Menajerler Keanu Reeves'in adını değiştirmek istemiş

Reeves, yeni adı için bulduğu önerileri açıkladı

Almanya'da bilim insanları, hastalığa neden olan mantarları öldürebilecek kimyasal bileşiğe Keanu Reeves'ten esinlenerek "Keanumycin" adını vermişti (AFP)
Almanya'da bilim insanları, hastalığa neden olan mantarları öldürebilecek kimyasal bileşiğe Keanu Reeves'ten esinlenerek "Keanumycin" adını vermişti (AFP)
TT

Menajerler Keanu Reeves'in adını değiştirmek istemiş

Almanya'da bilim insanları, hastalığa neden olan mantarları öldürebilecek kimyasal bileşiğe Keanu Reeves'ten esinlenerek "Keanumycin" adını vermişti (AFP)
Almanya'da bilim insanları, hastalığa neden olan mantarları öldürebilecek kimyasal bileşiğe Keanu Reeves'ten esinlenerek "Keanumycin" adını vermişti (AFP)

Hollywood yıldızı Keanu Reeves, kariyerinin başında adının menajerler tarafından beğenilmediğini söyledi. Reeves üç gün önce yayımlanan SmartLess adlı podcast'te yaptığı açıklamada, kendisine "Adın çok etnik" dendiğini belirtti.
Yarı Çinli yarı Hawaiili bir babanın ve Britanyalı bir annenin oğlu olan Reeves, 2 Eylül 1964'te Lübnan'da doğdu. Keanu, Hawaii dilinde "dağlardan esen serin rüzgar" anlamına geliyor.
Ünlü oyuncu, 1980'lerin ortasında ilk kez Los Angeles'a geldiği zamanı şöyle anlattı:
"20 yaşındayken ilk arabamı aldım ve Hollywood'a gittim. Buraya geldiğimde adımı değiştirmek istediler. 'Keanu, bu çok etnik' dediler."
Bu ifadenin kendisini çok rahatsız ettiğini kaydeden Reeves, yine de adını değiştirmeyi düşündüğünü ve aklına ilk olarak Templeton'ın geldiğini belirtti. 58 yaşındaki aktör, adını Casey Reeves yaptığını ama bu değişikliği kabullenemediğini açıkladı:
"Sonra seçmelere katıldım. 'Casey' diye seslendiler. Ben kafamı bile kaldırmadım. En sonunda ajansıma geri dönüp 'Adımı değiştiremem' dedim."
Reeves ilk tiyatro oyunlarından birinde sarf ettiği "Çünkü bu benim adım, çünkü başka adım olamaz" repliğinin o dönemde aklından çıkmadığını ifade etti.
Reeves, 2017'de konuk olduğu The Tonight Show Starring Jimmy Fallon programında da ad değişikliğine dair konuşmuştu.
Reeves, menajerlerin fikrinin ardından okyanus kenarına gidip düşündüğünü, Chuck Spadina adını bulduğunu ancak bunun beğenilmediğini söylemişti. 
Yıldız oyuncu daha sonra Templeton Page-Taylor'ı denediğini ve bu da işe yaramayınca kendi adına sadık kaldığını kaydetmişti.
Reeves'in son filmi John Wick 4, 22 Mart'ta vizyona girdi.
 
Independent Türkçe, Insider, ET Canada



İnsanlar sinemada kusup bayılmıştı: Olay yaratan filmin üçüncüsü geliyor

Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)
Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)
TT

İnsanlar sinemada kusup bayılmıştı: Olay yaratan filmin üçüncüsü geliyor

Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)
Terrifier'ın Palyaço Art'ı son olarak ünlü komedyen Pete Davidson'ın dizisinde kendini göstermişti (Bloody Disgusting)

2022 korku sineması için son derece verimli bir yıl oldu. Özellikle de devam filmleri açısından... Geçen yılın en çok konuşulan filmlerinden biri de Terrifier 2 oldu. Yazar-yönetmen Damien Leone'nin 2016 yapımı slasher'ının devamında, korku filmi meraklıları Palyaço Art'ın ölümcül dönüşüne tanıklık etti.

Daha kanlı, daha cesur

Terrifier 2, kült ilk filme kıyasla daha kanlı ve akla gelebilecek her yönden daha cesurdu. Hatta bazı durumlarda sinemaseverlerin bayılmasına ve kusmasına neden olduğuna dair bile haberler çıktı. Şimdiyse serinin yönetmeni beklenen açıklamayı yaptı ve Terrifier 3'ün yolda olduğunu resmen açıkladı.

Deadline'ın özel haberine göre Leone, yapımcı Phil Falcone'yle birlikte üçüncü filme yazar ve yönetmen olarak geri dönecek. Şu an için filmin konusuyla ilgili herhangi bir ayrıntı yok ancak Art'ı canlandıran David Howard Thornton ve ikinci filmde Sienna rolüyle çıkış yapan Lauren LaVera'nın bir sonraki bölüm için geri dönmesi bekleniyor. 

Yapımcılar kesenin ağzını açtı

Deadline'a göre Terrifier 3, çok daha büyük bir bütçeye sahip olacak. İkinci film sadece 250 bin dolar civarında bir bütçeyle çekilmiş ve dünya çapında gişede 15 milyon dolar gibi son derece kârlı bir hasılat elde etmişti. Üçüncü filmin bütçesinin "düşük-orta yedi rakam aralığında" olması bekleniyor.

