Körfez ülkeleri Suudi Arabistan’ın Hartum’daki Kültür Ataşeliği binasına yapılan saldırıyı kınadı

Körfez ülkeleri Suudi Arabistan’ın Hartum’daki Kültür Ataşeliği binasına yapılan saldırıyı kınadı
TT

Körfez ülkeleri Suudi Arabistan’ın Hartum’daki Kültür Ataşeliği binasına yapılan saldırıyı kınadı

Körfez ülkeleri Suudi Arabistan’ın Hartum’daki Kültür Ataşeliği binasına yapılan saldırıyı kınadı

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Körfez ülkeleri Suudi Arabistan’ın Hartum’daki Kültür Ataşeliği binasına yapılan saldırıyı kınadı. Körfez İşbirliği Konseyi’nden yapılan açıklamada, uluslararası anlaşmalara ve diplomatik normlara saygı çerçevesinde Hartum'daki diplomatik temsilciliklerin güvende kalması gerektiğine dikkat çekildi ve Sudan'daki diplomatik temsilciliklerin korunması için çağrı yapıldı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, Sudan’daki Suudi Arabistan Kültür Ataşeliği binasına silahlı bir grup tarafından düzenlenen saldırıda kameralar ve ekipmanlara zarar verildiğini ve binadaki bazı eşyalara el koyulduğunu bildirdi. Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Suudi Arabistan’ın Hartum’da bulunan Kültür Ataşeliği binasına yapılan saldırı en sert şekilde kınandı. Bakanlık, diplomatik misyonların dokunulmazlığını vurgulayarak, faillerin cezalandırılması çağrısında bulundu. Dışişleri Bakanlığı, Sudan’daki çatışmaların durdurulması ve şiddetin sona erdirilmesinin yanı sıra diplomatlar, bölge sakinleri ve siviller için gerekli korumanın sağlanmasına yönelik çağrısını yineledi.
Kuveyt, Suudi Arabistan'ın Hartum'daki Kültür Ataşeliği binasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Kuveyt Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Hartum'daki eylem uluslararası normları ve uluslararası hukuku ihlal eden bir suç. Sudan'daki resmi makamları ve ilgili tüm tarafları, ülkedeki diplomatik temsilcilikleri korumaya yönelik önlemler almaya çağırıyoruz.” ifadelerine yer verildi. Kuveyt Suudi Arabistan’ın yanında durduğunu ve Riyad’ın diplomatik temsilciliklerin güvenliğini sağlamak için aldığı güvenlik ve yasal önlemlere verdiği desteği ifade etti.
Bahreyn silahlı bir grubun Hartum'da Suudi Arabistan diplomatik temsilciliğine yaptığı baskını şiddetle kınadı. Söz konusu baskını uluslararası anlaşma ve normlara yönelik tehlikeli bir ihlal olarak nitelendirdiği açıklamada Bahreyn, Suudi Arabistan'a dayanışma mesajı vererek, diplomatik temsilciliklerin güvence altına alınması için Riyad’ın aldığı tüm meşru önlemlere desteğini ifade etti.
BAE de silahlı bir grubun Hartum'da Suudi Arabistan diplomatik temsilciliğine yaptığı baskını şiddetle kınadı. Bu suç eylemlerini güçlü bir şekilde kınadığını ifade eden BAE, güvenlik ve istikrarı baltalamayı amaçlayan, ahlaki ve insani değer ve ilkelere aykırı her türlü şiddet ve terörü kesin bir dille reddettiğini vurguladı. BAE ayrıca Sudan'da siyasi ve güvenlik düzeyinde istikrara ulaşmak için “ateşkes ve siyasi çerçeveye ve diyaloğa dönüşü amaçlayan çabaların yoğunlaştırılmasının önemini” vurguladı.
Ürdün hükümeti de uluslararası hukuk kurallarına ve ilgili uluslararası sözleşmelere saygı duyulması gerektiğini vurgulayarak saldırıyı kınadı.
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, yaptığı yazılı açıklamada, Sudan'ın başkenti Hartum'daki Suudi Arabistan Kültür Ataşeliğine yönelik baskını "terör eylemi" olarak nitelendirdi. Suudi Arabistan'ın Sudan'da oynadığı büyük insani ve diplomatik rolü övdü ve tüm KİK ülkelerinin bu saldırıyı kınadığını vurguladı. Budeyvi Sudan'daki tüm tarafları diplomatları ve diplomatik merkezleri korumak için gerekli önlemleri almaya çağırdı.
İslam İşbirliği Teşkilatı saldırıyı kınadı ve yaptığı açıklamada şiddetin sona erdirilmesi, diplomatik binaların dokunulmazlığına saygı gösterilmesi ve diplomatlar için gerekli korumanın sağlanması gerektiğini vurguladı.
Arap Parlamentosu Başkanı Adil el-Usumi de diplomatik temsilciliklerin dokunulmazlığına saygı gösterilmesi ve faillerin yargılanıp cezalandırılması çağrısında bulunarak, olayı kınadı. Usumi Sudan'da mevcut krizi çözmek için acil ateşkes ve siyasi rotaya geri dönülmesi çağrısında bulundu.



Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
TT

Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)

Mina, hacıların Zilhicce ayının sekizine denk gelen Terviye Günü’nü, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak, tevbe, istiğfar ve tekbir getirerek Yüce Allah'a yaklaşmak ve ondan mağfiret dilemek için geçirdikleri hac yolculuğunun ilk durağıdır.

Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. Harem sınırları içinde, kuzey ve güney tarafları dağlarla çevrili bir vadidir. Mekke tarafında Cemretü'l-Akabe, Müzdelife tarafında ise Muhassir Vadisi ile sınırlandırılmış olup sadece Hac döneminde iskân edilmektedir.

gfxsdfg
Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. (SPA)

Tarihçiler, Mina adının, hacda dökülen meşru kanlardan dolayı verildiğini, bazıları da Arapların insanların toplandığı her yer için ‘Mina’ demesi gibi insanların orada toplanmasından dolayı bu ismin verildiğini düşünmektedir.

Mina, tarihi ve dini önemi olan bir yerdir. Hz. İbrahim (as) burada şeytanı taşlamış ve Hz. İsmail'in (as) kurbanını kesmiş, ardından Hz. Muhammed (sav) Veda Haccı'nda bu eylemi doğrulamış ve tıraş olmuş. Bunun ardından Müslümanlar da Cemarat'ta şeytan taşlayarak, kurbanlarını keserek ve tıraş olarak peygamberlerinin sünnetine uymuşlardır.

Dünyanın dört bir yanından gelen hacı adayları, Meş'ar-i Haram’da Terviye Günü’nü geçirirler. Burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarlar ve Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak orada gecelerler.

xscd
Hacı adaylarının çoğu, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak Mina'da gecelerler. (SPA)

Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat'ta vakfeye durduktan ve Müzdelife'de uyuduktan sonra, onuncu günün sabahı Mina'ya dönerler. Küçük, orta ve büyük cemrede şeytan taşlamak için üç günlük teşrik günlerini Mina'da geçirirler.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından hayata geçirilen en büyük projelerden biri olan dünyanın en büyük çadır kenti, her yaştan ve etnik kökenden 6,2 milyon hacıyı ağırlamak üzere Mina'da tahmini 5,2 milyon metrekarelik bir alanda yer almaktadır.

yhjmukö
Mina, dünyanın en büyük çadır kenti olarak kabul ediliyor. (SPA)

Mina’nın yasal yüzölçümü 7,82 kilometrekare olarak tahmin edilmektedir ve sadece 4,8 kilometrekaresi, yani yüzde 61'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzde 39'u ise zirveleri vadi seviyesinden yaklaşık 500 metre yükselen engebeli dağlardan oluşmaktadır.

Mina, tarihi simge yapılarıyla ünlüdür. Bunlar arasında taş atılan üç sütun ve adını dağın yüksekliğinden inen ve su akışının üzerinde yükselen şeyden alan, Mina Dağı'nın güney yamacında, Hz. Muhammed (sav) namaz kıldığı ve dua ettiği küçük cemreye yakın bir yerde bulunan Hayf Mescidi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önceki peygamberler burada namaz kılmışlardır ve bu mescid günümüze kadar ayakta kalmıştır. Öneminden dolayı genişletilerek Hicri 1407 yılında yeniden inşa edilmiştir.

xcvdfbgrn
Hayf Mescidi, Mina'nın ünlü tarihi simgeleri arasında yer alıyor. (SPA)

Burada gerçekleşen meşhur tarihi olaylardan birisi de Akabe Biatları’dır. İlki, Hicret'in 12. yılında, ikincisi ise ertesi yıl gerçekleşmiştir. Hicri 144 yılında Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, Ensar'ın Rasulullah'a (sav) biat etmesinin yıldönümünü anmak için Biat Mescidi'ni (Akabe Mescidi) inşa ettirdi.

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in hükümeti, hacıların Mina'da geçirdikleri süreyi ve yönetimin hacıların ibadetlerini yerine getirdikleri süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak gereksinimlerin büyüklüğüne olan inancını göz önünde bulundurarak Mina'ya ilgi gösterdi.

sdfvertbgy
Hacı adayları her yıl birkaç günlüğüne Mina'da bir araya geliyor. (SPA)