Rekabet Kurumu artan kırmızı et fiyatları üzerine harekete geçti

Rekabet Kurumu, Ramazan Bayramı öncesinde kırmızı et fiyatlarında spekülatif fiyat artışı ya da arz kısıtlanması olup olmadığının tespiti için ön araştırma başlattı.

AA
AA
TT

Rekabet Kurumu artan kırmızı et fiyatları üzerine harekete geçti

AA
AA

Kurum, son günlerde kırmızı et sektöründe yaşanan fiyat artışlarını yakın takibe aldı.
Kurum uzmanları da kırmızı et piyasasına yönelik inceleme ve gözlem çalışması yürütmeye başladı.
Uzmanlar, piyasada faaliyet gösteren büyük besiciler ile büyük kırmızı et alım-satım merkezlerinde inceleme gerçekleştiriyor. Bu kapsamda büyük besicilerin olduğu Kırşehir, Polatlı, İstanbul ve Sakarya gibi yerlerde incelemelerde bulunuluyor.
Kurum uzmanları, sektör paydaşları, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör temsilcilerinin yanı sıra ilgili regülasyon kuruluşlarından da bilgi talebinde bulundu.
Ön inceleme çerçevesinde Ramazan Bayramı öncesinde spekülatif fiyat artışı ya da arz kısıtlanması olup olmadığı araştırılıyor. Böylece besi hayvanlarının, fiyat artışı beklentisiyle, kesimlerinin bilerek geciktirilip geciktirilmediğinin tespit edilmesi amaçlanıyor.
Rekabet Kurumu, yaklaşık 1 yıl önce de sektöre yönelik benzer bir inceleme gerçekleştirmişti.

Soruşturma açılabilir
Rekabet Kurumu mevzuatına göre, gelen başvuru üzerine ya da resen ön araştırma kararı alınabiliyor.
Ön araştırma yapmakla görevlendirilen raportör, elde ettiği bilgi ve her türlü deliller ile konu hakkındaki görüşlerini 30 gün içinde Rekabet Kuruluna yazılı olarak bildiriyor.
Kurul, ön araştırma raporunun kendisine teslimini takip eden 10 gün içinde, bilgileri değerlendirerek soruşturma açılmasına veya açılmamasına karar veriyor.

Kurum emlak sektörü için de çalışma yürütmüştü
Rekabet Kurumu, benzer bir çalışmayı emlak sektörü için de başlatmıştı. Kurum, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Ankara'da faaliyet gösteren emlakçıların ve komisyoncuların, gayrimenkul satış ve kiralama ücretlerinde birlikte fiyat belirleyerek rekabeti ihlal edip etmediklerinin tespiti amacıyla ön araştırma açılmasına karar vermişti.



Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
TT

Trump, Fed Başkanı Jeremy Powell’ı görevden alabilir mi?

Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)
Trump, 2018’de Powell’ı Fed başkanı olarak atamıştı (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ı görevden alacağına dair iddialar gündemden düşmüyor.

Trump, dünkü açıklamasında Powell’ı görevden almasının “pek olası” görünmediğini söylemişti. Cumhuriyetçi lider, Powell'ın çok kötü bir iş çıkardığını savunmuş, Fed başkanının görev süresinin dolmak üzere olduğuna da işaret etmişti. 

Reuters’ın analizinde, Trump’ın Powell’ı görevden alma yetkisine sahip olup olmadığının belirsiz kaldığına dikkat çekiliyor. 

1913 tarihli Merkez Bankası Yasası, Fed Yönetim Kurulu üyelerinin yalnızca “geçerli bir gerekçe” gösterilerek görevden alınabileceğini söylüyor. Ancak sözkonusu “geçerli gerekçe” hukuken tanımlanmış değil. 

Genel kabul bunun yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma gibi ciddi durumlara işaret ettiği yönünde, dolayısıyla politik görüş ayrılığı bu kapsama girmiyor. Cumhuriyetçi lider uzun süredir faiz indirimi için Powell’a baskı yapıyor.

Diğer yandan Powell’ın hem Fed başkanı hem de Fed Yönetim Kurulu üyesi olması süreci daha da karmaşıklaştırıyor. Powell’ın Fed başkanlığı görevi, Mayıs 2026’da sona eriyor ancak Yönetim Kurulu üyeliği 2028’e kadar sürecek. Trump, onu bir şekilde Fed başkanlığından alsa bile Merkez Bankası’nın kararları üzerinde hâlâ etkili olabilir. 

Analizde, Trump’ın Powell’ı iki pozisyondan almaya çalışmasının en tartışmalı adım olacağına ve sürecin mahkemeye taşınabileceğine işaret ediliyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde de Trump’ın, faiz indirimi taleplerine yanıt vermeyen Fed’in bağımsızlığını sonlandırmaya çalıştığı yazılıyor. 

Amerikan gazetesinin analizinde, konuyla ilgili Türkiye’de atılan bazı adımlar örnek olarak gösteriliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı 20 Mart 2021’de görevden aldığı hatırlatılıyor. Bundan iki gün önce Merkez Bankası, politika faizini yüzde 17’den 19’a çıkarmıştı.

Analizde, Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesinin şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak enflasyonu düşüreceğini savunduğuna dikkat çekiliyor. Bu yaklaşımın, düşük faiz oranlarının ekonomik faaliyeti teşvik ederek fiyatları yukarı çektiği yönündeki yaygın kabul gören ekonomik ilkelerle çeliştiği yazılıyor.

2022’de enflasyonun yüzde 72’ye ulaştığı, Türk Lirası’nın ABD doları karşısında yaklaşık yüzde 60 değer kaybettiği anımsatılıyor. 

Independent Türkçe, Reuters, Wall Street Journal