Lübnan’da muhalefet cumhurbaşkanlığı anlaşması arayışında

Grillo: Paris bir cumhurbaşkanı dayatmıyor ve Lübnan için en uygun çözümü arıyor.

Temsilciler Meclisi Başkanı Berri, 25 Mart’ta Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile görüştü. (Fotoğraf: Hasan İbrahim)
Temsilciler Meclisi Başkanı Berri, 25 Mart’ta Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile görüştü. (Fotoğraf: Hasan İbrahim)
TT

Lübnan’da muhalefet cumhurbaşkanlığı anlaşması arayışında

Temsilciler Meclisi Başkanı Berri, 25 Mart’ta Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile görüştü. (Fotoğraf: Hasan İbrahim)
Temsilciler Meclisi Başkanı Berri, 25 Mart’ta Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile görüştü. (Fotoğraf: Hasan İbrahim)

Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo, Paris’in Lübnan’a bir cumhurbaşkanı dayatma niyeti olduğuna yönelik iddiaları yalanladı. Parlamento kaynaklarına gör Grillo açıklamasında şunları söyledi:
“Bir cumhurbaşkanının seçimi, her şeyden önce Lübnan Parlamentosu’nun gözetimindedir. Onun seçimine saygı duyuyoruz. Ülkeyi daha da kötüye götüren cumhurbaşkanlığı boşluğunu durdurmak için en uygun ve en iyi çözümü arıyoruz.”
Parlamenter kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Grillo’nun kendilerine Paris’in ülke için hızlı bir çözüm sağlayacak siyasi bir atmosfer yaratmak istediğini söylediğini dile getirdi. Kaynaklar, Grillo’nun Marada Hareketi lideri eski milletvekili Süleyman Franciyye’nin cumhurbaşkanı ve eski büyükelçi Nevaf Selam’ın da başbakan olması önerisinin görüş talep etme ve başkanlık meselesini harekete geçirme konusuna dikkat çekerek “Çünkü ülkenin cumhurbaşkansız kalması, doruk noktasına ulaşan krizin uzaması anlamına geliyor ve bunu kimse kontrol edemez” dedi. Kaynaklara göre Franciyye’nin cumhurbaşkanı olması önerisinin ABD’nin çağrısıyla ortaya koyulduğu iddiasını reddeden Grillo, kimsenin başkasına emir vermediğini vurguladı.
Aktarılana göre Grillo, 25 Mart’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmede, bir cumhurbaşkanının seçilmesi için toplantı çağrısı yapılması gerektiğini söyledi. Berri’nin de Ramazan Ayı’nın bitiminden hemen sonra oturum çağrısı yapacağını belirtti. Fransız yetkili, bazı siyasi güçlerin Franciyye’nin adaylığı hakkındaki yorumlarını da can kulağıyla dinlediğini vurguladı.
Diğer yandan artık öneriler, ilk haftalardaki gibi ortaya koyulamazken, bu nedenle başkanlık dosyasının B planına taşınması gerekiyor. Bu çerçevede Şii İkili, hiç kimse yapılacak oturum için yeterli çoğunluğu sağlayamayacağı için yarın olmadan harekete geçmenin şart olduğunu vurguladı.
Aynı şekilde bazı muhalif milletvekilleri, öngörülebilir bir gelecekte, parlamentoda üçüncü bir garantör sağlamayı amaçlayan bir çaba çerçevesinde saflarını bir araya getirmeye çalışıyor. Eski oturumların askıya alınmasına yol açan parlamento içerisindeki bölünme ortasında gelen toplanma çağrısı, ‘muhalefet eksenine bağlı milletvekillerinin seçimlerin ikinci turunu boykot ederek yeter sayıyı bozma yoluna gitmesi nedeniyle’ bir sonraki ilana kadar halen zor.
