BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Şarku'l Avsat'a konuştu: ‘Libya'yı toparlanma yoluna sokan her türlü mutabakatı destekliyoruz’

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, girişiminin sonuçlarının ‘meşruiyet kazanacağını’ söyledi.

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)
TT

BM Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Şarku'l Avsat'a konuştu: ‘Libya'yı toparlanma yoluna sokan her türlü mutabakatı destekliyoruz’

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy. (UNSMIL)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, bu yıl içinde yapılacak cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini destekleme girişiminin ‘durgun siyasi suları hareket ettirmeyi, seçimlere giden yolu çizmeye herkesi dahil etmeyi ve Libya'yı toparlanma yoluna sokan her türlü fikir birliğini desteklemeyi’ amaçladığını vurguladı.
Bathhiliy, Şarku’l Avsat ile gerçekleştirdiği röportajda ‘paralı askerlerin’ ve yabancı savaşçıların beklenen seçim üzerindeki etkisinden ve seçimleri yönetmek için yeni bir hükümet seçme konusundaki tutumuna işaretle şunları söyledi:
“Libya'da yürütme organının birleşmesi konusuna ‘gerçekçilik’ ile bakıyoruz. Ancak hükümetin birleşmesi konusuna bu hassas dönemde ihtiyatla yaklaşılmalı. Çünkü bu konu Libya için vazgeçilmez karışıklıklar yaratabilir.”
Bathiliy açıklamasında topu ‘6+6’ Komitesi’nin sahasına attı:
“Seçim kanunları halen görüşülüyor ve tarafların seçimleri denetlemede yönetimin tarafsızlığını sağlayacak şekilde gördüğü her türlü şartın konması mümkün. Kanunlar, cumhurbaşkanlığına aday olacak tüm adayların seçim tarihinden önce mevcut görevlerinden istifa etmesi şartını içerebilir.”
Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Abdullah Bathiliy, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamalarda Libya’daki siyasi süreçten uluslararası toplumun gösterdiği çabalara kadar birçok başlıkta merak edilen soruları cevapladı:

- Libya'da seçim sürecini harekete geçirme girişiminiz, Libya içinde ve dışında pek çok kişi için halen belirsizliğini koruyor. Bu girişimin özellikleri neler? Buna kimler katılacak ve ne bekleniyor?
Girişimin, Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi (DYK) arasında seçimlere hazırlık konusunda şimdiye kadar varılan uzlaşmaya dayanarak, öncelikle durgun siyasi suları hareket ettirmeyi amaçladığını açıklığa kavuşturmalıyım. Başka bir deyişle girişim, konuyu iki yasama konseyinin (TM ve DYK) tekelinde bırakmadan, seçim sürecini harekete geçirmek ve mevcut krizi çözmek için Libya'nın katılım çemberini genişletmeyi amaçlıyor. Bu da somut sonuçlara ulaşmadan yeterince zaman aldı. Seçimlerin gidişatının belirlenmesinde TM ve DYK da dahil herkes söz sahibi olacak. Girişim, aktif siyasi ve güvenlik güçler, partiler, kadın temsilciler, gençler, ileri gelenler ve sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere geniş bir yelpazedeki Libya bileşenlerini içerecek. UNSMIL’in bu bileşenleri kimin temsil edeceğini seçmede herhangi bir rolü olmayacak. İkinci olarak, bu girişimin esnek ve geleneksel olmayan bir çalışma mekanizması önerdiğini belirtmek gerekir. Zira Libyalıların seçimlerin gerektirdiği en önemli konularda ulusal uzlaşmaya varmalarına yardımcı olmak amacıyla kişisel olarak izleyeceğim ‘shuttle diplomacy’ (mekik diplomasisi) olarak bilinen mekanizmaya bağlı olacak. Bu konular, daha önceki açıklamalarımda da belirttiğim gibi; bu iki konunun önemine rağmen sadece anayasal bir kuralın ve seçim kanunlarının kabul edilmesinden daha fazlasını içeriyor. Karar verilecek konular arasında, seçimlerin güvence altına alınması, adayların seçim kampanyalarını yürütmek için hareket özgürlüğünün sağlanması, sonuçların onaylanmasının sağlanması, davranış kurallarının (ya da onur kuralının) benimsenmesi ve bunlara uyulması, harcamalar için şeffaf bir hükümet mekanizmasının benimsenmesi ve seçimlere iyi bir hazırlık için gündeme gelebilecek diğer başlıklar bulunuyor. Seçimlerin birincil görevi, ülke için yeni bir liderlik seçmektir. Bu nedenle sadece bazı üyeleri adaylar arasında olabilecek DYK ve TM’nin değil, tüm tarafların taahhüdünü ve katılımını gerektiriyor.