Oscar iddiası

Fransa merkezli dağıtımcı The Coven filmin dünya çapındaki satışlarını başlatacak. The Coven'dan Priscilla Smith, Art'ın üçüncü kan banyosu için duyduğu heyecandan bahsederken şunları söyledi: 

Bu kez çok daha büyük bir bütçe olacak, bunun amacı film yapımcılarına daha fazla yaratıcı özgürlük vermek ve olabildiğinceçılgın olmalarına izin vermek. Ve şaka bir yana, bu yıl Oscar için yarışacağız.

Yönetmen Leone de, Terrifier 3'ün korku türünün sınırlarını zorlayan bir başka film olacağını söyledi ve ekledi: 

Terrifier 3, serinin hayranlarının beklediği gibi sınır tanımayan, tavizsiz maceralara devam edecek. Eğer Palyaço Art'ın ikinci bölümdeki korku saltanatının aşırı olduğunu düşünüyorsanız, henüz hiçbir şey görmemişsiniz demektir.

Terrifier 3'ün henüz resmi bir vizyon tarihi yok, ancak 2024'ün sonlarına doğru gösterime gireceği açıklandı. Çekimlerinse bu kasım ya da aralıkta başlaması bekleniyor. 

Independent Türkçe, Deadline, Collider


Succession'ın final bölümü rekor kırdı

Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)
Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)
TT

Succession'ın final bölümü rekor kırdı

Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)
Dizinin başrollerini Nicholas Braun, Brian Cox, Kieran Culkin, Peter Friedman, Sarah Snook, Alan Ruck ve Matthew Macfadyen paylaşıyor (HBO)

Büyük beğeni toplayan HBO dizisi Succession, sezon kapanışında en yüksek izleyici sayısına ulaşarak büyük bir başarıya imza attı.

Succession'ın finali, eleştirmenlerden aldığı övgü dolu yorumların yanı sıra dizinin bugüne dek aldığı en yüksek reytingleri elde etti. HBO dizisinin final bölümü, yayımlandığı 28 Mayıs akşamında 2,9 milyon izleyici çekerek zirveye yerleşti. Dizinin önceki rekoru, 30 Nisan'da yayımlanan bölümle kırılmıştı. Birkaç hafta önce ekranlara gelen 6. bölüm, 2,5 milyon izleyiciye ulaşmıştı.

Bölüm başı 8,7 milyon izleyici

Dizinin bir diğer etkileyici başarısı, 4. sezon finalinin üçüncü sezonunkine kıyasla yüzde 68'lik artış göstermesi oldu. HBO'ya göre, final sezonu şimdilik bölüm başına ortalama 8,7 milyon izleyici çekti. Bu da izleyici sayısının bir önceki sezonun ortalamasından 1,5 milyon daha fazla olduğu anlamına geliyor.

Dizi, şoke edici finaliyle eleştirmenler tarafından da övgüyle karşılandı. Final bölümünde Roy ailesinin çocuklarının ve hayatını kaybetmiş babaları Logan Roy'un kurduğu şirketin kaderi ve geleceği belirsizliğe sürüklendi.

Mark Mylod'un yönettiği ve dizinin yaratıcısı Jesse Armstrong'un kaleme aldığı 90 dakikalık dizi, final bölümünde pek çok ters köşe de yaparak Succession hayranlarını memnun etti.

Daily Mail'in televizyon eleştirmeni Christopher Stevens diziye 5 yıldız verdi ve sonunda "olmasını umduğumuz her şey" olduğunu söyledi.

Telegraph yazarı Ed Power da diziyi 4 yıldızla ödüllendirdi ve ekledi:

Sonunda Roy'lar için hiç mutluluk yoktu. Arkadan bıçaklayan kardeşler, 4 sezon önce girdikleri gibi Succession'dan çıktılar: Yetkiyle beslenen ve baba meseleleri tarafından tüketilen yıkık ve kırılgan veletler olarak.

Guardian'dan Lucy Mangan da dizinin final bölümüne 5 yıldızı layık gördü.

İç karartıcı derecede gerçekçi ama başından sonuna kadar öfkeli ve yürek parçalayıcı olan finalde güç dengesi gerçekten bozuldu ve bir şekilde daha da toksik hale geldi.

Kara komedi türündeki Succession, 2018'de yayımlanmaya başlamıştı. Jesse Armstrong'un yaratıcısı olduğu dizi, bugüne dek 13 Emmy Ödülü kazandı. 

Independent Türkçe, Daily Mail, New York Times


Martin Scorsese'nin yeni filminin konusu belli oldu

Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
TT

Martin Scorsese'nin yeni filminin konusu belli oldu

Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)
Scorsese, 1988 yapımı Günaha Son Çağrı'yla dünyanın dört bir yanındaki Katolikleri kızdırmıştı (Reuters)

Martin Scorsese, 1920'lerde geçen ve ABD'de petrol zengini Amerikan yerlilerinin öldürülmesini konu alan suç destanının ardından yeni filminin konusunu duyurdu. 

