Pasifik'te gerginlik artıyor: Çin, sularına "hukuksuz" giren ABD savaş gemisinin dışarı itildiğini iddia etti

ABD donanmasıysa iddiaları reddetti

USS Milius, 1995'te ABD donanmasına katılmıştı (Reuters)
USS Milius, 1995'te ABD donanmasına katılmıştı (Reuters)
TT

Pasifik'te gerginlik artıyor: Çin, sularına "hukuksuz" giren ABD savaş gemisinin dışarı itildiğini iddia etti

USS Milius, 1995'te ABD donanmasına katılmıştı (Reuters)
USS Milius, 1995'te ABD donanmasına katılmıştı (Reuters)

Çin ordusu, ABD donanmasına ait güdümlü füze taşıyan savaş gemisinin "hukuksuz" şekilde Güney Çin Denizi'ne girdikten sonra dışarı itildiğini öne sürdü. Washington ise iddiaları yalanladı.
Çin ordusundan bugün yapılan açıklamada, USS Milius adlı muhribin Paracel adaları civarındaki bölgeye Pekin yönetiminden izin almadan giriş yaptığı savunuldu.
Güney Harekat Komutanlığı sözcüsü Tian Junli, ABD donanmasına ait geminin bu hamleyle bölgedeki barış ve istikrara zarar verdiğini de iddia etti.
Öte yandan ABD donanmasının 7. Filosu'ndan yapılan açıklamadaysa iddialar reddedildi.
Açıklamada, USS Milius'un Güney Çin Denizi'nde rutin faaliyetlerini sürdürdüğü ve bölgeden uzaklaştırılmadığı savunuldu.
Paracel adaları, Güney Çin Denizi'nde 7 kilometrekarelik alana yayılmış 130'a yakın küçük mercan adası ve resiften oluşuyor.
Pekin yönetimi, kontrol noktaları ve askeri karargahlar kurduğu adaların denetimini fiiliyatta elinde tutsa da Tayvan ve Vietnam da bölgede hak iddia ediyor.
Paracel adaları açıklarında temmuzda da benzer bir olay yaşanmıştı.
Çin ordusu, bölgeye "hukuksuz" şekilde giren ABD donanmasına ait bir muhribin dışarı çıkarıldığını öne sürmüştü. ABD ise açıklamanın gerçeği yansıtmadığını iddia etmişti.
Pasifik'te son dönemde Washington ve Pekin arasındaki gerginlik tırmandı.
ABD donanması yakın zamanda Doğu Çin Denizi, Güney Çin Denizi ve Filipin Denizi'nde farklı tatbikatlar gerçekleştirdi.
Ayrıca AUKUS anlaşması kapsamında Avustralya'nın ABD'den nükleer denizaltı almayı kararlaştırması da Pekin'in tepkisini toplamıştı. 2030'da teslim edilmesi beklenen denizaltıların yüksek menzilli sistemleri sayesinde Avustralya'nın Çin kıyılarını vurabilecek füzelere sahip olacağı bildirilmişti.
Çin ise bunun Soğuk Savaş zihniyetini yansıttığını belirterek, bölgedeki barış ve istikrara zarar vereceğini savunmuştu.
Bölgedeki gerginlik Tayvan meselesi nedeniyle de artmıştı. Ağustosta dönemin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taipei ziyaretinin ardından Pekin, Tayvan üzerinde füze atışları da dahil yoğun askeri tatbikatlar düzenlemişti. ABD Başkanı Joe Biden ise Çin'in saldırması halinde Tayvan'ı savunacaklarını birçok kez dile getirmişti.
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida da ocakta G7 zirvesindeki konuşmasında, "Tayvan'ın sıradaki Ukrayna olabileceği" uyarısında bulunmuştu. Amerikan General Mike Minihan da ocaktaki açıklamasında "2025'e kadar Çin'le savaşabiliriz" demişti.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Tayvan ise bunu reddederek bağımsızlık arayışını sürdürüyor.
Independent Türkçe, Guardian, Reuters



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.