- Girişimden çıkacak kararlar tüm taraflar için bağlayıcı olacak mı? Yoksa bunlar sadece tavsiye niteliğinde mi?
Bu girişimden doğacak kararların meşruiyet kazanacağını söyleyebilirim. Çünkü bunlar mutlaka ulusal bir mutabakata tabi olacak ve mümkün olan en geniş mutabakatı yansıtacak. Tüm tarafların taahhüdünün, siyasi ve manevi sorumluluğunun ifadesi olacaktır. Bu taahhüt, vatandaşları ve onları temsil eden kurum ve kuruluşları takip etmenin yanı sıra üzerinde anlaşmaya varılacak kararların uygulanmasının en önemli teminatları arasında yer alacaktır.

- Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılma koşulları üzerinde anlaşma sağlanamaması durumunda bu yıl sadece parlamento seçimlerini mi yapacaksınız?
Prensip olarak ülkeyi toparlanma yoluna sokan, devlet kurumlarını yeniden meşrulaştıran, sürdürülebilir barış ve istikrara, kalkınma ve yeniden yapılanmaya kapı açan ve vatandaşların refahı için endişe duyan her türlü geniş Libya mutabakatını destekliyoruz. Mevcut krizi çözmek, tartışmalı tüm konularda uzlaşmayı gerektiriyor. Bu nedenle Libyalıların uzlaşmasının son söz olduğunu söylüyoruz. Bununla birlikte tanıştığım Libyalı kadın ve erkeklerden hissettiklerim, uluslararası toplumdan duyduklarıma ve seçim listelerine kayıt için yoğun katılımdan anladıklarıma göre durum, 2023 yılının sonundan önce cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin eşzamanlı olarak yapılması yönünde ilerliyor. Şayet seçimler başarılı bir şekilde yapılırsa -ki biz de tüm Libyalı ortaklarımızla bunun için çalışıyoruz- bu, ülkenin kurumlarının kaybolan meşruiyetini geri getirecek.

-TM ile DYK arasında şu ana kadar üzerinde anlaşmaya varılanlarda, özellikle de Anayasa Beyannamesi'nin 13’üncü değişikliğini kabul etmeleri, girişiminizin hangi aşamasında bulunuyor?
Girişim, zaman kazanmak amacıyla, Anayasa Beyannamesi'nde yapılan 13’üncü değişiklikte gerekli çareler de dahil olmak üzere, TM ile DYK arasında varılan uzlaşmaya dayanıyor. Bu kapsamda girişim, anayasal zemini ve seçim kanunlarını hazırlamakla görevli 6+6 Komisyonu’na, çalışmalarının bir an önce somut sonuçlar vermesi için teknik ve lojistik yardım ve gerekli uzmanlığı sağlamayı teklif etti. 5+5 ortak askeri komitesi üyeleri arasında seçimlerin korunması ve ülkenin çeşitli bölgelerinde adayların hareketini güvence altına alma konusunda oluşan önemli ve cesaret verici fikir birliğini de unutmamalıyız. Ayrıca bu girişim, TM ve DYK’nin her iki tarafında da geniş katılımcı bir yaklaşımla, endişe verici konuların ele alınmasına gereken özeni gösterecektir. Bu hususlar arasında örneğin, ulusal kaynakların şeffaf yönetimi, adaylar arasında eşit rekabet ortamının oluşturulması ve idarenin tarafsızlığının sağlanmasına ilişkin anlaşma yer alıyor.