Cannes Film Festivali'nde son filmi Killers of the Flower Moon'la büyük beğeni toplayan ve dakikalarca ayakta alkışlanan Scorsese, şu sıralar İtalya'da dini ve sinemayla ilgili etkinliklere katılıyor. 

Scorsese ve eşi Helen Morris, Roma'da Katolik Hayal Gücünün Küresel Estetiği başlıklı konferansa katıldı ve kısa bir süre Papa Francis'le görüştü.

Hafta sonu Vatikan'da düzenlenen konferansta konuşan 80 yaşındaki Scorsese şunları söyledi: 

Papa'nın sanatçılara yaptığı çağrıya bildiğim tek yolla yanıt verdim: İsa hakkında bir film hayal edip senaryosunu yazarak.

Efsane yönetmen sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ve bunu yapmaya başlamak üzereyim.

Scorsese'nin temsilcileri, Guardian'a proje hakkında yönetmenin açıklamaları dışında farklı bir bilgiye sahip olmadıklarını söyledi. 

Scorsese'nin 1988'de çektiği Günaha Son Çağrı (The Last Temptation of Christ), Willem Dafoe tarafından canlandırılan İsa'yı, Tanrı'yla dünyevi zevkler arasında kalmış bir adam olarak tasvir ettiği için pek çok muhafazakar Katoliği kızdırmıştı. Filmde İsa'nın Mecdelli Meryem'le seks yaptığı bir rüya sekansı da yer alıyordu.

Bazı sinemalar filmi göstermeyi reddetti ve Papa Francis'in anavatanı Arjantin de dahil olmak üzere pek çok ülke filmi yıllarca yasakladı.

Scorsese, İtalya turu kapsamında Roma'da kendi filmlerinin ve ilham aldığı eserlerin gösterimini gerçekleştirdi. Ünlü yönetmen bugün Roma'daki Centro Sperimentale adlı film okulu öğrencileri için bir ustalık sınıfı eğitimi verecek. Scorsese ayrıca Bologna'da gerçekleşecek bir festivale konuşmacı olarak katılacak ve söyleşi gerçekleştirecek.

Independent Türkçe, Guardian, Variety


Iron Man'in yönetmeni: Robert Downey Jr. neredeyse başka bir süper kahramanı canlandıracaktı

İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
TT

Iron Man'in yönetmeni: Robert Downey Jr. neredeyse başka bir süper kahramanı canlandıracaktı

İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)
İlk Iron Man, 2008'de gösterime girmişti (Zade Rosenthal/ Marvel)

Iron Man'in yönetmeni, Robert Downey Jr.'ın Marvel Sinematik Evreni'nde Tony Stark rolüne seçilmeden önce hangi rol için seçmelere girdiğini açıkladı. 

Iron Man'de Stark'ın şoförü ve kişisel asistanını da canlandıran Jon Favreau, 15. yıldönümü şerefine Iron Man'in başlangıç hikayesini anlattı.

Marvel Stüdyoları başkanı Kevin Feige'le bir araya gelen Favreau, Downey Jr.'ın rol için seçildikten sonra prodüksiyonla ilgili pek çok şeyi ve oyuncu kadropsunu etkilediğini söyledi.

Marvel Entertainment'ın YouTube kanalında yayımlanan söyleşide Feige, rol için başka kişileri de düşündüklerini ama Downey Jr.'ın net bir seçim olduğunu söyledi. Favreau da aktörün Iron Man'den önce başka bir süper kahraman rolü için düşünüldüğünü itiraf etti.

Sanırım Fantastik Dörtlü için gelmişti, herkes onun kim olduğunu biliyordu. Adamla oturduğumu hatırlıyorum ve 'Tanrım, içinde var, gözlerinde o kıvılcım var ve hazır' diyordum.

İlk görüşmelerinin ardından Favreau, seçmelere katılan oyuncuları ofisinde Feige'le tartıştığını ve her ikisinin de Downey Jr.'da özel bir şeyler olduğunu bildiğini söyledi.

Onun fotoğrafını işaret ediyor ve 'Bunu deneyip çözmeliyiz' diyorduk.

Ayrıca Downey Jr.'ın Gwyneth Paltrow gibi isimlerin projeye katılmasına da yardımcı olduğunu söyleyen Favreau, sözlerini şöyle sürdürdü:

Downey Jr.'ı belirledikten sonra diğer her şey yerli yerine oturdu. İşte o zaman hayatım çok daha kolaylaştı.

Favreau, daha sonra Stark'ın aşkı Pepper Potts'u canlandıran Gwyneth Paltrow'la filmin kötü adamı Jeff Bridges gibi oyuncuların da projeye katıldığını ve her şeyin hareketlendiğini söyledi. 

O andan itibaren Feige, Favreau'nun rahat bir nefes aldığını ve artık "sadece filmi yapabileceğini" söylediğini hatırladığını anlattı. 

Feige, Robert Downey Jr. olmasa 42 film üreten Marvel Stüdyoları'nın bugünkü başarısını elde edemeyeceğini vurguladı. 

O olmasaydı bir stüdyomuz olmazdı.

