"Hicret Yolu" İslam tarihinin en önemli yolculuğunun belgesel kesiti

Büyük Hicret Yolculuğu 8 gün uzatıldı (Şarku’l Avsat)
Büyük Hicret Yolculuğu 8 gün uzatıldı (Şarku’l Avsat)
TT

"Hicret Yolu" İslam tarihinin en önemli yolculuğunun belgesel kesiti

Büyük Hicret Yolculuğu 8 gün uzatıldı (Şarku’l Avsat)
Büyük Hicret Yolculuğu 8 gün uzatıldı (Şarku’l Avsat)

Bir Müslüman, ömür yolculuğunu tamamlamaya, kutsal yerleri ziyaret etmeye ve umre ibadetlerini gerçekleştirmeye niyet eder etmez, İslam'ın mesajının gönderildiği ve oradan tüm dünyaya açıldığı yerin detaylarını görme özlemiyle dolar. Bundan sonra Müslümanların gönüllerinin istikametine ve kıblesine varır, ibadetlerini hürmetle yerine getirir ve aziz mekânın detaylarıyla milyonların kalbini doyurmak için önemli bir keşif yolculuğuna çıkar.
Buna istinaden Suudi Arabistan’da hac ve umre hizmetlerinden sorumlu makamlar, İslam'ın ilk çağının delili olarak ayakta kalan tarihi mekanlarla ilgili bilgi ve kültür zenginleştirme pencereleri geliştiriyorlar. Bu pencereler, İslam nesillerinin kitaplar ve kaynaklar aracılığıyla sıklıkla bağlantı kurduğu hikayelerle ilişkili. Bugün söz konusu kitaplar ve kaynaklar için bu tarihi eserlerin kalıntılarına yakın durmak çok kolay.
Suudi Arabistan, İslam tarihinin en önemli yolculuğuyla bağlantılı olan "Nebevi Hicret Yolu" projesini başlatmak için çalııyor. Proje, Hz. Muhammed ve yol arkadaşı Halife Ebu Bekir es-Sıddık'ın Mekke'den Medine'ye yaptığı tarihi yolculuk sırasında geçtiği tarihi, İslami ve kültürel alanların geliştirilmesi ile ilgili. Hz. Peygamber, hicretin birinci yılında yani MS 622'de Medine’ye yerleşti.
Hz. Peygamber'in hicret yolunu geliştirme girişimi, isteyenlerin Hazreti Muhammed'in yolculuğunun izini sürmesini sağlamaya imkan veriyor. Proje, hicret yolunun zorluklarını ve engebelerini aşmayı, İslami tarihi ve kültürel mekanları ziyaret etmeyi, inanç ve manevi yolculuklarını bilgi ve zenginleştirme pencereleriyle zenginleştirmeyi ve zengin ve sorunsuz bir deneyim yaşamalarını sağlayan temel hizmet ve gereksinimleri sağlamayı amaçlıyor.

