Faslı Alimler Birliği’nin gündeminde gençleri dijital mecralardaki aşırılık tehlikesinden korumak var

İngiltere’nin Fas Büyükelçisi Simon Martin. (Twitter)
İngiltere’nin Fas Büyükelçisi Simon Martin. (Twitter)
TT

Faslı Alimler Birliği’nin gündeminde gençleri dijital mecralardaki aşırılık tehlikesinden korumak var

İngiltere’nin Fas Büyükelçisi Simon Martin. (Twitter)
İngiltere’nin Fas Büyükelçisi Simon Martin. (Twitter)

Fas Muhammediye Alimler Birliği Başkanı Ahmet İbadi, gençleri dijital mecralardaki tehlikelerinden koruma çağrısında bulunarak gençler arasında entelektüel, duygusal ve varoluşsal temeller oluşturmanın önemini vurguladı.
İbadi dün birliğin genel merkezinde düzenlenen, aşırıcılıkla ilgili bir toplantıda yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Aşırılık yanlısı grupların iddiaları ve söylemleri beş cazibe merkezine dayanıyor. Bunlar birlik, haysiyet, kurtuluş, kontrol ve dinginlik. Bu kesimin ilimden ve düşünceden yoksun bir şekilde dini metinlere saldırdığını görüyoruz.”
Çok sayıda araştırmacı, profesör ve temsilcilerin katıldığı toplantı, İngiltere’nin Rabat Büyükelçiliği ve Fas Muhammediye Alimler Birliği tarafından ortaklaşa düzenlendi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre toplantıda, gençlerin internet üzerinden şiddet içeren aşırıcılığa düşmelerini önlemenin yolları incelendi ve aşırıcılıkla başa çıkmada deneyimler paylaşıldı. İbadi’ye göre sanal alanda gençlere ayak uydurmak, varoluşsal, entelektüel, duygusal ve sosyal boyutların yanı sıra hafıza boyutuyla ilgilenen derin ve sürekli bilimsel araştırmalarla desteklenmeli. İngiltere’nin Rabat Büyükelçisi Simon Martin, Fas ve İngiltere’nin aşırıcılık sorunuyla yüzleşmek için ortak bir zorluğu paylaştığını açıklayarak, bu alanda iki ülke arasında deneyim alışverişinin önemini vurguladı. Toplantıda, internet üzerinden gençlere yönelik radikalleşmeyle ilişkili riskler üzerine yapılan bir çalışmanın sonuçları sunuldu. Fa Muhammediye Alimler Birliği Değerler Araştırma ve İnceleme Merkezi Başkanı Muhammed Belkebir, gençlerin neden şiddet yanlısı aşırıcılığa çekildiğini bulmak için iki yıllık bir çalışmanın sürdüğünü belirtti. Ayrıca aşırılığın kollarına düşen gençleri kurtarma arayışını derinleştirmeye çağırdı.
Toplantıya katılan araştırmacılar ve uzmanlar, internet üzerinden gençlere yönelik radikalleşmeyle ilişkili risklerin teşhisi, internette güvensiz dini içerik, internet çağında aşırılık yanlılarının stratejileri ve gençlerin dijital okuryazarlığı başta olmak üzere ilgi çekici konuları ele aldı.
Çalışmanın hedefinde, gençleri şiddet içeren aşırıcılıktan korumaya katkıda bulunmak için çeşitli araştırmaların sonuçlarını cesaretlendirmenin yollarının aranması ve pratik önerilerin yayınlanması var.
Toplantıda ayrıca dijital mecralardaki bilginin sürekli ve artan akışının yanı sıra psikolojik, dini, sosyal, toplumsal ve örgütsel boyutların internet kullanımı ile gençlik ile şiddet içeren aşırıcılık arasındaki olası ilişkiler belirlendi.



“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
TT

“Hizbullah çağrı cihazları” patlayıcı madde içeriyordu

Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)
Hizbullah üyeleri dünkü bombalamalarda öldürülen bir kişinin cenaze merasiminde (AFP)

Lübnanlı yetkililerin dün (Salı) Hizbullah'a ait çağrı cihazlarının patlamasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmadan elde edilen ilk verilerin, cihazların önceden programlandığını ve patlayıcı içerdiğini ortaya koyduğu belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre adının açıklanmaması kaydıyla konuşan kaynak, “Veriler, patlama yönteminin cihazların önceden programlandığını ve cihazın bataryası boyunca yerleştirilmiş patlayıcılar içerdiğini gösteriyor” dedi. Kaynak, soruşturmanın “henüz başlangıç aşamasında” olduğunu belirtti.

Lübnan'da dün meydana gelen ve Hizbullah'ın İsrail'i “tamamen sorumlu” tuttuğu eş zamanlı çağrı cihazı patlamalarında 12 kişi ölmüş, yaklaşık üç bin kişi yaralanmıştı.