Japonya Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Gazze'deki insani durum felaket boyutunda

Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya, Suudi Arabistan ile iki ülke liderlerinin başkanlık edeceği Stratejik Ortaklık Konseyi'nin kurulduğunu açıkladı

Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya, Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan'ı Tokyo'ya yaptığı son ziyarette kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya, Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan'ı Tokyo'ya yaptığı son ziyarette kabul etti. (Şarku’l Avsat)
TT

Japonya Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat’a konuştu: Gazze'deki insani durum felaket boyutunda

Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya, Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan'ı Tokyo'ya yaptığı son ziyarette kabul etti. (Şarku’l Avsat)
Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya, Suudi mevkidaşı Prens Faysal bin Ferhan'ı Tokyo'ya yaptığı son ziyarette kabul etti. (Şarku’l Avsat)

Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya, Gazze Şeridi'ndeki insani durumun felaket boyutlara ulaşması ve ABD Başkanı'nın Ortadoğu Özel Temsilcisi’nin baskısı altında esirlerle ilgili müzakerelerin sonucuna ilişkin temkinli uluslararası beklentiler karşısında, bölgede uzun vadeli istikrarın sağlanması için anlaşmanın tüm hükümleriyle uygulanmasının sağlanması ve ikinci aşamaya geçilmesi gerektiğini belirtti. Iwaya, iki devletli çözümün uluslararası barış ve güvenlik için önemini vurguladı.

Iwaya, ülkesinin karşı karşıya olduğu güvenlik tehditlerini kabul ederek, Başkan Donald Trump başkanlığındaki ABD yönetimiyle ‘özgür ve açık Hint-Pasifik bölgesine’ ulaşmak için yakın bir şekilde çalışmak üzere bir anlaşma imzalamaya ve iki ülke arasındaki ikili ittifakı yeni zirvelere taşımaya çalışacaklarını söyledi. Iwaya ayrıca, Çin'in askeri gücüne ve Kuzey Kore'nin füzelerine karşı koyacak bir Asya ittifakı fikrine atıfta bulundu.

Iwaya Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda şunları söyledi: “Japonya, nükleer ve füze yeteneklerinin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere askeri silahlanmadaki hızlı gelişmeler ve statükoda tek taraflı ve güç kullanarak değişiklik yapılması için artan baskı ile İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en karmaşık güvenlik ortamı ile çevrili.”

(foto altı) Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Krallığa yaptığı son ziyaret sırasında Japonya Başbakanı’nı kabul etti. (SPA)Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Krallığa yaptığı son ziyaret sırasında Japonya Başbakanı’nı kabul etti. (SPA)

Japonya-Suudi Arabistan ilişkileri

Diğer taraftan Iwaya, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan'ın ziyareti sırasında Tokyo'nun Riyad'la, iş birliğini her alanda daha geniş ufuklara taşımak amacıyla kısa bir süre önce başlatılan ikili stratejik diyaloğu güçlendirmek için iki ülke liderlerinin başkanlık edeceği Stratejik Ortaklık Konseyi'nin (SPC) kurulmasına yönelik bir mutabakat imzaladığını açıkladı.

Japon-Suudi ilişkileri ve iki ülkenin dışişleri bakanları düzeyindeki stratejik diyaloğun sonuçları hakkında Iwaya şunları söyledi:

“Japonya, Suudi Arabistan Krallığı'nın Arap ve İslam ülkeleri arasındaki lider rolü göz önüne alındığında, bu ülkeyle stratejik ortaklığına büyük önem atfetmektedir. Son yıllarda Japonya ve Suudi Arabistan arasındaki iş birliği, Japonya-Suudi Arabistan 2030 Vizyonu doğrultusunda çeşitli alanlarda hızlı bir büyümeye tanık oldu ve artık ham petrole odaklanan geleneksel enerji sektörüyle sınırlı kalmayıp temiz enerji, turizm, kültür, spor, eğlence ve diğer çeşitli alanları da kapsayacak şekilde genişledi.”