Muhalif bir kaynak, istişarelerin artık Ketaib Partisi Başkanı Sami Cemayel’in daveti üzerine son zamanlarda bir araya gelen milletvekilleriyle sınırlı kalmaya başladığına dikkat çekti. Kaynağa göre milletvekilleri, yasama oturumlarını boykot etme kararı alırken, oturumların yalnızca cumhurbaşkanı seçimleriyle sınırlı olması gerektiğini vurguladı.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir parlamento kaynağı, parlamentodaki üçüncü milletvekili çoğunluğunun, yani 43 milletvekilinin sağlanmasında bir sakınca olmadığını söyledi. Bunun cumhurbaşkanının seçilmesine ayrılan oturumların devam etmesi için yeterli çoğunluğun sağlanmasına engel olmadığını belirtirken milletvekili sayısının 40’a ulaştığını ve artmaya da devam ettiğini kaydetti. Kaynak, oluşumun şu an Lübnan Kuvvetleri ve Ketaib partileri, Parlamentoyu Yenileme Bloğu, bağımsızlar ve Değişim Güçleri Bloğu üyeleri ile sınırlı olduğunu bildirdi.
Milletvekili Teymur Velid Canbolad başkanlığındaki ‘Demokratik Buluşma’ya üye milletvekilleriyle iletişimin kesilmediğini ve henüz oturumları boykot etme sürecinde olmadıklarını aktaran kaynak ancak Franciyye’nin seçilmesini desteklemediklerini de vurguladı. Ayrıca, aynı tavrın uzlaşmaya dayalı bir adayı destekleme eğiliminde olsalar bile bu durumun Meclis Başkanı Berri ile parlamento tartışmalarına girmekten kendisini alıkoyan ‘Ulusal Ilımlılık’ bloğu için de geçerli olduğunu söyledi.
Aynı kaynak, Değişim Güçleri’nden milletvekillerinin, Cibran Basil liderliğindeki Güçlü Lübnan bloğu milletvekilleriyle ‘siyasi ittifakların dışından bir cumhurbaşkanı üzerinde anlaşmaya varılması için baskı yapacak bir meclis kaldıracını güvence altına almak amacıyla’ istişare ettiğini açıkladı. Kaynağa göre bu, adaylığını ilan etmemesine rağmen Franciyye ve Genelkurmay Başkanı Joseph Avn’ın dışlanmasına yol açıyor.
Diğer taraftan muhalefete bağlı çok sayıda milletvekili, önceliğin muhalefeti tek adayla birleştirme çabalarını yoğunlaştırmaya odaklanması gerektiğine dikkat çekti. 24 Mart’ta Grillo ile uzun bir görüşme gerçekleştiren Batı Beka’dan Milletvekili Dr. Gassan Sakaf, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, seçim oturumlarının bozulmasını kabul etmediklerini söyledi. Sakaf, “Direniş ekseni için reddettiklerimiz, bunları kendimiz için uygulamamıza da izin vermiyor. Çünkü ülke artık topyekûn bir çöküşe doğru hızlı bir düşüşe tahammül edemiyor” ifadesini kullandı.
Gassan Sakaf, muhalefet güçlerinin gündemindeki önceliklerin, milletvekili Mişel Muavvad’ın da onayıyla milletvekillerini birleştirmek ve sözlerini tek bir aday etrafında toplamakla sınırlı kalması gerektiğini vurgulayan Sakaf, “Çünkü bizim umursadığımız şey, muhalefet ekseninin desteklediği aday karşısında uzlaşmamız gereken cumhurbaşkanı adayına destek veren milletvekili yelpazesini genişletmektir” şeklinde konuştu.



Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)

 


Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
TT

Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını görüştü.

Libya İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, başkent Trablus'ta düzenlenen ve çok sayıda güvenlik yetkilisinin katıldığı toplantıda ‘karşılıklı çıkar alanlarında ortak koordinasyonun yönlerinin’ ele alındığını belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantı sırasında ‘hedefli eğitim ve yeterlilik programları ile Libya İçişleri Bakanlığı personelinin yeteneklerinin geliştirilmesinin’ yanı sıra ‘düzensiz göçle mücadele, sınırların güvenliği ve Türkiye'nin uzmanlığından yararlanma ile ilgili konulara’ değinildiği belirtildi.

fvg
Dün başkent Trablus'ta Libya ve Türkiye heyetleri arasında yapılan toplantı (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Trablus ziyareti, General Halife Hafter'in oğlu ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter’in geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin başkenti Ankara'da siyasi ve askeri düzeyde gerçekleştirdiği toplantıların ardından geldi.

