Tennessee katliamı: İlkokulu tarayan saldırganın annesi silah karşıtı aktivist çıktı

Polis, Hale'ın okula neden silahlı saldırı düzenlediğini henüz tespit edemedi (Reuters)
Polis, Hale'ın okula neden silahlı saldırı düzenlediğini henüz tespit edemedi (Reuters)
TT

Tennessee katliamı: İlkokulu tarayan saldırganın annesi silah karşıtı aktivist çıktı

Polis, Hale'ın okula neden silahlı saldırı düzenlediğini henüz tespit edemedi (Reuters)
Polis, Hale'ın okula neden silahlı saldırı düzenlediğini henüz tespit edemedi (Reuters)

ABD'nin Tennessee eyaletindeki bir ilkokula saldırı düzenleyen Audrey Hale'in annesinin silahlanma karşıtı olduğu ortaya çıktı.
Hale, Nashville şehrindeki The Covenant adlı özel Hıristiyan okuluna yerel saatle 10.13'te düzenlediği saldırıda, üçü çocuk üçü de okul görevlisi 6 kişiyi öldürdü.
Metro Nashville Polis Teşkilatı'ndan aynı gün yapılan açıklamada, 9 yaşlarındaki Evelyn Dieckhaus, Hallie Scruggs ve William Kinne adlı öğrencilerin hayatını kaybettiği belirtildi.
Ayrıca yaşamını yitirenler arasında 60 yaşındaki okul müdürü Katherine Koonce, 61 yaşındaki öğretmen Cynthia Peak ve 61 yaşındaki bina sorumlusu Mike Hill da var.
Güvenlik güçlerinin açıklamasında, 28 yaşındaki Hale'ın saldırıda iki uzun namlulu makineli tüfekle bir tabanca kullandığı ve olay yerinde polisler tarafından öldürüldüğü belirtildi. 
Buna ek olarak saldırganın üstünde okulun girişlerini ve çıkışlarını gösteren detaylı bir haritayla kendi yazdığı bir manifesto da bulundu.  
Manifestonun içeriği paylaşılmazken, Hale'ın Nashville'de başka bir noktaya daha saldırı düzenlemeyi planladığı ama daha sonra bundan vazgeçtiği bildirildi.
Polisin yayımladığı videoda, Hale'ın okula arabayla geldiği, kilitli kapılardan birine ateş ederek içeri girdiği ve silahını doğrultarak koridorlarda yürüdüğü görülüyor. Saldırı anıysa kamera kayıtlarında yer almıyor. 
Okulun eski öğrencilerinden olan trans erkeğin, sosyal medya hesaplarında kendine Aiden adını verdiği de belirtildi. 
Saldırganın annesi Norma Hale ise olayın ardından yaptığı açıklamada "Şu anda gerçekten çok zor bir durumdayım. Bugün kızımı kaybettim" dedi.
Ayrıca annenin eskiden sosyal medya hesaplarından silahlanma karşıtı paylaşımlar yaptığı da dikkat çekti. 
Hale, 8 Mart 2018'deki Facebook hesabından, "Silahları okullardan uzak tutun" adlı bir imza kampanyasının linkini paylaştı.
21 Şubat 2018'deki gönderisindeyse "Yüksek kapasiteli şarjörleri yasaklayın" başlıklı bir kampanyanın daha bilgilerine yer verdi. 
ABD'nin önde gelen tabloid gazetelerinden New York Post (NYP), iki kampanyanın da şehirdeki silahlanma karşıtı Sandy Hook Promise grubu tarafından düzenlendiğini yazdı. 
NYP'nin haberinde annenin The Village Chapel adlı bir kilisede koordinatör olarak çalıştığı bilgisi de paylaşıldı. Ayrıca saldırganın Scott Hale adında bir kardeşi de var. Hukuk öğrencisi Scott'ın yaşına dair bilgi verilmezken, kendisi de olay hakkında henüz yorum yapmadı.
Ülkenin tanınmış haber kuruluşlarından CNN ise söz konusu olayın, mayısta Teksas'ta 21 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıdan bu yana yaşanan en ölümcül silahlı okul saldırısı olduğuna dikkat çekti. 
ABD Başkanı Joe Biden da olayı "bir ailenin en büyük kabusu" diye niteleyerek, Kongre'ye saldırı silahlarının yasaklanmasını öngören tasarıyı kabul etme çağrısı yaptı.
Öte yandan Metro Nashville Polis Teşkilatı'nın basın açıklaması sırasında sahneye atlayan Ashbey Beasley de gündem oldu.
Polis sözcüsü Don Aaron konuşmasını bitirir bitirmez sahneye çıkıp mikrofona konuşmaya başlayan 47 yaşındaki Beasley, şunları söyledi: 
"Bunların haberini yapmaktan bıkmadınız mı? Böyle şeyler hâlâ nasıl yaşanıyor? Çocuklarımız hâlâ nasıl ölüyor?"
ABD'nin önde gelen gazetelerinden Washington Post'un haberinde, Beasley'nin Illinois eyaletindeki Highland Park'ta 4 Temmuz'da yaşanan silahlı saldırıdan 6 yaşındaki çocuğuyla sağ kurtulduğu ve Nashville'deki ailesini ziyarete gittiği belirtildi. 
21 yaşındaki Robert Eugene Crimo III'ün Bağımsızlık Günü kutlamalarında düzenlediği saldırıda 7 kişi ölmüş, 48 kişiyse yaralanmıştı.
Independent Türkçe, New York Post, Daily Mail, Washington Post, CNN



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.