Suudi Arabistan, Mekke ve Medine’ye giden hacıların deneyimlerini zenginleştirmek için bilgi ve kültür pencereleri geliştirdi. (Şarku’l Avsat)
Hz. Peygamber'in hicret yolu, İslam tarihindeki en önemli yolculukla bağlantılı. Müslümanlar, tarih başlangıcını hicret olayı olarak belirlemişlerdir. Hicret, Hz. Muhammed ve yol arkadaşının Sevr Mağarası'ndan çıkışından, büyük yolculuğun son durağı olan Kuba'ya varıncaya kadar, yaşadıkları birçok duruma tanık oldu. Tarihi kaynaklar bu yolculuğun, Müslümanların bugüne kadar ilham aldıkları birçok coğrafi özelliğini ve insani tutumlarını belgeledi.
Hz. Peygamber’in kafilesinin yola çıktığı Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere şehirleri arasındaki istasyonlar, işaretler ve duraklar sekiz gün süren Büyük Hicret Yolculuğu' nun tarihi rotasını oluşturuyor. Bu rota, Hz. Peygamber'in hicret yolunun son durağı olan Kuba'ya varana kadar dağlar, vadiler, bahçeler ve engebeli yollar içeriyordu. Peygamber Efendimiz, yolculuğunun son günü olan pazartesi gününden cuma gecesine kadar dört gece Kuba'da kalırken, İslam'ın ilk mescidi de orada inşa edildi. Daha sonra Hz. Peygamber, Beni Neccar’da ikamet etmek üzere buradan ayrılarak Medine’ye gitti. Tarih boyunca Mescid-i Nebevî olarak anılan bugünkü mescidini ve Mescid-i Nebevî'nin doğusundaki evini inşa edinceye kadar Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin evinde altı ay kaldı.
Araştırmacı Abdullah Al-Şankıti, Suudi Arabistan'da H. 1429'da kraliyet emri çıkarıldığını ve Mekke-i Mükerreme ile Medine-i Münevvere'de herhangi bir İslami esere zarar vermenin yasaklandığını söyledi. Bu da zaman içinde birçok bakımsızlığa ve kaldırılmaya maruz kalan birçok anıt, abide ve şahidin kurtarılmasına katkıda bulundu ve mekanın hafızasını canlandırma çabalarının önemine dikkat çekti. Ayrıca tarih kitaplarında geçen olayların da önemine dikkat çekilmiş oldu.
Araştırmacı Abdullah Al-Şankıti İslam'ın hikayesiyle bağlantılı tarihi yerlerin izini sürmekle ilgileniyor. Bu, onun pratik ve ilmî hayatının erken dönemlerinde başlayan ve Hz. Peygamber'in hicret yolu ile ilgili tarihi bilgileri düzeltme projesine dönüşen bir tutku. Araştırma çabalarının İslam tarihinin seyrini korumaya yönelik tüm girişimlerin zenginleşmesine katkıda bulunacağını umarak, sahada yerlerini incelediği tarihi mekanlarla ilgili bir kitap koleksiyonu yayınladı. Araştırmacı, çalışmalarıyla İslam Peygamberi'nin mesajını benimseyen tarihi ve coğrafi çevre ile Müslüman toplumu ve bir bütün olarak dünyayı yeniden birbirine bağlıyor.
Suudi Arabistan, “Vizyon 2030” programlarından biri olan Rahman'ın Misafirlerine Hizmet programının stratejik hedeflerinden biri olarak, Mekke ve Medine’nin ziyaretçilerinin ve hacıların deneyimlerini zenginleştirecek bilgi ve kültür pencereleri geliştirdi. Bunlar, Suudi Arabistan'ı ve topraklarında barındırdığı Arap ve İslam tarihi mirasını tanıtmak amacıyla geliştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği  bilgilere göre Bu pencereler, tarihi alanlara ve arkeolojik anıtlara sahip çıkmak, kadim tarihin boyutunu yansıtan etkinlikler, faaliyetle ve sergiler düzenlemek gibi farklı biçimlerde görülüyor.



Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)

Suudi Arabistan dün (çarşamba), Gazze'deki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait er-Razi Okulu'nun ve Han Yunus'taki el-Attar bölgesinin hedef alınmasını şiddetle kınadığını duyurdu. Suudi Arabistan, İsrail savaş makinesinin savunmasız sivillere yönelik tekrarlanan bir dizi ihlalinde ve iki yeni saldırıda onlarca kişinin öldüğünü ve yüzlerce kişinin de yaralandığını ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, derhal ateşkes talep etti. İsrail işgal güçlerini tüm uluslararası ve insani normları ve yasaları ihlal etmeye devam etmelerinden sorumlu tutan Suudi Arabistan, sivillerin, yardım tesislerinin ve çalışanlarının korunmasını istedi.

Açıklamada, uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmek ve İsrail'in uluslararası hukuku ve uluslararası meşruiyet kararlarını sürekli ihlal etmesine son vermek için uluslararası toplumun yasal, insani ve ahlaki sorumluluğu vurgulandı.

Suudi Arabistan, bu konuda süregelen başarısızlığın sadece uluslararası toplumun kurumlarının yetersizliğini ve zayıflığını yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda bu krizin ötesine geçen ve uluslararası meşruiyetin temellerini ve güvenilirliğini, gelecekte bölgesel-uluslararası güvenlik ve istikrarı sürdürme kabiliyetini etkileyen sonuçların habercisi olduğu uyarısında bulundu.