Independent Türkçe, Insider, Deadline


Deadpool'un yaratıcısından kafa karıştıran Wolverine açıklaması

Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)
Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)
TT

Deadpool'un yaratıcısından kafa karıştıran Wolverine açıklaması

Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)
Deadpool 3'ün çekimleri devam ediyor ve 8 Kasım 2024'te vizyona girmesi planlanıyor (20th Century Fox)

Deadpool 3'ten haber var... Deadpool'un yaratıcısı Rob Liefeld sevilen serinin yeni halkasının, izleyicilerin beklediğinden çok farklı bir film olabileceğini ima etti.

Wade Wilson kenara mı itiliyor?

Liefeld'in açıklamaları, Deadpool 3'ün baş karakteri Wade Wilson'ın kenara itilebileceği ve Wolverine'in öne çıkabileceğini gösteriyor. 

Deadpool serisinin üçüncü filmle devam edeceği Eylül 2022'de duyurulmuştu. Serinin yıldızı Ryan Reynolds, Hugh Jackman'ın Wolverine rolüyle geri döneceğini açıklayarak izleyicileri şoke etmişti.

Bu sadece Deadpool 3'ün resmi olarak Marvel Sinematik Evreni'nin bir parçası olduğu anlamına gelmekle kalmadı, aynı zamanda Wolverine'in onlarca yıl sadece X-Men serisinde göründükten sonra Deadpool'a katılacağı anlamına geldi.

Logan'ın soru geçerliliğini yitiriyor mu?

Bu durum Deadpool 3'ün, 2017 yapımı Logan'ın tatmin edici sonuyla oynayacağı endişelerine yol açtı. Ancak Reynolds, Jackman ve Deadpool 3'ün yönetmeni Shawn Levy, hayranlara Logan'a dokunulmayacağı ve bu filmin Wolverine'le yeni bir yöne gideceği konusunda güvence verdi.

Bu endişelerin giderilmesine rağmen Deadpool'un yaratıcılarından Rob Liefeld, sosyal medyada "Deadpool 3'ün Wade'i merkeze alan bir filmden çok bir Wolverine filmi olduğu" yorumunu yaptı.

Öte yandan Liefeld, Deadpool 3'te yazar, yönetmen ve hatta yapımcı olarak yer almıyor. Bu da Deadpool'un kendi filminde bir yardımcı karaktere dönüşmesinin yüksek bir ihtimal olmadığı anlamına geliyor. 

Benzer şekilde, filmin adının hâlâ Deadpool 3 olduğu hatırlatmak gerekiyor. Marvel Stüdyoları, nadiren filmin hikayesini, temasını veya baş karakterini mekeze almayan bir isme sahip film üretiyor.

Bununla beraber Deadpool 3'ün yine de iki karakter arasında geçen bir ekip hikayesi olarak ilerleyebileceği ifade ediliyor. 

Shawn Levy'nin yönettiği Deadpool 3'te Ryan Reynolds'la Hugh Jackman'ın yanı sıra Morena Baccarin, Leslie Uggams, Karan Soni, Brianna Hildebrand, Shioli Kutsuna, Emma Corrin ve Matthew Macfadyen rol alıyor.

Independent Türkçe, ScreenRant, MovieWeb


Britanyalı yıldız Time'ın kapağında: Florence Pugh nasıl "Hollywood'un en asisi" oldu?

Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)
Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)
TT

Britanyalı yıldız Time'ın kapağında: Florence Pugh nasıl "Hollywood'un en asisi" oldu?

Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)
Pugh, Ari Aster'in yönettiği tüyler ürpertici Midsommar'ın başrolünde yer alarak dünya çapında bir hayran kitlesi elde etti (Time)

Britanyalı oyuncu Florence Pugh sinema sektörüne adım attığında Hollywood neye uğradığını şaşırdı. 27 yaşındaki Oxfordlu oyuncu, bu hafta Time'ın kapağında "Yeni Nesil Liderler"den biri olarak lanse edildi. The Sun, onun için "Sadece 9 yıl önce babasının kafesinde garson olarak çalışan genç bir kadın için hiç fena değil" diye yazdı. 

Kilo vermesini söyleyenlere kulak asmadı

Sektöre yeni giren oyuncuların çoğu yönetmenlerin taleplerini sessizce kabul ederek çizgiyi aşmazken Florence Pugh, en başından beri kendi ayakları üzerinde durdu.

18 yaşındayken Los Angeles'a kimsenin tanımadığı biri olarak gelen Pugh, kilo vermesi ve görünüşünü değiştirmesi yönündeki taleplere boyun eğmek istemedi.

Pugh, o zamandan beri kiloları ya da 48 yaşındaki eski erkek arkadaşı Zach Braff'la arasındaki 20 yaşlık fark hakkında yorum yapanları eleştirmekten korkmadı.

2020'de Küçük Kadınlar'la (Little Women) Oscar'a aday gösterilen, sarsıcı korku filmi Midsommar'da izleyicileri büyüleyen Florence Pugh, şu anda Britanya'nın en çok talep gören oyuncusu.

Florence Pugh, zirveye giden yolda sağlık sorunlarının üstesinden gelmek zorunda kaldı. Çocukken solunum yolu hastalığı trakeomalaziden muzdaripti ve bu da birkaç kez hastanede yatmasına neden oldu. Ailesi, o üç yaşındayken sıcak havanın semptomları azaltacağı umuduyla İspanya'nın Endülüs bölgesine taşındı.