- Tüm tarafları demokratik sürecin sonuçlarını kabul etmeye zorlayacak güvenceler ve araçlardan bahsedebilir misiniz?
Seçim sürecinin başarısı için Libya'da herkesin bildiği ve üzerinde çalışmaların bugünden itibaren başladığı ve seçim gününe kadar ve hatta seçimle ilgili kurumların kurulmasına kadar devam edeceği birçok faktörün sağlanması gerekiyor. Bu faktörlerin en önemlilerinden biri güvenliktir. Seçimler, adayların ve siyasi partilerin Libya genelinde hareket özgürlüğünün sağlanması, seçmenlerle serbestçe, herhangi bir taciz veya gözdağı olmaksızın kampanya ve toplantı yapma özgürlüğünün tesis edilmesi de dahil olmak üzere korunmalıdır. Güvenlik durumu vatandaşların, özellikle de kadınların, seçim görevlerini özgürce, güvenliklerine yönelik baskı veya korku olmadan yerine getirmeleri için de önemlidir. Ayrıca en önemli güvenceler arasında, adayların bilinen yasal yollardan itirazda bulunma hakları saklı kalmak kaydıyla, seçim sonuçlarını kabul edeceklerini önceden taahhüt etmeleri yer alıyor. Bu bir siyasi ve ahlaki sorumluluk meselesidir. Siyasi taraflar, tahrik ve nefret söyleminden kaçınma, adil rekabet etiğine uyma ve seçimlerin bütünlüğünü ve dürüstlüğü zedeleyici her türlü işlem ve eylemden kaçınma gibi davranış kuralları benimsemeli ve bunların hükümlerine uymalıdır. Seçim süreci, nimetlerinden tüm Libyalıların yararlanacağı birleşik ve egemen bir Libya lehine yarışan siyasi programlar ve vizyonlar için bir cephe olmalıdır.

- Mevcut yetkililerin aday olmak istiyorlarsa mevcut görevlerinden istifa etmeleri yönünde talepler var mı?
Adil seçim rekabeti için eşit koşulların sağlanması gerektiğinin herkes farkında. Bu bağlamda, kamu harcamalarını kontrol etmek ve devlet kaynaklarının seçim amaçları için kullanılmasını veya bir adayı rakipleri pahasına kayırmayı önlemek için şeffaf bir hükümet mekanizması sağlama ihtiyacı bir kez daha vurgulanmalıdır. Bu, tüm adaylar için eşit bir oyun alanı sağlamak için önemli bir önlemdir. Seçim rekabeti için eşit şartlar sağlanması, mevcut görevlilerin seçim kanunları tarafından belirlenen bir süreden önce görevlerinden istifa etmelerini gerektirmektedir. Önümüzdeki haziran seçimleri için bir yol haritası çizmeden önce bu meseleler artık Libyalıların kendileri tarafından kararlaştırılmalıdır. Genel olarak seçim sürecinin başarısını sağlamaya yönelik prosedürler şu andan itibaren başlar ve seçim günü boyunca ve seçim sonrasına kadar devam eder.

- Libya'da ‘paralı askerlerin’ ve yabancı güçlerin varlığı seçim sürecini engelleyen bir faktör olacak mı?
Yabancı savaşçıların ve paralı askerlerin varlığının Libyalıları, komşu ülkeleri ve bir bütün olarak uluslararası toplumu rahatsız eden bir sorun olduğu doğru. Bununla birlikte bu olgunun ciddiyeti büyük ölçüde Libyalı tarafların iradesine ve güvenlik anlaşmalarına bağlılıklarının boyutuna, askeri ve güvenlik kurumları da dahil olmak üzere kurumlarını birleştirme isteklerine ve ulusal egemenliklerinin prestijini geri getirme konusundaki ısrarlarına bağlı. Dolayısıyla yabancı savaşçıların ve paralı askerlerin geri çekilmesine ve Libya egemenliğinin yeniden kurulmasına yardım etmek, nihai olarak Libyalıların kendilerine, UNSMIL'e ve uluslararası toplumun birçok üyesine kalmıştır.

