Gerginliği azaltma diplomasisi Riyad’ı uluslararası istişarelerin adresi yaptı

Riyad BMGK’yı göreve çağırırken çözüme giden tek yol olarak ‘diyalog’ önerdi

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ülkesinin, sivillerin, altyapının ve hayati öneme sahip noktaların hedef alınmasına karşı olduğunu vurguladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ülkesinin, sivillerin, altyapının ve hayati öneme sahip noktaların hedef alınmasına karşı olduğunu vurguladı (SPA)
TT

Gerginliği azaltma diplomasisi Riyad’ı uluslararası istişarelerin adresi yaptı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ülkesinin, sivillerin, altyapının ve hayati öneme sahip noktaların hedef alınmasına karşı olduğunu vurguladı (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, ülkesinin, sivillerin, altyapının ve hayati öneme sahip noktaların hedef alınmasına karşı olduğunu vurguladı (SPA)

Suudi Arabistan, Gazze Şeridi’ndeki savaşın yansımalarını kontrol altına almaya yönelik uluslararası bir ivmenin kaydedildiği dönemde, uluslararası adımların ve üst düzey görüşmelerin adresi oldu. Riyad, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'i, Ürdün, Mısır, Filistin ve İsrail'in yanı sıra Körfez ülkelerinden dördünü de içeren Ortadoğu turu kapsamında, son 48 saat içinde iki kez ağırladı. Blinken, cumartesi günü Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah, pazar günü sabah saatlerinde ise Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bir araya geldi.

İnsani felaketin önlenmesi

İsrail'in ise Gazzeli sivillere Gazze Şeridi’nin güneyine göç etmeleri ve olası bir kara harekatına hazırlanmalarını istemesi üzerine uluslararası taraflar, vatandaşlarını Gazze Şeridi’nden tahliye etmek için zamana karşı yarışıyor. Öte yandan resmi kaynaklara göre İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği bombardımanlarda can kaybı sayısı şu ana kadar 2 bin 500'ü aştı. Suudi Arabistan diplomasisi, son birkaç gündür, Filistin halkının Gazze'den zorla yerinden edilmesi yönündeki talepleri kategorik olarak reddederken, Gazze Şeridi'nde bir insani felaketin önlenmesi için çabalarını yoğunlaştırdı. Bu yüzden Riyad, İsrail’in Gazze Şeridi'ne uyguladığı ablukanın uluslararası hukuk çerçevesinde kaldırılmasının ve Gazze Şeridi’ne acil insani yardım akışına izin verilmesinin’ bu soruna acil bir çözüm sağlayacağı değerlendirmesinde bulundu. Riyad, tüm dünyayı, ‘uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka aykırı her türlü eylemin, mevcut krizi daha da derinleştireceği ve bölgedeki acıları artıracağı’ konusunda uyardı.

Gözlemciler, İsrail'in pazar günü aldığı Gazze Şeridi'nin güneyine yeniden su verme kararının, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in bu hafta Suudi Arabistan ve bölgedeki bazı ülkelere yaptığı ziyaretlerde gerçekleştirdiği görüşmelerin verimli bir ön sonucu olarak gördü. Gözlemciler, Blinken’in Ortadoğu turu sırasında duyduğu kınamaların yanı sıra Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukanın kaldırılması ve bir insani felaketin önlenmesi taleplerinin de bunda etkili olduğunu vurguladı.

Bir yandan gerilim devam ederken Riyad'ın öncelikleri

Gerilim devam ederken Suudi Arabistan’ın öncelikleri arasında, devam eden şiddet döngüsü nedeniyle masum siviller arasında can kaybının artmasının önlenmesi yer alıyor. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan tarafından da Filistin halkının Gazze Şeridi’nden zorla yerinden edilmesi yönündeki taleplerin yanı sıra sivillerin, altyapının ve günlük hayatın işleyişini etkileyen hayati noktaların hedef alınmasını kategorik olarak reddetmesi, Suudi Arabistan’ın bu önceliğinin bir teyidiydi.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Gazze Şeridi ve çevresinde patlak veren savaşın başlamasından önce yaptığı uyarılar çerçevesinde ülkesinin temasları yoğunlaştırma, durumu sakinleştirmeye çalışma, mevcut gerilimi durdurma ve Gazze ablukasının kaldırılması da dahil olmak üzere uluslararası insancıl hukuka saygı gösterilmesi, istikrarın ve barış sürecinin yeniden tesis edilmesine uygun koşullar oluşturulması için çabaladığını vurguladı.

Riyad, önceliğinin ‘masum siviller arasında can kaybının artmasını önlemek’ olduğunu vurguladı (AFP)
Riyad, önceliğinin ‘masum siviller arasında can kaybının artmasını önlemek’ olduğunu vurguladı (AFP)

Diyalog sürecinin başlaması

Bir yandan gerginliğin dozu artıp diğer yandan bölgesel ve uluslararası taraflar art arda tehditler savururken Suudi Arabistan, Gazze Şeridi ve çevresinde bir an önce ateşkes ilan edilmesini istedi. Suudi Arabistan, çatışmaya adil ve kapsamlı bir siyasi çözüm bulmanın tek yolu olarak ‘diyalog’ önerdi.

Bunun yanında Riyad, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK), askeri operasyonların derhal durdurulması ve Gazze Şeridi’ne uygulanan ablukanın kaldırılması için baskı yaparak, uluslararası barışı ve güvenliği koruma görevini yerine getirmeye çağırdı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ve Çin Dışişleri Bakanı arasında cumartesi günü telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Suudi Bakan, BMGK’nın daimi üyesi olması nedeniyle Çin'e, BMGK’yı, başta 1967 tarihli 242 sayılı karar, 1973 tarihli 338 sayılı karar, 2003 tarihli 1515 sayılı karar ve 2016 tarihli 2334 sayılı karar olmak üzere Filistin meselesine ilişkin kararları hatırlattı. Bakan, Çin’e, adil bir çözüm sağlanacak şekilde kararları uygulamaya teşvik etmesi, Filistin meselesine kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunması için çağrıda bulundu.

