Adnan Oktar'ın avukatıyla görüşmelerinin sınırlandırılmasına karar verildi

Silahlı suç örgütüne yönelik davada aldığı hapis cezası kapsamında tutuklu bulunan Adnan Oktar'ın, cezaevinde avukatıyla yaptığı görüşmelerin sınırlandırılmasına karar verildi.

AA
AA
TT

Adnan Oktar'ın avukatıyla görüşmelerinin sınırlandırılmasına karar verildi

AA
AA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Oktar'ın tutuklu bulunduğu cezaevinde avukatıyla yaptığı görüşmelerinde örgüt faaliyetlerinin devam etmesinin önüne geçilmesi amacıyla İstanbul Sulh Ceza Hakimliğinden talepte bulundu.
Başsavcılık, talep yazısında, Oktar'ın avukatıyla görüşmelerinin kayıt altına alınmasına, birbirlerine verdikleri belge ve dosyalara, aralarındaki konuşmalara ilişkin tutulan kayıtlara el konulmasına ve görüşmelerinin gün ve saatlerinin sınırlandırılmasına karar verilmesini istedi.
İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliğinin bu taleplere ilişkin kararında, Oktar'ın, Erzurum Dumlu 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda bir ay içerisinde yaklaşık 290 kez avukat görüşmesi gerçekleştirdiği, aynı gün içinde 10 dakika gibi kısa aralıklarla farklı avukatlarla görüşme yaptığı belirtildi.
Kararda, "bu hususun, savunma hakkının kullanılmasından ziyade Oktar'ın görüştüğü avukatlar vasıtasıyla örgütü canlı tutma amacına yönelik olduğu" değerlendirmesi yapıldı.

Müştekiler, avukatların Oktar'ın mesajlarını ilettiğini anlattı
Davanın müştekilerinden Uğur Şahin'in ifadesinde, avukatların, Oktar'ın emir ve talimatları doğrultusunda örgütsel faaliyet yürüttüklerini, örgütün maddi imkanlarının kontrol edilmesini sağladıklarını, şikayetçilere baskı girişiminde bulunduklarını beyan ettiği aktarıldı.
Bir diğer müşteki Müge Ögütçü'nün ifadesinde ise avukat Sinem Mollahasanoğlu'nun kendisine sesli bir mesaj yolladığını, bu mesajda Oktar'ın örgüt üyelerine motive etmek amaçlı not yazdığını belirttiği ve buna ilişkin ses kaydığını sunduğu kararda yer aldı.
Kararda, bazı müşteki ve tanıkların da ifadelerinde, avukatların, Oktar'ın mesaj ve notlarını ilettiklerini, itirafçı olmamaları yönünde baskı yaptıklarını söyledikleri kaydedildi.

Örgütün "Hukuk Grubu" adlı bir yapılanmasının olduğu tespit edildi
Kararda, dava kapsamında etkin pişmanlıktan yararlanarak ifade veren Fatih Kılıç'ın bir mail adresinden tespit ettiği içeriklere ilişkin yapılan incelemede, Adnan Oktar silahlı suç örgütünün "Hukuk Grubu" ismiyle bir yapılanmasının mevcut olduğu, örgüt elebaşı Oktar ile görüşe giden avukatlar vasıtasıyla alınan talimatların "av.notlar" adıyla yazılı kayıt altına alınıp, her bir talimatın avukatlar ve Hukuk Grubu tarafından titizlikle yerine getirilerek Oktar'a dönüşünün yapıldığı bildirildi.
Bu incelemede, sanıklarla örgütün avukatlarının görüştürülerek üzerlerinde kontrol kurulduğu, dolayısıyla örgütün canlı tutulmaya çalışıldığı, Oktar'ın cezaevinden çıkarak tekrar örgütü yöneteceği hususunda umut aşılandığının tespit edildiği kaydedildi.
Hakimliğin kararında, bu delillere göre suç örgütlerinin yönlendirildiğine, bu örgütlere emir ve talimat verildiğine ilişkin bilgi, bulgu ve belge elde edildiği kanaatine varıldığından talebin kabulüne karar verildiği vurgulandı.
Bu kapsamda başsavcılığın talebini kabul eden hakimlik, Adnan Oktar'ın avukatları ile görüşmelerinin 3 ay süreyle teknik cihazla sesli veya görüntülü olarak kaydedilebilmesine hükmetti.
Adnan Oktar'ın avukatıyla yaptığı görüşmeleri izlemek amacıyla bir görevlinin görüşmede hazır bulundurulabilmesine hükmeden hakimlik, Oktar'ın avukatının birbirlerine verdikleri belge veya belge örnekleri, dosyalar ve aralarındaki konuşmalara ilişkin tuttukları kayıtlara el konulabilmesine, görüşmelerin gün ve saatlerinin sınırlandırılabilmesine karar verdi.



Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Şam’a SDG dosyasının kapatılması için doğrudan destek

Fotoğraf: TCCB
Fotoğraf: TCCB

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) dosyası, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın cumartesi günü başlayan Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü en önemli dosyalardan biri olarak öne çıktı.

Basında yer alan haberlere göre Şara, Suriye'nin kuzeyindeki ve kuzeydoğusundaki Arap aşiretlerinin Şam'dan Haseke, Rakka ve Deyrizor gibi vilayetlerin kontrolünü devralmasını talep ederken SDG dosyasını devlet kurumları dışında silahlı bir grup olarak sonlandırmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan doğrudan destek aldı.

Şam hükümetinden bir heyet ile DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi (KDSÖY) temsilcileri bir araya geldi. Binlerce DEAŞ’lı tutuklunun kaldığı El Hol Kampı’nın yönetiminin SDG'den Suriye hükümetine devredilmesi amacıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Şam'daki kaynaklar, geçiş hükümeti heyetinin iktidara geldiğinden bu yana ilk kez El Hol Kampı’nı ziyaret etmesini, SDG'nin DMUK’un desteğiyle DEAŞ'la mücadeledeki rolünü azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendirdi.

Kaynaklar, Şam'ın Arap ülkelerinin ve uluslararası toplumun desteğini aldıktan sonra SDG dahil Savunma Bakanlığına katılmayan silahlı gruplara silahlarını teslim edip bakanlık bünyesine katılmaları için on gün süre verdiğini aktardılar. Bu arada Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, Kürtlerin haklarının tek devlet çatısı altında garanti altına alındığını vurguladı. Şeybani, SDG ile varılan anlaşma hayata geçirilmesindeki bir gecikmenin kaosu uzatacağını söyledi.

Kaynaklar, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyiyle olan güney sınırındaki ‘güvenlik tehditlerini’ sona erdirme konusunda ‘ısrarcı’ olduğunu, Şam'ın ise bu konuyu ele alma ve SDG'yi Suriye devletine entegre olmaya ve Suriye topraklarının bütünlüğünü korumaya teşvik ederek bir çatışma ve askeri müdahaleden kaçınma konusunda halen isteksiz olduğunu kaydettiler. Cumhurbaşkanı Şara ve SDG lideri Mazlum Abdi arasında geçtiğimiz mart ayında imzalanan anlaşmaya göre SDG'nin askeri ve güvenlik kurumları devlet kurumlarına entegre edilecek, petrol sahaları, sınır kapıları ve DEAŞ üyelerinin tutulduğu gözaltı merkezleri Şam'a devredilecek ve hükümetin Suriye’nin kuzeyindeki ve doğusundaki bölgelerin kontrolünü kademeli olarak geri alması için hazırlık yapılacak.

cdfrgt
Haseke’nin kuzeydoğusunda yer alan Kamışlı’da sokaklar Şam yönetimi ile SDG arasında geçtiğimiz mart ayında varılan anlaşmayı kutlamak için süslendi (Reuters)

Suriye hükümeti heyetinin El Hol Kampı ile ilgili toplantısında, kampın yerinden edilmiş Suriyelilerden güvenli ve gönüllü bir şekilde tahliye edilmesine yönelik aşamalı bir planın yanı sıra, özellikle ülkelerinin geri dönmelerine izin vermediği yabancı uyruklu DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin akıbeti ele alındı.

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından dün yapılan açıklamada Cumhurbaşkanı Şara’nın Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldiği belirtildi. Açıklamaya göre toplantıya Suriye tarafından Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani ve Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra, Türkiye tarafından ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün katıldı.

Açıklamada ayrıca toplantıda ilişkileri ortak hedeflere hizmet edecek şekilde geliştirme arzusu çerçevesinde, iki ülke arasında çeşitli alanlarda ikili iş birliğini arttırmanın yolları ele alındığı belirtildi.

Beşşar Esed rejiminin düşmesinden bu yana Türkiye'nin Şara'nın liderliği için stratejik bir müttefik rolü oynadığını belirten Şam'daki kaynaklar, Şara'nın Ankara ziyaretini ‘önemli’ olarak nitelendirdi. Kaynaklar ziyaretin geçiş aşamasını geçmesini sağlamak ve Suriye ile bölgede istikrarı pekiştirmek amacıyla ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması konusunda Suudi Arabistan başta olmak üzere bazı ülkelerin öncülük ettiği bir dizi hızlandırılmış gelişmenin ardından gerçekleştiğine dikkati çekti.