Papa Francis'in şişme montlu fotoğrafı yapay zeka ürünü çıktı

Papa'yı beyaz şişme montla gösteren görsel viral olmuştu.

Vatikan'daki bir buluşmada Papa Francis, kendisine ulaşmaya çalışan insanları selamlıyor (Reuters)
Vatikan'daki bir buluşmada Papa Francis, kendisine ulaşmaya çalışan insanları selamlıyor (Reuters)
TT

Papa Francis'in şişme montlu fotoğrafı yapay zeka ürünü çıktı

Vatikan'daki bir buluşmada Papa Francis, kendisine ulaşmaya çalışan insanları selamlıyor (Reuters)
Vatikan'daki bir buluşmada Papa Francis, kendisine ulaşmaya çalışan insanları selamlıyor (Reuters)

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis'i beyaz şişme bir mont içerisinde gösteren fotoğraf sosyal medyada viral oldu.
Papa Francis'i pahalı beyaz bir montun üzerine haç takmış şekilde gösteren görselin yapay zeka yardımıyla üretildiği anlaşıldı.
Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı fotoğrafın gerçek olduğunu düşündüklerini belirterek, şaşkınlık içeren mesajlar paylaştı.

ABD'li model Chrissy Teigen fotoğrafla ilgili yaptığı paylaşımda, "Papa'nın şişme montunu gerçek sandım ve ikinci kez düşünmedim. Geleceğin teknolojisinde hayatta kalmam imkansız" ifadelerini kullandı.
Bir başka sosyal medya kullanıcısı ise, "Yapay zeka beni korkutuyor" yorumunda bulundu.

Papa Francis'ten birkaç gün önce Donald Trump, Vladimir Putin ve Will Smith gibi bazı isimlerin AI yardımıyla yaratılmış görselleri sosyal medyada yayılmıştı.
Trump'ın tutuklanırken görüldüğü fotoğrafları yaratan araştırmacı gazetecilik grubu Bellingcat'in kurucusu Eliot Higgins, yapay zekadan "Donald Trump'ın tutuklanırken düştüğü bir fotoğraf" yaratmasını istediğini söyledi.
Higgins, "Sadece vakit öldürüyordum. Belki 5 kişi retweet eder diye düşündüm" ifadelerini kullandı.
Independent Türkçe, CNN, The Hill



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.