40 görüşme

Bu arada Suudi Arabistan diplomasisi, Gazze Şeridi’ndeki savaşın yansımalarını kontrol altına almaya yönelik uluslararası bir ivmenin kaydedildiği dönemde çalışmalarını sürdürüyor. Ancak kaynaklar, uluslararası toplumun Filistin-İsrail çatışmasıyla ilgili bölünmesinden dolayı tüm bu diplomatik çabaların gerginliği derhal durdurmaya yönelik olmadığının altını çizdi.

Suudi Arabistan ile Filistin-İsrail çatışması dosyasında etkili bir grup ülke arasında yapılan ikili görüşmelerin sayısı şu ana kadar 40'a ulaştı. Bunlar arasında Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman'ın çok sayıda dünya lideriyle gerçekleştirdiği telefon görüşmeleri bulunuyor. Ayrıca, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’ın bölge ülkeleri ve diğer ülkelerin dışişleri bakanlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri ve ikili istişareler de yer alıyor. Bu çerçevede Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından görüşmelerle ilgili art arda açıklamalar gelmeye devam etti.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son durumla ilgili gelişmeleri, gerilimi azaltmaya yönelik çabaları ve savunmasız sivilleri korumanın yollarını görüştü (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile Gazze Şeridi ve çevresindeki son durumla ilgili gelişmeleri, gerilimi azaltmaya yönelik çabaları ve savunmasız sivilleri korumanın yollarını görüştü (SPA)

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Zirve Dönem Bakanı ve İİT İcra Komitesi Dönem Başkanı olan Suudi Arabistan, cumartesi günü İİT İcra Komitesi'nin acil bir bakanlar toplantısı yapması çağrısında bulundu. İİT tarafından yapılan açıklamaya göre, üye ülkelerin dışişleri bakanlarının çoğunun katılmasının beklendiği İİT Dışişleri Bakanları toplantısı, 18 Ekim Çarşamba günü Suudi Arabistan’ın Cidde kentindeki İİT Genel Sekreterlik binasında gerçekleştirilecek.

Öte yandan, pazartesi günü Kuveyt'e resmi bir ziyarette bulunan Prens Faysal bin Ferhan, Kuveyt Veliaht Prensi Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve Kuveytli yetkililerle görüştü. Görüşmede, Gazze Şeridi ve çevresindeki son durumla ilgili gelişmelerin yanı sıra gerilimi azaltmaya yönelik çabaları ve savunmasız sivilleri korumanın yolları ele alındı.

Uluslararası dengelerin kurulmasına katkı

Siyasi analist Nidal es-Saba, Suudi Arabistan'ın son dönemde kaydettiği siyasi ivmenin, bölgeyi tedirginliğe sürükleyen büyük krizlerin yaşandığı bir dönemde büyük önem taşıdığını söyledi.

Saba, değerlendirmesine şöyle devam etti:

Riyad’ın Gazze’deki son gelişmelerle ilgili çabaları, özellikle Batı’nın İsrail'e verdiği destekle birlikte, krizin ilk gününden bu yana açıkça ortaya çıkan uluslararası kutuplaşmanın gölgesinde, diğer büyük ülkelerle uluslararası dengenin kurulmasına katkıda bulundu. İşgal altındaki topraklardaki Filistinlilerle bölgedeki Arap ülkeleri arasında neredeyse tam bir dayanışma var.

Suudi Arabistan-ABD ilişkileri uzmanı Ahmed el-İbrahim ise şu değerlendirmede bulundu:

İsrail'in Gazze’yi işgaline ilişkin Suudi Arabistan'ın tutumunu etkileyen çeşitli faktörler var. Suudi Arabistan, tarihi olarak Filistin davasını ve Filistin halkını desteklemede kilit bir oyuncu olarak öne çıkıyor. İsrail’in Filistin topraklarına yönelik askeri operasyonlarını reddettiğini ifade eden Suudi Arabistan’ın, Arap Barış Girişimi aracılığıyla yürüttüğü barış projesinin yanında, bölgede henüz gerçek bir barış projesi ortaya koyulmuş değil.

Çatışmaya sürdürülebilir bir çözüm

İbrahim değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

Suudi Arabistan, Gazze'deki gerilimi işgalci İsrail’in uygulamaları, ekonomik kısıtlamalar, abluka, İsrail’in devam eden yerleşimci politikası ve provokatif eylemleri sonucunda ortaya çıktığına inanıyor. Ancak aynı zamanda Gazze Şeridi'nden fırlatılan füzelerin İsrail’in güvenliğine ve barışına tehdit oluşturduğunu da düşünüyor.

İbrahim'e göre İsrail ve Filistin arasında devam eden huzursuzluğun ana nedeni de tarafların bu tutumları.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken'in Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'den duyduğu çözüm yollarına dayanarak, ABD yönetimi ve Batılı ortaklarının İsrail’e radikal bir çözüm için baskı yapmamaları halinde bölgede hiçbir zaman sükunetin sağlanmayacağını savundu. Çünkü önerilen diğer yaklaşımların, sürdürülebilir stratejik çözüm açısından faydasız ve yalnızca yakın gelecekte yangınların yeniden alevlenmesi öncesi cepheleri biraz soğutma çabası olarak görüldüğünün altını çizdi.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.