- Bu unsurların (paralı askerler ve yabancı güçler) Libya'dan çıkışı için herhangi bir zaman var mı?
Ortak Askeri Komite'nin yoğun çalışmaları ve Sudan, Nijer, Çad gibi ilgili ülkelerin gösterdiği iş birliği sayesinde yabancı savaşçı ve paralı askerlerin geri çekilmesi dosyasında ilerleme kaydedildiği söylenebilir. Gönüllü geri dönüş programlarının yanı sıra özellikle veri alışverişi mekanizmasının kurulması konusunda Libya irtibat komiteleri ve bu ülkeleri temsil eden muadillerinin kat ettiği mesafeyi şüphesiz takip ediyorsunuz. Doğru yönde ilerleyen bu yolu Libyalı, bölgesel ve uluslararası ortaklarımızla yakından takip ediyoruz. Burada, Libya ve komşularının, komşu ülkelere zarar vermeden, Libya'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygıyı garanti edecek şekilde, Libya topraklarındaki paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların varlığına son verme yönündeki ortak arzusunu yineliyorum. Sudan, Çad ve Nijer'in de dahil olduğu Libya'nın komşu ülkelerine yaptığım son ziyaret, bu ikilemi çözme konusundaki ortak kararlılığı doğruladı.

- Seçimlerin ertelenmesinin sebebinin kanunların hazır olmaması olduğunu düşünüyor musunuz? Yoksa geçmişte Libya Yüksek Seçim Komisyonu’nun ilan ettiği ‘mücbir sebep’ yüzünden mi?
Libya'daki çoğu siyasi tarafın, seçim sürecini bozma sorumluluğundan kaçma ve diğer partileri suçlama eğilimi var. Seçimlerin bu yıl sonundan önce yapılması yönünde olumlu bir şekilde ilerlemek istiyorsak, şüphesiz bu yararsız bir yaklaşımdır. Suçlama zamanı bitti ve kitlesel olarak seçim listelerine kaydolan Libyalı seçmenlerin özlemlerini karşılamak için harekete geçme ve hızlanma zamanı geldi. Aralık 2021'de seçimlerin yapılmamasından herkesin şu ya da bu şekilde sorumlu olduğuna şüphe yok. Süresiz erteleme fiili güçler için uygundu ve bu gerçek Libyalılar için de bir kayıp değil. Statüko yalnızca bazı insanlara hizmet eder. Dolayısıyla engelleme, genellikle ‘aynı fikirde olmama’ kuralına dayanan çeşitli manevralarla devam etti. Sebepler ve  mazeretleri tekrarlanmamalı. Seçimleri ertelememek için başlattığım girişim, seçimlerin getirdiği tüm güvenlik, siyasi ve teknik konularda 6+6 Komitesi ile paralel çalışmayı gerektiriyor. Bu sayede yasal çerçevenin tamamlanmasını sağlıyor ve tekrar mücbir sebeplerin oluşmasının önüne geçiyoruz.

- Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasından sorumlu olacak yeni bir hükümetin seçilmesi konusundaki görüşünüz nedir?
Libya kurumlarını askeri ve güvenlik düzeylerinde birleştirme yönündeki ciddi girişimler, yürütme organını dışlamaz. Ancak bu hassas dönemde hükümetin birleşmesi çok fazla gerçekçilik ve ihtiyatla ele alınmalıdır. Çünkü bu konu, Libya'nın olmazsa olmazı olan siyasi, usulî ve hatta hukuki ve anayasal karışıklıklar yaratabilir. Hükümetlerin oluşumuna genellikle makam çekişmeleri, kotalar konusundaki anlaşmazlıklar ve bireysel ve hizip çıkarları konusundaki acelecilik eşlik eder. Bu, devlet işlerini ve halkın günlük işlerini yürütmeye devam ederken, seçim liyakatine odaklanma çabalarına hizmet etmeyecektir. Yürütme organının gerçekçi bir şekilde birleştirilmesi konusuna, daha fazla karmaşıklık yaratmadan seçimlerin tek bir otorite altında yapılması olan ve istenen nihai hedefe ulaşmayı amaçlayarak bakıyoruz.

