklemek için ihtiyaç duyduğu doğal kaynakları ihraç ederken, Çin Rus tüketicilerin istediği malları satıyor.
Özellikle enerji cephesinde, Çin’in Ukrayna’nın işgalinden bu yana yaptığı petrol ve gaz alımları, Rusya’nın Batı yaptırımlarını atlatmasına yardımcı oldu.
Ancak, Rusya ve Çin arasında uzun bir güvensizlik geçmişi var.
Heihe’de, ‘Rus askerlerinin Çinlilere karşı yüzyıllardır sürdürdüğü saldırganlığı’ gösteren bir müze var.
Müze görevlilerinden biri, Rus vatandaşlarının hakarete uğrama korkusuyla müzeye girmelerine izin verilmediğini söyledi.
Müzenin sergilerinden biri, 1900 yılında bölgede binlerce Çinlinin Ruslar tarafından katledilmesini anlatıyor.
Ziyaretçiler sergiye girdiklerinde şu ifadeleri duyuyor;
“Bugün Rusya-Çin ilişkileri barışçıl bir hal aldı. Ancak Çin uyanık kalmalıdır. Bu tarihi asla unutamayız. Geride kalırsan yenilirsin.”
Güvenlik uzmanlarına göre, Rusya ve Çin’in aralarındaki tarihsel bölünmeler ve ihtilafları aşmasına büyük ölçüde yardımcı olan şey, ABD’nin adaletsizliğine ilişkin ortak düşünce.
Aynı zamanda, yaptırımlar Rusya’nın Çin’e olan ekonomik bağımlılığını artırıyor.
Çin Dışişleri Bakanı Chen Gang, Rusya-Çin ilişkilerini ‘yeni bir uluslararası ilişkiler türü’ olarak nitelendirerek övgüde bulundu.
Chen bu ay düzenlediği bir basın toplantısında, “Dünya ne kadar istikrarsız hale gelirse, Çin ve Rusya’nın ilişkilerini sarsılmaz bir şekilde güçlendirmesi o kadar gerekli hale geliyor” dedi.
Ukrayna’nın işgalinden önce, Çin ile Rusya arasındaki ticaret işlemlerinin çoğu ABD doları veya euro cinsinden yapılıyordu.
Bu, savaştan sonra Batı yaptırımları ile kaldırıldı ve sonuç olarak, Çinli şirketler artık ödeme almakta zorlanıyor.
Yerel merkez bankası yetkilileri tarafından Rusya ile iş yapan Çin merkezli şirketlerle yapılan bir ankete göre, bu şirketlerin yüzde 60’ı, Ukrayna işgalinden sonra yaptırımlardan kaynaklanan lojistik ve mali engeller nedeniyle Moskova ile iş yapmayı bıraktı ya da zar zor iş yaptı.
Çin’in merkezindeki Çengçou şehrinde Rusya ile Çin arasındaki sevkiyatlar için bir lojistik şirketi işleten Henry Zhang, iki ülke arasındaki ticaretteki en büyük krizin deniz taşımacılığı olduğunu söyledi.
Henry konuya ilişkin değerlendirmesine şu ifadelerle devam etti;
“Rusya bir yıl önce Ukrayna’yı işgal ettikten sonra, birçok Batılı nakliye devi Rusya’ya mal sevkiyatını durdurdu. O zamandan beri, Çin’den Rusya’ya deniz taşımacılığı fiyatları önemli ölçüde arttı ve mevcut yük kapasitesinin ihtiyaç duyulanın beşte birine düştüğüne inanıyorum.”
Çin, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi çağrısında bulundu, ancak Rusya’yı doğrudan eleştirmekten kaçındı. Bunun yerine Pekin, ABD’yi Ukrayna’ya silah sağlayarak savaşı körüklemekle suçladı.
Çin ve Rusya, 10 yılı aşkın bir süre önce sınırın bir bölümünü oluşturan Amur Nehri üzerinde bir demiryolu köprüsü inşa etme konusunda anlaşmıştı.
Anlaşmaya göre, köprünün Çin tarafı, Heihe’nin yaklaşık 300 mil güneydoğusundaki küçük Tongjiang şehrine bağlanacaktı.
Çin devlet medyasında çıkan haberlere göre, Çinliler yeni köprü üzerinde çalışmaya başlamış ve 2015 sonlarına doğru Çin bölümü şekillenmişti.
Ancak o sırada Pekin, Rusların kendi tarafında zar zor çalışmaya başladığını fark etti ve daha sonra Rusya’nın köprü yapımında gerekli olan para için mücadele ettiğini öğrendi.
Çinli yetkililer, 2017’de devlet medyasına yaptıkları açıklamada, “Çin’in egemen servet fonu, Rusya’ya köprü için gerekli miktarın ödenmesine yardımcı olmak için on milyonlarca dolar ödemeyi kabul etti” dedi.
Yerel yetkililere göre, böylece Rusya’nın köprü inşası için gereken maliyet sorunu tamamen çözüldü.
Yetkililer, köprünün bu olaydan bir yıl sonra tamamlanacağını düşündü ama geçen seneye kadar hizmete girmedi.
Oysa bu, Moskova’nın Batı’dan izolasyonla karşı karşıya kaldıktan sonra Çin ile artan ticaretinden faydalanması için uygun bir zamandı.
Ancak uzmanlar, Rusya’nın Çin’e artan bağımlılığının, iki ülke ilişkilerde herhangi bir aksama olması durumunda Rusya’yı riske atabileceği konusunda uyarıyor.
Şu anda Almanya’da yaşayan Rusya Merkez Bankası eski yetkilisi Alexandra Prokopenko, “Moskova’nın yuana artan bağımlılığı, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulması durumunda onu Çin’in önlemleri ve yaptırımlarına karşı daha savunmasız hale getiriyor” dedi.



Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.


Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
TT

Berri: Barack'ın Lübnan'ı Suriye'ye ilhak etme söylemi "kabul edilemez bir hata"

Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)
Lübnan Parlamento Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Michel Issa'yı kabul etti (Parlamento Başkanlığı)

Lübnan Parlamentosu Başkanı Nebih Berri, ABD Büyükelçisi Tom Barrack'ın Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesi çağrısıyla ilgili zaman zaman yaptığı tehditleri kabul edilemez bir hata olarak nitelendirerek reddetti. Berri, "Hiç kimse Lübnanlıları tehdit edemez. Özellikle diplomatlar ve hele ki Büyükelçi Tom Barrack gibi bir isim tarafından Lübnanlılara bu şekilde hitap etmek, akıl almaz bir durumdur. Lübnan'ın Suriye'ye ilhak edilmesiyle ilgili söyledikleri ciddi ve kesinlikle kabul edilemez bir hatadır." dedi.

Öte yandan Berri, Basın Sendikası'ndan bir heyete, ilgili yasa konusunda yaşanan görüş ayrılıklarına rağmen, gelecek mayıs ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerinin iptal edilmeyeceğini ya da ertelenmeyeceğini vurguladı.

Parlamento başkanlığından yapılan açıklamaya göre Berri'nin ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Michel Issa'yı 24 saat içinde ikinci kez kabul etmesi dikkat çekiciydi; zira görüşmede "iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra genel durumdaki gelişmeler ve güncel olaylar" ele alındı.


İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
TT

İsrailli bakanlar eski Gazze yerleşiminde bayrak töreni düzenlenmesini talep etti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (EPA)

Aralarında Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi’nden sekiz ismin de bulunduğu 11 İsrailli bakan, dün Savunma Bakanı Yisrael Katz’dan Hanuka Bayramı sırasında Gazze Şeridi’nde bayrak töreni düzenlenmesine izin verilmesini talep etti.

Aşırı sağcı ve yerleşim yanlısı Nahala Hareketi tarafından başlatılan girişim kapsamında yayımlanan mesajda, “Gazze’nin İsrail topraklarının bir parçası olduğunu gururla teyit etmenin zamanı geldi. Bu bölge yalnızca Yahudi halkına aittir ve derhal İsrail devletinin bir parçası hâline gelmelidir” ifadeleri yer aldı.

Mesajda ayrıca, etkinliğin temel amacının ‘İsrail’in 2005’te bölgeden çekilirken boşalttığı, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki eski Nisanit yerleşiminin kalıntıları üzerinde İsrail bayrağını göndere çekmek’ olduğu belirtildi.

dfrtg
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir (Reuters)

Mesajın imzacıları arasında, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile aralarında Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de bulunduğu sekiz Likud’lu bakan yer aldı.

Ayrıca, toplam 120 sandalyeli Knesset’ten 21 milletvekili de metne imza attı. İmzacı vekiller Ben-Gvir liderliğindeki Otzma Yehudit (Yahudi Gücü) Partisi ile Likud’a mensup.

Nahala Hareketi, ‘Nisanit’te bayrak töreni’ olarak duyurduğu etkinliğin, Gazze Şeridi’nde hâlen İsrail ordusunun kontrolündeki bölgede yapılacağını açıkladı.

Etkinliğin 18 Aralık’ta, sekiz gün süren Hanuka’nın beşinci gecesinde düzenlenmesi planlanıyor. Bayram bu yıl pazar günü başlayacak.

İsrail Savunma Bakanlığı, konuya ilişkin AFP’nin yorum talebine henüz yanıt vermedi.

jbhj
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail ordusu çarşamba akşamı yaptığı açıklamada, ‘İsrail topraklarından Gazze Şeridi’ne geçen birkaç İsrailli sivilin gözaltına alındığını’ duyurdu.

Yerleşimciler ve Filistinlilere yönelik saldırılarla suçlanan aşırılık yanlılarına hukuki destek veren Honenu örgütü ise yaptığı açıklamada, ‘Çarşamba günü onlarca sağcı aktivistin, Nisanit’in kalıntıları üzerinde bir yerleşim kurulmasını talep etmek üzere Gazze sınır çitini aştığını’ belirtti.

10 Ekim’de İsrail ile Hamas arasında yürürlüğe giren kırılgan ateşkes kapsamında, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin yarısından fazlasında kontrol sağlamasına imkân veren bir hatta çekilmişti. Savaşın büyük yıkıma uğrattığı bölgede bu hat fiili kontrol sınırı olarak işliyor.

Geçtiğimiz kasım ayında Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi tarafından da desteklenen ABD’nin Gazze barış planı ise İsrail güçlerinin bölgeden kademeli olarak çekilmesini öngörüyor.