Ukrayna, Bahmut'un düşüşüne hazırlanıyor: Askerler siper ve sığınak inşa ediyor

"Şehrin üçte ikisi Kremlin güçlerinin elinde"

Siperlerin, Bahmut'un düşmesi halinde yeni bir savunma hattı oluşturması hedefleniyor (AFP)
Siperlerin, Bahmut'un düşmesi halinde yeni bir savunma hattı oluşturması hedefleniyor (AFP)
TT

Ukrayna, Bahmut'un düşüşüne hazırlanıyor: Askerler siper ve sığınak inşa ediyor

Siperlerin, Bahmut'un düşmesi halinde yeni bir savunma hattı oluşturması hedefleniyor (AFP)
Siperlerin, Bahmut'un düşmesi halinde yeni bir savunma hattı oluşturması hedefleniyor (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, savaşta en ağır çatışmaların yaşandığı Donetsk'teki Bahmut şehrinde, Ukraynalı askerlerin geri çekilme ihtimaline karşı siper kazdığını yazdı.
Ajansın aktardığına göre Rus paralı asker şirketi Wagner Grubu'na bağlı savaşçılar ve Rus askerleri, halihazırda şehrinde üçte ikisini ele geçirmiş durumda. 
Ukrayna ise Bahmut'un düşmesi ihtimaline hazırlanıyor. Kiev yönetimi, böyle bir durumda Donbas'taki Sloviansk ve Kramatorsk gibi diğer şehirlerin de Kremlin'in kontrolüne geçebileceğinden endişeleniyor.
Ajansın konuştuğu Ukraynalı asker Andri, Rusların güçlü bir saldırıya geçmesi halinde kazdıkları hendeklere geri çekileceklerini söyledi. 
23 yaşındaki savaşçı, "Her siper 8 askerin sığacağı şekilde kazıldı” dedi. Bu hendekler aradaki tünellerle ve sığınaklarla birleşerek uzun bir savunma hattı oluşturuyor.
Asker, Rusların ağır bombardıman saldırıları düzenlediğini belirterek, siperlerle kurdukları sığınakların bir tanesini tamamlamanın yaklaşık iki hafta sürdüğünü ifade etti.
Kendisini Yevgen olarak tanıtan Ukraynalı askerse şunları söyledi: 
"Herkes bunun bir topçu savaşı olduğunu söylerken yanılmıyor. Dolayısıyla ne kadar derine inersek o kadar iyi direniriz."
Siperleri ve sığınakları cepheden bir kilometre uzağa inşa eden askerler, Rusların kullandığı top mermilerinin 1,6 metre derine kadar inebildiğini belirtti. Savaşçılar, yapıları bunu da göz önünde bulundurarak oluşturduklarını söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlayan savaştaki en ağır çatışmalar Bahmut civarında yaşanıyor.
Wagner'in lideri Yevgeni Prigojin, geçen hafta savaşçılarının Bahmut'taki belediye binasını ele geçirdiğini ve şehrin düştüğünü öne sürmüştü. Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ise iddiaları yalanlayarak, direnişin sürdüğünü savunmuştu.
Bahmut'un komşusu Soledar şehriyse ocakta Moskova'nın kontrolüne geçmişti.

Independent Türkçe, AFP, BBC



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.