Iwaya sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan siyasetten ekonomiye, ileri teknolojiden kültür ve spora kadar her alanda ilerleme kaydettikçe, iki ülke arasında umut vaat eden iş birliği alanları da genişliyor. Örneğin, ileri Japon teknolojileri, zengin Japon kültürel içeriği ve konaklama sektöründeki Japon uzmanlığı, Krallığın şu anda üzerinde çalıştığı akıllı şehirler, turizm ve eğlence gibi çeşitli mega projelerin başarısına katkıda bulunabilir.”

Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya (Şarku’l Avsat)Japonya Dışişleri Bakanı Takeshi Iwaya (Şarku’l Avsat)        

Iwaya, “Diğer yandan bu yıl Japonya'da Osaka-Kansai Expo 2025 yılı. Meşaleyi Riyad Expo 2030'a devredeceğiz. Suudi Arabistan'ın Ortadoğu'ya barış ve istikrar getirmede oynadığı artan rolle birlikte, bu çerçevede ikili iş birliğini güçlendirmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Suudi-Japon stratejik diyaloğu

Iwaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Şubat ayında Suudi mevkidaşım Prens Faysal bin Ferhan'ı Tokyo'da kabul etmekten onur duydum. Burada ikili ilişkilerimizi çok çeşitli alanlarda güçlendirmenin, bölgesel ve uluslararası meseleleri ele almak üzere iş birliğini arttırmanın yollarına ilişkin verimli görüşmeler içeren ikinci stratejik diyaloğu gerçekleştirdik. Bu vesileyle, iki ülke liderlerinin başkanlık edeceği Stratejik Ortaklık Konseyi'nin (SPC) kurulmasına yönelik bir memorandum imzaladık. Bu konsey bir liderlik kulesi olarak hizmet verecek ve ikili ilişkileri güçlendirmek ve yeni zirvelere taşımak için çalışacaktır.”

Japonya Dışişleri Bakanı ayrıca, “Bu yıl Japonya ile Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 70. yıldönümü. Bu özel yıl boyunca Suudi-Japon ilişkilerini geliştirmek için her türlü çabayı göstereceğim” dedi.

Bölgeyi istikrara kavuşturmanın yolu ‘iki devletli çözüm’

Iwaya, Japonya'nın Filistin meselesi, ateşkes ve esir takası konularındaki tutumuna ilişkin olarak ise şunları söyledi: “Japonya Gazze Şeridi'ndeki durumu yakından takip ediyor; ilgili ülkeler ve uluslararası örgütlerle yakın temas halinde.”

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Krallığa yaptığı son ziyaret sırasında Japonya Başbakanı’nı kabul etti. (SPA)Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Krallığa yaptığı son ziyaret sırasında Japonya Başbakanı’nı kabul etti. (SPA)

Ülkesinin Gazze Şeridi'ndeki insani durumun iyileştirilmesi ve yeniden inşasına yönelik uluslararası çabalara katıldığını belirten Iwaya, Tokyo’nun iki devletli çözüme ulaşılması ve uzun vadeli bölgesel barış ve istikrarın sağlanması için diplomatik çabaları yoğunlaştırmaya devam ettiğini vurguladı.

Iwaya'ya göre Japonya, Gazze Şeridi'ne insani yardım sağlanması için sarf edilen çabaları takdir ediyor ve ocak ayında yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından esirlerin serbest bırakılması konusunda kaydedilen somut ilerlemeye büyük değer veriyor. Iwaya bunun, Japonya'nın sürekli olarak çağrıda bulunduğu insani koşulların iyileştirilmesi ve durumun gerginliğinin azaltılması için çok önemli bir adım olduğunu söyledi.

Japonya Dışişleri Bakanı, “Bölgenin uzun vadede istikrara kavuşması için anlaşmanın bütünüyle uygulanmasının ve ikinci aşamaya geçilmesinin gerekli olduğuna inanıyoruz” dedi.