- Ancak pek çok kişi Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) devamının iki aday arasındaki dürüst rekabet koşullarına zarar vereceğinden korkuyor. Bununla ilgili görüşleriniz nelerdir?
Elbette yürütme organının birleştirilmesi konusuna yaklaşımımızdaki gerçeklik, minyatür ve bağımsız bir hükümet çağrısında bulunanların haklı korkularını ortadan kaldırmıyor. Bu yüzden önderliğini yaptığım iyi niyetlerle, tüm adaylar arasında özgür ve adil rekabet için eşit bir zemin sağlamayı ve devlet kaynaklarının seçim amacıyla sömürülmesini önlemek için hükümet harcamalarını kontrol edecek şeffaf bir mekanizma kurmayı umuyoruz. Ayrıca seçim kanunları halen görüşülmekte olup, tarafların seçimleri denetlemede idarenin tarafsızlığını sağlamak olarak gördükleri her türlü şartı kanuna dahil etmek mümkündür. Bu, örneğin, cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan tüm adayların seçim tarihinden önce mevcut görevlerinden istifa etmelerini gerektirmeyi de içerebilir.



Ukrayna Dışişleri ve Parlamento İlişkileri Komitesi Başkanı Merezhko Oleksandr: “Ukrayna'yı desteklemek hayır işi değil”

Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Dışişleri ve Parlamento İlişkileri Komitesi Başkanı Merezhko Oleksandr.
Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Dışişleri ve Parlamento İlişkileri Komitesi Başkanı Merezhko Oleksandr.
TT

Ukrayna Dışişleri ve Parlamento İlişkileri Komitesi Başkanı Merezhko Oleksandr: “Ukrayna'yı desteklemek hayır işi değil”

Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Dışişleri ve Parlamento İlişkileri Komitesi Başkanı Merezhko Oleksandr.
Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Dışişleri ve Parlamento İlişkileri Komitesi Başkanı Merezhko Oleksandr.

Ahmed Mahir

Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) Dışişleri ve Parlamento İlişkileri Komitesi Başkanı Merezhko Oleksandr, Majalla'ya özel açıklamalarda bulundu. Oleksandr röportajında Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının üçüncü yılına girerken bir çıkmazda olunup olunmadığı konusuna değindi.

Oleksandr, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de bizimle yaptığı röportajda, Rusya'nın stratejik bir yenilgiye uğradığı yönündeki görüşünü savundu. Savaşa adil ve eşitlikçi bir çözüm olduğuna dair inancına ve ülkesindeki mali yolsuzluğun kronikleşip kronikleşmediğine dair açıklamada bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Majalla’dan aktardığına göre Kiev Üniversitesi ve Pensilvanya'daki (ABD) Dickinson Üniversitesi Hukuk Fakültesi de dahil olmak üzere Batı'daki birçok akademik kurumda uluslararası hukuk profesörü olarak görev yapan Oleksandr röportajda, uluslararası arenada yaşanan gelişmelerden Ukrayna-Rusya savaşına kadar birçok başlıkta soruları yanıtladı:
-Son aylarda her iki tarafın da anlamlı kazanımlar elde edemediği bu savaşın bundan sonraki aşaması ne olacak?
Bu savaş iki aşamaya ayrılabilir. İlk aşamada çatışma iki farklı merhalede gelişti. Başlangıçta Rusya, Kiev'i üç gün içinde ele geçirmek üzere bir yıldırım saldırısı başlatmayı ve ardından yaklaşık bir ay içinde Ukrayna'nın çoğunu tamamen işgal etmeyi denedi, ancak başarısız oldu. Şu an, acımasız bir yıpratma savaşıyla karakterize edilen çatışmanın ikinci aşamasındayız. Artık asıl mesele dayanıklılık: Yani hangi tarafın çabalarını daha uzun sürdürebileceği. Zafer müttefiklerimizin, direnişin devamı için gerekli olan kararlı desteğine bağlıdır. Rus kuvvetleri şu anda Ukrayna topraklarının yaklaşık yüzde 20'sini kontrol ediyor.