Şarkı söylediği videolar YouTube'da milyonlar izlendi

Pugh, Yorkshire aksanını kullanıp gençlik yıllarında kendi şarkılarını yazarak sahneye yabancı olmadığını gösterdi. YouTube'da Flossie Rose adıyla akustik gitar çalarak şarkı söylediği videolar milyonlarca kez izlendi. Oasis klasiği Wonderwall'un cover'ıysa 1,6 milyon izlenmeye ulaştı.

"Ailemiz küçük yaşlardan itibaren her zaman performansın içinde oldu" diyen Pugh, çıkışını 17 yaşındayken Maisie Williams'la birlikte rol aldığı gizem draması The Falling'de yaptı.

Göze çarpan performansı Los Angeles'taki stüdyo yöneticilerinin dikkatini çekti. Bir dizinin pilot bölümünde başrol kaptı ancak kendisine kilosunu, görünüşünü, yüzünün ve kaşlarının şeklini değiştirmesi gerektiği söylendi. 

Çıplaklık açıklaması

Bu taleplere yanaşmayan oyuncu diziden yeşil ışık alamayınca 2016 yapımı Lady Macbeth'te rol alma şansı yakaladı. Filmdeki çıplak sahnelerle ilgili konuşan Pugh, kameralar önünde soyunmaktan korkmadığını söyledi.

Eğer bir senaryo okuyorsanız, çıplaklık mantıklıysa ve gereksiz değilse, o zaman bununla ilgili bir sorunum yok.

2018'de Bafta Yükselen Yıldız Ödülü'ne aday gösterilen oyuncu, Roma'daki bir defile için sütyensiz ve transparan pembe bir Valentino elbise giydiğinde tepki alacağını biliyordu.

"Göğüslerden neden korkuyorsunuz?"

İnternetteki troller ona özellikle kaba davrandığında tepkisini göstermekte çekinmedi:

Göğüslerden neden bu kadar korkuyorsunuz? Birçoğunuz küçük göğüslerim yüzünden ne kadar hayal kırıklığına uğradığınızı ya da düz göğüslü olduğum için utanmam gerektiğini agresif bir şekilde dillendirdiniz. Uzun zamandır vücudumun içinde yaşıyorum. Göğüs ölçülerimin tamamen farkındayım ve bundan korkmuyorum.

Hollywood'daki yönetmenler Pugh ile birlikte çalılştıklarında olağanüstü bir performansla karşılaşacaklarını biliyor. Harry Styles'la başrolleri paylaştığı Dert Etme Sevgilim (Don't Worry Darling) eleştirmenler tarafından yerden yere vurulsa da Pugh'nun performansı beğeni topladı. 

Herkes Amerikalı sanıyor

Christopher Nolan'ın büyük bütçeli tarihi drama Oppenheimer'da rol alması için Pugh'u seçmesi tesadüf değil. Ya da yönetmen Denis Villeneuve'ün, Zendaya ve Timothee Chalamet'nin de rol aldığı Dune'un devam filmi için onu istemesi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde o kadar tanınıyor ki, kusursuz aksanı nedeniyle Amerikalılar Florence'ın kendilerinden biri olduğunu düşünüyor. Yakın zamanda katıldığı bir podcast yayınında Pugh şunları söyledi: 

Pek çok insan benim Amerikalı olduğumu düşünüyor. Sonra, toplum önünde bir şeyler yaptığımda, örneğin bir ödül takdim ettiğimde ya da sahnede konuşurken, 'Bu şimdiye kadar duyduğum en sahte İngiliz aksanı' diyorlar.

Independent Türkçe, The Sun, Time


Sinemaseverler Netflix'teki filmi izleyince korkudan uyuyamadı

Patrick Brice'ın yönettiği filmlerin başrolünde Mark Duplass yer alıyor (Blumhouse Productions)
Patrick Brice'ın yönettiği filmlerin başrolünde Mark Duplass yer alıyor (Blumhouse Productions)
TT

Sinemaseverler Netflix'teki filmi izleyince korkudan uyuyamadı

Patrick Brice'ın yönettiği filmlerin başrolünde Mark Duplass yer alıyor (Blumhouse Productions)
Patrick Brice'ın yönettiği filmlerin başrolünde Mark Duplass yer alıyor (Blumhouse Productions)

Korku hayranları, Netflix'teki Creep adlı tedirgin edici filmi izledikten sonra deyim yerindeyse "çılgına döndü". 

2014 ABD yapımı psikolojik korku filmi, nakit sıkıntısı çeken kameraman Aaron'a odaklanıyor. "Buluntu film" tarzındaki yapımda Aaron, ölmek üzere olan bir adamın son mesajlarını doğmamış çocuğuna gösterebilmesi için kaydetmek üzere ücra bir kasabada işe başlıyor. Ancak ölmek üzere olduğunu söyleyen Josef'in tuhaf ve dengesiz davranışlar sergilemesiyle her şey gittikçe daha ürkütücü bir hal almaya başlıyor. Aaron, bebek hakkındaki gerçeği öğrendiğinde kaçmaya çalışıyor ancak Josef onu takip etmeye devam ediyor.