Japonya'nın Suriye'deki duruma ilişkin tutumu

Iwaya, Japonya'nın yeni Suriye'nin karşı karşıya olduğu zorlukları ele alma vizyonu konusunda ise şunları söyledi: “Suriye'deki gelişmeleri büyük bir endişeyle yakından izliyoruz. Japonya Hükümeti, Suriye’deki yeni yönetimle temas halinde ve Suriye'deki duruma nasıl karşılık verileceğini değerlendiriyor.”

Iwaya şöyle devam etti: “Japonya, tüm Suriyelilerin desteklenmesi gerektiği inancına dayanarak Suriye'deki duruma bütüncül bir yaklaşımla bakıyor. Tokyo, orta ve uzun vadede destek olmak amacıyla birçok alanda ihtiyaç sahiplerine insani yardım sağladı.”

Ülkesinin Suriye'nin geleceğinde kilit rol oynayacak insan kaynaklarının gelişimine katkıda bulunduğuna dikkat çeken Iwaya, Tokyo'nun yeni Suriye devletinin inşasına katkıda bulunacak olanları desteklemeye devam edeceğini vurguladı.

Tüm tarafların Suriye halkı arasında diyalog yoluyla kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılmasında yapıcı bir rol oynamasını ümit eden Iwaya, “Bu perspektiften bakıldığında Japonya bunu başarmak için uluslararası toplumla yakın bir şekilde çalışacak” dedi.

Çin ve Kuzey Kore'ye karşı Asya ittifakı

Japonya daha önce Çin'in askeri gücüne ve Kuzey Kore'nin füzelerine karşı koymak için bir Asya ittifakı oluşturma fikrini ortaya atmıştı. Iwaya bu konu hakkında şu ifadeleri kullandı: “Zorlu güvenlik durumuyla karşı karşıya olan Japonya, ulusal güvenlik stratejileri temelinde savunma kabiliyetlerini güçlendirmek için her türlü çabayı gösterirken aynı zamanda müttefikleri ile iş birliğini geliştiriyor.”

Iwaya, ülkesinin özellikle Japonya-ABD ittifakının caydırıcılık ve karşılık verme kabiliyetlerini güçlendireceğini, dayanıklılığını ve sürdürülebilirliğini artıracağını, ayrıca Japonya'nın ‘özgür ve açık Hint-Pasifik bölgesine’ ulaşmak için iş birliğini genişletmeye devam edeceğini vurguladı.

Iwaya, “Japonya, ABD, Avustralya ve Hindistan arasındaki Dörtlü İttifak; Japonya, ABD ve Güney Kore arasındaki ittifak, Japonya-ABD-Avustralya arasındaki ittifak ve Japonya-ABD-Filipinler İttifakı gibi benzer düşünen müttefiklerle iş birliğini geliştirerek bu konuda çalışıyoruz” ifadesini kullandı.

Japonya-ABD ilişkilerinin geleceği

Iwaya, Başkan Donald Trump yönetimindeki ABD ile Japonya arasındaki ilişkilerin geleceğine ilişkin şunları söyledi: “Trump'ın göreve başlamasının ardından Japonya-ABD zirve toplantısı düzenlendi. Ben de ABD’li mevkidaşım ile şahsen görüşmelerde bulunarak, ülkemizin diplomatik ve güvenlik politikasının temel taşı olan ikili ittifakın güçlendirilmesi gerektiğini vurguladım. Şubat ayında benim de katıldığım Japonya-ABD zirve toplantısında Başbakan Ishiba ve ABD Başkanı Trump, güvenlik ve ekonomik konular ile mevcut uluslararası durum hakkında şeffaf bir şekilde görüş alışverişinde bulundular.”

“Bu bağlamda iki lider zorlu ve karmaşık güvenlik koşullarını ele aldılar; özgür ve açık Hint-Pasifik'e ulaşmak için yakın bir şekilde çalışma konusunda mutabık kaldılar” diyen Iwaya, iki lider arasındaki zirvenin karşılıklı güvenin inşasında önemli bir adım ve gelecek için büyük bir kazanım olduğunu kaydetti.

