Sudan'daki çatışmalar, "7 günlük ateşkes" öncesi hız kesti

Güney Hartum'da bir sokakta Sudan ordusuna ait bir tank, 21 Mayıs (AFP)
Güney Hartum'da bir sokakta Sudan ordusuna ait bir tank, 21 Mayıs (AFP)
TT

Sudan'daki çatışmalar, "7 günlük ateşkes" öncesi hız kesti

Güney Hartum'da bir sokakta Sudan ordusuna ait bir tank, 21 Mayıs (AFP)
Güney Hartum'da bir sokakta Sudan ordusuna ait bir tank, 21 Mayıs (AFP)

Suudi Arabistan ve ABD, cumartesi akşamı Sudan Silahlı Kuvvetleri ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Cidde şehrinde 48 saat sonra yürürlüğe girecek kısa vadeli ateşkes anlaşmasının imzalandığını duyurdu. Bu açıklamanın ardından Hartum pazar günü nispeten sakinliğe tanık oldu. İnsani yardımın ulaştırılmasını kolaylaştırmak amacıyla imzalanan anlaşma 7 gün geçerli olacak ve tarafların fikir birliğine varması halinde uzatılabilecek. 

Görgü tanıkları, HDK’nın Sudan ordusuna bağlı Yermuk askeri kampını çevrelediğini ve iki taraf arasında çatışmaların yaşandığını, ancak uzun sürmediğini söyledi. Pazar sabahı, iki taraf Hartum'un güneyinde hafif silahlarla karşılıklı ateş açtı. Orduya ait savaş uçakları uçmaya devam etti. Çatışmaların patlak vermesinden bu yana çoğu sivil yaklaşık bin kişi öldürüldü ve bir milyondan fazla Sudanlı komşu ülkelere kaçtı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve Sudan ordusu ve HDK temsilcileri, diğer yetkililerle birlikte Cidde'de 7 günlük bir ateşkes anlaşması imzaladı (Reuters)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve Sudan ordusu ve HDK temsilcileri, diğer yetkililerle birlikte Cidde'de 7 günlük bir ateşkes anlaşması imzaladı (Reuters)

Arap Dünyası Haber Ajansı'na göre Sudan Doktorlar Sendikası dün (Pazar) yaptığı açıklamada, Güney Darfur ve Nyala'da ordu ile HDK arasında son iki gün içinde çıkan çatışmalar sonucunda 18 sivilin öldüğünü bildirdi. Nyala kentinde iki taraf arasında çıkan silahlı çatışma yüzlerce sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açtı.

Cidde anlaşması

Suudi Arabistan ve ABD, cumartesi akşamı Sudan Silahlı Kuvvetleri ile HDK arasında Cidde şehrinde 48 saat sonra yürürlüğe girecek kısa vadeli ateşkes anlaşmasının imzalandığını duyurdu. Riyad ve Washington'dan yapılan açıklamada, “Sudan Silahlı Kuvvetleri ve HDK temsilcileri, Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde kısa süreli ateşkes ve insani düzenlemeler için anlaşma imzaladı.” ifadelerine yer verildi.

İmzalandıktan 48 saat sonra yürürlüğe girecek olan kısa süreli ateşkes anlaşması yedi gün süreyle yürürlükte kalacak ve tarafların muvafakati ile uzatılabilecek.

Riyad ve Washington'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “İki taraf, insani yardım ulaştırmak ve dağıtmak, temel hizmetleri eski haline getirmek ve hastanelerden ve temel kamu tesislerinden güçlerini çekmek konusunda mutabık kaldı. Taraflar ayrıca insani yardım ve malların güvenli bir şekilde geçişini kolaylaştırarak, yardımın giriş limanlarından ihtiyaç sahibi nüfusa engelsiz bir şekilde akmasına izin vermeyi kabul ettiler.”

Hartum'daki Sudan ordusu mensupları (AFP)
Hartum'daki Sudan ordusu mensupları (AFP)

Her iki taraf da bu anlaşmanın kolaylaştırıcıları olan Suudi Arabistan ve ABD'nin temsilcilerine, anlaşmanın imzalanmasından sonraki 48 saatlik ihbar süresi boyunca ve ateşkes anlaşmasının başlamasından önce herhangi bir askeri kazanım peşinde koşmayacaklarına dair güvence verdi. Ateşkes pazartesi günü Hartum saatiyle 21:45'te yürürlüğe girecek.