Libya İçişleri Bakanı Trablusi, bakanlığının ‘ülkenin son yıllarda karşılaştığı zorluklara ve bunların güvenlik durumuna etkisine rağmen büyük çaba sarf ettiğini’ söyledi.

Gidişatı iyileştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve bir dizi olumlu sonucun elde edildiğini vurgulayan Trablusi, bakanlığın, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkeleriyle doğrudan iletişim kanalları aracılığıyla yasadışı göç konusuna ‘özel önem’ verdiğini kaydetti.

Trablusi, Libya İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik planının, sınırların güvenliğini sağlamaktan başlayarak, ardından çöl ve şehirlerin, son olarak da kıyıların güvenliğini sağlamayı içeren aşamalı bir yaklaşım benimsediğini, ayrıca göçmenler için gönüllü geri dönüş programını uyguladığını ve insan kaçakçılığına karışan organize suç çetelerini takip ettiğini de sözlerine ekledi.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bakan Yerlikaya’nın Libya İçişleri Bakanlığı’nın çabalarını övdüğünü ve Türkiye’nin düzensiz göçle mücadeledeki deneyimini ve son yıllarda elde ettiği olumlu sonuçları paylaştığını aktardı. İçişleri Bakanlığı, bu toplantının, istikrarı artırmak ve güvenlik alanındaki kurumsal çalışmaların konsolidasyonunu desteklemek amacıyla dost ülkelerle etkili iş birliği olanakları oluşturma yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Saddam Hafter, birkaç gün önce Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi.

LUO Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ankara’daki görüşmelerde uluslararası sahnedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, “Savunma Bakanı Güler ile iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirerek bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyecek yollar tartışıldı” denildi.

Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile İngiltere'nin Libya’daki yeni Büyükelçisi Martin Reynolds arasında yapılan toplantıda düzensiz göç konusu başlıca gündem maddesi oldu.

İngiltere’nin Libya (Trablus) Büyükelçiliği tarafından sosyal medya platformu X üzerinden görüşmeye ilişkin yapılan kısa açıklamada, Büyükelçi Reynolds'un Libya'daki diplomatik görevinde ilk kez görüşmesini Dibeybe ile gerçekleştirdiği ve ‘yapıcı bir toplantı’ olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantıda düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik büyüme alanlarında ortak önceliklerin ele alındığı belirtildi.


HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
TT

HDK, Sudan'da tek taraflı olarak üç aylık insani ateşkes ilan etti

Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)
Sudan ordusu ile HDK arasında devam eden çatışmalardan kaçarak kısa süre önce Faşir’den gelen ve Çad'ın doğusundaki bir kampta yerde oturan Sudanlı mülteciler, 23 Kasım 2025 (Reuters)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın uluslararası taraflarca sunulan ateşkes önerisini reddettiğini açıklamasının ardından, üç ay sürecek tek taraflı bir insani ateşkes ilan etti.

HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dagalu, ses kaydı olarak yayınlanan konuşmasında şunları söyledi:

“Ulusal sorumluluğumuz ve başta ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimi ve Uluslararası Dörtlü ülkelerinin (Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve ABD) çabaları olmak üzere uluslararası çabalar doğrultusunda üç aylık bir süre için saldırıların durdurulmasını ve uluslararası bir izleme mekanizmasının oluşturulmasını içeren insani bir ateşkes ilan ediyoruz.”

Dagalu konuşmasına şöyle devam etti:

“Radikal İslamcı terörist hareket Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) ve Ulusal Kongre Partisi dışında herkesin katıldığı bir siyasi sürece bağlıyız. Zira bu gruplar halkımızın son otuz yılda çektiği tüm acılardan sorumlu.”

