Hacılar Mina’da şeytan taşladı

TT

Hacılar Mina’da şeytan taşladı

Hacılar Mina’da şeytan taşladı

Hac ibadeti için kutsal topraklarda bulunan yaklaşık 1,8 milyon Müslüman, Kurban Bayramı’nın ilk gününde Arafat ve Müzdelife vakfesinin ardından Mina’da şeytan taşladı.

Müzdelife’den Mina’ya yürüyen hacılar, büyük şeytan olarak ifade edilen Akabe Cemresi’ne 7 taş attı.

AFP’nin haberine göre, yol boyunca gönüllüler Hacıların üzerine serinletmek için sular püskürttü ve ücretsiz su şişeleri ve atıştırmalıklar dağıtıldı.

Bu yıl hac mevsimi, Arafat’ta 48 dereceye ulaşan çok sıcak bir havada gerçekleştiriliyor.

Hacılar daha sonra Tavaf-i İfaze yapmak üzere Mekke-i Mükerreme’ye gidecek ve ardından Mina’ya dönecek. Teşrik günlerinde geceyi burada geçirecekler.

sa
Şeytan taşlama sırasında hacılar (AP)

Hacılar, bunun da ardından Mekke’den ayrılmadan yapmaları gereken son tavaf olan Veda Tavafı’nı yapmak üzere Mekke’ye dönecek.

Suudi Arabistan makamları dün yaptıkları açıklamada, 1,66 milyonu ülke dışından olmak üzere 1,8 milyondan fazla hacının kutsal topraklarda olduğunu duyurdu.

2019’da dünyanın dört bir yanından 2,5 milyon Müslüman hac yaptı. Ancak yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle, bu sayı 2020’de birkaç bine, 2021’de 60 bine geriledi ve 2022’de 926 bin olarak kaydedildi.



Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Ferhan, BM üye ülkelerini New York Konferansı'nın nihai belgesini desteklemeye çağırdı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve New York konferansındaki bazı katılımcılar (AFP)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Filistin sorununun barışçıl çözümü ve iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin üst düzey uluslararası konferansın nihai belgesinin kabul edildiğini duyurdu. Bu karar, Suudi Arabistan ve Fransa'nın eş başkanlığında New York'taki Birleşmiş Milletler genel merkezinde düzenlenen konferansın ikinci gününün sonunda alındı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 79. oturumunun kapanışından önce, Suudi Arabistan ve Fransa delegasyonlarına bildirimde bulunarak nihai belgenin onaylanmasını istedi.

Bin Ferhan, bu vesileyle yaptığı konuşmada, “Bu sonuçlar, siyasi, insani, güvenlik, ekonomik ve hukuki eksenler ile stratejik anlatı üzerinden kapsamlı önerileri yansıtmakta ve iki devletli çözümün uygulanması ve herkes için barış ve güvenliğin sağlanması konusunda entegre ve uygulanabilir bir çerçeve oluşturmaktadır” dedi. Tüm BM üye devletlerini, eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun bir sonraki oturumu sona ermeden önce sonuç belgesini desteklemeye çağırdı.

Prens Faysal bin Ferhan, sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar, sivil hedeflere yönelik her türlü saldırı ve kışkırtma, tahrik ve yıkım eylemleri de dahil olmak üzere, her türlü saldırıyı kınadığını yineledi.

Belge, Gazze'deki savaşı sona erdirmek ve iki devletli çözümün etkili bir şekilde uygulanmasına dayalı olarak İsrail-Filistin çatışmasına adil, barışçıl ve kalıcı bir çözüm bulmak ve Filistinliler, İsrailliler ve bölgedeki tüm halklar için daha iyi bir gelecek inşa etmek için ortak çalışma yapma konusunda mutabakatı içeriyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre üç gün süren iki devletli çözüm konferansı, Filistin sorununun barışçıl çözümüne yönelik somut, zamanla sınırlı ve geri dönüşü olmayan adımlar atmayı, iki devletli çözümün hayata geçirilmesini ilerletmeyi ve mümkün olan en kısa sürede somut eylemlerle bağımsız bir Filistin devletini hayata geçirmeyi, Filistin halkının topraklarında onurlu bir şekilde yaşama hakkını güvence altına almayı amaçlıyor.