Iwaya sözlerini şöyle noktaladı: “Mevcut uluslararası durumda Japonya ve ABD'nin birlikte ele alması gereken pek çok zorluk var. ABD'li mevkidaşım Marco Rubio ile iş birliği içinde çeşitli düzeylerde karşılıklı güven ve iş birliği tesis ederek ikili ittifakı yeni zirvelere taşımaya kararlıyım.”



İnsanlığın vücut bulmuş hali ve hayır işlerinin temeli olarak El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği

İnsanlığın vücut bulmuş hali ve hayır işlerinin temeli olarak El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği
TT

İnsanlığın vücut bulmuş hali ve hayır işlerinin temeli olarak El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği

İnsanlığın vücut bulmuş hali ve hayır işlerinin temeli olarak El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği

Dr. Faysal b. Abdurrahman Usra / Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçiliği Kültür Ateşesi

El-Vidad El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği, İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı’nın stratejik bir ortağı olarak, ebeveyn bakımından yoksun yetim çocukların sorunlarını çözmeye çalışan ve bu çocukların toplumun iyi birer üyesi olmaları için gelişimlerini takip eden, Suudi Arabistan’ın öncü bir derneğidir. Dernek, Bakanlık arasında yapılan anlaşma uyarınca bir yandan Suudi Arabistan’daki tüm kimsesiz çocukların kabul edilmesi, geçici bakımlarının sağlanması ve belirli koşullar çerçevesinde nitelikli Suudi ailelere emanet edilmelerinin sorumluluğunu yerine getirirken, diğer yandan da iyilik ve bağış ülkesi Suudi Arabistan’daki bu hayati topluluğun yararına hizmetlerinin etkisini en üst düzeye çıkarmak amacıyla kâr amacı gütmeyen kuruluşların güçlendirilmesi açısından Vizyon 2030’un hedeflerine ulaşmaya çalışıyor. Dernek, yetim çocuğun psikolojik ve eğitimsel istikrarını sağlamak, emzirme yoluyla yasal olarak bağlı olduğu ailenin bir parçası ve toplumumuzun aktif bir üyesi olmasının önünü açmak ve toplumdaki rollerini ve görevlerini normal bir şekilde yerine getirmesine katkıda bulunmak için onu kucaklayan koruyucu ailenin etkinliğini sağlamaya da çalışıyor.

Derneğin çabalarını teyit eden rakamların diliyle konuşacak olursak 5 şubesi olan derneğin hizmetlerinden yararlanan kişi sayısı bin 952, sorumluluğu üstlenilen çocuk sayısı 976, koruyucu aile sayısı 976, çocuklara koruyucu aile olmak için derneğe yapılan başvuru sayısı 17 bin 322 ve tamamlanan gönüllü saati sayısı 5 bin 994.

Dernek, koruyucu aileye çocuğun hayatının farklı aşamalarında bakım ve tedavisine yardımcı olmak için sosyal, psikolojik ve eğitim danışmanlığı hizmeti de dahil olmak üzere geniş bir hizmet ve faaliyet yelpazesine sahip. Takip ve destek hizmeti, kimsesiz çocuğun evlatlık verildikten sonra sürekli takip edilmesiyle derneğin evlatlık verme amaçlarına ve hedeflerine ulaşmasını sağlamak üzere çocuğun kapsamlı ve uygun bakım almasını amaçlıyor.