Filmin ne kadar ürkütücü olduğu konusunda hemfikir olan diken üstündeki izleyiciler sosyal medyaya akın etti. Creep'i Blair Cadısı'na (The Blair Witch) benzetenler, filmi her izlediklerinde korkuya kapıldıklarını ifade etti. Creep ve Creep 2 hayranlarının sosyal medyaya akın etmesiyle film yeniden gündem oldu.

Bir sosyal medya kullanıcısı şöyle yazdı:

Beni en çok korkutanlar standart korku filmleri değil, o kadar normal filmler ki sanki gerçekten yaşanabilirmiş gibi... Ne demek istediğimi anlamak istiyorsanız Netflix'te Creep'i izleyin.

Bir başka Twitter kullanıcısıysa, "Daha önce izlediniz mi bilmiyorum ama Creep ve Creep 2 en sevdiğim modern korku filmlerinden. Şiddetle tavsiye edilir" diye yazdı.

Birçok kişi de filmi izledikten sonra uyuyamadıklarından dert yandı:

Uyku tutmayınca Netflix'te rastgele bir şeyler açtım ve kendimi Creep'i izlerken buldum. Sonunda çığlık attım ve şimdi tüm ev uyanık.

Bazıları da filmden gerçekten keyif aldıklarını belirterek "Harika bir film... Devam filmi de çok iyi" diye yazdı.

Devam filmi Creep 2 de 2017'de gösterime girmişti. 
Independent Türkçe, Daily Mail, The Sun


Zamana meydan okuyan James Bond'u en iyi canlandıran aktörler

Sinemaseverler 1962'de Terence Young yönetmenliğindeki Dr. No'u izlediğinde gizli ajan James Bond'la tanışmış oldu (Collider)
Sinemaseverler 1962'de Terence Young yönetmenliğindeki Dr. No'u izlediğinde gizli ajan James Bond'la tanışmış oldu (Collider)
TT

Zamana meydan okuyan James Bond'u en iyi canlandıran aktörler

Sinemaseverler 1962'de Terence Young yönetmenliğindeki Dr. No'u izlediğinde gizli ajan James Bond'la tanışmış oldu (Collider)
Sinemaseverler 1962'de Terence Young yönetmenliğindeki Dr. No'u izlediğinde gizli ajan James Bond'la tanışmış oldu (Collider)

Ian Fleming'in gizli ajan romanından uyarlanan James Bond, 60 yılı aşkın süre önce Dr. No'yla ilk kez karşımıza çıktığından beri Hollywood'da en çok rağbet gören ve aranan rollerden biri oldu. 

Sean Connery bu rolü beyazperdede ilk canlandıran kişi olarak ünlendi ve adeta karakterin nasıl olması gerektiğini belirledi. Roger Moore, 007'yi yeniden işleyerek daha komik bir ekran yüzü haline getirdi. Pierce Brosnan onu seks, incelik ve zekayla süsledi. Daniel Craig, Bond'u tamamen yeniden keşfetti. Lazenby ve Dalton'ın kısa süreli görevleriyse övgüyü hak etti.

Bond'u canlandıran altı aktörün her biri, karakteri benzersiz bir şekilde kendilerine ait kılmak için çalıştı. Hatta bunu öylesine etkili bir şekilde yaptılar ki kimin gerçekten en iyi Bond olduğu tartışmaları hâlâ devam ediyor. Collider, Eon Productions tarafından çekilen unutulmaz seride 007'yi en iyi canlandıran aktörleri sıraladı.

6- George Lazenby

Majestelerinin Gizli Servisinde'nin (On Her Majesty's Secret Service) sıkı hayranları, George Lazenby'nin en kötü Bond olduğunu değil en iyi 6. Bond olduğunu düşünmek isteyebilir. Avustralyalı aktör, 007 rolüyle sadece tek bir filmde yer aldı. Lazenby, canlandırdığı Bond karakteriyle kült bir hayran kitlesi edinse de hak ettiği değeri hiçbir zaman görmedi.

83 yaşındaki Avustralyalı oyuncu Lazenby, kariyerine modellik yaparak başlamıştı (MGM)
83 yaşındaki Avustralyalı oyuncu Lazenby, kariyerine modellik yaparak başlamıştı (MGM)

Connery'nin yerine geçmek kolay bir iş değildi ama Lazenby senaryoda karakteri ete kemiğe büründürmek ve yumuşak bir romantik dokunuş ve ölçülü bir dramatik ağırlıkla onu kendine ait kılmak için yeterli alan bulmayı başarmıştı. Lazenby'nin performansı, beyazperdeyi süsleyen en dokunaklı ve trajik Bond olarak kaliteli bir şarap gibi yıllandı.

5- Roger Moore

Eon yapımı Bond filmleri söz konusu olduğunda, hiçbir aktör James Bond rolünde Roger Moore kadar üretken olmadı. İlk kez 1973 yapımı Yaşamak İçin Öldür'de (Live and Let Die) rol alan Britanyalı aktör, 12 yıl boyunca 7 kez 007'yi canlandırdı.

