İsviçre bu yıl iltica başvurularının yüksek olmasını bekliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsviçre bu yıl iltica başvurularının yüksek olmasını bekliyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsviçre, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın sürmesi ve savaşın diğer bölgelere etkisi gibi gerekçelerle 2023'te iltica başvurusu sayısının yüksek olmasını bekliyor.
İsviçre basınında yer alan habere göre, İsviçre Devlet Göç Sekreterliği Başkanı Christine Schraner Burgener, bu yıl ülkeye iltica talebinde bulunan kişi sayısının 27 bin civarında olmasını beklediklerini, en kötü senaryoda ise sayının 40 bine ulaşabileceğini belirtti.
Burgener, son haftalarda İsviçre'ye iltica başvurusunda bulunan Ukraynalı sayısında artış olmadığı bilgisini vererek, "Savaşın ekonomik sonuçlarının iltica taleplerini yüksek tutması bekleniyor. Bu durum, savaşın gidişatına ve diğer bölgeleri nasıl etkilediğine de bağlı." değerlendirmesinde bulundu.
İsviçre, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 64 artışla 24 bin 500 sığınmacıyı kabul etmişti. Ülke, geçen yıl hızlandırılmış bir kayıt süreci ve özel koruma statüsü ile yaklaşık 75 bin Ukraynalı sığınmacıyı da kabul etti.
İsviçre'den sığınma talep eden Ukraynalı sayısı haftalık 500 kişiye kadar düştü.
Olağanüstü bir durumla karşı karşıya olduklarını belirten Burgener, bu kadar yüksek sığınmacı sayısıyla sınırları zorladıklarını vurguladı.
Burgener, "Şimdiye kadar iltica sistemi stres testini geçti ama hükümetin her kademesi baskı altında." ifadesini kullandı.
Geçen yıl sığınmacıların ülkelerine geri gönderilme oranının yüzde 54 olduğunu bildiren Burgener, bunun ülkeye gelen ve zulüm görmemiş sığınmacılara "açık bir sinyal" olduğunu belirtti. Burgener, "İsviçre'ye ekonomik sebeplerle geliyorsanız, olumlu bir netice alma ihtimaliniz çok düşük." dedi.
İsviçre'deki bazı kantonlar, artan mülteci sayısı nedeniyle federal hükümetten bu ayın başında barınak desteği istemişti.
Bern ve Cenevre kantonları, mülteci kabul etme sürecini askıya almıştı.
İsviçre Adalet Bakanı Karin Keller-Sutter, aralıkta özel korunmaya gereksinim duyan mültecileri kabul etmek için yürürlükte olan yeniden yerleşim programını askıya aldıklarını açıklamıştı.
Keller-Sutter, bu kararı, ülkenin mülteci alma kapasitesinin dolması gerekçesiyle aldıklarını ifade etmişti.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.