Dernek ayrıca İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı'ndan alınan yetim çocuklara, nitelikli ailelerin yanına yerleştirilinceye kadar, tüm temel bakım gereksinimleriyle birlikte, öz ailelerin konutlarına benzer konularda geçici olarak barınmaları hizmeti de veriyor. İyi bir takiple gerekli koşulları karşılayan uygun bir koruyucu aile seçimi ve uygun takip yoluyla çocuğun iyi bir ortamda yetiştirilmesini hedefleyen dernek, yetimlerin emzirme koşuluyla evlat edinilmesini teşvik ederek koruyucu aileliğe de özendiriyor. Yetim çocuğun koruyucu ailede bulunduğu süre boyunca saha ziyaretleri ve telefon görüşmeleri yaparak süreci takip eden dernek, böylece çocuğa uygun şekilde bakıldığından emin olurken koruyucu aileliğin başarıya ulaşması için ihtiyaç duyulan her konuda koruyucu aileye destek ve yardım sağlıyor. Bunun yanı sıra koruyucu ailenin kimsesiz çocuğa karşı görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmesini ve çocuğun sosyal, sağlık, eğitim ve psikolojik durumunu sürekli kontrol ediyor.

Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde yapılan tüm saha çalışmaları, bir çocuğun büyümesi için ideal ortamın yalnızca doğal bir aile ortamı olduğunu, ancak çocuk evlerinin çocukların büyümesi için ideal bir ortam oluşturmaktan uzak olduğunu kanıtladığından dernek tüm kaynaklarını başlıca hedefi olan korucu aileleri evlat edinmeye teşvik etme amacına ulaşmak için kullanıyor. Bu yüzden dernek, geçici barınma merkezinde kaldığı süre boyunca çocuk için doğru aileyi seçiyor. Aileler çok sayıdaki şartı yerine getirdikten sonra seçiliyor. Bu da derneğin her bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılamak için başvuru yapan aileler arasından en uygun olanların seçilmesini sağlıyor.

Dernek, yetim çocuğa koruyucu aile içinde normal bir yaşam sağlamak amacıyla çocuğun koruyucu aileye verildiği sırada annesi tarafından emzirilmesini şart koşuyor. Böylece ister erkek ister kız olsun, yetim çocuğun ergenlikten sonra (İslam dini gereği mahremlik açısından) bazı aile üyelerinden kaçınmasına gerek kalmıyor. Normal bir doğum sonucu olmadığı ve bu yüzden emziremiyor olan kadınların süt üretimi için de tıbbi bir program sunuluyor. Bu sayede evlat sahibi olamayan ailelerin yetim bir çocuğu kucaklaması ve annenin onu kendi çocuğu gibi emzirebilme isteğine yardımcı olunuyor. Dernek, Suudi Arabistan’daki Kıdemli Âlimler Konseyinin emzirmenin önemi konusundaki onayını ve çocuğun emzirmeyen bir kadından 5 defa karnı doyuncaya dek emzirilmesi halinde, emzirme yoluyla bir erkek çocuğunu evlat edinebileceği ve yasal olarak aileye bağlanacağı yönündeki resmi görüşünü aldı.

El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği tarafından sağlanan hizmetler arasında, koruyucu aile adayı olan aileye yetim çocuğa karşı görevlerini ve rollerini, yetim bakımının amaçlarına ulaşacak şekilde etkili bir şekilde yerine getirmelerini sağlamaya yönelik rehabilitasyon ve güçlendirme hizmetlerinin verilmesi de yer alıyor. Dernek aynı zamanda sunduğu bilinçlendirme ve eğitim hizmetiyle ebeveyn bakımından yoksun çocuklar konusunda toplumda yeterli bilinci yayarak, hiçbir suçu olmayan ve toplumun işlemedikleri hatalar için suçladığı çocuklara yardım elini uzatıyor. Dernek tarafından sunulan tüm hizmetlerin her birinin çeşitli hedefleri ve koşulları bulunuyor. Dernek, emzirmeyen annelerin evlat edinilen çocuğu emzirebilmesi için anne sütü üretimi programını hayata geçirirken, Suudi toplumu arasında evlat edinme kültürünü yaymak ve teşvik etmek amacıyla Emzirme Derneği ile iş birliği anlaşması imzaladı. Dernek ayrıca, yetim çocuğun mahremiyet şartını yerine getirmek amacıyla, evlat edinmek isteyen aileleri, evlatlık çocuk için emzirmenin önemi konusunda bilinçlendiriyor.