2017'de yaşamını yitiren Britanyalı aktör Sör Roger Moore, 1973 ile 1985 arasında 7 kez Bond'u canlandırmıştı (EON Productions)
2017'de yaşamını yitiren Britanyalı aktör Sör Roger Moore, 1973 ile 1985 arasında 7 kez Bond'u canlandırmıştı (EON Productions)

Filmlerinin kalitesi değişkenlik gösterse de Moore, serideki başarıları nedeniyle ölümsüz bir ikon olarak yer etti. Connery'nin Bond rolünü meşhur etmesinden sonra 007'yi oynayan ilk aktör Lazenby olsa da, serinin Connery'nin ötesinde kesin bir geleceği olduğunu kanıtlayan Moore oldu.

4- Timothy Dalton

Dalton daha fazla Bond filminde rol almaya hevesli olsa da 80'lerin sonunda sadece iki filmde rol aldı. Bu filmlerin her ikisi de kalıplaşmış Bond olay örgüsünü aksiyon zevkiyle harmanlamakta başarılı oldu.

Bond'u canlandıran 4. oyuncu olan Timothy Dalton, halen oyunculuk yapmaya devam ediyor (MGM)
Bond'u canlandıran 4. oyuncu olan Timothy Dalton, halen oyunculuk yapmaya devam ediyor (MGM)

Dalton tüm zamanların en iyi Bond'u olmayabilir ancak açık ara en az değer verilen ve birçok açıdan modern izleyicinin karakteri nasıl algıladığı konusunda en etkili olanıdır.

3- Pierce Brosnan

Bond her zaman kurnaz olmuştur ancak Pierce Brosnan, James Bond olarak 4 filmlik görev süresi boyunca 007'yi olabildiğince havalı hale getirdi. Brosnan'ın Bond'u, Connery'nin canlandırdığı Bond'a en çok yaklaşan karakter oldu. Brosnan, kendisinden önce gelenlerin ucuz bir kopyası olmaktan çok uzaktı.

Geçtiğimiz günlerde 70. yaşını kutlayan Pierce Brosnan, 1995 ile 2002 arasında 4 Bond filminde rol aldı (MGM)
Geçtiğimiz günlerde 70. yaşını kutlayan Pierce Brosnan, 1995 ile 2002 arasında 4 Bond filminde rol aldı (MGM)

2- Daniel Craig

Daniel Craig'in Bond serisinin başarısı için önemi yadsınamaz. Bourne ve Görevimiz Tehlike (Mission: Impossible) serilerinin Bond'u geride bıraktığı bir dönemde 007'ye hayat veren Craig, izleyicilerin sarışın bir Bond fikrinden hoşlanmaması ve rolün hakkını verebileceğinden şüphe duyması gibi baskılara yenilmedi.

55 yaşındaki Daniel Craig, 2006'da Casino Royale'le başlayan Bond yolculuğunu 5 filmin ardından 2021'de noktaladı (Columbia)
55 yaşındaki Daniel Craig, 2006'da Casino Royale'le başlayan Bond yolculuğunu 5 filmin ardından 2021'de noktaladı (Columbia)

15 yıl sonra, 2021 yapımı Ölmek İçin Zaman Yok'la (No Time to Die) seriden, en uzun süre görev yapan ve en ilgi çekici Bond olarak ayrıldı.

1- Sean Connery

Bazen ilk olan gerçekten de en iyisidir. Sean Connery, James Bond'un nasıl olması gerektiğine dair altın standardı belirlediği 1962 yapımı Dr. No'da, ilk 007 olarak izleyicinin karşısına çıktı. Sinemanın gerçek ikonu Connery, karakteri zahmetsizce nazik tavrı, her koşulda koruduğu soğukkanlılığı ve seride birden fazla ünlü repliğin yaratılmasına yardımcı olan eşsiz İskoç aksanıyla fark yarattı.

İskoç asıllı oyuncu Sör Sean Connery, 31 Ekim 2020'de hayatını kaybetmişti (MGM)
İskoç asıllı oyuncu Sör Sean Connery, 31 Ekim 2020'de hayatını kaybetmişti (MGM)

Her şeyin ötesinde, Bond'un her zaman çok eğlenceli olmasını sağladı. En iyi Bond olmasının yanı sıra Connery'nin 007'si, casus filmlerine öncülük etti ve bugün gişe rekorları kıran bu alt türün temelini oluşturdu.
Independent Türkçe, Collider


Yapımcılar duyurdu: John Wick 5 geliyor

John Wick 4, dünya çapında yaklaşık 430 milyon dolar hasılata ulaştı (Lionsgate)
John Wick 4, dünya çapında yaklaşık 430 milyon dolar hasılata ulaştı (Lionsgate)
TT

Yapımcılar duyurdu: John Wick 5 geliyor

John Wick 4, dünya çapında yaklaşık 430 milyon dolar hasılata ulaştı (Lionsgate)
John Wick 4, dünya çapında yaklaşık 430 milyon dolar hasılata ulaştı (Lionsgate)

Lionsgate film stüdyosu, John Wick serisinin devam edip etmeyeceğine dair tartışmalara nokta koydu. Lionsgate Sinema Grubu Başkanı Joe Drake, perşembe yatırımcılarla yaptığı toplantıda John Wick 5 için çalışmalara başlandığını söyledi.

