Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Ortak Zirvesi tarafından atanan ve Gazze Şeridi’ndeki savaşı durdurmak için acil uluslararası diplomatik eylem planını formüle etmekle görevli bakanlar komitesinin çalışmalarının başladığını duyurdu.
Prens Faysal bin Ferhan, heyetin ilk durağının Çin'de başlayacağını söyledi.
Suudi Arabistan’ın Riyad’daki Arap-İslam Ortak Zirvesi’nde, Gazze'deki savaşın durdurulması için uluslararası eylem başlatılması ve onaylanmış uluslararası referanslar doğrultusunda kalıcı ve kapsamlı bir barışın sağlanması için ciddi bir siyasi sürecin başlatılması yönünde baskı yapılması kararlaştırıldı.
Kararda örgüte üye devletler ve Arap Birliği "diplomatik, siyasi ve hukuki baskı uygulamaya ve sömürgeci işgal yetkililerinin insanlığa karşı işlediği suçları durdurmak için her türlü caydırıcı tedbiri almaya" çağırdı. Ayrıca, Filistin halkının, ister Gazze Şeridi'nde ister Batı Şeria'da olsun, nakledilmesi, zorla yerinden edilmesi, sürgün edilmesi veya sınır dışı edilmesine yönelik her türlü girişimin, kırmızı çizgi ve savaş suçu olarak değerlendirilerek mutlak reddedilmesi vurgulandı.
Suudi Arabistan'daki Olağanüstü Arap-İslam zirvesinin sonuç bildirisinde 'Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu vurgulandı. Bildiri, tüm Filistinli gruplara ve güçlere FKÖ çatısı altında birleşme çağrısında bulundu, FKÖ liderliğindeki ulusal ortaklık ışığında herkesin sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların savaş suçu olarak tanımlanması talep edilirken, Kimyasal Silahların Yasaklanması Teşkilatı'na İsrail'in kimyasal silah kullanımını araştırması yönünde çağrı yapıldı. Bildiride, Stratejik bir seçenek olan adil, kalıcı ve kapsamlı barışın, bölgenin tüm halklarının güvenliğini ve istikrarını garanti etmenin ve onları şiddet ve savaş sarmallarından korumanın tek yolu olduğunu teyit edilirken, barışın, İsrail işgalinin sona ermesi ve Filistin sorununun iki devletli çözüm temelinde çözümlenmesi olmadan gerçekleşmeyeceği kaydedildi.
Sonuç Bildirgesi’nde Filistin meselesini görmezden gelme veya Filistin halkının haklarını görmezden gelme çabaları yoluyla bölgesel barışı sağlamanın imkansız olduğu ve İslam İşbirliği Teşkilatı'nın desteklediği Arap Barış Girişimi'nin temel bir referans olduğu aktarıldı.