Rusya, Kiev'i kontrol altına almak, Ukrayna bölgelerinin çoğunluğunu kontrol etmek ve kendi yörüngesinde dönen bir hükümet kurmak gibi iddialı hedeflerine ulaşamadı. Aslında Ukrayna, 24 Şubat 2022'den bu yana Rusya'nın işgal ettiği alanların yaklaşık yarısını geri almayı başardı. Bir diğer önemli başarı, başlangıçta çatışmaya katılan Rus birliklerinin yüzde 90'ının operasyonel yollarının etkili bir şekilde kesintiye uğratılması. Üçüncü kayda değer zafer, Rus kuvvetlerinin Karadeniz'den sürülmesiydi ve benim görüşüme göre bu başarılar, çatışmanın daha geniş bağlamında çok önemli.

Batı'da bu çıkmazı bir çıkmaz sokak olarak yorumlayan ve azınlıkta da olsa artık Putin'le müzakerelere başlama zamanının geldiğine yönelik bir görüş var.

-Görevden alınan Başkomutan Valery Zalozny, savaşa ilişkin değerlendirmesinde Başkan Vladimir Zelenskiy'den daha mı gerçekçiydi?

Başkomutan Valery Zalozny ve Başkan Zelenskiy'nin pozisyonlarında ciddi bir çelişki görmüyorum. Bana göre ikisi de aynı stratejiyi izliyor.

-Ancak Valery Zalozny savaşın çıkmaza girdiğini söyledi…

Bazı politikacıların ‘çıkmaz’ tabirini kullanmasıyla ilgili bir yanlış anlaşılma var gibi görünüyor. Bunun olumsuz etkileri bulunuyor. Batı'da bu çıkmazı bir çıkmaz sokak olarak yorumlayan ve azınlıkta da olsa artık Putin'le müzakerelere başlama zamanının geldiğine yönelik bir görüş var. Zalozny'nin durgunluk durumuna işaretinde kastedilen bu değildi. The Economist’e makale yazmaktaki amacı, Batılı Müttefiklerden ek destek istemek ve onları böyle bir çıkmazın gerçeğe dönüşmesini önlemek için daha fazla silah sağlamaya teşvik etmekti.Evet, hedefi açıktı: Ukrayna'nın işgal altındaki toprakları geri alma ve karşı saldırıya geçme çabalarını sürdürmek için daha fazla askeri yardım sağlamak. Diplomat olmayan Zalozny, Batı söyleminde ‘çıkmaz’ kelimesinin taşıdığı çağrışımı tam olarak anlamadığı için en uygun terimi seçememiş olabilir. Onun çağrısı, olası bir çıkmazdan kaçınmak için askeri desteğin artırılması ihtiyacıydı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy (solda), Kiev'deki toplantı sırasında Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Eski Başkomutanı Valery Zalozhny ile bir araya geldi. (AP)
Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy (solda), Kiev'deki toplantı sırasında Ukrayna Silahlı Kuvvetleri Eski Başkomutanı Valery Zalozhny ile bir araya geldi. (AP)

-Geçen yılki karşı saldırının başarısızlığının günah keçisi Zalozhny miydi?

Öncelikle karşı saldırının yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı başarısız olduğunu düşünmüyorum ve gerçekleri sizlere sundum. Sayıca ve silah olarak üstün olmamıza rağmen bu bir başarısızlık değildi. Sınırsız insan kaynağına, insan gücüne ve silahlara sahip bir süper güce karşı savaşmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebilirsiniz. Kalitesizliğine rağmen büyük miktar durumu telafi ediyor.

İkinci olarak, popülaritesinin zirvesinde olan önemli bir figürün ortadan kaldırılmasının onu günah keçisi yapacağına inanmıyorum, ancak iki yıl süren şiddetli çatışmanın ardından askeri liderlikte değişiklik yapılması normaldir.