John Wick evrenine dair "Bir dünya inşa ediyoruz" diyen Drake, 5. filmin haricinde Ballerina adlı spin-off'un ve The Continental adlı dizinin hazırlıklarının devam ettiğini belirtti. Lionsgate yöneticisi, John Wick evreninde geçen bir video oyunu geliştirildiğini de duyurdu.

John Wick 4'ün (John Wick: Chapter 4) sonunda John Wick'in (Keanu Reeves) cenaze töreninin yapılması, bir devam filmini zorlaştırıyor. Fakat seyirciler Wick'in cansız bedenini hiç görmüyor. 5. filmin senaryosunun da buradaki açıklıktan faydalanarak yazılabileceği düşünülüyor. 

Serinin yönetmeni Chad Stahelski de 31 Mart'ta katıldığı podcastte yeni filme kapılarının açık olduğunu ifade etmişti:

Seyircilerin gelip 'Daha fazlasını istiyoruz' demesi çok gurur verici. Bunun para kazanmakla alakası yok. Seyircinin daha fazlasını istemesi doğal. Sanırım hepimizin 'Vay canına, sırada ne var görelim' demek için biraz zamana ihtiyacı var.

Ünlü yönetmen, serinin başrol oyuncusu Reeves'le "Evet, bir film daha yapmayacağız" deyip daha sonra fikirlerini değiştirebileceklerini kaydetmişti.

John Wick serisinin ilk spin-off'u olan Ballerina, John Wick 3 ve 4'teki olaylar arasında geçiyor. Ana de Armas'ın başrolünü üstleneceği filmin 7 Haziran 2024'te vizyona girmesi hedefleniyor.

1970'lerde geçen The Continental'daysa Mel Gibson ve Colin Woodell gibi isimler yer alıyor. Dizinin Eylül 2023'te seyirciyle buluşması planlanıyor.

 

Independent Türkçe, Screen Rant, Verge


House of the Dragon'ın yıldızı, babasının ölümünden ilham aldığını söyledi

Paddy Considine (HBO)
Paddy Considine (HBO)
TT

House of the Dragon'ın yıldızı, babasının ölümünden ilham aldığını söyledi

Paddy Considine (HBO)
Paddy Considine (HBO)

Paddy Considine, babasını "zor" bir şekilde kansere kaybetmesinin House of the Dragon'ın ölüm döşeği sahnesine nasıl ilham verdiğini anlattı.

49 yaşındaki Britanyalı oyuncu, Game of Thrones'tan önceki olayların anlatıldığı dizinin ilk sezonunda sağlığı hızla bozulan Kral I. Viserys Targaryen'i canlandırıyor.

The Lord of the Tides adlı 8. bölüme kadar bir gözünü, yüzünün yarısını ve saçlarının çoğunu kaybeden Kral Viserys kelimenin tam anlamıyla dağılıyor.

Nihayetinde, her şeyin sonunda uykusunda cüzzama yenik düşüyor.

Considine, Variety'ye verdiği yeni röportajda babasının kanserden ölmesinin ve onun "yavaşça çöküşünü" izlemenin Kral Viserys'ın son anlarını canlandırmasını nasıl etkilediğini anlattı.

Oyuncu, "Babam gerçekten savaşıyordu" dedi.

Hemşireler gelip 24 saati kaldığını söyledi. Sonra üç gün geçti ve bize bakıp 'Onu neyin ayakta tuttuğunu bilmiyoruz' dediler.

Considine, "Bir gün gözlerinin içine baktığımı hatırlıyorum ve ona sadece 'Baba...' dedim, bu çok zor [uzun bir duraklama]. Ama dedim ki 'Baba, bırak kendini. Bırak kendini baba' dedim" diye anlattı.

Ve yapamadı. Bırakmak istemedi. Bilirsiniz, bu büyük bir şey ama hayatında birkaç kez kendi canına kıymaya teşebbüs etmişti. Ve sonra onu ölürken gördüğümde, en sonunda 'Aslında gerçekten yaşamak istiyorum' diye mi yoksa 'Ölmekten çok korkuyorum lan' diye mi düşündüğünden emin değildim.

Considine, bugün bile hâlâ bunu bilmediğini itiraf etti.

Ama bazen biri öldüğünde, biliyorlarmış gibi geliyor. Bir köpeğin kendi başına ölmeye gitmesi gibi. Viserys'te bunu çok fazla hissettim.

Ölen birini, "özellikle de uzun süreli bir ölümü" canlandırmanın "tuhaf" deneyiminden söz eden oyuncu, "neredeyse bayılacağı için setten alınıp düzenli olarak temiz havaya çıkarılması gerektiğini" anlattı.

Considine, "Oksijen seviyem düşmeye başlıyordu" diye açıkladı.

Sanki beyniniz vücudunuza hasta olduğunuzu söylemeye başlıyor. Gerçekten çok tuhaf.

2022'deki başarılı çıkışının ardından House of the Dragon ikinci sezon onayını hemen aldı.

Öte yandan dizinin senaristi ve Game of Thrones kitaplarının yazarı olan George R.R. Martin'in kısa süre önce doğruladığı üzere, Amerikan Yazarlar Birliği'nin devam eden grevi nedeniyle yapım halen beklemede.