El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mühendis Hüseyin bin Said Bahri, derneğin yukarıda bahsedilen görevleri, yürüttüğü çalışmalar ve sahadaki büyük başarılarından ötürü geçtiğimiz yıl Bahreyn’de 14’üncüsü düzenlenen ödül töreninde Şeyh İsa bin Ali el-Halife Gönüllü Çalışma Ödülü'nü aldı. Ödül, derneğin seçkin çabaları ve toplum hizmeti, gönüllülük ve insani yardım çalışmalarındaki aktif rolü onuruna verildi.

Dernek Başkanı Mühendis Hüseyin bin Said Bahri, 30 yılı aşkın bir süredir yetimlere hizmet veren çeşitli hayır kurumlarının kurucusu ve aktif üyesi olarak yetimlerin hizmetinde gönüllü çalışmalarda bulundu. Ayrıca 15 yılı aşkın bir süre önce aileleri kimsesiz ve aileleri bilinmeyen çocukları evlat edinmeye teşvik etmek amacıyla El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği’nin kurulmasında da yer aldı. Bahri, zorluklarla yüzleşmek ve koruyucu aile olma yolculuğunun başarılı olmasını sağlamak için yenilikçi çözümler sunmanın yanında sosyal hizmet ve yetim hizmetleri alanında Suudi Arabistan içinde ve dışında birçok derneğin kurulmasına katkıda bulundu. Manama'da düzenlenen ve Arap dünyasından çok sayıda üst düzey ismin katıldığı törende Bahri’ye ödülünü, Bahreyn Kabine İşleri Bakanlığı Müsteşarı ve El-Kelime Et-Tayyibe Derneği Onursal Başkanı Şeyh İsa bin Ali el-Halife’nden aldı.

Suudi Arabistan İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı, Bakanlık tarafından teklif edilen iki yıllık sözleşme kapsamında kimsesiz çocuklara yönelik koruyucu bakım hizmetlerini üstlenmesi için derneğe olan güvenini bir kez daha ifade etti. Bu çerçevede derneğin, ebeveynleri ya da onların yerine kişilerce bakımları üstlenilmeyen kimsesiz çocukların velayetini üstlenecek, hastanelerde kalış sürelerini kısaltacak ve yetimhaneler yerine koruyucu ailelerin yanlarına yerleştirilmeleri programını getirmesine izin verildi.

Dernek, Dernek Başkanının gözetiminde, Başkan Yardımcıları, Yönetim Kurulu Üyeleri ve İcra Komitesi Başkanı ve üyelerinin takibinde, hayır işleri alanında zaferlerle dolu yürüyüşü sırasında ISO 56001:2024 İnovasyon Kalite Belgesi'ni aldı. Suudi Arabistan’da bu akredite belgeyi alan ilk hayır kurumu olan dernek, bu sayede inovasyonu teşvik etme ve kurumsal performansı geliştirme konusundaki kararlılığını yansıtırken yerel ve bölgesel düzeyde birçok seçkin ve benzersiz başarıya imza attı. Uluslararası standartları uygulama konusundaki kararlılığını yansıtan bu başarısıyla gurur duyan dernek, ISO 56001:2024 İnovasyon Kalite Belgesiyle öncü bir konuma yerleşirken, Suudi Arabistan’daki dernekler için bir rol model haline geldi. Bu belge, derneğin topluma hizmet etmeyi ve Vizyon 2030'un hedeflerine ulaşılmasına katkıda bulunmayı amaçladığı stratejik hedeflerine ulaşma çabaları çerçevesinde alındı.

Dernek ayrıca, insani yardım hizmetlerinin müşteri deneyimini iyileştirme konusundaki üstün çabalarının takdir edildiği International Award tarafından verilen Saudi Customer Experience Award 2024'ü kazanarak En İyi Kültürel Değişim ve Müşteri Deneyimi Dönüşümü dalında Altın, En İyi Müşteri Hizmetleri dalında ise Bronz madalya elde etti.