-Sizin açınızdan Rusya ile savaşın adil çözümü nedir?
Bir uluslararası hukuk profesörü olarak bakış açım bu alanın ilkelerine dayanmaktadır. Avrupa'da uluslararası hukuku yeniden tesis etmenin tek adil çözümü var: Rus kuvvetlerinin tamamen geri çekilmesi. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi geçtiğimiz günlerde bu konuyu ele alan bir kararı kabul etti. Bu karara göre, Rusya ile Ukrayna arasındaki barış müzakereleri ancak Ukrayna koşullarında başlayabilir ve Ukrayna'nın gerekçesiz Rus saldırganlığının kurbanı olduğunun kabul edilmesi gerekir. Şart açık: Barış görüşmelerinin başlayabilmesi için Rusya Kırım da dahil olmak üzere Ukrayna'daki güçleri tamamen çekecek. Bu adımlar diyaloğu başlatmak için temel gereklilikleri oluşturur. Uluslararası hukukun yeniden tesis edilmesi ve adaletin aranması son derece önemlidir. Ukrayna ekonomisinin yüzde 30'undan fazlasına ağır zarar vermekten sorumlu olan Rusya'nın hesap vermesi gerekiyor. Saldırgan taraf olarak bize verdiği zararın tazmini karşılanması tazminat ödemekle yükümlü olmalıdır.

Saldırganlık yalnızca devlet olarak Ukrayna'ya karşı işlenen bir suç değildir; tüm uluslararası topluma karşı işlenmiş bir suçtur.

-Rusya ile iki yıl süren savaşın ardından Ukrayna'nın Rus kuvvetlerinin Kırım Yarımadası'ndan çekilmesi konusunda ısrar etmesini askeri açıdan gerçekçi buluyor musunuz?
Uzun vadede iyimserim çünkü saldırı suçu sadece devlet olarak Ukrayna'ya karşı işlenen bir suç değil; tüm uluslararası topluma, tüm ülkelere karşı işlenmiş bir suçtur ve eminim ki uluslararası mücadeleyi sürdürme iradesi yeniden tesis edilecektir. Bu bir zaman meselesi. Ama elbette gerçekçi olmak gerekirse beklediğimizden uzun sürebilir. Ama sonuç kaçınılmazdır. İnsanlık bir yol ayrımında: Ya yirmi birinci yüzyılda uluslararası hukukun rehberliğinde ilerlemeyi ya da on dokuzuncu yüzyılın standartlarına geri çekilmeyi seçecek. Putin, eylemleriyle bizi bu köhne uygulamalara dönmemizi, böylece yüzyıllarca süren ilerlemeyi feda etmemizi istiyor. Ancak insanlığın uluslararası hukuk ilkelerini tercih ederek akıllıca seçim yapacağına inanıyorum. Bu iyimserlik Kırım'daki duruma da yayılıyor.

Haydi hayal edelim, sadece bir tartışma çerçevesinde, Ukrayna'nın düştüğünü ve Rusya'nın Ukrayna'yı kontrol ettiğini varsayalım. Sonrasında ne olacak?

- Ukrayna Güvenlik Servisi, yaklaşık 40 milyon dolar değerindeki askeri silahlarla ilgili yolsuzluğu ortaya çıkardığını açıkladı. Başsavcı'nın çalınan paraya el konulduğunu söylediğini biliyorum. Peki, Ukrayna'da mali yolsuzluğun kronik olduğunu düşünüyor musunuz? Yolsuzluk, Avrupa Birliği'ne katılma girişiminizde büyük bir engel değil miydi?

Yolsuzluk sorunu uzun yıllardan beri var ve Ukrayna'da çok büyük bir sorun. Başkan Zelenskiy'nin seçilmesinin nedenlerinden biri de yolsuzlukla mücadele ihtiyacıydı ve o da sözünü tuttu. Şimdi mevcut duruma baktığınızda Ukrayna'da hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını göreceksiniz. Mesela yolsuzluk davalarında milletvekillerinin dokunulmazlığı yok. Size Ukrayna Parlamentosu üyelerinin yolsuzluk suçlamasıyla adalet önüne çıkarıldığı davalardan birçok örnek verebilirim. Bir başka örnek, yolsuzluk nedeniyle adalet önüne çıkarılan Ukrayna Başyargıcı’dır. Önemli şahsiyetlerin ve üst düzey politikacıların adalet önüne çıkarıldığı başka birçok örnek bulunuyor. Yolsuzlukla mücadelede çok etkili bir yapı oluşturduk ve yolsuzlukla mücadelemiz devam ediyor, çünkü çok basit bir gerçeğin farkındayız: Özellikle savaş sırasında yolsuzluğa tahammül edemeyiz. Çünkü yolsuzluk NATO'ya ya da Avrupa Birliği'ne katılmak istediğimiz bir dönemde küresel anlamda ortaklarımızın ve müttefiklerimizin gözünde güvenilirliğimizi zedeliyor.

