BAE: Savcılık Adalet ve Haysiyet Komitesi örgütü sanıklarına ağır cezalar talep etti

Abu Dabi Federal Temyiz Mahkemesi ( WAM)
Abu Dabi Federal Temyiz Mahkemesi ( WAM)
TT

BAE: Savcılık Adalet ve Haysiyet Komitesi örgütü sanıklarına ağır cezalar talep etti

Abu Dabi Federal Temyiz Mahkemesi ( WAM)
Abu Dabi Federal Temyiz Mahkemesi ( WAM)

BAE Müslüman Kardeşler (İhvân-ı Müslimin) örgütünün ülkede kurmaya çalıştığı Adalet ve Haysiyet örgütü mensuplarını yargı önüne çıkarttı. 

Abu Dabi Federal Temyiz Mahkemesi Devlet Güvenlik Dairesi, 84 sanık kişi ve kuruluşun avukatlarının iddialarının dinlenmesi için davanın değerlendirilmesini önümüzdeki 7 Mart'a ertelemeye karar verdi.

Şarku’l Avsat’ın BAE resmi haber ajansı WAM’dan aktardığı habere göre, dava, İhvân üyelerinin terör örgütü kurmak ve yönetmekle ilgili suçlar işlemeleri ve gizli terör örgütü kurarak elde ettikleri gelirleri aklamaları ile ilgili.

Edinilen bilgiye göre, Ceza Kanunu'nun 90. Maddesi, kanunun 88. maddesinde öngörülen davada failin daha az cezayı gerektiren bir suçtan mahkûm olması halinde, daha sonra en yüksek cezayı gerektiren suçtan yargılanması gerektiğini belirtmektedir. Bu durumda mahkeme, önceki hükümden fiilen infaz edilen cezayı düştükten sonra, ikinci hükümde verilen cezanın infazına karar verir.

Savcılığın iddianameyi okuması iki ayrı oturumda gerçekleşti. Savcılık, terör eylemleri gerçekleştirmek ve örgüte hizmet etmek üzere para toplamak ve aklamak amacıyla BAE'de gizli bir terör örgütü (Adalet ve Haysiyet Komitesi) kurmak ve yönetmekle suçlanan sanıklar aleyhindeki delilleri inceledi.

Savcılık, sanıklar aleyhinde, sanıklardan birinin örgütün BAE'de benzer bir devrimci model oluşturmak amacıyla sözde "Arap Baharı Devrimleri" ile aynı zamana denk gelen olayları incelediğine dair itirafları da dahil olmak üzere kanıtlar sundu.

Sanık ayrıca söz konusu terör örgütünün yönteminin toplumda yaygın öfke ve kızgınlık yaratmaya dayandığını ve bu duyguları güvenlik güçleriyle çatışmalar yoluyla kaçınılmaz olarak şiddete dönüşecek ve potansiyel olarak can kayıplarına ve yaralanmalara yol açacak kitlesel sokak protestolarına yönlendirmeye çalıştığını itiraf etti.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.