Mükemmellik, yaratıcılık ve yenilikçiliğin bir başka alanında dernek, Kar Amacı Gütmeyen Sektör Geliştirme Ulusal Merkezi'nin çeşitli kriterlerle temsil edilen yönetişim değerlendirmesinde yüzde 100'lük bir başarı kazandı. Dernek, uyum ve uygunluk, şeffaflık ve ifşaat ve bütçe sağlamlığı, dernek yönetimi gibi alanlardaki değerlendirmelerden tam not almaktan gurur duyuyor. Tüm bunla, yönetim kurulunun, tüm komitelerin ve çalışanların Kar Amacı Gütmeyen Sektör Geliştirme Ulusal Merkezi tarafından belirlenen yönetim standartlarına olan bağlılığını yansıtıyor. Bu başarı, Allah'ın lütfu ve kâr amacı gütmeyen kuruluşların topluma hizmet etme rollerini yerine getirmeleri için ülkenin yöneticilerinden gördüğü ilgi ışığında derneğin denetim makamlarından aldığı desteğin ve verilen imkanların bir sonucudur.

Öte yandan sosyal alanda en iyi öncü dernek olarak ‘İhsan Hayırseverlik Ödülü’ne layık görülmesi, derneğin yetim çocuklara yönelik kaliteli programları ve hizmetleri aracılığıyla çabalarının yansıttığı güvenilirliği ve şeffaflığı artırma çabasını teyit etti. Bunun yanında dernek, çeşitli hayırseverlik alanlarındaki öncü dernekleri onurlandırmayı ve teşvik etmeyi ve böylece bu alanın ilerlemesini, rolünün etkinleştirilmesini, geliştirilmesini, genişlemesini ve büyümesini, mali ve insan kaynaklarının geliştirilmesini, çalışanlarının kapasitelerinin artırılmasını ve yerel gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) katkıda bulunmasını sağlamayı amaçlıyor. Derneğin ‘Great Place to Work’ gibi diğer bazı yerel, bölgesel ve uluslararası ödülleri de kazanması, onun bu alandaki lider konumunu ve mükemmelliğini ortaya koyuyor.

Tüm bu çabalar, derneğin, bu grup için psikolojik denge ve sosyal entegrasyon sağlamak amacıyla ebeveyn bakımı olmayan yetim çocukların psikolojik, davranışsal, ailevi ve sosyal açılardan uygun şekilde bakımı için doğal aile ortamının uygun yer olduğuna dair kesin inancını somutlaştırıyor. Ebeveynleri olmayan iki yaş altı yetim çocukların bakımı konusunda uzmanlaşmış ilk dernek olan El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği, hizmetlerini tüm bölgelerde sunabilmesini sağlayan 13 resmi ruhsata sahip. Gerekli şartları karşılayarak koruyucu aile olmak için başvuran aileler için kaliteli bekleme listeleri oluşturma konusunda da geniş bir deneyimi bulunan derneğin, başta Sağlık Bakanlığı, Suudi Arabistan hükümetinin geliştirdiği online uygulama Absher, Otar Platformu ve Suudi Kredi Ofisi (SIMAH) olmak üzere çeşitli kurumlarla koruyucu aile olmaya uygun aileleri her açıdan değerlendirmek ve seçmek için nitelikli ortaklıkları bulunuyor.

Derneğin, Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi liderliğinde elde ettiği bu başarılar, Kral Selman bin Abdulaziz Al Suud ve onun sağ kolu Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman bin Abdulaziz Al Suud'un önderliğindeki Suudi Arabistan yönetiminin desteğini ve himayesini yansıtıyor. Tüm bunlar, hayırseverliğin sosyal bağları güçlendirmek ve daha kapsayıcı ve dirençli toplumlar yaratılmasına katkıda bulunmak için bir fırsat olduğu anlayışına dayanıyor.

Allah yardımcınız olsun!

* Suudi Arabistan Ankara Büyükelçiliği Kültür Ataşesi ve El-Vidad El-Vidad Yetimleri Koruma Hayır Derneği Yönetim Kurulu Üyesi