-Başkan Zelenskiy'nin birden fazla röportajda söylediği ilginç şeylerden biri de Ukrayna'yı desteklemenin bir hayır işi olmadığıdır. Bundan ne sonuç çıkarıyorsunuz?

Ukrayna aslında Avrupa'nın kalkanı rolünü oynuyor. Haydi hayal edelim, sadece bir tartışma çerçevesinde, Ukrayna'nın düştüğünü ve Rusya'nın Ukrayna'yı kontrol ettiğini varsayalım. Sonrasında ne olacak? Birincisi, bu durum NATO üyesi devletlerin karşı karşıya olduğu güvenlik risklerini artıracaktır. Pek çok kişi Rusya'nın hedeflerinin Ukrayna ile sınırlı kalmayacağına inanıyor; sırada Moldova ve Baltık ülkelerinin yanı sıra Polonya da olabilir. Bu durum, ABD ve NATO üyelerinin Rusya tehdidine karşı savunma bütçelerini önemli ölçüde artırmalarına ve savunma mekanizmalarını güçlendirmelerine yol açacak.

Fotoğraf Altı: Ukrayna lideri Zelenskiy savunma hatlarını ziyaret etti. (AP)
Ukrayna lideri Zelenskiy savunma hatlarını ziyaret etti. (AP)

Sonuç olarak, ABD'nin, Avrupa ülkelerinin ve diğer NATO üyesi ülkelerin üstlendiği mali yükler, mevcut harcamaların çok üzerinde artacak. Dolayısıyla, Ukrayna'nın Rusya'nın yayılmacılığına karşı direnişini desteklemenin sadece iyi niyetli bir davranış değil, aynı zamanda stratejik bir gereklilik olduğu sonucuna varıyoruz.  Rus emperyalizmine karşı direnişimiz sadece egemenliğimizi savunmak değil, aynı zamanda uluslararası düzeni desteklemektir. Bu görevdeki başarısızlık, dünya çapındaki diğer potansiyel saldırganları güçlendirebilir ve motive edebilir.

Araplara şöyle diyorum: Saldırının mağdurunu destekleyerek, kendinize saldırı durumunda güvenceler oluşturun; saldırganın cezasını çekeceğinden emin olun.

-Peki, Ukrayna ile Arap dünyasının, iki tarafı yakınlaştıracak ortak bir zemin mevcut mu?

Evet, birçok ortak mesele var. Bana sık sık şu tür sorular soruluyor: Arap dünyasına sizi neden desteklemeleri gerektiğini nasıl açıklayabilirsiniz? Bunu Avrupa ülkelerine anlatabilirsiniz çünkü siz Avrupa güvenlik mimarisinin bir parçasısınız ve Avrupa değerleri için mücadele ediyorsunuz. Evet. Peki, bu durumu Arap dünyasına nasıl açıklayacaksınız? Bunun birkaç nedeni var. Birincisi, saldırının mağdurunu destekleyerek, kendinize saldırı durumunda güvenceler oluşturmuş olursunuz; saldırganın cezasını çekeceğinden emin olursunuz. Bu Arapları bizi desteklemeye teşvik edecek önemli bir neden. İkinci neden ise gıda güvenliğidir. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığı dünya çapında gıda güvenliğini ve tedarik zincirlerini baltaladı. Son olarak nükleer güvenlik. Ukrayna'yı desteklemek nükleer felaket olasılığını azaltır. Son olarak ahlaki bir argüman var: Rusya, Ukrayna savaşında saldırgandır.

*Bu röportaj Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al-Majalla dergisinden çevrildi.