Kontrol mekanizması

Riyad ve Washington'ın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi: “İki taraf daha önce ateşkes ilan etmişti, ancak uygulanmadı. Önceki ateşkesin aksine Cidde'de varılan anlaşma her iki tarafça imzalandı ve Suudi Arabistan ve ABD'nin uluslararası destekli ateşkes izleme mekanizması tarafından desteklenecek. Kısa vadeli ateşkes, iki tarafın üzerinde anlaşmaya vardığı kademeli yaklaşımla da uyumlu.”

Müteakip müzakerelerin siviller için güvenlik ve insani koşulları iyileştirme, sivillerin ve insani yardım aktörlerinin hareket özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını hızlandırılma ve kamu görevlilerinin olağan görevlerine devam edebilmelerini sağlama gibi diğer adımlara odaklanması bekleniyor.

Açıklama şöyle devam etti: "Çatışmanın zorluğu göz önüne alındığında, doğrudan odak noktamız Sudan halkının acılarını hafifletmek için çatışmayı durdurmak. Cidde görüşmeleri, insani yardımı kolaylaştırmak ve temel hizmetleri eski haline getirmek için kısa vadeli bir ateşkesi hedefliyor. Bu siyasi bir süreç değildir ve böyle görülmemelidir. Sudanlı sivilleri ve bölgesel ve uluslararası ortakları içermesi beklenen sonraki görüşmelerin “çatışmaların kalıcı olarak durdurulması, demokratik değişimin tamamlanması ve sivil bir hükümetin kurulması için siyasi sürecin etkinleştirilmesine yönelik gerekli adımların atılması” konularını ele alacağını tahmin ediyoruz.

Açıklamaya göre İngiltere ve ABD, tarafları kısa vadeli ateşkes anlaşmasını uygulama yükümlülüklerine tam olarak uymaya ve acil ihtiyaç duyulan yardımın temini için insani yardımı kolaylaştırmaya davet etti. İki ülke, son beş haftadır yıkıcı çatışmalardan zarar gören Sudan halkına desteklerini yineledi.

Güvenlik Konseyi

Birleşmiş Milletler (BM) Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes'in Pazartesi günü (bugün) BM Güvenlik Konseyi'ne hitap etmesi bekleniyor.

SDDS

Birleşmiş Milletler İnsani İşler yetkilisi Martin Griffiths, cuma günü Sudan sınırındaki ülkelere kaçan Sudanlılara yardım etmek için Birleşmiş Milletler acil durum fonundan 22 milyon dolar tahsis edildiğini duyurdu.

ABD de cuma günü insani krizle yüzleşmek için Sudan ve komşu ülkelere 103 milyon dolar yardım yapacağını duyurdu.

Öte yandan Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi, Sudan'daki Dünya Gıda Programı (WFP) ofisinden iki yetkili ile Port Sudan'da bir araya geldi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Suudi Arabistan'ın "Kral Salman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi" aracılığıyla Sudan halkına yardım etme çabalarının gözden geçirildiği görüşmede ayrıca, Sudanlılara insani yardım ulaştırma sürecinde karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmek için iki taraf arasındaki iş birliği ve ortak koordinasyonu geliştirmenin yolları da ele alındı.

İki WFP yetkilisi, başta Sudan olmak üzere çatışmadan etkilenen dünyanın dört bir yanındaki insanlara hizmet etmek için iki tarafın kurduğu stratejik ilişkilerden gurur duyduklarını ifade etti. Yetkililer insani yardım programlarının uygulanmasında Dünya Gıda Programına yardımcı olduğu için Kral Salman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’ne içten teşekkürlerini ifade ettiler.

Başkent Hartum'un sakinleri yaygın yağma, sağlık hizmetlerinin çökmesi, azalan gıda, yakıt, elektrik ve su kaynakları arasında hayatta kalma mücadelesi veriyor.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.