Lübnan Merkez Bankası Başkanı Selame’nin kardeşi Fransa’da yargılanıyor

Riyad Selame’nin erkek kardeşi, bir kez daha soruşturma oturumuna katılmadı

Lübnan Demokrat Partisi Genel Başkanı Talal Arslan (sağda), Beyrut Havalimanı’nda Mervan Hayreddin ile (Twitter)
Lübnan Demokrat Partisi Genel Başkanı Talal Arslan (sağda), Beyrut Havalimanı’nda Mervan Hayreddin ile (Twitter)
TT

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Selame’nin kardeşi Fransa’da yargılanıyor

Lübnan Demokrat Partisi Genel Başkanı Talal Arslan (sağda), Beyrut Havalimanı’nda Mervan Hayreddin ile (Twitter)
Lübnan Demokrat Partisi Genel Başkanı Talal Arslan (sağda), Beyrut Havalimanı’nda Mervan Hayreddin ile (Twitter)

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame’nin Fransa’da yargılanan kardeşi Raja Selame, rahatsızlığı nedeniyle üst üste ikinci gün ifade veremedi. Bu da Riyad Selame’nin yardımcısı Marianne Howayek’i bugün yapılacak sorgulama oturumuna çağıran mahkemenin aksamasına yol açtı.
Şarku’l Avsat’a konuşan bir kaynak, Raja Selame’nin avukatının savcılığa ‘müvekkilinin, hala bağırsaklarında şiddetli bir ağrı çektiğini ve Adalet Sarayı’na gelip uzun saatler boyunca sorguya çekilmesinin mümkün olmadığını’ bildirdiğini açıkladı. 
Kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Soruşturmaya başkanlık eden Fransız Yargıç Aude Borezi, Raja’nın sorgusu için önümüzdeki hafta yeni bir gün belirleyip belirlemeyeceğine veya Raja’nın sorgusuna bakmaksızın hakkında sahip olduğu bilgilerle yetinip yetmeyeceğine karar verecek” dedi.
Kaynak, “Avrupalı yargıçlar, Selame’nin oturuma katılmamasına içerlediler. Özellikle yargıçlar, tıbbi raporun soruşturmanın başlamasından yaklaşık bir saat sonra sunulması nedeniyle yaşadıkları şaşkınlık çerçevesinde Selame’nin yokluğunu haklı gösterecek patolojik sebeplere ikna olmadılar” ifadelerini kullandı.
Geçen Ocak ayının ikinci yarısında başlayan soruşturmalar, Riyad Selame, kardeşi Raja Selame ve sahibi olduğu ‘Forry’ şirketinin hesaplarıyla ilgili olarak Lübnan ve Avrupa dosyalarının birbirlerine karışma düzeyini gösterdi. İki taraf arasındaki iş birliğini takip eden kaynaklar, Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, “Yargıç Borezi, Başsavcı Gassan Uveydat’a Al-Mawarid Bank Yönetim Kurulu Başkanı eski Bakan Mervan Hayreddin’e karşı aldığı tedbirler hakkında bilgi verdi. Herhangi bir medya açıklaması yapmamak da dahil olmak üzere Hayreddin’i, Lübnan’da bunları uygulamaya zorunlu kıldı. Ayrıca Riyad Selame ve kardeşi ile iletişim kurması ve kendisiyle ilgili Fransız soruşturması bitene kadar kaynak bankaya gelmesi engellendi” dedi.
Kaynaklar, Lübnan yargısının, Paris’te Hayreddin ile gerçekleştirdiği soruşturmanın sonuçlarını kendisine bildirmek için Yargıç Borezi’ye adli temsilcilik çıkaracağını ve Yargıç Şarbel Ebu Samra’nın elinde kalan Lübnan dosyasında da bu durumdan yararlanılacağını söyledi.
Maliye Bakanı Yusuf el-Halil’in de yarın Avrupalı ​​yargıçlar huzurunda soruşturmaya tabi tutulması bekleniyor. Ancak adli bir kaynak, Halil’e sunulan tebligatın cevabının henüz gelmediğini ve kendisine görüşme tarihinin usulüne uygun olarak bildirilip bildirilmediğinin bilinmediğini" belirtti. Kaynak ayrıca, “Halil, siyasi sıfatıyla değil Merkez Bankası’nın eski bir yetkilisi (Mali Operasyonlar Direktörü) sıfatıyla soruşturmaya çağrıldı” dedi. Aynı Şekilde Maliye Bakanı’nın ‘siyasi mercilerin talebi üzerine soruşturmacıların karşısına çıkmayacağı’ bildirildi.
Öte yandan bir kaynağa göre Raja Selame’nin soruşturmaya katılmaması, yasal önlemler alınmadan ortaya koyulamaz. Bu konu ayrıca, soruşturma odasından ayrılmadan önce Avrupalı ​​yargıçlar arasında bir yan tartışma konusu oldu. “Bu önlemler Lübnan’da değil, Fransa’da alınıyor ve Lübnan tarafı şu anda bunlardan haberdar değil” diyen kaynak, “Fransız makamları, Lübnan’a bu prosedürleri onaylı kanallar aracılığıyla bildirecek ve dayandığı kanıt ve bilgileri sağladıktan sonra uygulanmasını talep edecek” şeklinde konuştu.
Marianne Howayek’in, bugün Adalet Sarayı’nda bulunup bulunmayacağı bilinmiyordu. Konunun takipçileri, Howayek’in tıbbi bir mazeret sunma konusunda Raja Selame örneğini takip ettiğini belirtiyor.
Durumun, yasal temsilciyle yapılan görüşmede neye karar verileceğine bağlı olduğunu söyleyen gözlemciler, “Önümüzdeki haftanın programının, Lübnan Merkez Bankası yetkililerin ve ticari bankaların yöneticilerinin oturumlarıyla dolu olduğu göz önüne alındığında, Raja Selame ve Marianne Howayek’in 27 Nisan’da da gelmemesi ihtimaline karşı yeniden sorguya çekilmeleri için bir veya iki gün tahsis edilmesinde zorluk yaşanıyor” dedi.



Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
TT

Şam'da Şera ile SDG lideri Abdi arasında Barrack'ın da katıldığı bir toplantı gerçekleşiyor

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera (Reuters)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi başkanlığındaki Kürt heyeti arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın da katıldığı görüşme Şam'da başladı.

Görüşme, eş-Şera ve Abdi'nin 10 Mart'ta ABD himayesinde imzaladıkları ve ‘sınır kapıları, havaalanı, petrol ve doğalgaz sahaları dahil olmak üzere Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin idaresine dahil edilmesini’ öngören bir dizi maddeden oluşan anlaşmadan dört ay sonra gerçekleşti.

Ancak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi daha sonra anayasal deklarasyon ve çeşitliliği yansıtmadığını söylediği bir hükümetin kurulması nedeniyle Suriye yönetimini eleştirdi. Geçtiğimiz ay Kürt güçleri ‘demokratik ve adem-i merkeziyetçi’ bir devlet talep etmiş, Şam da buna yanıt olarak ülkede ‘bölücü bir gerçeklik dayatma girişimlerini’ reddettiğini açıklamıştı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre  adının açıklanmasını istemeyen bir Kürt kaynak, “SDG liderinin başkanlığındaki bir Kürt heyeti bugün DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) temsilcilerinin eşliğinde Şam'a gitti ve şu anda Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile görüşüyor. Görüşmede ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da yer alıyor” ifadelerini kullandı.

Toplantının gündemi hakkında bilgi sahibi olan kaynak, ‘görüşmelerde dört ana dosyanın ele alındığını, bunların Suriye devletinin yapısı, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile Şam hükümeti arasındaki ilişki, ekonomi ve askeri güç olduğunu’ söyledi.

Çatışmaların patlak vermesinden önce onlarca yıl ötekileştirme ve dışlanmaya maruz kalan Kürtler, yeni yönetimin karar alma mekanizmasını merkezileştirme ve kilit unsurları geçiş sürecinin yönetiminden dışlama girişimini eleştiriyor.

Abdi, mayıs sonunda bir televizyon kanalına verdiği röportajda, “Şam ile vardığımız mutabakata bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmek için çalışıyoruz” dedi. Abdi ayrıca, tüm bileşenlerin tam haklarla yaşadığı ve hiç kimsenin dışlanmadığı adem-i merkeziyetçi bir Suriye’ye olan bağlılığını vurguladı.

Eş-Şera'nın Şam'a gelişinden kısa bir süre sonra tüm silahlı askeri grupları dağıtacağını açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, 2019'da son kalesinden çıkarılana kadar DEAŞ'la mücadelede etkili olduğunu kanıtlayan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Şam'ın ihtiyaç duyduğu büyük petrol ve doğalgaz sahaları da dahil olmak üzere kuzey ve doğu Suriye'nin büyük bölümünü kontrol ediyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani daha önce Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile imzalanan anlaşmanın şartlarının uygulanmasının ‘ertelenmesinin’ ülkedeki ‘kaosu uzatacağı’ uyarısında bulunmuştu.