Sudan iç savaşının her iki tarafı da son iki yıl içinde, tüm ateşkes anlaşmalarını ihlal ederek müzakere çabalarının başarısızlıkla sonuçlanmasına neden oldu. Orgeneral Burhan daha önce geçiş dönemi veya Sudan'ın geleceği ile ilgili herhangi bir anlaşma yoluyla HDK'yı muhafaza edecek veya iktidar ortaklığına geri getirecek herhangi bir çözümü reddettiğini vurgulamıştı. Orgeneral Burhan, ABD'nin Afrika Kıdemli Danışmanı Massad Boulos'u HDK lehine önyargılı olduğu gerekçesiyle sert bir şekilde eleştirdi. Ayrıca, savaşı durdurmak için kendilerine sunulan ‘en kötü kart’ olarak gördüğü Uluslararası Dörtlü’nün girişimine olan güvensizliğini dile getiren Orgeneral Burhan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Uluslararası Dörtlü’ye katılımını eleştirerek HDK'yı desteklemekle suçlarken, Suudi Arabistan'ın rolünü ve ABD Başkanı Donald Trump'ın girişimini övdü.

Orgeneral Burhan'ın açıklamaları, 12 Eylül'de açıklanan ve ABD, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'ın yer aldığı Uluslararası Dörtlü ülkelerinin girişimi etrafındaki tartışmaları yatıştırdı. En önemli özelliği üç aylık bir insani ateşkes olan girişim, Sudan'daki krizi çözmek için bir yol haritası içeriyor. Bunu, kalıcı bir ateşkes ve sivil bir hükümete giden kısa bir geçiş dönemi izliyor. Girişimde, askeri bir çözümün olmadığına ve savaş sonrası dönemde İslamcıların siyasi sahneden uzaklaştırılacağı vurgulanıyor.

Şiddet devam ediyor

HDK, 7 Kasım'da insani ateşkes önerisini kabul ettiğini açıkladı, ancak ertesi gün ordunun kontrolü altındaki Hartum ve Atbara'yı bombaladı. Bunu HDK üyelerinin ‘büyük kalabalıklar’ halinde Batı Kordofan'daki Babnusa şehrine ulaşarak oradaki ordu karargahını ele geçirmeye çalıştığı, ancak Güney Kordofan'daki Kadugli ve Dilling şehirlerini kuşatmaya devam ettiği yönünde bir açıklama izledi.

HDK kasım ayı ortalarında Sudan'ın kuzeyindeki Merowe Barajı'nı birkaç kez insansız hava araçları (İHA) ile hedef aldı ve şehirdeki ordu karargahını bombaladı.

Sudan ordusu 26 Ekim'de Sudan'ın batısını tamamen kontrol altına alan HDK’nın uzun süren kuşatmasının ardından Faşir’i kaybetti.

Çatışmalar Darfur bölgesinden, başkent Hartum’u batı Sudan'a bağlayan petrol zengini komşu eyalet Kordofan’a sıçradı.

Faşir'in HDK’nın kontrolüne geçmesinden bu yana, toplu katliamlar, etnik şiddet, kaçırma ve cinsel saldırıların yaşandığına dair haberler gelirken, insan hakları örgütleri HDK'nın kontrolündeki bölgelerde etnik katliamlar yaşandığını bildirdi.

Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM) göre geçtiğimiz ayın sonundan bu yana, Kuzey Kordofan'dan yaklaşık 40 bin yerinden edilmiş kişinin yanı sıra 100 binden fazla sivil Faşir'den komşu şehirlere kaçtı. ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz hafta, Washington'da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmede, Veliaht Prensin talebi üzerine Sudan'daki ‘zulmü’ sona erdirme niyetini açıkladı.

HDK ve BAE, Trump’ın açıklamasını memnuniyetle karşıladı ve Burhan, savaşı sona erdirmek için Washington ve Riyad ile iş birliği yapmaya hazır olduğunu teyit etti.

İki yıldan fazla süredir devam eden Sudan savaşında on binlerce kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık 12 milyon kişi yerinden edildi, bu durum milyonlarca sivili tehdit eden ciddi bir açlık krizine yol açtı.